M. Meclisi B : 11 Benim bu önergemin gayesi ve hedefi bu olmadığı için umumi sağlık işlerini burada kes­ mek ve asıl mevzua girmek istiyorum : Sayın milletvekilleri; benim bu önergemde asıl üzerinde durmak istediğim konu; Kanser meselesidir. Bütün parlömanterlerin bilmesi gereken bir tehlike vardır. Bu, yurdun dörtbir tarafından vatandaşın gırtlağına ahtapot gibi sarılan ve büyük bir tehlike halini alan kanser hastalığı­ dır. Bu amansız hastalığın bütün dünya tıbbini meşgul ettiği bu asırda bizim bundan habersiz gibi görünmemiz ve hastalarımızla gereği gibi ilgilenmememiz affı mümkün olmıyan bir cina­ yet olur. Buna parlâmento daha fazla seyirci kalamaz ve kalmamalıdır, tşte bunun için ve bu inançla bu genel görüşme önergemi vermiş bulunuyorum. Muhterem milletvekilleri, kanser hastalığın­ dan şikâyet, teşhis imkânlarının artması, nüfu­ sun çoğalması yanında vatandaşın sağlığına verdiği değerin de tesiri olmuştur. Vatandaşı vücudunda gördüğü her yarayı hemen dok­ tora götürmek istiyor. İlmin inkişâfı, evvelce ne olduğu bilinmiyen bir çok yara ve timörlerin kanser olduğunu ortaya koydu ve hastalığın tehlike olduğu fikri yurdumuza da yayıldı. Şim­ di, vatandaş, büyük bir telâş ve üzüntü içinde­ dir. Bu yüzden yurdun bir - iki şehri hariç hiç­ bir bölgesinde kanserle ilgili bir tedavi bulun­ madığı için vatandaş kütlesi iktisadi ve malî imkânsızlıklar içinde kıvrana kıvrana Ankara'­ nın yolunu tutuyor. Buradaki acıklı ve umutsuz hali görünce uğradığı hayal kırıklığı hiç şüphe­ siz büyük oluyor. Vatandaşı bu ıstıraptan ve ümitsizlikten kurtarmak için kanserin de ve­ rem gibi tedavisini Devletin üzerine almasını bu önerge öngörmektedr. Bir zamanlar bu tehlike verem ve veremli hastalar için idi. Fakat izaha lüzum yok M, bugün bu tehlike atlatılmış durumdadır. Bunun en büyük sebebi Devletin bu yükü üzerine al­ masıdır. Bu sayededir ki, bugün verem artık tehlike olmaktan çıkmıştır. Hastanesi vardır, yatağı vardır, ilâcı vardır, doktoru vardır hü­ lâsa yurt çapında müessir bir teşkilâtı vardır. Böylece bugünün tekniği karşısında diyebiliriz ki, verem tehlikeli olmak vasfını unutturmuş­ tur. 1 . 12 . 1967 O : 1 Fakat yeni ve büyük bir tehlike (Kanser tehlikesi) bütün ağırlığı ve insafsızlığı ile yur­ da yayılmıştır. Kabaca hazırlanan istatistiklere göre, 25 bin Türk Vatandaşı özellikle hastaneye kadar gelmek için yol ve yiyecek parası olmıyan ya da bulunmıyanları aramızdan her yıl sessiz­ ce bir ocağı yıkarak ahp götürüyor. Yurttaki kontrol ve tedaviye muhtaç 150 bin kanserli bunun haricindedir. Sayın milletvekilleri; burada vazifeye baş­ ladığım gün ettiğim yemine ve milletvekili olur­ ken, vatandaşlarıma verdiğim söze sadık kal­ manın inanç ve imanı içinde meseleyi Yüce Meclisin huzuruna getiriyorum. Arkadaşlarım­ dan hiçbirinin beni yanlış anlıyacaklarını zan­ netmiyorum. Karşılıksız, bedelsiz ve yardımsız, millete kendisini inançla vermiş bir arkadaşını­ zım. Meclis dışındaki mesainin büyük bir kıs­ mını çaresizlik yüzünden benden yardım bekliyen hasta vatandaşlara harcıyan bir milletve­ kilinin bu davranışa yardımcı olacağınızdan asla şüphem yoktur. Yukarıdan beri bahsetti­ ğim hastalıktan dolayı yurt sathında duyulan ıstırabın ve hissedilen tehlikenin daha fazla beklemeye tahammülü kalmamış olduğunu bile­ rek ve inanarak gerçekleri bütün açıkhğiyle Yüksek Meclisin ıttılaına arz etmek istiyorum. Elbette ki tehlikeye yeni Anayasanın insan sağ­ lığı ile ilgili perensiplerinin ışığı altında bir çö­ züm yolu bulmak Yüce Meclisin kaçınılmaz va­ zifesi olacaktr. Bu davranışın aslında Hükümet için de büyük bir destek olacağı kanaatinde­ yim. Sayın milletvekilleri; Anayasanın 88 nci maddesine istinaden kanser hastalığının da ve­ rem hastalığı gibi Devletin himaye, kontrol ve bakımına terk edilmesini öngören genel görüş­ me takririm kabul edildiği takdirde, ki halk için, halkla beraber, halk yararına hizmetten başka bir düşüncesi bulunmıyan sayın millet­ vekilleri bunu kabul edeceklerdir. O zaman ben de burada, zaman almamak için yazmadığım kanser hastalığının : 1. Türkiye'deki dünkü durumu, durumu, _ bugünkü 2. Dünyadaki gelişimi, Komşu memleketlerdeki durumu ve bura­ larda bu yolda sarfedilen gayretleri, — 271 —