haftalık bülten haftalık bülten 27 Aralık 2010 Geçen haftanın özeti Merkez Bankası 2011 Yılında Para ve Kur Politikası Çerçevesi’ni açıkladı. Buna göre 2011 ve 2012 yılları enflasyon hedefleri değişmeyerek sırasıyla %5.5 ve %5 seviyelerinde kalırken, 2013 yılı enflasyon hedefi %5 olarak açıklandı. Bunların yanısıra 2 yüzde puan olan belirsizlik aralığı ve %5 olan orta vadeli enflasyon hedefi de değiştirilmedi. Yılmaz gelişmiş piyasalarda uygulanan genişleyici para politikalarının sonucu genişlemeye devam eden cari açığa dair Merkez Bankası’nın (MB) endişelerini yinelerken, MB, BDDK ve hükümet tarafından alınan önlemlerin sonucu Orta Vadeli Program’da 2011 yılı için öngörülen %5.4’lük cari açık-GSYH oranına ulaşılmasını beklediklerini dile getirdi. Ancak bu oran bizim beklentimiz olan %6.6’ya göre iyimser bir tahmin. Açıklamada MB’nin fiyat istikrarını ve finansal istikrarı korumak için politika faizini ve alternatif araçları birlikte kullanacağına vurgu yapılırken, politika duruşunun belirlenmesinde sözü edilen araçların tümünün net etkisinin hesaba katılacağı belirtildi. Diğer taraftan, günlük döviz alım ihale miktarı 40 milyon dolardan 50 milyon dolara çekildi ve opsiyonel alımların devam etmeyeceği açıklandı. Ancak MB’nin her hafta başında ilave alım tutarı açıklama esnekliğini elinde bulundurması sebebiyle döviz alım ihale miktarındaki azalış toplam döviz alımlarının azalması anlamına gelmeyebilir. Ancak, olası ilave döviz alımları zorunlu karşılık oranı artışlarıyla telafi edilmezse likidite fazlalığına neden olabilir ki bu da 2011’de TL zorunlu karşılık oranlarında çift haneleri görebileceğimize dair tahminimizi destekliyor. MB önümüzdeki dönemde zorunlu karşılık oranının etki alanını genişletme ve farklı vade ve türlere göre farklı uygulamalara gitme seçeneğini saklı tutuyor. Bunların yanında MB 2011 yılı programında, portföyünde vadesi dolan tahvillerin yerine 2.5 milyar TL’lik hazine bonosu alacağını açıkladı. MB 2011 yılında PPK toplantılarına dair uygulamalarda da bir takım değişikliklere gitti. Buna göre, PPK kararları saat 19.00’da değil 14.00’da duyurulacak ve toplantı notları 8 değil 5 iş günü içerisinde açıklanacak. Açıklama sonrası yapılan soru-cevap kısmında Başkan Yılmaz geçen hafta açıklanan faiz indirimi kararının oybirliği ile alındığını belirtti. Genel olarak açıklanan politika çerçevesinde sürpriz sayılabilecek noktalar çok fazla değil. Bu açıklamalar sonucu 2011 birinci çeyrek boyunca 150 baz puanlık faiz indirimi ile birlikte zorunlu karşılık oranında artışları öngören tahminimizi değiştirmiyoruz. İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5096 [email protected] Cevdet Çağdaş Ünal +(90) 212 318 5086 [email protected] haftalık bülten Hükümet ve Merkez Bankası %20-25’lik kredi büyümesi ile hedeflere ulaşılacağını düşünüyor. Geçan hafta 49 banka genel müdürünün katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Devlet Bakanı Ali Babacan kredi büyümesinin %2025’lere gerilemesi halinde Orta Vadeli Program’da (OVP) öngörülen hedeflere ulaşacaklarını dile getirdi. Toplantıda bir sunum yapan TCMB Başkanı Durmuş Yılmaz da konu hakkında kredi büyümesindeki 5 yüzde puanlık artışın cari açığın GSYH’ye oranında 2.1 yüzde puanlık bir genişlemeye neden olacağını belirtti. Yılmaz sunumunda 2011’de %25’lik kredi büyüme hızının cari açığın OVP'de hedeflenen %5.4 seviyesinde gerçekleşmesiyle souçlanacağını söyledi. Şu an kredi büyümesi yıllık bazda %29 seviyesinde (tüketici kredileri için %36). Fakat, haftalık bazda gördüğümüz ivme %35 civarında bulunuyor. Yani MB’nin finansal istikrara yönelik kaygılarını hafifletmek için kredi büyümesinde %25’lere doğru bir yavaşlama gerekiyor. Sonuç olarak, kısa vadeli mevduatlarda zorunlu karşılık oranının çift hanelere geleceğine dair beklentimizi korururken, kredi artışı ivmesinde istenilen seviye de bir yavaşlama meydan gelmezse önümüzdeki dönemde zorunlu karşılıkların kapsamının genişletilmesinin gündeme geleceğini düşünüyoruz. Enflasyon beklentileri son ankette sınırlı düşüş gösterdi. Aralık ayının ikinci beklenti anketine göre, yılsonu enflasyon beklentisi bir önceki anketteki %7.30 seviyesinden %7.23’e geriledi. Benzer eğilim uzun vadeli beklentilerde de görüldü; 12 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi %6.98’den %6.95’e düşerken, 24 ay sonrası için beklenti %6.48’den %6.44’e geldi. Böylelikle enflasyon beklentilerinde üstüste üçüncü kez düşüş yaşandı, fakat beklentiler hala TCMB’nin orta vadeli hedeflerinin üstünde yer alıyor. Anket katılımcıları geçen hafta PPK toplantısında alınan faiz indirim kararını takiben12 ay sonundaki politika faizi beklentilerini %7.86’tan %7.27’ye çekti. Bu noktada, bizim beklentimiz piyasa beklentisinin altında kalıyor. Biz Merkez Bankası’nın 2011’in birinci çeyreği boyunca faiz indirmeye devam edeceğini ve küresel likidite koşullarında beklenmeyen bir daralma meydana gelmedikçe faiz artırımlarından kaçınacağını düşünüyoruz. Bunların yanısıra, 2010 ve 2011 yılsonu GSYH büyüme beklentileri değişmeden kalırken, 2010 sonu dolar kuru beklentisi 1.5200’den 1.5400’e, cari açık beklentisi ise 41.2 milyar dolardan 42.4 milyar dolara yükseldi. Önümüzdeki haftaya bakış Kasım ayı dış ticaret dengesi Salı günü açıklanıyor. Tahminimiz piyasa beklentisine paralel şekilde 7.5 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı gerçekleşeceği yönünde. Böylelikle 12 aylık birikimli dış ticaret açığı Ekim ayındaki 63.8 milyar dolardan 67.6 milyar dolara yükselmiş olacak. Dış ticaret açığındaki hızlı genişleme Merkez Bankası’nın yeni para politikası duruşunun temel nedeni olarak görünüyor. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini zorunlu karşılık artışları ile beraber kullanarak bu yönde adım atmaya devam edeceği düşünüyoruz. Bu hafta Salı günü Aralık ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi açıklanacak. Haftanın takip edilecek son verileri ise Cuma günü açıklanacak Hazine yurt içi borçlanma stratejisi ile 3 çeyreğe ilişkin kamu borç stoğu göstergeleri. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.