haftalık bülten 23 Şubat 2009 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
23 Şubat 2009
Geçen haftanın özeti
PPK politika faizini 150 baz puan indirdi, indirimlerin devam
edeceğinin sinyalini verdi. Para Politikası Kurulu (PPK) piyasalara bir
sürpriz daha yaparak 150 baz puanlık indirimle politika faizini %11.50’ye
düşürdü. Geçtiğimiz ay yapılan 200 baz puanlık sürpriz indirimin ardından
yapılan açıklamada Kurul, öngörülen faiz indirimlerinin önemli bir kısmının
erkene alındığının altını çiziyordu. Bu açıklamaya dayanarak, bundan
sonraki adımların daha sınırlı olacağını düşünmüştük, ancak Kurul’un
agresif adım atmaya devam ettiğini görüyoruz.
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Başak Karaaslan
+(90) 212 318 5086
[email protected]
Hatırlanacağı gibi önceki açıklamada, yüklü faiz indiriminin finansal
koşullardaki ek sıkılaşmayı önlemek amacıyla gerçekleştiğinin altı
çiziliyordu. Şubat ayı toplantısının ardından yapılan açıklamada ise
beklentilerin üzerindeki faiz indiriminin arkasında, son dönemde
gerçekleştirilen faiz indirimlerine rağmen finansal koşullardaki sıkılaşmanın
devam etmesi ve enflasyonun hedefin altında kalma ihtimalinin belirgin
şekilde artması bulunduğu belirtiliyor.
Bu değişikliğin dışında, faiz kararı açıklamasının önceki açıklamadan çok
farklı olmadığını görüyoruz. PPK, dezenflasyon sürecinin devam etmesini
ve enflasyon hedefine öngörülenden daha önce ulaşılmasını bekliyor. En
önemlisi, “bundan sonraki olası faiz indirimlerinin miktarı ve zamanlaması”
enflasyon görünümüne etki eden unsurlardaki gelişmelere bağlı olacağı
ifadesiyle Kurul indirim sürecinin sona ermediğine işaret ediyor. Ek olarak
Kurul açıklamasında, detay vermeden döviz likiditesine yönelik ek
önlemlerin alınacağını belirtiyordu. Söz konusu ek önlemlere ilişkin ertesi
gün gelen açıklamayla, döviz depo piyasasında vade bir aydan üç aya
uzatılırken, dolar (%7’den %5.5’e) ve euro (%9’dan %6.5’e) cinsi faiz
oranları da düşürüldü.
Son dört ayda PPK’dan gelen sürprizleri göz önüne alarak, bir sonraki
adım için tahmin yapmanın güç olduğunu söyleyebiliriz. Artan çıktı
açığının verdiği destekle önümüzdeki dönemde dezenflasyonun devam
edeceğini, ancak baz desteğinin ortadan kalkması ve dolaylı vergilerin
gündeme gelmesi durumunda yılın ikinci yarısında dezenflasyonun hızının
azalacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki aylarda faiz indirimleri için 100 –
150 baz puan gibi daha sınırlı bir manevra alanı kaldığını düşünüyoruz.
Ancak, Kurul’un piyasa beklentilerin üzerinde indirim kararları verdiği göz
önüne alındığında, faiz indirimlerinin tahmin ettiğimizden daha büyük
olması riskini görüyoruz.
Enflasyon beklentilerinde iyileşme devam ediyor. Merkez Bankası
tarafından yayımlanan Şubat ayının ikinci beklenti anketinde, hem yıl sonu
hem de uzun vadeli enflasyon beklentilerinde toparlanma görülüyor. Yıl
sonu enflasyon beklentisi, %7.5 olan hedeften daha da uzaklaşarak,
%7.22’den %7.10’a geriledi. Uzun vadeli beklentilerde ise 12-aylık
haftalık bülten
enflasyon beklentisinin 28 baz puan düşerek %6.88’e, 24-aylık enflasyon
beklentisinin ise %6.45’ten %6.44’e gerilediği görülüyor.
Para politikası tarafında, anket katılımcılarının gecelik faiz beklentilerinden
PPK’dan daha temkinli bir indirim beklentisi içinde olduklarını görüyoruz. Bu
doğrultuda, katılımcıların ay sonu ve yıl sonu gecelik faiz beklentileri %12.41
ve %11.81 seviyelerinde bulunuyor. Ancak, MB’nin geçen hafta aldığı yüklü
faiz indirim kararının ardından bu beklentilerde revizyona gidileceğini
düşünüyoruz.
Diğer beklentilere baktığımızda, 2009 yılı ekonomik büyümeye yönelik
tahminin eksiye döndüğünü görüyoruz. Anket katılımcıları, yıl sonunda
ekonominin %0.4 oranında küçülmesini bekliyor. Son dönemde kurda
yaşanan hareketliliğin etkisiyle, yıl sonu USD/TRY beklentisinin 1.6546’dan
1.6648’e yükseldiği görülüyor. Son olarak, 2009 sonu cari açık beklentisinin
daralmaya devam ettiği, 280 milyon dolar küçülerek 22.9 milyar dolara
gerilediğini görüyoruz.
İşsizlik oranı rekor seviyede. Ekim – Aralık döneminde işsizlik oranı, rekor
yüksek seviyeye, %12.3’e yükseldi. Benzer şekilde, tarım-dışı istihdam oranı
da Şubat 2005’ten bu yana en yüksek seviyesi olan %15.4’e yükseldi. 2007
yılının aynı döneminde işsizlik ve tarım-dışı işsizlik oranları sırasıyla %10.1 ve
%12.6 seviyelerinde bulunuyordu.
Detaylara baktığımızda, işgücünün 757 bin kişi artış göstermesine rağmen
toplam istihdam artışının daha sınırlı kaldığı, ekonominin işgücüne yeni
katılanların tümüne istihdam yaratamadığını görülüyor. Ekim – Aralık
döneminde tarım istihdamı 283 bin kişi artarken, tarım-dışı istihdam artışı 165
bin oldu. Ekonomik aktivitedeki daralmayı göz önüne alarak, tarım
istihdamındaki artışta kentten kırsal kesimlere göçün etkili olduğunu
söyleyebiliriz. İşgücü piyasasına yönelik bir olumsuz not olarak, işsiz sayısının
rekor sayıda (645 bin) artarak 2.9 milyon kişiye ulaştığını görüyoruz. Sektörel
dağılıma baktığımızda, sanayi (%1.8) ve inşaat (%1.1) sektörlerinde yaşanan
istihdam düşüşünün toplam istihdam artışını sınırladığını görüyoruz. Diğer
taraftan, hizmetler sektörü istihdamındaki %2.5 oranındaki artışın toplam
istihdamı %2.1 yukarı çektiği dikkat çekiyor.
Önümüzdeki dönemde, ekonomik aktivitedeki daralma doğrultusunda, işgücü
piyasasındaki olumsuz seyrin devam etmesini bekliyoruz.
Tüketici güveni toparlanmaya devam ediyor. Aralık ayının ardından, Ocak
ayında da toparlanmaya devam eden tüketici güven endeksi %2.4 artarak
71.6’ya yükseldi. Detaylara baktığımızda katılımcıların, önümüzdeki dönem
satın alma gücü, ekonomik gidişat, işgücü olanakları ve mevcut dönemin
dayanıklı tüketim malları almaya uygunluğuna ilişkin değerlendirmelerindeki
iyileşmenin endeksi yukarı çektiğini görüyoruz.
Merkezi hükümet borç stoku reel olarak %6.1 arttı. Ocak ayında, merkezi
hükümet borç stoku, geçen senenin aynı ayına göre %16.2 artarak 391.1
milyar dolara yükseldi. Bu artış reel olarak %6.1’lik yükselişe denk geliyor.
Kurdaki değer kaybının borç stokundaki artışta belirleyici olduğu görülüyor.
Dövize endeksli borç stokunda geçen senenin aynı ayına göre %30.2
oranında artış kaydedildi. Borcun TL-döviz komposizyonuna baktığımızda, TL
haftalık bülten
cinsi borçun toplam borcun içindeki payının %65.2 olduğunu, kalan %34.8’lik
kısmını ise dış borcun oluşturduğunu görüyoruz. Geçen senenin aynı ayında bu
oranlar sırasıyla %68.9 ve %31.1 seviyelerindeydi.
Hazine düzenlediği iki ihale ile 4.7 milyar TL borçlandı. Geçtiğimiz hafta
düzenlenen iki ihale ile Hazine 6 aylık referans bonun ihracını ve 5-yıllık
TÜFE’ye endeksli tahvilin yeniden ihracını gerçekleştirdi. Şubat ayında
gerçekleştirilen toplam borçlanma 22.9 milyar TL olurken, iç borç çevirme oranı
%100’ün üzerine çıktı. Hatırlanacağı gibi, Hazine’nin yayımladığı aylık iç
borçlanma stratejisinde bu oran %85 olarak öngörülmüştü. Zayıflayan mali
performansın, borç çevirme oranları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaya
devam edeceğini düşünüyoruz.
Önümüzdeki haftaya bakış
Ocak ayı dış ticaret verileri Cuma günü açıklanıyor. Aylık ihracat ve ithalat
tahminimiz 7.3 milyar dolar ve 9.8 milyar dolar seviyelerinde bulunuyor. Bu
rakamlar ihracat ve ithalat için geçen seneye göre sırasıyla %31 ve %40
oranında düşüşe işaret ediyor. Tahminimiz doğrultusunda aylık açığın 2.5 milyar
dolar olmasını ve Aralık ayında 69.8 milyar dolar 12-aylık dış ticaret açığının
66.6 milyar dolara gerilenesini bekliyoruz.
Önümüzdeki dönemde, dış ticaret açığındaki daralmanın sürmesini bekliyoruz.
İhracattaki zayıflığın devam etmesine rağmen, dış ticaret hadlerindeki iyileşme
ve ekonomik aktivitedeki daralmanın ithalat performansını olumsuz
etkileyeceğini ve yıl sonunda dış ticaret açığını yaklaşık 45 milyar dolar
seviyesine çekeceğini düşünüyoruz.
Hazine, Mart ayı borçlanma stratejisini bu hafta açıklayacak. Şubat ayındaki
yüklü itfaların ardından, Hazine’nin Mart ayında nispeten daha rahat olduğu
görülüyor. Önümüzdeki ay 4.1 milyar TL tutarında iç borç itfası bulunan
Hazine’nin, mali performanstaki bozulmanın etkisiyle borç çevirme oranını
yüksek tutması mümkün gözüküyor.
Bu hafta açıklanacak olan diğer veriler arasında, bugün açıklanacak olan Şubat
ayı reel kesim güven endeksi bulunuyor. Aralık ayı yabancı ziyaretçi verileri de
bu haftanın veri gündeminde yer alıyor.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait
görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile
risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download