haftalık bülten haftalık bülten 25 Mart 2013 Ecicek Geçen haftanın özeti İmalat aktivitesinde Mart’ta toparlanma başladı. Mart ayında kapasite kullanım oranı %72.7 olarak gerçekleşti. Diğer yandan mevsimsel etkilerden arındırıldığında, kapasite kullanım oranının bir önceki aya göre 0.7 yüzde puan artış kaydettiğini ve %74 olduğunu görüyoruz. Mart ayında reel sektör güven endeksi 4.6 puanlık artışla 112.1’e yükseldi ve Nisan 2012’den bu yana en yüksek değerini aldı. Mevsimsel etkilerden arındırımış serideki artış ise daha sınırlı oldu ve reel sektör güveni önceki aya kıyasla 0.9 puanlık artışla 108.7 oldu. Mart ayında kapasite kullanım oranının artması ve reel sektör güven endeksinin de artış göstermesi büyüme açısından olumlu haberler oldu. Diğer yandan, ihracata daha duyarlı olan imalat göstergelerinin, güçlü vergi gelirlerinde de kendini gösteren iç talepteki toparlanmayı tam olarak yansıtmadığını düşünüyoruz. Sonuç olarak %5.3’lük büyüme tahminimizi koruyor ancak Euro bölgesi borç krizinin bu tahminimize ilişkin temel aşağı yönlü risk olarak kaldığının altını çiziyoruz. Mart ayında Hazine’nin iç borç çevirme oranı %85 oldu. Hazine geçen hafta dört ihale düzenleyerek toplam 8.1 milyar TL tutarında borçlandı. Bu, aylık toplam borçlanma miktarını 9.7 milyar TL’ye getirdi. Mart ayındaki 11.4 milyar TL’lik itfa tutarı dikkate alındığında, aylık iç borç çevirme oranının %85 olduğunu görüyoruz. Bu seviye 3 aylık iç borçlanma stratejisinde belirtilen %87.7’lik projeksiyonun hafif altında bulunuyor. Kredilerdeki hızlı büyümenin devam etmesinin ve MB’nin likiditeyi kısma adımlarının, iç borçlanma ihalelerine gelen talebin düşmesi ve faizlerin yükselmesi yoluyla tahvil piyasasına yansımaya başladığını görüyoruz. Şubat sonundan bu yana 2 yıl vadeli gösterge tahvilinin faizi yaklaşık 45 baz puan, 10 yıl vadeli gösterge tahvilinin faizi ise 40 baz puan yükseldi. Kredi büyümesindeki mevcut trendin %15’lik yıllık projeksiyonunun oldukça üzerinde seyretmesi nedeniyle MB’nin makroihtiyati sıkılaştırma adımlarına devam edeceğini ve bunun da faizlere yukarı yönlü baskı yapmayı sürdüreceğini düşünüyoruz. İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5096 [email protected] Deniz Çiçek +(90) 212 318 5096 [email protected] Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 [email protected] haftalık bülten Önümüzdeki haftaya bakış PPK kararları yarın açıklanacak. Mart ayı başından beri, TL döviz sepeti karşısında nominal olarak ortalama %0.2 değer kaybetti. Bu büyük bir değişim değil, ama kendi başına kurdaki reel değerlenmeyi önlemeye yetecektir. Ancak, Kıbrıs’taki gelişmelerin tetiklediği risk iştahındaki azalma sürerken, en azından Kıbrıs’taki durum netleşmeden (her ne kadar şu anda bir kurtarma paketi üzerinde anlaşılsa da), PPK’nın kuru daha da zayıflatacak adımlar atmaktan kaçınacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla, piyasa beklentisine paralel olarak, bu ay faiz koridorunda bir değişiklik yapılmasını beklemiyoruz. Eğer haftasonundaki anlaşma neticesinde Kıbrıs’taki durum sorun çıkmadan çözümlenirse ve takiben risk iştahındaki güçlenme REDK’de yükselişe sebep olursa, gelecekte TCMB’nin koridoru indirme fırsatı olacaktır. ZK’lara gelince, son PPK toplantısından beri, kredi büyümesi güçlü büyüme momentumunu korudu. Dolayısıyla, PPK’nın ZK artışlarına devam etmesini bekliyoruz. TL ve döviz cinsinden yükümlülükler üzerindeki ZK’ların, sırasıyla 25 ve 50 baz puan arttırılacağını tahmin ediyoruz. Bu noktada, PPK’nın, Avrupa borç krizindeki bir kötüleşmenin kredi büyümesini kendiliğinden yavaşlatabileceğini dikkate alması da mümkün. Bu endişeler etkin olursan, PPK’nın ZK artışlarından kaçınma ihtimali de bulunuyor. Ancak, bu varsayımlara dayanarak hareket etmek için erken olduğunu düşünüyoruz. Dış dengede sert bir kötüleşme olması ihtimali karşısında (detaylar aşağıda), zaten küçük oranda yapılan ZK arttışlarına devam etmenin daha ihtiyatlı bir hareket olacaktır. Cuma günü açıklanacak dış ticaret açığında belirgin genişleme bekliyoruz. TCMB Başkanı Başçı’nın Şubat’ta dış açıkta belirgin kötüleşme olacağı öngörüsüne paralel olarak, 10 milyar dolarlık aylık dış ticaret açığı bekliyoruz (piyasa beklentisi henüz belli değil). Bu, aylık açığın geçen yılın aynı ayına göre %66 oranında genişleyeceği anlamına geliyor. Bu da, 12 aylık birikimli açığı, Ocak’taki 84.2 milyar dolarlık değerinden 88.1 milyar dolara getirecektir. Hatırlanacağı gibi, iç talepteki hızlanmanın neticesinde dış açığın GSYH’nin %7.5 – 8’i seviyesine genişlemesini uzun zamandır beklemekteydik. Beklentimiz doğultusunda gerçekleşirse, Şubat verileri bu görüşümüzü destekleyecek. Bu haftanın gündeminde ayrıca, yarın yayınlanacak Şubat ayı yabancı ziyaretçi sayısı ve Çarşamba günü yayınlanacak tüketici güven endeksi verileri bulunuyor. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.