Epitel_Doku192.25 KB

advertisement
EPİTEL DOKU
PROF.DR . İSMAİL SEÇKİN
EPİTEL DOKUNUN
FONKSİYONLARI
•
•
•
•
•
•
•
Koruma
Absorbsiyon
Sekresyon
Transport
Excretion
Duyu alınması
Kontraksiyon
EPİTEL DOKUSUNUN
GENEL KARAKTERLERİ
• Her üç germ yaprağından da gelişir
• Tek tip hücre içerir ve hücre şekli ile nüve şekli arsında
genellikle uyum vardır
• Hücreleri arasında sıkı bağlılık (cohesion) vardır.Bu
hem hücre adhesion molekülleri ile ve hemde bağlantı
kompleksleri ile sağlanır.
• Bir bazal lamina (=bazal membran ) sahiptir
• Hücreleri strüktürel ve fonksiyonel kutuplaşma (apikal
– bazal ) gösterir
• Hücreleri sitokeratinden oluşmuş sitoskeletal
komponentlere sahiptir
• Damar içermez
1- Her üç germ yaprağından da
gelişir
• Ektoderm
• Mezoderm
• Endoderm
2- Tek tip hücre içerir ve hücre şekli
ile nüve şekli arasında genellikle
uyum vardır
•
•
•
•
•
•
Epitel hücresi
Gevşek kromatinli nüve
Prizmatik hücre – Eliptik nüve
Kübik hücre – Küresel nüve
Yassı hücre – Yassılaşmış nüve
Nüvenin uzun ekseni hücrenin esas
eksenine paraleldir
3- Hücreleri arasında sıkı
bağlılık vardır
• Bağlantı kopleksleri ;
. Lateral yüzde-Zonula ocludens , Zonula
adherens , Macula adherens –desmosom , Gap
junction
. Bazal yüzde - Hemidesmosom
4- Bir bazal lamina (= bazal
membran ) ya sahiptir
• Bazal lamina ,Epitel dokuyu alttaki bağ dokusundan
ayırır.
• Lamina lusida ( rara )ve lamina densa olmak üzere iki
kısımdan oluşmuştur.
• Tip IV kollogen , laminin ve entactin (glikoprotein) ,
proteoglycan ( heparan sülfattan zengin – aniyonik yük)
, fibronectin ( bağ dokusu yüzünde ) , Tip VII kollogen (
lamina matriks – bağ dokusu retiküler lifleri) ihtiva
eder.
• Lamina lucida başlıca ,hücre membranından bazal
laminaya uzanan transmembran laminin reseptörleri
olanintegrinler ve dystroglycanlar ile laminin ve entactin
den oluşmuştur.
•Lamina lucida başlıca ,hücre membranından bazal
laminaya uzanan transmembran laminin reseptörleri
olan integrinler ve dystroglycanlar ile laminin ve
entactin den oluşmuştur. Laminin
hemidesmosomların altında özellikle yoğunlaşmıştır .
.Lamina densa ise Proteoglycan ( parlacan )
vasıtasıyla hem lamina lusida hemde lamina
retikularis kenarları örtülmüş olan Tip IV kollogenin
ağ şebekesini ihtiva eder. Ayrıca az laminin içerir .
Bazal Membran
• Bazal lamina
• Lamina retikularis
.Epitel ürünü değildir
.Bağ dokusu fibroblastları tarafından üretilir
.Tip I kollogen ve Tip III kollogen (Retikuler fibril)
oluşmuştur ve alltaki bağ dokusuna LD’nin
bağlanmasından sorumludur
.Bazal lamina matriksinden uzanan Tip VII kollogen
LR’nin retiküler fibrillerine bağlanır
• Gümüş impegrasyonu ve PAS metodu ile boyanır
• Birden fazla bazal laminanın bir araya gelmesiyle
oluşan yapı da BAZAL MEMBRAN olarak ifade edilir
Bazal laminanın görevleri
• Alttaki bağ dokusuna epitelin bağlanması ve
böylelikle epitele fiziksel destek sağlanması
• İnterstitium ile parankimal hücreler arasında ,
geçebilen maddeler için , selektif bir difüzyon
veya filtrasyon barieri oluşturur
• İçerdikleri Tip IV kollogen ile elastikiyet
kazandıklarından , genişlemeye maruz kalan
organlarda yeterli genişleme sağlar
•Embriyonik gelişme esnasında hücre göçü için bir
substrat olarak rol oynar ve hücre membranı ile
induktive münasebetler vasıtası ile üstte uzanan
hücrelerin farklılaşmasında etkili olur
•Post natal hayatta , epitel yaralanmasında kalan BL
epitel devamlılığını yeniden tesis etmek için yaranın
kenarından yeni hücrelerin göçüne klavuzluk eden bir
substrat olarak hizmet eder
5-Hücreleri Strüktürel ve
fonksiyonel kutuplaşma gösterir
• Apikal yüzey özelleşmeleri
. Mikrovilli (çoğul),Mikrovillus (tekil)
. Cilia (Kinocilia – Titrek tüy)
. Stereocilia ( Sabit tüy )
•Basolateral yüzey özelleşmeleri
A –Bazal yüzey özelleşmeleri
. Plazma membran katlanmaları(Enfoldigs)
. Hemidesmosomlar
B – Lateral yüzey özelleşmeleri
. Zonula ocludens
. Zonula adherens
. Macula adherens –desmosom
. Gap junctions
6 - Hücreleri sitokeratinden oluşmuş
sitoskeletal komponentlere sahiptir
• Elektron mikroskop ile sitoskeleton
komponentleri(Eukaryotik hücrelerde)
. Mikrofilamentler ( 7 nm –kalınlık )
. İntermediate filamentler ( 10 nm –kalınlık )
. Mikrotubuller ( 25 nm çap )
• İntermediate filament proteinlerininin Tip I(asidik
keratinler) ve Tip II(Nötral - bazik keratinler)’leri ,
epitel hücre intermediate filament skeletonunu
(SİTOKERATİNLER) oluştururlar
• Tip I ve Tip II intermediate filamentler desmosom ve
hemidesmosom’ların sitoplazmik plakları ile birliktedir
7-Damar içermez
• Epitel altındaki bağ dokusu içindeki kan
damarları epitel içine girmez .Bu sebeble
beslenmesi altındaki bağ dokusundan
diffusyonla olur .
EPİTEL DOKUNUN
SINIFLANDIRILMASI
A – ÖRTÜ EPİTELİ
B – GUDDE ( BEZ ) EPİTELİ
C – ÖZELLEŞMİŞ EPİTEL
A – ÖRTÜ EPİTELİ
• Örtü epiteli bazal lamina ve serbest yüzey
arasındaki hücre tabakalarının sayısına
• Hücre şekline
• Hücre serbest yüzeyindeki özelleşmelere
HÜCRE TABAKALARININ
SAYISINA GÖRE
• Tek katlı ( Basit - simple)
• Çok katlı (Stratified)
• Yalancı çok katlı ( Pseudostratified , Çok sıralı )
HÜCRE ŞEKLİNE GÖRE
• Yassı
• Kübik ( Küboidal-izoprizmatik )
• Prizmatik ( Kolumnar )
SERBEST YÜZEY
ÖZELLEŞMELERİNE GÖRE
• Keratinli
• Silli
• Fırçamsı kenarlı ( Mikrovilli’li )
• Sabit tüylü ( Stereocilia )
I – TEK KATLI EPİTEL
• Hücre şekline göre üçe ayrılır :
1 – Tek katlı yassı epitel
2 – Tek katlı kübik epitel
3 – Tek katlı prizmatik epitel
1 –TEK KATLI YASSI
EPİTEL
• Hücrelerinin enine ekseni( Horizontal ) , derinliği
ve boyuna ekseninden ( Vertikal ) uzundur
• Nüve , enine ekseni uzun ve hücrenin uzun
eksenine paralel , boyuna ekseni fazlaca kısa ,
yassılaşmış,eliptik bir görünümdedir
• Daha az bir sitoplazmaya sahiptir
• Hücre organelleri az , böylece metabolik aktiviteleri
düşüktür
•Fazlaca pinositotik vesikül içerir ve böylelikle aktif ve
pasif transport yapabilir
•Bu sebeble sıvı , metabolit ve gazların değişim yerlerinde
bulunur
•Bulunduğu yüzeyi kayganlaştırır ve sürtünmeyi
azaltır.Organların serbestçe hareket etmesini sağlar
2 – TEK KATLI KÜBİK
EPİTEL
• Eni , boyu ve derinliği eşit kare yada küb şeklinde
hücrelerden oluşmuştur
• Sitoplazmadan zengindir
• Fonksiyonel olarak sekresyon , absobsiyon ve koruma ile
ilgilidir
• Strüktürel olarak da bu fonksiyonlarına adaptasyon
gösterir
• Yalnızca böbrek proksimal tubullerinde FIRÇAMSI
KENARLI ( Mikrovilli’li ) tipi bulunur
3 – TEK KATLI PRİZMATİK
EPİTEL
• Boyuna ekseni (yüksekliği) , enine ekseni ve
derinliğinden büyük olan silindir şeklindeki
hücrelerden oluşmuştur
• Nüve , uzun ekseni hücrenin uzun eksenine
paralel , oval ( eliptik ) görünümdedir
• Transport ( transcellular ve taşıyıcı ) , sekresyon
, absobsiyon koruma ve kaydırıcı fonksiyonlara
sahiptir
• Serbest yüzeyindeki özelleşmelere göre üçe ayrılır
1 – Tek katlı prizmatik çıplak kenarlı
sekretuar epitel
2 – Tek katlı prizmatik fırçamsı kenarlı (
mikrovilli’li ) epitel
3 – Tek katlı prizmatik titrek tüylü epitel
II – ÇOK KATLI EPİTEL
• Hücreleri üst üste birden fazla tabakalar
halinde dizilmiş olup , hücrelerinin şekli
genellikle tabakalarda değişiklik gösterir
•Serbest yüzey tabakasını ( apikal ) oluşturan
hücrelerin şekline göre dört gruba ayrılır
•
1 – Çok katlı yassı epitel
2 – Çok katlı kübik epitel
3 – Çok katlı prizmatik epitel
4 – Çok katlı değişken epitel
1 – ÇOK KATLI YASSI EPİTEL
• 15 – 20 kat hücreden oluşmuştur
• Yüzeyel tabakada yassı hücreler vardır
• Bazalde prizmatik , daha yukarılarda ise kübik ve
yüzeyel tabakaya doğru yassılaşan hücreler yer alır
• Orta tabakadaki kübik hücreler, birbirlerine
protoplazmik uzantılar aracılığı ile tutunup , at
kestanesine benzer görünümdedir . Bu sebeble statum
spinosum olarak isimlendirilir
• Alttaki bağ dokusu epitel içine doğru girerek papilla
denilen girinti çıkıntıları oluşturur
• İki tipi vardır
1 – Çok katlı Keratinleşmemiş yassı epitel
• Bazaldeki prizmatik hücre tabakası - Stratum basale
• Ortadaki kübik hücre tabakası - Stratum spinosum
• Yüzeydeki yassı hücre tabakası – Stratum süperficiale olarak
isimlendirilir
• Kornea’nın ön yüzündeki epitel fonksiyonuna bağlı olarak papilla
içermez ve hücre katları azdır ( 8 – 10 )
• Sekresyon , koruyucu ve su kaybını önleyici fonksiyonları vardır
2 – Çok katlı Keatinleşmiş yassı epitel
• Hücre düzeni aynıdır
• Ancak yüzeyel yassı hücre tabakası kerato hyalin granüller içerir
ve Stratum granulosum adını alır
• Stratum granulosum’un üzerinde keratinin ilk oluştuğu tabaka
Statum lucidium , onun üzerinde esas keratin tabakası Stratum
corneum ve en üstte de keratinin pul pul olup döküldüğü Stratum
disjonctum yer alır
•Su kaybını önleyici ve koruyucu fonksiyonları vardır
2 – ÇOK KATLI KÜBİK
EPİTEL
• En üst tabakadaki hücreler kübik karakter
gösterir
• Genellikle iki katlı olarak görülür
• Fonksiyonel olarak absobsiyon , sekresyon ve
koruma ile ilgilidir
• Ter bezlerinin boşaltım kanallarında , gelişen
ovaryum foliküllerinde , anorektal bağlantıda
ve gözde choroid pleksus da bulunur
3 – ÇOK KATLI PRİZMATİK
EPİTEL
• Yüzeyel tabaka prizmatik hücrelerden
oluşmuştur
• Sekresyon , absorbsion ve koruma
fonksiyonları ile ilgilidir
• Forniks conjonctiva , erkek ürethrasının
membranös ve phenil bölgeleri , anal
mukozanın bazı kısımları , epiglottis , farinks ,
ekzokrin bezlerin en büyük kanalları
4 – ÇOK KATLI DEĞİŞKEN EPİTEL
• Hücre katları çok katlı yassı epitelden azdır
(organ boşken 6 – 8 )
• Bazalde prizmatik yada kübik , daha yukarı
kısımda birkaç kat kübik , yüzeyel tabakada ise
bol sitoplazmalı ,kubbe şeklinde ,büyük hücreler
( Şemsiye hücreleri ) yer alır
• Şemsiye hücreleri alttaki iki ,üç hücreyi
kaplıyacak büyüklüktedir
• Bu hücrelerin yüzeyel kısmında hücre membranı
normalden kalın( 12 nm ) plak ( Krusta )
oluşturmuştur
• Organ kasıldığı zaman ( boş iken )plaklar fusiform
vesikül oluşturmak üzere invagine olur , hücre
kubbemsi hal alır ve hücre katları artar
• Organ dolu iken bu vesiküllerin hücre membranına
katılmasıyla şemsiye hücrelerin enine boyu uzar ve
hücre katları da azalır
• Papilla içermez , fazlaca plikalı görünümdedir
• Koruma , şişme ve gerilme fonsiyonlarına sahiptir
III – YALANCI ÇOK KATLI ( ÇOK
SIRALI ) EPİTEL
• Esas olarak tek katlıdır fakat hücrelerinin farklı
seviyelerde yerleşmiş nüveleri ona çok katlı görünüm
verir
• Bu sebebten bütün hücreleri bazal lamina üzerine
oturur ancak bazı hücreler serbest yüzeye ulaşamaz
• Bu kısa hücrelerin üzerini serbest yüzeye ulaşan uzun
hücreler kapatır
• Bu sebebten lümene bakan serbest yüzey düzgündür
• Kısa ve uzun hücrelerin nüveleride farklı seviyelerde
yerleşmiştir.Kısa hücrelerin nüveleri genellikle bazala
daha yakın yuvarlak , uzun hücrelerin ise bazaldan daha
uzakta ovaldir
• Böylelikle nüveler ,bu epitele ismini verecek şekilde , iki
yada daha çok seviyede dizilirler
•Fonksiyonel olarak sekresyon , koruma , hücre
yüzeyindeki maddelerin taşınması işlevleri ile ilgilidir
• Üç tipi vardır
1 – Yalancı çok katlı çıplak kenarlı epitel
2 – Yalancı çok katlı titrek tüylü ( kinosilyalı ) epitel
3 – Yalancı çok katlı sabit tüylü ( stereosilyalı ) epitel
Örtü epiteli hücrelerinin özellikleri
• Mitotik aktiviteleri ile devamlı olarak yenilenirler.
• Yenilenme iç zarlarda ( periton , perikard , plevra )
ve pankreasda yavaş , barsak epiteli, uterus epiteli ve
çok katlı yassı epitel epitelinde hızlıdır
• Çok dayanıklı hücrelerdir ( özellikle çok katlı yassı
epitel ) .Organizma öldükten sonra bir süre
yaşamlarını sürdürür (Plastik cerrahide deri
transplantasyonlarında faydalanılır )
• Metaplasi gösterirler
METAPLASİ
• Belirli fizyolojik ve patolojik şartlarda bir dokunun
değişime uğruyarak başka bir şekle dönüşümüdür
• Şu durumlarda görülür
. Embriyonik gelişim esnasında
. Kronik iltahaplarda
. Aşırı sigara içiminde
. Fonksiyon değişikliği nedeniyle
. Epitel kanserlerinde
. A vitamini eksikliğinde
B – GUDDE ( BEZ ) EPİTELİ
• Sekresyon için özelleşmiş epitel hücre
yada hücre gruplarına GUDDE ( BEZ )
denir
• Epitel olmıyan sekret yapan hücreler de
vardır
Fibroblast ( Bağ dokusu )
Kondroblast ( Kıkırdak doku )
Osteoblast ( Kıkırdak doku ) gibi
• Bazı hücre tipleride hücreden hücreye
haberleşmede aracılık eden molekülleri
( sitokinler ) sekret ederler
Sitokinler hedef hücrede üç şekilde etkili olur
1 – Parakrin ( Yakın hücrede )
2 – Otokrin ( Aynı hücrede )
3 – Endokrin ( Kan ile taşınarak uzak hücrede )
•Örtü epiteli ile bağlılıklarına göre guddeler ikiye
ayrılır
I – EKZOKRİN GUDDELER
II – ENDOKRİN GUDDELER
I – EKZOKRİN GUDDELER
• Gelişim esnasında kanallarını kaybetmeyip
salgılarını bu kanal sistemi vasıtasıyla iç veya
dış yüzeylere taşırlar
• İkiye ayrılırlar
A – UNİSELLULAR GUDDELER
B – MULTİSELLULAR GUDDELER
A - UNİSELLULAR GUDDELER
• Tek bir hücreden oluşmuştur
• Örtü epitel hücreleri arasında yerleştiği
için Endoepitelyal guddeler de denir
• Goblet hücreleri ( cellula caliciformis –
kadehsi hücre ) örnek oluşturur
B – MULTİSELLULAR
GUDDELER
• Sekret yapan komponenti ( adenomer – acini )
birden fazla hücre ihtiva eder
• İki tipi vardır
1 – Basit guddeler
2 – Bileşik guddeler
1 – BASİT GUDDELER
• Sekret yapan kısım ( adenomer – acini ) ve
onu yüzeye bağlıyan dallanmayan bir
boşaltma kanalından oluşmuştur
• Kanalsız tipleride vardır
• Adenomerin morfolojik görüntüsüne göre
ikiye ayrılır
a – Tubuler
b – Aciner ( alveoler )
a – Basit tubuler guddeler
• Adenomerleri tubul şeklindedir
• Üç tipi vardır
1 – Düz
. Genellikle boşaltma kanalı yoktur ve tubul
şeklindeki adenomer direkt yüzeye açılır.
.Örnek : Lieberkühn Kriptaları ( Bağırsak )
2 – Kıvrıntılı
. Adenomer dallanma olmaksızın kendi üzerinde
dönen kıvrımlar oluşturmuştur ve düz bir boşaltma
kanalı ile yüzeye açılır
. Örnek:Derinin ter guddeleri
3 - Dallanmış
. Adenomerleri çatallanmış görünümdedir
. İki tipi vardır
a – Boşaltma kanallı
. Örnek : Özefagus ve duodenumun submukozal
bezleri , ağız mukozasına açılan bir kısım bezler
b – Boşaltma kanalsız
. Adenomerler direkt olarak yüzeye açılırlar
. Örnek : Pilor ( mide ) ve uterus guddeleri
b – Basit aciner ( alveoler )
guddeler
• Adenomer kese şeklindedir
• Adenomer tek yada birkaç tane ( çatallanmış )
olabilir
• Bütün adenomerler tek bir boşaltma kanalına
açılır
• Örnek : Meibomius guddeleri ( Göz kapağı )
Gl. Cabacea ( Derideki yağ bezleri )
2 – BİLEŞİK GUDDELER
• Büyük guddelerdir
• Boşaltma kanalları ağaç dalları gibi tekrarlamalı olarak
dallanır
• Her dallanmada daha geniş çaplı kanal oluşturarak
neticede tek büyük kanal olarak yüzeye açılır
• ORGANİZASYONU:
. Dış taraftan bağ dokusu ile sarılmıştır
. Bu bağ dokusundan SEPTA denilen bağ dokusundan
oluşan sütüncuklar ayrılır
. Septalar guddeyi LOBUL denilen bölümlere ayırır
. Lobulden ayrılan septalardan da LOBULUS denilen
daha küçük bölümler oluşur
• Lobulusler içinde guddelerin sekret yapan adenomerleri
ile interkalar ve onların birleşmesiyle oluşan Striate
kanallar ( İNTRALOBULER BOŞALTMA KANALLARI
) bulunur
• Lobulus septasından ,adenomerleri saran retikuler lifler
yayılır
• İnterkalar kanallar – Tek katlı yassı epitel
– Tek katlı kübik yada pizmatik epitele sahiptirler
• İntralobuler kanallar lobulus bağ dokusu içinde
İNTERLOBULER KANALLAR’ı oluşturmak için
birleşirler
• İnterlobuler boşaltma kanalları – Tek katlı prizmatik
epitele sahiptir
•İnterlobuler boşaltma kanalları lob bağ dokusu içinde
birleşerek İNTERLOBAR KANALLAR’ı oluşturur
• İnterlobar kanallarda birleşerek guddenin tek olan
BÜYÜK BOŞALTICI KANAL’ını oluşturur ve bu
kanal bulunduğu organa göre isimlendirilir
•İnterlobar boşaltma kanalından itibaren kanal epiteli
giderek çok katlı prizmatik epitel özelliği kazanır
•
• Bileşik guddeler adenomer şekillerine göre üçe ayrılır
a – Tubuler
• Adenomer yassılaşmış şişe veya matara şeklindedir
• Adenomerler az veya çok kıvrımlı veya dallanmış olabilir
• Örnek:Ağız boşluğuna açılan büyük müköz guddeler
Bulbourethral guddeler (erkek genital yollarda)
b – Aciner ( Alveolar )
• Adenomerleri piramidal hücrelerden oluşmuştur
• Örnek : Parotis , Pankreas
c – Tubulo-aciner ( Tubulo-alveolar )
• Tubul ve acini şeklinde genişlemiş adenomerler bir arada
bulunur
•Örnek: Gl. Submandibularis , Gl. Sublingualis , Prostat ,
Lakrimal ve meme guddeleri
•Prostat , lakrimal ve meme guddeleri –Sacculer guddeler
SEKRESYON MEKANİZMALARI
1. MEROKRİN SEKRESYON
•
•
•
Yalnızca salgı granülleri hücre membranında
bir bozulma olmaksızın atılmaktadır
Bu tip sekresyonda hücresel materyelde
herhangi bir kayıp olmaz
Örnek : Tükrük , ter guddeleri ve meme
guddelerinin protein sekresyonu
2 . APOKRİN SEKRESYON
• Hücrenin apikal bölgesinde birikmiş olan
sekret granulaları , bir miktar sitoplazmik
materyel ile birlikte , önce apikal yüzde boğum
yapar , sonra koparak atılır
• Örnek : Derideki koku guddeleri
Meme guddelerinin lipid sekresyonu
3 . HOLOKRİN SEKRESYON
• Sekret ile dolan bütün hücre dışarı atılır
• Örnek : Derinin yağ guddeleri
SEKRESYON ÜRÜNÜNÜN KİMYASAL
ÖZELLİĞİNE GÖRE GUDDELERİN TASNİFİ
1 . MÜKÖZ GUDDELER
• Ürünleri ( mukus ) glikoproteinlerden zengindir
• PAS ile pozitif reaksiyon verir
• Bazik boyalar ile içindeki sekret miktarına göre değişik
tonalitelerde boyanır
• Hücreleri alçak piramidal şekildedir
• Guddelerin ortasında büyük bir lümen bulunur
• Hücrenin büyük kısmına yerleşmiş iri şeffaf granüller
içerir hücreye köpüksü görünüm verir
• Nüve yassı ve yoğunlaşmış kromatine sahiptir ve
bazal hücre membranının hemen üzerinde yerleşmiştir
• Fonksiyonel olarak müköz sekresyon kayganlaştırıcı ve
koruyucudur
2 . SERÖZ ( ALBUMİNÖZ )GUDDELER
• Ürünleri az glikozillenmiş ve glikozillenmemiş protein
yapıda olup saydam ve suludur
• Hücreleri yüksek piramidaldir
• Bu sebeble lümen çok küçük ve düzensizdir
• Apikal sitoplazması içinde Zimogen granüller bulunur
• Bunlar asit boyalar ile boyanır
• Nüve yuvarlak , gevşek kromatinli ve 1/3 bazalde
yerleşmiştir
• Nüve altındaki perinuklear bazal sitoplazma çok
gelişmiş GER ihtiva ettiğinden dolayı bazofilik görülür
• Fonksiyonel olarak seröz sekresyon enzim ihtiva eder
ve yalnızca kayganlaştırıcıdır
3 . MİKST GUDDELER
• Adenomerler ( aciniler ) müköz ve seröz hücrelerin
her ikisinide ihtiva eder
• Ortada muköz adenomer ve bunun etrafında
genellikle yarım ay şeklinde albuminös hücreler yer alır
• Bu görüntüye GİANUZZİ YARIM AYI denilir
•Periferde yerleşmiş seröz hücrelerin sekretleri muköz
hücrelerin intersellular kanallarından geçerek lümene
ulaşır
• Örnek : Gl.labiales ( Dudak guddeleri ) , Gl. nasales ,
Gl. laryngica , Gl. trachealis
II – ENDOKRİN GUDDELER
• Gelişim esnasında yüzey epiteli ile bağlılıklarını
kaybetmişlerdir
• Hücre gruplaşmasına göre iki gruba ayrılırlar
a – Hücreler , kapillerler ( sinusoidler ) arasında
birbirleri ile anostomos yapan kordonlar oluşturur
Örnek : Adrenal gudde , hipofiz önlobu , paratiroid
b – Hücreler , bir vesikül veya içinde hücresel
materyelin bulunmadsığı bir folikülü sınırlar
Örnek : Tiroid
• Endokrin guddeler genellikle ayrı organlardır . Ancak
iki tanesinde ekzokrin guddelerle birlikte bulunur
Örnek : Pankreas , Testis
• Karaciğer , aynı hücrenin ( hepatosit ) hem endokrin
hemde ekzokrin fonksiyona sahip olduğu tek organdır
.Hepatositler safra salgısını interselluler safra
kanaliküllerine verir ( Ekzokrin )
.Hepatositler plazma proteinlerini ( albumin ,
protrombin , fibrinojen , lipoprotinler ) kana verir
( Endokrin )
• Endokrin guddeler ürettikleri hormonların kimyasal
özelliğine göre iki gruba ayrılır
1 – Polipeptid sekret eden hücreler
• Protein sekret eden ekzokrin guddelerin ultrastrüktürel
özelliğine sahiptirler . Ancak GER fazla yaygın değildir
• Buna bağlı olarak çok az sekret yaparlar
• Ribosomlarda sentezlenen hormon Golgi kompleksinde
işlenir ve yoğunlaştırıldıktan sonra salgı granüllerinde
depolanır ve buradan yakın kan kapillerlerine boşaltılır
Örnek : Langerhans adaçıklarındaki beta , alfa hücreleri
Hipofiz’in thyrothrop , somototrop , corticotrop
hücreleri ( tiroid stimule eden hormon , büyüme
hormonu
ve cortikotrop hormon sekret eden )
Tiroid – Thyroglobulin önce ekzokrin sonra endokrin
Diffus Nöroendokrin Sistem ( DNES )
• Önceleri sadece gastro intestinal sistemi sınırlayan
hücreler arasında küçük gruplar yada tek tek dağılmış
endokrin hücreler olan ve amin prekürsörlerini
biriktiren bu hücrelere APUD ( Amin Precursor Uptake
and Decorboxylation ) denilmiştir
• Bazısı gümüş boyaları ile boyandıkları için argentaffin
ve argyrophil hücreler de denir
• Yakın yıllarda ise bu terim , bunların sadece amin
prekürsoru toplamadıkları için DNES ( Diffuse NEuro
Sistem ) olarak kullanılmaktadır
• DNES hücreleri organizmada daha yaygın olarak
sindirim ve solunum sistemlerinde , tiroid , hipofiz
ve prostatta gösterilmiştir
•DNES hücreleri immunositokimyasal metotlarla
tanınabilirler
•Bazısı parakrin hücrelerdir
•DNES hücrelerinde üretilen polipeptid
hormonlarının çoğu ve aminler sinir sistemindeki
kimyasal mediatörler gibi haraket ederler
•DNES ‘in polipeptid salgılıyan hücrelerinden çeşitli
tümörlerin türediği belirtilmiştir . Bunlar
APUDOMA olarak isimlendirilir
2 – Steroid sekret eden endokrin guddeler
• Hücrelerinde en dikkat çekici yapı , dallanan ve birbirleriyle
anastomos yaparak kafes şeklinde bir ağ şebekesi oluöturan DER
dir
• Mitokondrium’lar tubular veya vesikular şekilde kristalara
sahiptir
• Golgi kompleksi büyük ve nüveye yakındır
• Genellikle prekursor olan kolesterolü biriktirirler , hormonu ise
az depolarlar
• Kolesterol ya hücre tarafından sentezlenir yada kandan alınır
• Sentez için gerekli enzimler Endoplazmik retikulumda
yerleşmiştir
• Ancak adrenal steroidlerin sentezinde mitokondri’de bulunan
ilave bir step vardır
• Steroid sekret eden hücreler uyarılara çok süratli cevap verirler
C – ÖZELLEŞMİŞ EPİTEL
• Epitelin bu iki tipinden başka oldukça özelleşmiş fonksiyonları
yapan bir grubu özelleşmiş epitel olarak isimlendirilir
• Bir kısmı duyu alımı için özelleşmiş nöroepitelyal hücrelerdir
. Burunda Regio olfactoria’da
. Dilde tat cisimciklerinde ( Calices gustatorii )
. İç kulakta Corti organında
. Gözde retina’da bulunur
• Bir başka grubu gamet üretimi içinsitogen özelliğe sahiptir
. Testis’in seminifer tubulleri
• Diğer bir grubuda kasılma fonksiyonu için özelleşmiştir
. Myoepitelyal hücreler ( ter , meme , tükrük bezlerinin bazal
hücre membranı ile bazal lamina arasında yerleşmiştir )
.Birbirlerine ve epitel hücrelerine gap junction ile tutunur
. Çok sayıda aktin filamentlerine sahip dallanmış hücrelerdir
. Ektodermal orijinlidirler
Download