TBMM B : 48 14 . 12 . 1990 O : 2 Bakanın göreve gelmesinden sonra

advertisement
T.B.M.M.
B : 48
14 . 12 . 1990
O:2
Bakanın göreve gelmesinden sonra, bu konuda yapılan çalışmaların da önemli ölçüde arttığı
hepimizin yakınen bildiği bir gerçektir. Bu gayretlerinden dolayı, Sayın Bakana teşekkür edi­
yoruz.
Sayın milletvekilleri, çevre konusunda, artık sadece sebeplerin ve sonuçların sıralandığı
günlük lafları bırakıp, ülke şartları da göz önüne alınarak bir çalışma programının yapılması
ve gerekli çalışmaların başlatılması gerektiği kanaatindeyiz.
Bu konuda Çevre Müsteşarlığınca yapılacak çalışmalar hakkındaki görüşmelerimize geç­
meden önce, çevre kirliliğinin en önemli sebeplerinden biri olan nüfus göçünü azaltıcı tedbirle­
rin bir an önce Hükümet tarafından alınmasını zarurî gördüğümüzü belirtmek istiyorum. Bu
nedenle, bölgelerarası insan göçünü önlemek için, nüfus kaybeden illerimizde gerekli ve yeterli
iş sahalarının açılmasını ve güneydoğumuzda cereyan eden olayları durdurarak, bölge insanı­
nın can ve mal güvenliğinin sağlanmasını temel şart olarak belirtmek istiyoruz.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde çevre mevzuatı, 2872 sayılı Çevre Kanunu başta olmak
Üzere, birçok kanunun, yine birçok kuruluşa verdiği çok karmaşık ve çeşitli yetkilerle, âdeta
anlaşılması ve tatbiki zor bir durumdadır. Bu nedenle, çevre konusunda ilk mesele, mevzuatın
basitleştirilmesi, anlaşılabilir ve uygulanabilir hale getirilmesidir.
2872 sayılı Çevre Kanunu, yeni baştan ve ülke gerçekleri nazara alınarak hazırlanmalıdır.
Kanunun öngördüğü yönetmelikler, yine kanunun öngördüğü sürelerde gerçeklere uygun ola­
rak çıkarılmalıdır. Çıkarılmış yönetmeliklerin yeniden gözden geçirilmek durumunda olduğu,
bu yönetmeliklerin, Avrupa ülkelerindeki yönetmelikler ve o ülkelerin çevre şartları nazara alı­
narak hazırlanmasından dolayı, tatbikinde birçok aksaklıkların bulunduğunu hepimiz yakı­
nen bilmekteyiz. Misal olarak, Su Kirliliği Yönetmeliğinin tatbikinde karşılaştığımız güçlükler
ve bu yönetmeliğin bölgedeki belediye idarelerini çalışamaz hale getirmesi gözden uzak tutul­
mamalıdır.
Çevre konusunda birçok yetkili kuruluş vardır, tçişleri Bakanlığından valiliklere, beledi­
yelere, Sağlık ve Bayındırlık Bakanlıklarına; Tarım Orman ve Köyışleri Bakanlığından Çevre
Müsteşarlığına ve özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığına kadar pek çok yetkilinin yanında,
çevre, âdeta sahipsiz kalmaktadır. Bu yetkilerin tek elde toplanması, meseleye sahip kazandı­
racaktır.
Sayın milletvekilleri, çevre konusuna ayırdığımız kaynakları artırmak zorundayız. Bu kay­
naklarla hangi boyuttaki kirliliği çözeceğimizi bilmek de önemlidir. Bu nedenle, daha evvelki
konuşmalarımızda söylediğimiz gibi, ülkemizin bir fizikî haritasının çıkarılması ve kirlilik en­
vanterinin yapılmasını, ilk şartlardan biri olarak görüyoruz.
Çevre konusunda eğitimin artırılması ve çevre bilincini bütün topluma maledecek prog­
ramların yapılması, insanımızın çevreye olan duyarlığını artıracaktır.
Sayın milletvekilleri, çevre konusunda Hükümet ve Çevre Müsteşarlığı kadar, hatta onlar­
dan daha fazla, mahallî idarelere görev verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu hususta mahallî
idarelerin var olan yetkilerine işlerlik kazandırılmalı ve yetkileri artırılmalıdır.
tçinde yaşadığı belde insanının her türlü ihtiyacından sorumlu olan belediyelerimizin, belde
halkının daha düzenli ve daha sağlıklı bir çevrede yaşayabilmesi için, maddî imkânlarının da
artırılması gerektiğine inanıyoruz. Çevre konusunda son faaliyetlerden olan yeni özel çevre ko­
ruma alanları ihdasını ve illerdeki çevre vakıflarının kurulmasını genelde olumlu adımlar ola­
rak değerlendirirken, bazı illerde çevre vakıflarına belediye başkanlıklarının dahil edilmemesini
— 189 —
Download