haftalık bülten haftalık bülten 2 Şubat 2009 Geçen haftanın özeti IMF ile görüşmeler önümüzdeki haftalarda devam edecek. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, IMF görüşmeleri hakkında Pazartesi günü yayımladığı kısa açıklamada, görüşmelerde bir çok konuda genel hatlarıyla mutabakat sağlandığını ancak orta ve uzun vadeli bazı yapısal reformlara yönelik çalışmaların tamamlanması için görüşmelerin devam edeceğini belirtti. Konuyla ilgili IMF’nin yaptığı açıklamada ise, ana konularda anlaşmaya varıldığı, ancak orta vadeli yapısal reformlara ilişkin konularda görüşmelere devam edileceği belirtildi. İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5086 [email protected] MB, faiz indirimlerinin yavaşlayacağının sinyalini verdi. Merkez Bankası yayımladığı Ocak ayı Enflasyon Raporu’nda, faiz indirimlerine yılın ilk aylarında yavaşlayarak devam edileceği varsayımı altında, 2009 ve 2010 yılında enflasyonun sırasıyla %6.8 ve %5.8 seviyelerinde gerçekleşmesini bekliyor. Hatırlanacağı gibi, Ekim ayında yayımlanan raporda enflasyon tahminleri sırasıyla %7.6 ve %6.1 seviyelerinde bulunuyordu. Uzun vadeli enflasyon projeksşyonuna baktığımızda, MB’nin 2011 yılı enflasyon tahminini %5.4’ten %5.2’ye çektiğini görüyoruz. Tahminlerde aşağı yönlü revizyonda dikkat çeken önemli nokta ise 2009, 2010 ve 2011 yılları için yapılan enflasyon tahminlerinin %7.5, %6.5 ve %5.5 olan enflasyon hedeflerinin altında kalması. MB’nin ana senaryosunun arkasında toplam talep koşullarında zayıflamanın devam edeceği, petrol fiyatlarındaki sert hareketler yaşanmayacağı ve kurdaki dalgalanmanın enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı gibi varsayımlar bulunuyor. Raporda, çıktı açığındaki aşağı yönlü revizyonun enflasyon ve para politikası tahminlerinin değişmesinde ana belirleyicilerden biri olduğunun altını çizilirken, iç ve dış talepteki daralmanın dezenflasyon sürecine destek vermeye devam etmesi bekleniyor. Global ekonomideki toparlanmanın 2010 yılının başında başlayacağı varsayımı altında MB, 2009 ve 2010 ortalama petrol fiyatı tahminini 80 dolardan 55 dolara çekti. Raporda, global krizin derinliğine ve global ekonominin toparlanma zamanı varsayımlarına iki alternatif senaryo yer alıyor. İlk senaryoda, küresel ekonomide toparlanmanın beklenenden erken, 2009 yılının ikinci yarısında gerçekleşeceği dolayısıyla kredi koşullarının gevşeyeceği ve petrol fiyatlarının 75 dolar seviyesine yükseleceği varsayılıyor. Bu varsayımlar altında, yıl sonuna doğru ölçülü faiz arttırımı gerçekleştirildiği durumda 2009 ve 2010 yılı enflasyon tahmin aralığının orta noktaları sırasıyla %7.6 ve %6.6 seviyelerinde, orta vadeli enflasyon hedeflerinin hafif üzerinde, bulunuyor. Diğer taraftan ikinci senaryo, global ekonomik krizin beklenenden çok daha uzun süreceği varsayımına dayanıyor. Küresel krizin 2009’un ilk yarısında derinleşmesini ve toparlanmanın 2010 yılının ikinci yarısında başlamasını öngören senaryoda ortalama petrol fiyatı 35 dolarda, 2009 ve 2010 yılları gıda enflasyonu tahminleri ise %5.5 ve %3.5 haftalık bülten seviyelerinde bulunuyor. Bu varsayımlar altında, 2009 yılı boyunca ölçülü faiz indirimler devam ettiği durumda, 2009 ve 2010 yıllarında enflasyonun sırasıyla %6 ve %4.6 seviyelerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Dış ticaret dengesinde iyileşme devam ediyor. 2008’in son ayında ihracat geçen yıla gore %21 azalışla 7.7 milyar dolar olurken ithalat da %30 düşerek 11.3 milyar dolara geriledi. Böylece aylık dış ticaret açığı da Aralık 2007’ye göre %44 daralarak 3.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam bizim 4.3 milyar dolarlık tahminimizin ve 4.1 milyar dolar seviyesindeki piyasa beklentisinin oldukça altında kaldı. Yılın tamamına baktığımızda ihracatın %23 artarak 132 milyar dolara ulaştığını, ithalatın ise %19 artışla 201.8 milyar dolar olduğunu görüyoruz. 2008 yılında dış ticaret açığı ise 2007’ye göre %11 artarak 69.8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Dış ticaret açığındaki daralmanın boyutu tahminimizden daha büyük olsa da verinin detayları genel hatlarıyla beklentilerimize uygun bir tablo çiziyor. TL’deki değer kaybına rağmen Türkiye’nin ticaret ortaklarındaki ekonomik yavaşlama nedeniyle ihracattaki küçülme devam ediyor. Öte yandan ithalattaki daralma ihracata kıyasla daha şiddetli biçimde sürüyor. İthalatın bileşenlerindentüketim ve yatırım malları ithalatında %27 ve %32 oranındaki düşüşler iç talebin zayıf durumunu teyit ediyor. Bunun yanısıra ara malı ithalatında kaydedilen %30’luk düşüş de emtia fiyatlarındaki gerileme ve ihracattaki ivme kaybını yansıtıyor. Ağustos 2008’de 76.1 milyar dolarla tepe noktasına ulaşan yıllık dış ticaret açığı son dört aydır istikrarlı biçidmde gerilemeye devam ediyor. Önümüzdeki dönemde ihracattaki küçülmenin sürmesi beklentimize rağmen dış ticaret açığında düzelme trendinin hakim olacağını düşünüyoruz. Dış dengedeki düzelmenin ardındaki etken ise TL’deki değer kaybı, dış ticaret hadlerindeki iyileşme ve zayıf iç talebe bağlı olarak gerileyen ithalat faturası olacak. Buna bağlı olarak 2009 için yıllık dış ticaret açığı tahminimiz geçen yıla göre %25 düşüşle 45.4 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Son olarak Aralık dış ticaret verilerinin ardından cari işlemler dengesinin aylık bazda 2.9 milyar dolar açık vereceğini tahmin ediyoruz. Reel sektör güveni Mart 2008’den bu yana ilk defa yükseldi. Ocak ayında, reel sektör güven endeksi 52.3’ten 59.4 seviyesine yükseldi. Reel sektör güveninde kaydedilen aylık 7.1 puanlık artış, Mart 2008’den bu yana endekste gerçekleşen ilk toparlanma. Detaylara baktığımızda anket katılımcılarının, gelecek üç aydaki üretim hacmi, toplam istihdam ve ihracat sipariş miktarı; son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut dönem sabit sermaye yatırım harcaması ve genel gidişata ilişkin değerlendirmelerindeki toparlanmanın etkisiyle reel kesim güveninin Ocak ayında toparlandığını görüyoruz. TÜİK enflasyon sepetindeki ağırlıkları değiştirdi. Yıllık rutin revizyonunda TÜİK, TÜFE ve ÜFE sepetlerindeki alt kategorilerin ağırlıklarını değiştirdi. TÜFE’de en büyük değişim konut hategorisinin ağırlığını 2 yüzde puan arttırılarak %18.6’ya yükseltilmesi oldu. Bu değişimin, 2008 yılında elektrik ve doğalgaza yapılan zamların ardından hanehalkının enerji ve ısınma haftalık bülten harcamalarında yaşanan artışın etkisiyle yapıldığını düşünüyoruz. Ev eşyası, ulaştırma, haberleşme ve eğitim ağırlıkları arttırılan diğer kalemler olurken; gıda, alkollü içecekler ve tütün, giyim, eğlence ve kültür, sağlık ve lokanta ve oteller kategorilerinin ağırlıkları düşürüldü. ÜFE tarafında ise, tarımın ağırlığı düşürülürken imalat sanayinin ağırlığı arttırıldı. Önümüzdeki haftaya bakış Ocak ayı enflasyon verileri yarın açıklanıyor. Yeni endeks ağırlıkları kullanarak hesapladığımız Ocak ayı TÜFE ve ÜFE tahminlerimiz sırasıyla %0.24 ve %0.32 seviyelerinde bulunuyor. Baz etkisi sebebiyle, Aralık ayında %10.1 olan yıllık TÜFE’nin %9.4’e gerilemesini bekliyoruz. Üretici fiyatları tarafında ise yıllık enflasyonun %8.1’den %8’e gerilemesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde, olumlu baz oluşturan 2008 yılı ilk yarısındaki aylık enflasyon verilerinin etkisiyle, yıllık enflasyonda gerilemenin devam etmesini bekliyoruz. MB’nin Enflasyon Raporu’nda belirttiği gibi yıl ortasında enflasyonun %7.5 hedefine doğru yakınsamasını bekliyoruz. Yılın geri kalanında ise dezenflasyonun yavaşlamasını ve yılsonunda enflasyonun %7.2 olmasını bekliyoruz. Hazine bu hafta üç ihale düzenleyecek. Cuma günü açıklanan Şubat ayı iç borçlanma stratejisine göre Hazine’nin bu ay, 20.9 milyar TL’si piyasa olmak üzere toplamda 22.9 milyar TL tutarında ödemesi bulunuyorç İtfalar açısından en önemli gün olan 4 Şubat’ta Hazine piyasaya 14.3 milyar TL’lik ödeme yapacak. Bu itfaları karşılamak için iç borçlanma yoluyla 19.5 milyar TL elde etmeyi planlayan Hazine, piyasadan 17.4 milyar TL borçlanmayı planlıyor. Bu doğrultuda Şubat ayında beş ihale düzenleyecek olan Hazine, bu ihalelerin üçünü bu hafta gerçekleştirecek. 2 Şubat’ta 3 Mart 2010 vadeli iskontolu tahvili ihraç edecek olan Hazine, 3 Şubat’ta ise 3 Kasım 2010 vadeli mevcut gösterge tahvili ve 5 yıllık değişken faizli tahvili yeniden ihraç edecek. Son olarak, 17 Şubat’ta Hazine 6 ay vadeli YTL cinsi iskontolu bonoyu ve 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvili ihraç edecek. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.