haftalık bülten haftalık bülten 2 Mayıs 2011 Geçen haftanın özeti Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini revize etti. Merkez Bankası (MB), dün açıkladığı çeyreklik Enflasyon Raporu’nda 2011 yıl sonu enflasyon tahminini 1 yüzde puan revize ederek %6.9’a çıkardığını açıkladı. Değişiklikle beraber MB’nin tahmini beklentimizle ve beklenti anketinde yer alan piyasa beklentisiyle aynı seviyeye ulaştı. Yapılan bu yukarı yönlü revizyonun nedeni arz yönlü enflasyonist baskılar ve vergi oranı artırımlarıydı. MB ithalat fiyatı enflasyonu tahminini %10.9’dan %16.2’ye yükseltirken ortalama petrol fiyatları kabulünü de varil başına 95 dolardan 115 dolara çıkardı. Sadece bu iki değişiklik manşet enflasyona yapılan revizyonun 0.5 yüzde puanını açıklarken kalan 0.5 yüzde puanlık katkı giyim sektöründe yılın ikinci yarısında devreye girecek vergi artışlarından geldi. Öte yandan, bir önceki enflasyon raporunda 0.5 yüzde puanlık yukarı yönlü revizyon yapılan gıda fiyatları enflasyonu tahmini %7.5’te sabit bırakıldı. MB, 2012 yıl sonu enflasyon tahminini sadece 0.1 yüzde puan yükselterek %5.2 seviyesine getirirken bu MB’nin de Fed gibi emtia fiyatlarının yukarı yönlü baskısının geçici olacağını düşündüğünü gösteriyor. Diğer taraftan, daha uzun vadeli tahminlerde herhangi bir değişiklik yapılmazken enflasyonun orta vadede halen resmi hedeflerle uyumlu şekilde %5 seviyesinde istikrar kazanacağı öngörülüyor. MB eflasyon tahminlerini yılın ikinci yarısında yapacağı ve kredi büyümesini %20-25 seviyelerine yavaşlatmayı hedeflediği ilave sıkılaştırmayı hesaba katarak revize etti. Ancak, Ocak ayı Enflasyon Raporu’nda olduğu gibi bu kez de yapılacak sıkılaştırmanın içeriğine dair herhangi bir ipucu verilmiş. Bununla birlikte, kredi büyümesi üzerine yapılan vurgunun devam etmesi Merkez Bankası’nın geleneksel olmayan para politikasına bağlı kalacağına dair görüşümüzü destekliyor. Bu bağlamda, Merkez Bankası’nın parasal şartları yılın ikinci yarısında zorunlu karşılık artırımlarıyla (ağırlıklı oratalamada 300 baz puan) sıkılaştıracağını düşünüyoruz. Mart ayında dış ticaret dengesi rekor yüksek seviyeye ulaştı. Dış ticaret dengesi Mart ayında 9.8 milyar dolar açık vererek, 8.5 milyar dolar olan tahminimizin ve Reuters anketine göre 8.3 milyar dolar olan piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşti. Böylece, Şubat ayında 78.9 milyar dolar olan 12-aylık birikimli dış ticaret açığı 83.6 milyar dolara yükseldi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere baktığımızda, aylık dış ticaret açığının önceki aya göre %5.7 artarak 9.5 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. %44 oranındaki artışla rekor yüksek seviye olan 21.6 milyar dolara ulaşan aylık ithalat, dış ticaret dengesi tahminimizle gerçekleşme arasındaki farkı açıklıyor. Detaylara baktığımızda, enerji fiyatlarındaki İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5096 [email protected] Cevdet Çağdaş Ünal +(90) 212 318 5086 [email protected] haftalık bülten yükselişin etkisiyle yıllık %41 artan enerji ithalatının toplam ithalat faturasındaki hızlı yükselişe katkısı büyük. Ancak, aylık ithalattaki yüksek artışın sorumlusu sadece enerji fiyatları değil. Detaylar, enerji-dışı ithalatın Mart ayında %44.9 artış gösterdiğini ve iç talebin hala oldukça güçlü seyrettiğine işaret ediyor. Sonuç olarak, mevsimsel etkilerden arındırılmış dış ticaret dengesinin henüz istikrarlı bir seyir izlemediğini söyleyebiliriz. Yıllıklandırdığımızda 115 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığının, yaklaşık 80 milyar dolarlık (GSYH’nin %10’u) cari açığa işaret ettiği görüyoruz. Ancak, Merkez Bankası’nın açıklamalarında parasal sıkılaşmanın etkilerinin 2. çeyrekten itibaren görüleceği vurgulanıyor. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde açıklanacak verileri yakından takip edeceğiz. Yine de, mevcut veriler dış dengedeki problemin ciddiyetine ve ilave sıkılaşmanın gerekliliğine işaret ediyor. Bu sorunun çözümü için maliye politikası araçlarını kullanmanın daha doğru olacağı yönündeki görüşümüzü koruyoruz, ancak seçimler ve seçim sonrası gündemi göz önüne alarak mali sıkılaştırmanın gerçekleşmeyeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, sorunun para politikası araçlarıyla çözülmeye çalışılacağını ve ilave zorunlu karşılık oranı artırımlarının gündeme gelmesini bekliyoruz. Ayrıca, zorunlu karşılıkların kapsamının genişletilmesi veya BDDK ve Maliye Bakanlığı’nın atacağı bazı kredi türlerini yavaşlatmaya yönelik adımların da gündeme gelebileceğini düşünüyoruz. Reel kesim güven endeksi yükselmeye devam ederken kapasite kullanım oranı geriledi. Mart ayında 114.8 ile son 9 ayın en yüksek seviyesine ulaşan reel kesim güven endeksi Nisan’da da artış gösterdi ve 116.7 oldu. Bu yükselişe en yüksek katkıyı ihracat siparişleri ve üretim hacmi olurken iyimserlikle kötümserliği ayıran 100 sınırının altında kalan yegane kalemler toplam siparişler ve stok miktarı kalemleri oldu. Kapasite kullanım oranı Nisan’da geçen ayki %73.2’den %74.9’a yükseldi. Ancak mevsimsellikten arındırlmış endeks 0.4 yüzde puan gerileyerek %75.9 oldu. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı son yaptığı iki sunumda da mevsimsellikten arındırılmış kapastie kullanım oranını çıktı açığının göstergesi olarak kullandı. Bu bağlamda şu anki kapasite kullanım oranı ile kriz öncesi seviyeler arasındaki farkın Nisan’da 4.4 yüzde puana yükseldiği belirtmekte fayda var. Merkez Bankası’nın yükselmeye devam eden reel sektör güven endeksinden çok fiyat istikrarına dair kaygıları azlaltmak için kapasite kullanım oranındaki düşüşe vurgu yapacağını tahmin ediyoruz. Ancak, kapasite kullanımındaki düşüşe rağmen genel olarak ekonomik aktivitede gözle görülür bir yavaşlama olmaması dış dengeye dolayısıyla finansal istikrara dair endişeleri canlı tutuyor. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde iç talebi yavaşltamak için para politikasında ilave sıkılaşmaya ihtiyaç duyulduğunu düşünüyoruz ve bununda zorunlu karşılık artırımlarıyla yapılacağına dair görüşümüzü koruyoruz. Önümüzdeki haftaya bakış Nisan ayı enflasyonu yarın açıklanacak. Tahminimiz aylık enflasyonun gıda fiyatları nedeniyle aşağı yönlü risk ihtiva etmekle beraber %1.15 seviyesinde gerçekleşeceği yönünde (piyasa beklentisi:%0.96). Gerçekleşme tahminimize haftalık bülten paralel olursa manşet enflasyon Mart ayındaki %4’den %4.6’ya ulaşmış olacak. Merkez Bankası’nın görüşüne paralel şekilde manşet enflasyonun yılın kalan bölümünde baz etkisiyle dalgalanacağı (Manşet enflasyonun Haziran/Temmuz döneminde %7 civarında seyrettikten sonra 3. çeyrekte düşüşe geçip son çeyrekte tekrar yükseleceğini öngörüyoruz) ve yılsonunda resmi hedefin 1.4 yüzde puan üzerinde, %6.9 seviyesinde gerçekleşeceiğini tahmin ediyoruz. Bu hafta takip edilecek diğer veriler arasında bugün açıklanacak imalat sanayi PMI endeksi ve Cuma günü açıklanacak TCMB Mayıs ayı I. beklenti anketi yer alıyor. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.