T. B. M. M. B : 81 vermektedir. Gerek siyasî partilerimizin, gerekse Türk basınının, bu bilinç içinde bu durumu koruması ve daha da yapıcı yönde gayret göstermesi gereğine inanmaktayım. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, ül­ kemiz, İslam ülkeleri içinde bu mümtaz yerini koru­ yacak ve diğer ülkelerce saygı gösterilecek şekilde li­ derlik yapacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın fev­ kalade anlamlı konuşmasında «Bu işbirliği sayesinde ülkelerimizin kalkınma çabalarına katkıda bulunmak ve insanlarımızın refah ve mutluluğunu sağlamak, bu işbirliği sayesinde ülkelerimizin sahip olduğu po­ tansiyeli harekete geçirmek kolaylaşacaktır; böylece, İslam âlemi, işbirliğinin getirebildiği ölçüde, dünya ekonomi sahnesinde ağırlığını artıracak ve layık ol­ duğu yeri alacaktır» demektedir. Bu da İslam ortak pazarı kurulmasının bir-işaretidir. Sayın milletvekilleri, İslam ülkeleriyle yüzyıllar ön­ cesinden beri var olan ilişkilerimizin bugüne kadar böklenen seviyeye gelmemiş oluşu bir kayıp olarak düşünülebilir. Bu kayıbın giderilmesi için dört beş yıldır gösterilen gayretler övgüye değer durumdadır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbaka­ nımızın gayretleri olmak üzere, ayda bir iki bakanı­ mızın İslam ülkelerini ziyaret etmeleri ve mukabil ziyaretlerin doğusuyla, beklenen diyalog ileri seviyeye çıkmıştır. Bu inanç ile, bu kürsüden bütün İslam ülkelerine başarılar diliyor, Allah'tan, yardımcı olmasını isti­ yorum. Saygılar sunarım. (ANAP sıralarından alkışlar) BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Şahin. 3. — Yozgat Milletvekili Selahattin Taflıoğlu'nun, son günlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgele­ rimizde askerlerimize karsı yoğunlaşan saldırılar hak­ kında gündem dışı konuşması BAŞKAN — Son günlerde askerlerimize yapılan silahlı saldırılar konusunda gündem dışı konuşmak is­ teyen, Yozgat Milletvekili Sayın Selahattin Taflıoğlu, buyurun. Sayın Taflıoğlu, süreniz 5 dakikadır. SELAHATTİN TAFLIOĞLU (Yozgat) — Sa­ yın Başkan, sayın milletvekilleri; son günlerde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görev yapan kah­ raman askerlerimize karşı saldırılar yoğunlaşmıştır. Saldırıda bulunan hainlerin maksatlarının ve gayele­ rinin ne olduğu bilinmektedir. Bu hainlere, zamanı geçmeden, gereken cevap verilmelidir. Türk askeri, bu şekilde, cani-, hain ve kahpe kişilerin hareketlerine boyun eğecek değildir. 19 . 3 s 1986 0: 1 Türk Devletinin devamlı ve yılmaz bekçisi olan askerlerimize silah çekenlere, «dur» demenin zamanı gelmiş ve geçmektedir. Bu acımasız ve hain, Türk düşmanı kişilerin kimlerden destek aldığı, açıkça, Türk Milletine duyurulmalıdır. Mehmetçiklerimizi kaihpece şehit edenlere destek sağlayan, koruyan ve sempati duyanlar, en azından onlar kadar hain, onlar kadar kahpedir. Türk Milleti, askerine kurşun sıkan vatan hainlerini affetmeyecektir. Türkiyekle özgürlük olmadığından bahseden kom­ şu devletlere sormak gerek; Türk askerine kurşun sı­ kanları affedip mükâfatlandıralım mı? İşte, medenî devlet olduklarını söyleyenler, bu sorunun cevabını verebilecekler midir? Bunların iyi niyetli olduğundan bahsedilebilir mi? Şunu bilmelidirler ki, Türk Dev­ leti, hiçbir devletin vermediği özgürlüğü Türk Mil­ letine, insan ayrımı yapmadan tanımıştır ve tanımaya devam etmektedir, özgürlük diye bağıranların asıl maksatları, gerçekte özgürlük olmayıp, Türk Devletini bölmek ve parçalamaktır. Buna da asla müsaade edil­ meyecektir. Sayın milletvekilleri, İsrail Devletinin bir askeri vu­ rulduğu zaman, bu devlet, başka bir devlete ait toprak­ lar içerisine girip, askerinin hakkım aramaktadır. Biz de Türk askerine yapılan bu saldırıları ve şehit edilen Mehmetçiklerimizin hakkını ne zaman arayacağız ve kimler arayacaktır? Sayın milletvekilleri, lütfen dikkat buyurun, bizler, onların sayesinde buradayız. Türk Devleti, onların var­ lığıyla, devlet olma vasfını sürdürmektedir. Aksi hal­ de, bizler burada, Türk Milletinin temsilcisi olarak bulunamazdık. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu olay­ lar karşısında suskun kalamaz. Şehit edilen kahraman askerlerimizin haklarmı aramak ve müdafaasını yap­ mak gerekir. Meclis olarak tavrımızı ortaya koymalı­ yız. Bu durumlar böyle devam ederse, sizler bu şekilde suskun davranırsanız, Türk Milletinin geleceği tehlike­ ye girdiği gibi, Türk Devletinin rejimi de tehlikeye girer; sonunda, milletçe, hep birlikte zararını çekeriz. Zaman geçmeden gerekli önlemlerin alınmasını ve ce­ vabının verilmesini istemekteyiz. Sayın milletevkilleri, Türk Devletinin içinde yaşa­ yıp, bütün imkânlarından yararlanan içteki hainler, dıştaki hainlerle işbirliği yapıp, Türk Devletini yıkma ve rejimini değiştirme hevesindedirler. Şunu unutma­ sınlar ki, hiçbir zaman bu isteklerine ulaşamayacaklar­ dır; fakat kendileri gereken cezayı göreceklerdir. — 295 —