M. Meclisi B : 54 ri, gecenin bu saatinde bütçemize gösterilen alâ­ kadan dolayı ve memleketin ekonomik mesele­ lerini dile getiren değerli sözcü arkadaşlarıma teşekkür etmekle sözlerime başlamak istiyo­ rum. Dile getirilen konuları, konuşmam içinde yer yer cevaplıyacağım için, bu müzakereyi huzu­ runuzda bir konuşma metni içinde toplamak istiyorum. * Değerli arkadaşlarım, hepinizin bildiği üze­ re, bugün ekonomik meseleler umumi politika içinde ağırlığını kabul ettirmiştir. Bugün otarşik bir ekonomi sistemi düşünülemiyeceğine göre, ekonomik meselelerin beynelmilel ilişki­ ler içerisinde değerlendirilmesi ve dünya kon­ jonktürüne paralel şekilde tahlili zarureti var­ dır. Bu sebepledir ki, yurdumuzun iktisadi me­ selelerini dış piyasa şartları, diğer dış ekono­ mik meselelerle ilişkisi göz önünde tutularak, değerlendirmemiz gerekiyor. 1968 yılı yurdu­ muzda bu anlayışla değerlendirilirse ve bilhas­ sa İkinci Beş Yıllık Plân döneminin ilk tatbik yılı olarak hizmetler bu açıdan ele alındığında, biz 1903 yılı program hedefleri ve ekonomik faaliyetler bakımından başarılı bir yıl olduğu kanaatindeyiz. Kredi politikamızda istihsali geliştirici mak­ sat, ekonomik maksat önceli'k almıştır. Buna ilâveten dış ticaret politikamızın başarıya ulaş­ masına yardımcı bir kredi politikası uygulan­ mıştır. özellikle zirai ürünlerin destekleme alımlarına, müstahsil ürününün değerlendiril­ mesine dair uygulamalara bu yıl da devam edil­ miştir. Bilindiği gibi, beynelmilel sahada 1967 yılın­ dan intikal eden monoter meseleler, bilhassa 1968 yılında, üzerinde önemle durulmasını ge­ rektirecek bir vüs'at kazanmıştır. Dış ticareti­ miz üzerindeki tesirleri bakımından bu olayları yakından izlememiz ve değerlendirmemiz gerek­ miştir. Içticaretimiz yönünden ekonomik gelişme­ lerde bir anormallik belirtisi olmamıştır. Tica­ ret ve sanayi sektörleri ilişkisi içinde plân he­ deflerine yakın bir yelişme görülmüştür. Zirai sektörde, mevsimlik şartların icabı geri kalma­ lar, bilhassa hububat ihtiyacımızın ithalât yolu ile karşılanma merburiyetini doğurmuştur, îçticaretimizin düzenleme çalışmalarında önemli mesafeler katedilmiştir. Yatırım maddeleri ve 17 . 2 . 1969 O : 3 hammadde yönünden ithalâtımız ve ihracatı­ mız program hedeflerine yakın bir seviyede ve yüzde 92 oranında gerçekleşmiştir. ihracatımız 5 yıllık deiredeki seyri plân he­ def ve tahminlerinin üzerinde- gelişme göster­ mesine rağmen, 1S\68 yılı içinde bu hedefin yüzde 8 nisbetinde altında kalınmasmdaki âmil­ lerin başında bize göre, OECD ülkelerinin mâ­ ruz kaldığı para krizi anasebep olarak değer­ lendirilebilir. Nitekim bu ülkelerin bâzılarına yapılan ihracatımızda gerilemeler görülmüştür. Bugün sükûna ermiş görülen bu konu içinde ihracatımızın bu ülkelere aktarılmasına özel bir itina gösteriyoruz. İhracatımızın kısmî ge­ rileme gösteren maddeleri, değerli sözcü arka­ daşlarımızın da temas ettiği gibi, sanayi ürün­ leri ve bir kısım zirai ihraç mallarımızdır. Sanayimizde; sanayii çok önceden kurarak dış pazara yerleşmiş mal ile rekabet etmek eşitliğini kazandırma gayreti içindeyiz. Bu maksatla 1968 yılı içinde özellikle sanayi ma­ mul ihracatını cazip hale getirecek bir kısım tedbirleri alarak uygulamaya geçilmiştir. 1969 yılı başında bu tedbirlere ilâveten yeni teşvik­ çi unsurlar getirmiş bulunuyoruz. Değerli arkadaşlarım, dış ticaret açığı üze­ rinde muhtelif konuşmacı arkadaşlar gerek Se­ natoda, gerek Meclisimizde tartışma konusunu devam ettirmişlerdir. Şüphesiz biz, bu fikirleri saygı ile karşılıyoruz, değerli fikirleri bize yar­ dımcı olan, ışık tutan fikirler olarak kabul ediyoruz. Bununla beraber hepimiz için, mil­ letçe arzu edilen bu ideale erişebilmemiz için, ekonominin bu seviyeye ulaşabilmesi için plân hedefleri içinde muayyen noktalara ulaşmamı­ zın gerektiğini de bilmemiz lâzım. Yatırımların gerçekleşmesi için ihracat geli­ rimizi aşan ölçüde ithal zorunluğumuz vardır. Kalkınma her ülkenin, içinde bulunduğu bu problemi hafifletici tedbir olarak ihracatı ar­ tırmak düşünülmüştür. Hükümet olarak bu hususta gerekli, makûl ve ekonominin istikrar içinde gelişmesine mâni teşkil etmiyen her ted­ biri almaktan kaçınılmamıştır. Buna rağmen temenni edilen noktaya ulaşmak için bâzı hiziıietlerin tamamlanmasını beklemek ve bir dev­ ri geçirmiş olmamız gerekmektedir. İkinci Beş Yıllık Plân dönemi, yatırım hac­ mi bakımından kalkınmamızda yüklü bir dev509 —