M. Meclisi B : 49 bütçeden yüzde 1 para ayrılır. 38 milyardan 380 milyon lira ayrılacaktı. 26 milyardan 260 mil­ yon ayrılacaktı. 260 milyon lira yerine 59 mil­ yon lira geçen sene ayırdığınız zaman geçen se­ nelerde ısorduk; 38 (milyardan 380 milyon lira­ yı ayırmanız icabederken, Ziraat Bankasına (bu­ nu vermediğiniz için de soruyoruz. Bunun ceva­ bını lütfetmediniz. Burada (da acaba, Ziraat Ban­ kası bu sermaye kasasına girerse ne yapacağı­ nı bilmiyordu mazereti var mıdır? Aşikâr bir şekilde para darlığının yükünü Ziraat Bankası sermayesi kontumda, kanunun emrini yerine getirmemek suretiyle bir dereceye kadar hafif­ letmek durumu vardır. Bunun içindir ki biz, Türk köylüsünün hakkı olan bu kalemlerde, bu ödeneklerin verilmesinde Türkiye Büyük Mil­ let Meclisi sahip çıksın, diyoruz. * Muhterem arkadaşlarım; dış ticaret ile ilgili konularda Sayın Bakan, ifade ettiğimiz tenMd-lerin değer taşıdığını, bir dereceye kadar doğ­ ru olduğunu, lütfen kabul buyurdular. Yalnız dediler ki, «Bu daimp, 1963 ten beri böyle ol­ muştur.» Meseleye v başka açıdan bakarak, dış ticaret sektör' ,JI gayrisâfi millî hâsıla için­ deki yeri açısının bakarak bâzı rakamlar ver­ diler. Bir defa, «Dış ticaret sektörü» deyince, ta­ biî mesele değişir. Çünkü ihracat ve ithalât ra­ kamları hep birden söz konusu olur. Ben ihra­ cat bakımından, plân hedeflerinin neresindeyiz, diye izah etmeye çalıştım. Verdiğim rakamların bir tanesini reddetmediler. Vaktinizi almamak için sabahleyin uzun uzun okumak istemedim, ama arz edeyim, kesin ve hepsi de bu resmî belgelerde bulunan rakamlardır: 1963 te plân hedefinin 20 milyon dolar fazlasında ihracat; 1964 te 36 milyon dolar ilerdedir; 1965 te 54 milyon dolar ilerdedir; 1966 da 41 milyon dolar ilerdedir ve 1967 de 13 milyon dolar ilerdedir. İkinci plânda, 1968 de 44 milyon dolar geride; 1969 da 40 milyon dolar geride; 1970 te 27 mil­ yon dolar geridedir. Toplam olarak, 5 yılda 164 milyon dolar. Birinci Plân'döneminde plân hedefinin ötesine, geçmiş, aşmış; 3 yılda 101 mil­ yon dolar şimdiden geri kalmışızdır, önümüz­ deki jki senede bunu telâfi edecek miyiz? Sayın Bakan telâfi edeceğini iddia edemez. Çünkü biz­ zat imzasını taşıyan 1971 programında, iktisa­ di Plânlama cildi, tablo 5: 1971 senesi için 640 15 . 2 . 1071 O :3 milyon dolar ihracat yapılacağı tahmin edili­ yor, buyuruluyor, 640 milyon dolar, plân hede­ finin 25 milyon dolar gerisindedir. Yani deva­ lüasyona rağmen, 1970 senesinde nasıl 27 mil­ yon dolar plânın gerisinde isek, Hükümet da­ ha şimdiden 1971 .yılı ihracatının da plânın 25 milyon dolar gerisinde kalacağını kabul ve programında tescil etmiş ve bunu böylece im­ zalamış, Resmî Gazetede yayınlamıştır. Umarız ki, tahminin ötesine gitsin. Ama, ihracat ikinci Plân döneminde geri kalıyor. Bunu hiçbir he­ sap değişikliği ile ihracat rakamını bırakıp, dış ticaret sektörü diye başka rakamları almak su­ retiyle tevil etmek mümkün değildir. Burada bir mesele vardır. Muhterem arkadaşlarım; vakit olmadığı için sizlere, ihracatlallgili plânın 120 nci sayfasın­ da yer alan tedbirleri okuyacak değilim. Bunla­ rı bir bir arz etmeyi düşünmüştüm. Ama bizzat bugünkü Hükümetin hazırladığı, yani bir Demirel Hükümetinin hazırladığı ve bu Meclisin kabul ettiği şu ikinci Kalkınma Plânının 120 nci sayfasında «ihracatla ilgili birtakım önemli tedbirler alınacaktır» diye yazılıdır. Lütfen oku­ sunlar. Şurada işareti var, fakat vaktim yok ki hepsini arz edeyim. Bu tedbirlerden birçokları­ nın ele alınmamış olduğunu, bunların gerçekleş­ memiş olduğunu göreceklerdir. İhracat sigor­ tasını kurdunuz mu? ihracat Bankasını kurdu­ nuz mu? ihracatı Geliştirme ve Etüt Merkezini geliştirmek için burada yapılan va'di yerine ge­ tirdiniz mi? Ve ilâbiri 7 - 8 va'di biraz evvel işa­ retledim. Bunlar ele alınmadı. Yalnız, para ku­ runu değiştirmek, Türk parasını dolara göre Ucuzlatmak, ihracatı artırmak için yeterli deSildir. ihracat bir (organizasyon işidir, ihracat bir üretim işidir. Meselenin bu yönleri bakı­ mından da yeterli tedbir alınmadığını, standardizasyon, pazarlama - yazmışsınız buraya - bun­ ların yeterli şekilde ele alınmadığını arz ettim. Binaenaleyh, benim tenkidim bu noktalara da­ yanmaktadır; haklıdır ve riyazi bir kesinlikle, resmî belgelerle sabittir. Muhterem arkadaşlarım; devalüasyonla ilgi­ li olarak ben uzun bir konuşma yapmadım. Bu mevzuatta ayrıca bir bahis ayırmadım; çünkü çok tartışıldı. Burada bu konu ayrıca genel gö­ rüşme mevzuu olarak, belki bir gün boyunca tartışıldı. Yalnız, bir noktayı belirttim. Deva- — 127 —