DOÇ. DR. YUSUF YÜRÜMEZ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VI. ULUSAL ACİL TIP KONGRESİ 6-9 MAYIS 2010 ANTALYA Tanımlamalar Risk faktörleri Klinik Tanı Ayırıcı tanı İNFEKSİYON: Mikroorganizmanın steril konak dokularına invazyonu sonucu gelişen inflamatuvar yanıt BAKTERİYEMİ: Dolaşımda canlı bir bakteri bulunması - Kan kültürü (+) SIRS: Isı ≥38°C veya ≤36°C Kalp hızı >90/dk Solunum hızı >20/dk, PaCO2 <32 mmHg olması BK >12000 /mm³ veya <4000 /mm³ veya immatür nötrofilin >%10 ≥2 SIRS: Pankreatit Multitravma Doku yaralanmaları Hemorajik şok İskemi gibi klinik durumlar Tümor nekrozis faktor (TNF) ve Sitokinler gibi inflamatuar mediyatörlerin dışarıdan verilmesi SEPSİS: İnfeksiyon kaynaklı SIRS Isı ≥38°C veya ≤36°C Kalp hızı >90 /dk Solunum hızı >20 /dk, PaCO2 <32 mmHg olması BK >12000 /mm³ veya <4000 /mm³ veya immatür nötrofilin >%10 İnflamasyon Anti-inflamasyon ŞİDDETLİ SEPSİS: Sepsisle birlikte organ disfonksiyonu, hipoperfüzyon ve hipotansiyonun görülmesidir. Hipoperfüzyon ve perfüzyon bozukluğu laktik asidoz, oligüri ve akut mental durum değişikliklerini içerebilir. SEPTİK ŞOK: Yeterli sıvı resüsitasyonuna rağmen devam eden sepsise bağlı hipoperfüzyon durumudur. Birlikte organ disfonksiyonu veya hipoperfüzyona bağlı anormallikler mevcuttur. • Sepsise bağlı hipotansiyon; sistolik kan basıncının < 90 mmHg olması veya başlangıç değerinin 40 mmHg altına düşmesi gereklidir. MOYS: Herhangi bir destek tedavisi olmadan, organ fonksiyonlarının homeostazisi koruyamadıkları durumdur. Konakla ilgili faktörler Tedaviye ait faktörler Altta yatan ölümcül hastalık Yaş (prematüre bebekler ve yaşlılar) Primer hastalık Konak savunma mekanizmalarının zayıflaması (Kemoterapi, steroid tedavisi gibi) Geniş travma ve yanıklar Kötü alışkanlıklar (Alkol veya ilaç gibi) Lokal infeksiyonlar Septik abortus, lohusalık Yakın geçmişte uygun olmayan antibiyoterapi Genetik faktörler (Sitokin cevabı…) Yoğun bakım ünitesinde bakım İnvazif damar kateterler Fazla miktarda parenteral mayi, kan ve kan ürünleri verilmesi Hemodiyaliz Diğer invazif kateter ve enstrümanlar (Üriner kateter ve enstrümantasyon, entübasyon, endotrakeal tüp, mekanik ventilatör) Büyük cerrahi girişimler Ateş: (>38°C) Hastaların büyük çoğunluğunda vücut ısısı artmıştır. Ancak normal de olabilir (Nötropenik ve immünosüpressif hastalarda) HİPOTERMİ (<36°C ) bebek ve yaşlılarda karşımıza çıkabilir. Kötü prognoz göstergesidir. Hiperventilasyon veya solunum sayısında artma: (>20 solunum/dk) Nefes darlığı şeklinde karşımıza çıkabilir. Sepsisin en erken belirtilerindendir. Respiratuar asidoz nedenidir. Taşikardi (> 90 vuru/dk) Artmış Nabız Basıncı Mental Durum Değişikliği (Orta derecede disoryantasyondan, konfüzyon, laterji, ajitasyondan komaya kadar değişebilir) Sıcak Deri - Bazen döküntülerde eşlik edebilir. Genel Güçsüzlük Nefes darlığı ve balgam – Akciğer infeksiyonu Ağrılı ürinasyon ve kokulu idrar – Üriner sistem infeksiyonu Şiddetli baş ağrısı, ışık toleransında azalma ve ense sertliği – Menenjit Karın ağrısı – Akut apadisit gibi intraabdominal enfeksiyonlar %20 vakada kaynak ??? Beyaz küre sayısında değişiklik – genellikle artar ancak bazen anormal şekilde de azalabilir. Hiperglisemi (Plazma glukozu >120 gr/dl) Kan, idrar, balgam gibi biyolojik sıvılardan bakteri veya diğer mikroorganizmalar saptanabilir. Sepsise en erken yanıt takipnedir. Sonra çok değişken pulmoner bulgular saptanabilir. Bunlar, hiperventilasyon ve respiratuar alkalozdan ARDS kliniğine dek değişebilir. Akciğer hasarının patolojik mekanizması tam olarak anlaşılamamış olmakla beraber sepsiste ortama salınan çok sayıda mediatörün yol açtığı alveolar kapiller geçirgenlik artışının tetiği çektiği sanılmaktadır. Ventilasyon-perfüzyon uygunsuzluğu oldukça alveolar-arterial oksijen gradient artar, akciğer kompliansı azalır ve sonuçta alveolar ödem gelişir. Sepsis olgularının %10-40’ında gelişen ARDS mortaliteyi arttırır. ARDS alveolokapiller membran zedelenmesi ve vasküler permeabilite artışı sonucu pulmoner ödem, sürfaktan kaybı ile atelektazi ve sağ-sol şant gelişimi ile karakterize ağır bir solunum yetmezliği tablosudur. ARDS’de tanısal kriterler: FIO2>%50 iken PaO2<50 mmHg oluşu Kardiyomegali veya kalp yetmezliği bulguları olmaksızın difüz alveolar infiltratlar görülmesi Ve/veya pulmoner kapiller wedge basıncının<15 mmHg saptanmasıdır. Akciğer grafilerinde, akciğerin infeksiyona iştirak ettiği durumlarda pnömonik infiltrasyonlar, ARDS gelişen durumlarda ise bilateral diffüz infiltrasyon saptanir. Diğer sepsis vakalarında akciğer grafileri normaldir. Hemodinamik durum değişkendir. İlk devre sıcak şok devresi olarak adlandırılmıştır (artmış kardiak output, azalmış sistemik vasküler direnç ) Zamanla soğuk şok evresi izlenir (azalmış kardiak output ve artmış sistemik vasküler direnç). Sepsis, sıklıkla akut tübüler nekroza bağlı akut renal yetmezlik ile birliktedir. Renal yetmezliğe neden olan faktörler arasında; Sistemik hipotansiyon, Renal vazokonstriksiyon, TNF-α salımı ve Nötrofillerin endotoksinler tarafından aktivasyonu sayılabilir. Karaciğer disfonksiyonu; Enterik kaynaklı endotoksin ve bakteri kaynaklı ürünlerin eliminasyonunu önler, Uygun lokal sitokin yanıtını engelleyerek bu potansiyel zedeleyici ürünlerin sistemik dolaşıma direkt yayılımına izin verir. Septik hastalarda, özgeçmişte diyabetleri olmasa dahi hiperglisemi görülebilir. Artmış katekolamin salınımı Artmış kortizol ve glukagon Periferal dokularda oluşmuş insülin direnci Periferal dokularda bozulmuş glukoz kullanımı Azalmış insülin sekresyonu Hipoglisemi Daha nadir. 10-20 mg/dL olan hipoglisemik hastalar da rapor edilmiştir. Ety: Bozulmuş hepatik glikojen depolanması Glikoneogenezis inhibisyonu Sepsisteki tipik sirkülatuvar bozukluklar, bağırsakların normal bariyer fonksiyonunu baskılayarak, bakteri ve endotoksinin lenfatikler ve portal ven yoluyla sistemik dolaşıma translokasyonuna izin verebilir. Gram negatif basillere bağlı deri bulguları çok çeşitlidir: Sellülit Eritema multiforme Difüz büllöz lezyonlar DIC ile beraber simetrik periferal gangren Endokardite ait Janeway lezyonları ve Osler nodülleri görülebilir Psödomonas sepsisli nötropenik hastalarda görülen tipik lezyona ektima gangrenosum denir. Sepsisli çoğu hastada erken devrede nötrofilik lökositoz mevcuttur. Bazen lökosit sayısının 50.000/mm3’e ulaştığı lökomoid reaksiyonlar izlenir. İntrasellüler patojenler (Brusella, Salmonella, Listeria spp ve Riketsiyalar) ile viral enfeksiyonlar ve bakteriyeminin ileri devrelerinde lökopeni görülür. Alkolikler ve yaşlıların sepsisinde nötropeni görülebilir ki bu bulgu sepsiste kötü prognozun göstergesidir. Trombosit sayısında düşme, lökositlerde toksik granülasyon veya vakualizasyon olması bakteriyemi için erken ipuçları olabilir. Mikrovasküler yatakta tromboz ve fibrin oluşumu ile DIC tablosu gelişir. Trombositlerin ve pıhtılaşma faktörlerinin tüketimi ile kanamalar gelişebilir. Erken dönem septik şokta, kan gazı genellikle respiratuar alkaloz ile uyumludur. Metabolik asidoz; Yetersiz doku perfüzyonu Periferal dokularda artmış glikolizis Laktat ve pirüvatın hepatik klerensinde bozulma Bir hastada organ sistemlerinde homeostazisin müdahale olmaksızın sürdürülmesine imkan vermeyen bozuklukların bulunmasıdır. Sepsisin ileri dönemlerinde karşımıza çıkar ve mortalitesi çok yüksektir. Tam bilinmemesine rağmen konakçının substratı etkin olarak kullanamayarak ATP şeklinde enerji oluşturamaması ve protein sentez edememesi esas patolojik olay olarak kabul edilir. Klinik şok döneminde metabolik destek sağlanamazsa değişik organ yetmezlikleri ortaya çıkar. Evre 1, septisemi, pulmoner yetmezlik ve düşük oksijenasyon ile karakterizedir. Eğer uygun destek verilirse hastaların çoğu bu fazı atlatabilir. Evre 2 , karaciğer fonksiyon bozukluğu ile karakterize olup sarılık ve hipoalbuminemi ile belirlenir. Ek olarak hastada bilinç bulanıklığı, anemi, stres ülseri yara iyileşmesinde gerileme ve deri antijenlerine anerji gelişir. İnfeksiyon kaynağı bu dönemde saptanır. Evre 3, de inotropik ajanlara ve volüm desteğine yanıt vermeyen biventriküler kalp yetmezliği gelişir. Pulmoner ödem, atelektezi ve bronkopnömoni beraberinde olur. Sonuçta koagülopati, hipotansiyon ve asistoli görülür. Ateş Normal veya artmış kalp debisiyle beraber hipotansiyon ve laktik asidoz Devresine göre azalmış veya artmış periferik rezistans Kalp debisinin azalması prognozun kötü olduğunun göstergesidir. Her zaman yapılması gerekenler (erken yapılmalı ve sık tekrar edilmeli) Tam kan sayımı Serum elektrolitleri, BUN ve kreatinin Kan kültürleri Vücut sıvı kültürleri AKG EKG Akciğer grafisi Laktik asit seviyesi PTZ ve aPTT Karaciğer fonksiyon testleri Her zaman yapılması gerekenler (daha az sıklıkla tekrar edilmeli) Kardiyak enzimler Fibrinojen yıkım ürünleri D-dimer ölçümü Serum protein ve albümin Tam idrar tahlili Antibiyotik pik ve taban seviyeleri Bazen yapılması gerekenler Ekokardiyogram ve TTE BT (baş, sinüs, toraks, abdomen, pelvis) Direkt grafi (abdomen) Akciğer ventilasyon ve perfüzyon sintigrafileri Akciğer anjiografisi ARDS Adrenal Yetmezlik Adrenal Kriz Deliryum Tremens Eksfolyatif Dermatit Diabetik Ketoasidoz DİC Henoch-Schonlein Purpurası Nöroleptik Malign Sendrom Pulmoner Emboli Akut Böbrek Yetmezliği Rabdomiyoliz Kardiyojenik Şok Hemorajik Şok Hipovolemik Şok Stevens-Johnson Sendromu Toksik Epidermal Nekroz Toksik Şok Sendromu