haftalık bülten 29 Kasım 2010 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
29 Kasım 2010
Geçen haftanın özeti
Faiz dışı harcamalar Ekim’de de büyümeye devam etti. Merkezi
yönetim bütçesi Ekim’de, geçen yılın aynı ayına göre %24’lük bir azalma
ile 1.8 milyar TL açık verdi. Aylık faiz dışı fazla ise geçen yıla göre %85’lik
bir düşüşle 351 milyon TL’ye geriledi. Bu azalmada geçen yıla göre düşüş
gösteren vergi dışı gelirlerin etkisi görülüyor; hatırlanacağı gibi geçen yıl
Ekim ayında bütçeye işsizlik fonundan 1.9 milyar dolar transfer edilmişti.
Bu kalemin etkisinden arındırıldığında faiz dışı fazlada geçen yıla göre
sadece %2.6’lık bir düşüş yaşandığını görüyoruz.
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Başak Karaaslan
+(90) 212 318 5096
[email protected]
Vergi gelirleri Ekim’de %20 artarak artış trendini sürdürdü. Bu oran yılın ilk
dokuz aylık döneminde vergi gelirlerinde yıllık bazda kaydedilen %22.7’lik
artış oranı ile büyük ölçüde uyumlu.
Ekim ayında faiz dışı harcamalar, Ocak-Eylül döneminde gerçekleşen
%11’lik artış oranını geçerek, geçen yılın aynı ayına göre %14 arttı. Orta
vadeli program (OVP) mali yıl sonunda faiz dışı harcamaların %15
oranında büyüyeceğini öngörüyor. OVP’de faiz dışı harcama büyümesinin
2011’de %7’ye gerileyeceği öngörülse de genel seçimler ve seçim
sonrasında yeni anayasa gündemi düşünüldüğünde bu hedefe
ulaşabilmenin zor olacağını düşünüyoruz. Dış açıktaki genişlemeyi de göz
önünde bulundurarak faiz dışı harcamalardaki artışın fazla hızlı olduğuna
dair görüşümüzü koruyoruz ve eğer maliye politikasında belirgin bir
daralmaya gidilmezse, Merkez Bankası’nın likidite kısıtlayıcı önlemleri
kullanmada daha agresif olmak zorunda kalabileceğini düşünüyoruz.
Fitch kredi notu görünümünü yükseltti. Kredi derecelendirme kuruluşu
Fitch, Türkiye’nin kredi notu görünümünü BB+’ya yükseltirken,
ekonomideki güçlü toparlanmaya ve kamu finansmanındaki gelişmelere
vurgu yaptı. Hatırlanacağı gibi Fitch Türkiye’nin kredi notunu en son Aralık
2009’da iki kademe yükselterek değiştirmiş ve o tarihten beri de kredi notu
görünümünü sabit tutmuştu..
Fitch’in tahminleri GSYH büyümesinin 2010’da %8, 2011 ve 2012’de %5;
cari açığın ise 2010’da 44 milyar TL ve 2011’de 53 milyar TL olarak
gerçekleşeceği yönünde. Fitch, kamu borcu/GSYH oranının 2011’de,
2010’daki %42’den ve 2009’daki %45.5’ten düşük gerçekleşeceğini ve
%40 olacağını öngörüyor.
Kuruluştan yapılan açıklamada Türkiye’nin hızlı büyümesinin önemli
dengesizliklere yol açmadan devam edip etmeyeceğine dair bir belirsizlik
olduğu belirtiliyor. Fitch, kredi notunu olumlu etkileyebilecek etkenler
olarak kamu borcu/GSYH oranını daha da düşürecek mali politikalar,
seçimler ve anayasa değişiklikleri sonrasında siyasi istikrarın devam
etmesi ile dezenflasyona engel olmayan bir büyüme performansını
gösteriyor. Öte yandan kredi notunu olumsuz etkileyebilecek unsurlar
Cevdet Çağdaş Ünal
+(90) 212 318 5086
[email protected]
haftalık bülten
arasında enflasyondan ya da ödemeler dengesinden kaynaklanan
makroekonomik istikrarsızlık, mali performansta bozulma veya önemli bir
politik şok yer alıyor.
Içinde bulunduğumuz konjonktürde, Türkiye’nin kamu borcu/GSYH oranını
düşüren bir ülke olarak daha yüksek bir görünümü hakettiğine dair
görüşümüzü koruyoruz. Bununla birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarının
seçim öncesinde böyle bir adımı tercih etmeyeceğini düşünüyoruz. AKP’nin
seçimi kazanma konusunda rahat olmasına rağmen mali politikalarda bir
gevşeme kaçınılmaz gözüküyor. Bu çerçevede mali kuralın rafa kaldırılması
da seçim ekonomisi konusunda olumsuz sinyal teşkil ediyor. Sonuç olarak,
Türkiye’nin durumunun daha yüksek bir kredi notu görünümünü gerektirdiğini
düşünmemize rağmen, seçim öncesi böyle bir gelişme beklemiyoruz.
Uzun vadeli enflasyon beklentileri sınırlı düşüş gösterdi. Kasım ayının
ikinci beklenti anketinde yıl sonu enflaston beklentisi %8.10’da sabit kalırken,
12 ve 24 ay sonrasına ilişkin beklentiler sırasıyla 5 ve 8 baz puan düşerek
%7.14 ve %6.52 olarak gerçekleşti.
Anket katılımcıları politika faizinde gelecek üç aylık dönemde herhangi bir
değişim beklemezken, 12 ay sonrasına dair politika faizi beklentisi %7.86’dan
%7.77’ye geriledi. Bu durum bizim 2011’in son çeyreğinde 100 ila 150 baz
puan civarı faiz artışı beklentimizle uyumlu. Ancak Fed’in parasal genişleme
politikasına 2011 Haziran’dan sonra da devam etmesi Merkez Bankası’nın faiz
artırımlarını geciktirebilir.
Sene sonu GSYH büyümesi %7 olarak beklenirken (eski beklenti %6.9’du)
2011 büyüme beklentisi ise değişmeyerek %4.8’de kaldı. Biz bu yıla ilişkin
%7.5 ile daha yüksek, 2011 yılına dair ise %4 ile daha düşük bir beklenti
içerisindeyiz. Fakat, her iki yıl için de tahminlerimiz yukarı yönlü risk ihtiva
ediyor.
Kasım ayı kapasite kullanım oranı (KKO) beklentilerin üzerinde
gerçekleşti. Kapasite kullanım oranı Kasım ayında bir önceki %75.3
seviyesinden %75.9’a yükseldi. Bu oran %74.4 olan piyasa tahmininin de
üzerinde. Alt kalemlere baktığımızda gıda ve içecekler hariç hepsinde artış
gözlenirken, özellikle dayanıklı tüketim malları ve yatırım mallarındaki artış, iç
talepteki hızlı canlanmaya işaret ediyor.
Üç aylık düşüş periyodunun ardından reel kesim güven endeksi bu ay
yükselişe geçerek 107.2’den 107.6’ye ulaştı. Alt kalemlerde 7 yüzde puanlık
artışla toplam sipariş miktarı başı çekerken, üst üste üçüncü kez gerileyen
ihracat sipariş miktarı bu ay 9 yüzde puan düştü ki bu durum da iç talepteki
büyümenin ihracat siparişlerinin zayıflamayı telafi ettiğini net bir şekilde
gösteriyor.
Özetlersek, ekonomik aktivite canlanmaya devam ediyor. Kasım ayı KKO ve
reel kesim güven endeksi verilerine bakarak ekonomik politikalarda
özellikle de mali politikalarda bir daralma beklemeliyiz. Fakat genel
seçimöncesi bunun gerçekleşeceğini düşünmüyoruz ki bu da 2011 sonuna
kadar politika faizini sabit tutacağını düşündüğümüz Merkez Bankası’nın
alternatif likidite kısıtlama araçlarını kullanmakta daha agresif olacağına işaret
ediyor.
haftalık bülten
Önümüzdeki haftaya bakış
Kasım ayı enflasyon oranı Cuma günü açıklanacak. Bizim beklentimiz aylık
TÜFE’nin %0.8 olarak gerçekleşeceği şeklinde (piyasa beklentisi:%0.97). Bu
durumda yıllık TÜFE %8.6’dan %8.1’e gerilerken enflasyonda geçen ay
başlayan düşüş trendi devam etmiş ve Merkez Bankası’nın 2010’un son
çeyreğinde enflasyonun düşüş eğilimine gireceği öngörüsünü teyit etmiş
olacak. Bu aşağı yönlü eğilimin devam edeceğini ve enflasyonun 2011 ilk
çeyrekte baz etkisiyle %6 civarına gerileyeceğini düşünüyoruz ki bu da
Merkez Bankası’nı beklenti yönetiminde rahatlatacaktır.
Ekim ayı dış ticaret dengesi rakamları yarın açıklanacak. Aylık dış ticaret açığı
için 6.4 milyar dolarlık tahminimiz 5.9 milyar dolar seviyesindeki piyasa
beklentisinin üzerinde. Gerçekleşmenin beklentimize paralel olması
durumunda 12 aylık birikimli açık geçen ay gerçekleşen 60 milyar dolardan
63.7 milyar dolara çıkmış olacak. 2010 dış ticaret açığı beklentimiz 67.5 milyar
dolar seviyesinde bulunurken cari açık beklentimizi ise 45 milyar dolar olarak
revize ettik. Merkez Bankası’nın büyüyen dış açığa kredi büyümesini azaltıcı
araçlarla müdahale etmesini fakat 2011 dördüncü çeyreğe kadar politika
faizini sabit tutmasını bekliyoruz.
Bu hafta açıklanacak diğer veriler arasında Hazine’nin Aralık-Şubat dönemi
borçlanma stratejisi (yarın), Kasım ayı PMI, İstanbul enflasyonu ve öncü
ihracat rakamları (Çarşamba) yer alıyor.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait
görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile
risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download