SEPTİK ŞOK

advertisement
SEPTİK ŞOK
DR BARIŞ VELİ AKIN
BAKIRKÖY DR SADİ KONUK EĞİTİM
VE
ARAŞTIRMA HASTANESİ
ANESTEZİ ROTASYON SEMİNERİ
ŞOK
 “Periferik dolaşım yetmezliği”
ya da
“Yetersiz doku perfüzyonudur.”
 Sorun,dolaşım sistemi yoluyla hücrelerin
metabolik gereksinimlerini
karşılayabilecek yeterli perfüzyonun
sağlanamamasıdır
ŞOK
•
•
•
•
1-Hipovolemik
2-Septik
3-Kardiyojenik
4-Nörojenik şok
-----SEPTİK ŞOK----Tanımlar :
• SIRS : Çeşitli etkilere karşı gelişen sistemik yanıttır. Aşağıdaki klinik
görünümlerden 2 veya daha fazlasının görülmesi ile tanı konur:

Vücut ısısının >38C veya <36C

Kalp hızının >90/dk

Solunum sayısının >30/dk

Beyaz küre sayısının >12000/mm3 veya <4000/mm3
veya
immatür nötrofilin >%10
• Sepsis : Sistemik inflamatuar respons sendromunda enfeksiyöz bir
ajan ya da durum saptanırsa sepsis adını alır. Eğer bu duruma
organ disfonksiyonu veya hipoperfüzyon ya da hipotansiyon eşlik
ediyorsa şiddetli sepsis sözkonusudur.
• Septik Şok : Yeterli sıvı resüsitasyonuna rağmen devam eden
sepsise bağlı hipoperfüzyon durumudur. Birlikte organ disfonksiyonu
veya hipoperfüzyona bağlı anormallikler mevcuttur.
• MORTALİTE:% 30-80
• Multipl organ yetmezliğinin eşlik ettiği septik şok
YBÜ’ ndeki en sık ölüm sebebidir.
• Sepsis olgularında artış:
Hastalığı ciddi şekilde ağır olan olguların agresif
bakımları, immun durumu aşırı bozuk olguların
bakımı, mekanik ve invaziv araçların kullanımı
(idrar sondası, mekanik ventilasyon, santral
kateter, endotrakeal tüp vs) ve enfeksiyona
eğilimli olguların uzun yaşaması gibi faktörlerden
kaynaklanır.
Mikrobiyoloji ve konakçı
faktörleri :
• Etken bakteri,virus, riketsiya, mikobakteri,
fungus veya parazit olabilir.
• Bakteriyel enfeksiyonlardan en sık sepsise
yolaçanlar ; preantibiyotik dönemde
pnömokoklar, A grubu Streptokoklar,
S.aureus, Hemofilis influenza, meningokok
ve Salmonella türleri iken,
• Günümüzde gram negatifler en sık
rastlanan mikroorganizmalardır.
Gram negatif bakteriyemiye
yolaçan nedenler:
• a) Normal floranın antibiyotikle
baskılanması
• b) Hastanede yatan hastalara yapılan
instrumental ve invazif girişimler (üriner
kataterler, venöz girişimler)
• c) Uygulanan tedaviler ile immün sistemin
baskılanması (steroidler, kemoterapi,
radyoterapi vb)
Konakçı özelliklerine göre muhtemel
etkenler :







Aspleni
Kapsüllü m.organizmalar:
Pnömokoklar
Hemophylus influenzae
Neisseria meningiditis
Capnocytophagia
Siroz
Vibrio, Yersinia ve Salmonella spp
Diğer gr(-)ler, kapsüllü m.org
Alkolizm
Klebsiella spp, pnömokok
Diabet
Mukormikozis ,Pseudomonas spp
(malign eksternal otit), E. Coli
Steroidler
Tüberküloz, fungal enf, Herpes
Nötropeni Enterik gr(-)’ler, Pseudomonas,
Aspergillus,Candida, Mucor spp,
ve S. aureus
T-hücre anomalisi Listeria,Salmonella,Mycobacteria
grubu
(HSV,CMV,VZV)
spp, Herpes virus
“ Sepsis Sendromu” tanısı ve
tanımı:
• Hipertermi (>35.6 oC )veya hipotermi (<35.6
C)
• Taşikardi(>90/dk), takipne (>20/dk),
• Gösterilen bir infeksiyon odağı olması
• Bilinç bozukluğu ile beraber en azından bir
organ sisteminde yetmezlik bulguları olması
(uygun tedaviye rağmen PaO2 <75 mmHg,
plazma laktat seviyesinin artışı veya oligüri oluşu
<30 ml/dk) tanıyı koydurur.
Klinik bulgular :
Klasik bulgular
• Ateş, üşüme ve hipotansiyon mevcutsa
odak belirlenmeli ve uygun kan kültürleri
alınmalıdır.Özellikle yaşlı hasta grubunda
belirtiler farklı olabilir.
Deri Bulguları
• Gram negatif basillere bağlı deri bulguları
çok çeşitlidir (sellülit,eritema multiforme,
difüz büllöz lezyonlar, DIC ile beraber
simetrik periferal gangren ve endokardite
ait Janeway lezyonları,Osler nodülleri
görülebilir). Psödomonas sepsisli
nötropenik hastalarda görülen tipik
lezyona ektima gangrenosum denir.
Kardiyovasküler bulgular
• Hemodinamik durum değişkendir.
• İlk devre sıcak şok devresi olarak adlandırılmıştır
(artmış kardiak output, azalmış sistemik vasküler
direnç )
• Zamanla soğuk şok evresi izlenir (azalmış
kardiak output ve artmış sistemik vasküler
direnç).
• Septik şoktaki pek çok mediatör sistemik
vasküler direnci azaltırken, kardiak output
normal perfüzyon basıncını sağlamada yetersiz
kalır ve şok yerleşir.
Pulmoner bulgular
• Sepsise en erken yanıt takipnedir.Sonra çok değişken
pulmoner bulgular saptanabilir.
• Bunlar, hiperventilasyon ve respiratuar alkalozdan,
ARDS kliniğine dek değişebilir.
• Akciğer hasarının patolojik mekanizması tam olarak
anlaşılamamış olmakla beraber sepsiste ortama salınan
çok sayıda mediatörün yol açtığı alveolar kapiller
geçirgenlik artışının tetiği çektiği sanılmaktadır.
Ventilasyon-perfüzyon uygunsuzluğu oldukça alveolararterial oksijen gradienti genişler, akciğer kompliansı
azalır ve sonuçta alveolar ödem gelişir.
• Sepsis olgularının %10-40’ında gelişen ARDS mortaliteyi
arttırır.
ARDS tanısında kriterler
• FIO2>%50 iken PaO2<50 mmHg oluşu
• Kardiyomegali veya kalp yetmezliği
bulguları olmaksızın difüz alveolar
infiltratlar görülmesi
• Ve/veya pulmoner kapiller wedge
basıncının<15 mmHg saptanmasıdır.
Hematolojik bulgular
• Sepsisli çoğu hastada erken devrede nötrofilik lökositoz
mevcuttur. Bazen lökosit sayısının 50.000/mm3’e ulaştığı
lökomoid reaksiyonlar izlenir.
• İntrasellüler patojenler (Brusella, Salmonella, Listeria spp
ve Riketsiyalar) ile viral enfeksiyonlar ve bakteriyeminin
ileri devrelerinde lökopeni görülür.
• Alkolikler ve yaşlıların sepsisinde nötropeni görülebilir ki
bu bulgu sepsiste kötü prognozun göstergesidir.
• Trombosit sayısında düşme, lökositlerde toksik
granülasyon veya vakualizasyon olması bakteriyemi için
erken ipuçları olabilir.
• Mikrovasküler yatakta tromboz ve fibrin oluşumu ile DIC
tablosu gelişir. Trombositlerin ve pıhtılaşma faktörlerinin
tüketimi ile kanamalar gelişebilir.
Dissemine intravasküler
koagülasyon
• Fibrin yıkım ürünlerinin artışı
• Uzamış protrombin zamanı
• Azalmış trombosit, fibrinojen ve pıhtılaşma
faktörleri bulguları ile tanı konur.
• Clostridia ve Mikoplazma infeksiyonlarında
DIC’e sekonder gelişen hemolitik anemiler
enfeksiyon tablosunu ağırlaştırır.
Renal ve GIS bulguları ve Multipl
Organ yetmezliği:
• Sepsiste renal yetmezlik nedenleri multifaktöryeldir.
Konakçı, etken ve verilen tedavilere değişen derecelerde
bağımlıdır.
• Glomerüler lezyonlar endokarditte (Öz. Stafilokoksik ise)
ve bazı ilgisiz infeksiyöz hadiselerde gelişebilir.
• Değişik bakteriler ve/veya antibiyotikler nedeniyle gelişen
tubulointerstisyel hastalıklar iyi bilinmektedir.
• Renal yetmezlik çoğunlukla akut tubuler nekroza bağlı
olup ,bu da hipotansiyon, volüm azlığı veya septik şokta
salınan bazı mediatörlere bağlı olabilir.
MODS (Multiorgan Sistem
Yetmezliği)
• Bir hastada organ sistemlerinde homeostazisin
müdahale olmaksızın sürdürülmesine imkan
vermeyen bozuklukların bulunmasıdır.
• Sepsisin ileri dönemlerinde karşımıza çıkar ve
mortalitesi çok yüksektir.
• Tam bilinmemesine rağmen konakçının substratı
etkin olarak kullanamayarak ATP şeklinde enerji
oluşturamaması ve protein sentez edememesi
esas patolojik olay olarak kabul edilir.
• Klinik şok döneminde metabolik destek
sağlanamazsa değişik organ yetmezlikleri ortaya
çıkar.
MOY klinik olarak 3 evreye ayrılır :
• Evre 1 ,septisemi,pulmoner yetmezlik ve düşük
oksijenasyon ile karakterizedir.Eğer uygun destek
verilirse hastaların çoğu bu fazı atlatabilir.
• Evre 2 ,karaciğer fonksiyon bozukluğu ile karakterize
olup sarılık ve hipoalbuminemi ile belirlenir.Ek olarak
hastada bilinç bulanıklığı,anemi,stres ülseri yara
iyileşmesinde gerileme ve deri antijenlerine anerji
gelişir.İnfeksiyon kaynağı bu dönemde saptanır.
• Evre 3’de inotropik ajanlara ve volüm desteğine yanıt
vermeyen biventriküler kalp yetmezliği gelişir.Pulmoner
ödem,atelektezi ve bronkopnömoni beraberinde
olur.Sonuçta koagülopati,hipotansiyon ve asistoli görülür
Septik şoktaki mediatörler
• Septik şokta olayları başlatan hadise genelde mikroptan
salınan toksindir (S. aureustan salınan ekzotoksinin yol
açtığı toksik şok sendromu) veya çoğu gram(-) bakteride
buluna hücre duvarına ait bir yapıdır (endotoksin
/lipopolisakkarit).
• Erken araştırmaların çoğunda endotoksinin doku
faktörünü (FXII, Hageman) aktive ederek sonuçta
kompleman, koagülasyon, fibrinoliz ve bradikinin sitemini
aktive etmesi üzerine yoğunlaşmıştır.
• Tüm bu sistemler birbiri ile bağlantılı olup, bir diğerini
aktive etme yeteneğine sahiptir.
Sepsiste rol alan sitokinler
• Kaşektinin (TNF) şok ve doku hasarında en önemli
mediatör olduğu bulunmuştur.
• Makrofajlardan kaşektin salınımı çok değişik uyarılarla
olabilmektedir (endotoksin, enterotoksin, toksik şok
sendromu toksini, fungal antijenler vb).
• Hayvanlarda deneysel olarak kaşektin infüzyonu,
endotoksinin yol açtığı histopatolojik ve metabolik
düzensizliklere yol açmaktadır.Ayrıca insan gönüllülerde
endotoksin infüzyonu TNF seviyelerinde artışa yol
açmaktadır.
• Septik yanıtta IL-1, lökotrienler ve platelet aktive edici
faktör (PAF) değişik roller oynar.
Septik şok devrelerinde klinik
bulgular: …….
EVRE
Deri
Bulguları
İdrar
Miktar
ı
Şuur
Solunum Hızı
Kalp
Debisi
Nabız
Basıncı
Kalp Hızı
Kan
Basıncı
İrreversibl
(Evre III)
Soğuksiyanoze
Anüri
Koma
↑↑
sonra
↓ ↓
↓ ↓ ↓
↓ ↓
↑↑
sonra
↓ ↓
↓ ↓
Dekompanze
(Evre II)
Benekli
↓ ↓
Kapalı
↑
↓ ↓
↓ ↓
↑↑
↓
Kompanze
(Evre I)
Hafif
soğuk
N
veya
↓
Huzursuz
N
↓
↓
↑
N veya
↓
Septik şoku diğer şok tiplerinden
ayıran özellikler
• Ateş ,
• Normal veya artmış kalp debisiyle beraber
hipotansiyon ve laktik asidoz,
• Devresine göre azalmış veya artmış
periferik rezistanstır.
• Kalp debisinin azalması prognozun kötü
olduğunun göstergesidir.
Septik Şok Tedavisi
 Şoklu bir hastada ele alınması gereken konular
şunlardır:
1. Şok halinin tespit edilmesi
2. Şoku başlatan nedenin ortadan kaldırılması
(septik ise antibiyotikle)
3. Şokun sebep olduğu sonuçlara müdahale etmek
(hipovolemi, asidoz, hipoksi, DIC gibi)
4. Hayati organların fonksiyonlarının devamını
sağlamak (kan basıncı, kalp debisi, idrar miktarı
takibi ile).
5. Durumu ağırlaştıran sebepleri bulup düzeltmek.
Hastaya üç önemli alanda
müdahale edilir
• a) Solunumun düzeltilmesi
• b) Hipovoleminin düzeltilmesi
• c) Kalbin pompa fonksiyonunun ve
dolaşımın sağlanması
a) Solunumun düzeltilmesi
• Solunum yolları açık tutulur gerekirse
oksijen verilir ; şayet maske ve nazal yolla
%60 yoğunlukta oksijen verilmesine karşın
hipoksi düzelmiyor veya solunumsal
asidoz gelişiyorsa mekanik ventilasyon
uygulanmalıdır.
b) Hipovoleminin düzeltilmesi
• Sıvı açığı kristalloidler veya kolloidlerle
yapılabilir. Kristalloidlerden serum fizyolojik
veya ringer laktat kullanılır. Kolloidlerden
başlıcaları albumin, dekstran, plazma ve
hidroksietil nişastalı bileşiklerdir.
c) Kalbin pompa fonksiyonunun ve
dolaşımın sağlanması
• Bunun için sempatomimetikler kullanılır.
• Bunlar kalbin kasılma gücünü arttırarak ve
vasokonstrüktor etkileri ile hayati organlara
uygun kan akımını sağlarlar.
• Bu gruptaki ilaçlar norepinefrin, dopamin
ve dobutamindir.
• Bu ilaçların etkili olabilmesi için öncelikle
hipovoleminin düzeltilmesi gerektiği
unutulmamalıdır.
DIC’te tedavi




Hastada dissemine intravasküler koagülasyon
başladığında durdurulamayan kanamalar ve trombotik
olaylar gelişir.
Tedavide trombosit süspansiyonları genelde yeterli
olmaktadır.
Ancak büyük kanamalar olursa tedaviye Heparin
eklenebilir.
Tüm bu müdahalelere karşın sepsiste mortalite etkene,
konağa ve merkezlere göre değişmekle beraber %30-80
arasında değişmektedir.
Septik şokta immün terapiler
• Kortikosteroidler
• Antiendotoksin monoklonal antikorlar E-5,
HA-1A
• Anti-TNF antikorlar
• IL-1 reseptör antagonistleri
Diğer Tedavi Yaklaşımları
•
•
•
•
•
Granülosit transfüzyonları
Rekombinant koloni-stimule edici faktör
Diüretikler
Pentoksifilin, ibuprofen, naloksan
Oral, absorbe olmayan antimikrobiyal
ajanlar
TEŞEKKÜRLER
Download