61. Birle?im:Mizanpaj 1.qxd

advertisement
TBMM
B: 61
16 . 2 . 2010
O: 4
BAŞKAN - Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Şenol Bal.
Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA ŞENOL BAL (İzmir) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; çocuk kayıplarının nedenleri ve alınacak tedbirler konusunda –özetliyorum başlığı- çok sayıda verilmiş olan
Meclis araştırma önergeleri hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Sayın milletvekilleri, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı kayıp çocuk sayısını
geçtiğimiz günlerde, 27 Ocak 2010 tarihinde açıkladı. 1.661 çocuk kayıp. Bu çocukların 1.016’sının
kız çocuğu olduğu ifade edildi.
Değerli milletvekilleri, 2009’un ilk dokuz ayında 1.078 çocuk kayboldu. Her bölgeden çocuklar kayboluyor. Başta İstanbul, İzmir; işte, İstanbul’da 154, İzmir’de 133, Mersin’de 84, Diyarbakır,
Kayseri, Muş, Şanlıurfa, devam edip gidiyor.
Ailesinden ve devletin koruma kurumlarından zorla kaçırılan veya kandırılarak kaçırılan, kendiliğinden kaçan, kaybolan ve bulunamayan çocukların sayısı 2009’da 2’ye katlanmıştır.
Bu verilen rakamlar ailesi ve koruma altındaki kurumlardan yapılan ihbarlar neticesinde emniyet kayıtlarına geçmiş çocuk sayısı. İhbar edilmeyenler bilinmiyor. Verilen kayıp çocuk sayısının sağlıklı olmadığını yetkililer kendileri itiraf ediyor çünkü kurumlar arasında iletişim yok, mutabakat yok.
Bu çocukların izlerine neden rastlanmıyor değerli milletvekilleri? Niye bulunamıyorlar? Bu çocuklar kimin elinde, kimlerin elinde? Ticari cinsel istismar çeteleri mi bu çocukları kaçırıyor? Uluslararası organ mafyası tarafından mı kaçırılıyorlar? Terör örgütleri mi bu çocukları kullanıyor? Suç
örgütlerinin ağına mı düşüyorlar? Veya bir kısmı, sokakta yaşayan çocukların arasına mı karıştılar?
Bu soruları çoğaltmak mümkün. Bu kayıp çocukları bulmak için nasıl bir yol izleniyor? Bu soruların cevabını aramak durumundayız.
Sayın milletvekilleri, biraz önce Sayın Bakan da açıkladı, dünyada her yıl 2,5 milyon çocuk
kaçırılıp satılıyor, yarısı da kız çocuğu. Fuhuş ticareti, organ mafyası, uyuşturucu mafyası, suç
örgütleri, terör örgütleri, dilencilik ve benzeri… Çocukların karşı karşıya olduğu tehlike çok büyük.
Türkiye'de özellikle 2009 yılında artış gösteren çocuk kayıplarını bir an evvel ele alıp çözüm
üretmek mecburiyetimiz var. Ailesi yanında yaşayan çocukların zorla ve hile ile kaçırılması veya
evinden kaçması; yine devletin korumasındaki bakıma muhtaç çocukların barındıkları yurtlar, yuvalar
ve rehabilitasyon merkezlerinden kaçması; aynı zamanda, bölge farklılıkları ve özellikleri; ayrı ayrı
ele alınıp çok detaylı değerlendirilmesi gerekiyor.
Kaybolan çocuklar ile ilgili bir kayıp çocuk veri tabanımız hâlen oluşturulamamıştır, her ne
kadar -Sayın Bakan biraz önce ifade etti- bir protokol imzalanmış olmasına rağmen, o protokolün
metnini biliyoruz, yeterli değildir. Özellikleri, kaçırılma şekli, kaçma şekli, aile yapısı; irtibatları,
takip edilecek bir sistem oluşturulmalıdır.
Kayıp çocukların yüzde 40’ının Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı kurumlardan olduğu, bu
çocukların yurtlardan kaçtığı belirtilmektedir. Korunmaya muhtaç çocukların “kayıp çocuklar”
durumuna düşürülmesi Sayın Bakan, bir zafiyet değil midir? Emniyet yetkilileri, kayıp çocuk
sayısının sağlıklı olarak tespit edilememesinin sebebini, ailesinin kayıp çocuğu geri döndüğünde geri
bildirim yapmamasına ve Çocuk Esirgeme Kurumu yurtlarından kaçan çocukların döndüğünde
bildirilmemesi sonucunda güncellemeyi yapmamaya bağlıyorlar. İletişim teknolojisinin bu kadar
geliştiği bir dönemde bu iletişimsizliği kabul etmek mümkün müdür sayın milletvekilleri?
– 843 –
GÖKHAN-61
264/1–267
Download