O, Senatosu B : 25 3 . 2 . 1973 O : 2 en önde gelen

advertisement
O, Senatosu
B : 25
en önde gelen hastalıklar halini almıştır. Ha­
len bütün dünyada tahminen yirmi milyon civa­
rında kanserli bulunduğu belirtilmektedir. Yıl­
da tahminen iki milyon insan kanserden öl­
mektedir. Bu, % 20 eder. İnsanların en ve­
rimli çağı olan otuz ilâ altmış yaşları arasında
kanserin görülmüş olması, önemini ve dünya
ekonomisi bakımından da taşıdığı ehemmiyeti
göstermektedir. Yurdumuzda henüz kanserin
halk sağlığı bakımından taşıdığı önemi tespit
edecek kriterler, araştırmalar tam olarak ya­
pılmamış olmakla beraber, dünya kriterlerine
dayanarak ve bâzı ölçülerle yaptığımız tahmin­
lerde Türkiye'de yılda yüz, yüz elli bin kişinin
kansere yakalandığını ve bunun yarısına yakı­
nının kanserden öldüğünü ifade etmek müm­
kündür.
Kanser, iyi olabilir bir hastalıktır. % 95'e
kadar iyi olan cinsleri vardır. Önemli o'lanı
erken teşhisi ve iyi tedavi edilmesidir. Dispan­
serler yaygınlaştırılacaktır, hastane içerisin­
deki üniteler geliştirilecektir, yeni üniteler ku­
rulacaktır. Derneklerin desteklenmesiyle millî
bir kanserle savaş örgütünün kurulmasına çalı­
şılacaktır. Bunun
hazırlıkları
yapılmıştır.
Üçüncü plân döneminde 10 0O0 nüfusa 1,5 ora­
nı dikkati alınarak, 1977 sonuna kadar, yani
5 yıllık dönemde yeni 2 500 yatak yapılacak­
tır. Halen, Türkiye'de 300 kanser yatağının
bulunduğunu ifade edersem, Üçüncü Beş Yıl­
lık Plân döneminde yapılacak olan yeni 2 500
kanser yatağının taşıdığı önemi belirtmiş ola­
cağımı sanırım. 1982 yılı sonunda; yani 10
yillık perspektif içinde yeniden 4 500 ilâvesiy­
le 7 300 kanser yatağına ulaşılmış olacaktır.
1973 yılında İstanbul ve Ankara'da beşer yüz
yataklı merkezler kurulmaktadır. Kanserle il­
gili olarak yapılan yatırımlarda genellikle beşer
yüz yataklı bölge hastaneleri tarzında inşaata
gidilmektedir.
Ruh sağlığı bakımından, yirminci yüzyılda
insanların ekonomik, sosyal ve kültürel yön­
leri yanında ruh sağlığı ile ilgili görüşlerinde
de büyük bir değişiklik olmuştur. İlim ve tek­
niğin ilerlemesi, süratli kalkınma çabaları için­
deki bunalımlar, alkolizm, geri zekâlılık fuhuş,
göçler, gecekondu problemleri genellikle ruh
sağlığı üzerine etken olan ve ruh sağlığını ters
yönde etkileyerek ruh hastalarının artmasına
3 . 2 . 1973
O :2
neden olan faktörler olmaktadır. Halen dört
ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde 5 000 ya­
tağımız vardır. On binde 26 oranı içerisinde
on binde 3 ruh ve akıl hastalıkları geliştirile­
cek, beşer yüz yataklı bölge hastaneleri halin­
de 1977 yılma kadar 3 500 yeni akıl ve ruh has­
talıkları hastanesi yatağı yapıla.caktır. Halen
5 000 yatağımız mevcuttur. Böylece 8 500'e
ulaşılmış olacaktır. Üçüncü beş yıl sonunda
1982'de bu rakam 14 600 olacaktır. 1973'te
Gölbaşı'ndaki ek tesisler geliştirilecek, Bakır­
köy'de bir ilâve inşaat yapılacaktır.
Çocuk psikiyatrisi konusunda gerçekten Ba­
kanlık olarak yeteri kadar görevimizi yapabil­
miş değillzdir. Ancak, Çapa'daki ünite Sağ­
lık Bakanlığıyle ilişkili bir ünite
değildir.
Üniversiteye bağlıdır. Sağlık ve Sosyal Yar­
dım Bakanlığının İstanbul Bakırköy'de bir üni­
tesi vardır ve bunu geliştirme gayretleri için­
deyiz.
Yataklı tedavi hizmetleri: Ülkemizde halen
onb'inde 25,1 oranında hasta yatağı vardır.
Plân hedefleri gerçekten aşılmıştır hasta yata­
ğı bakımından. Ancak bu dağılım, dengesiz bir
dağılım halindedir. Bâzı bölgelerde plân he­
deflerinin üstüne çıkılmıştır, birçok bölgeler­
de de plân hedeflerinin altında kalınmıştır.
Üçüncü Beş Yıllık Plân döneminde yataklı
tedavi kurumları bakımından yeni yatak yapı­
cımda standardın altında kalmış olan iller özel­
likle ele alınacaktır; yatak cinsilerinde farklı
oranlar dikkate alınacaktır.
Doğumevlerine öncelik verilecektir. Akıl
ve ruh sağlığı, onkoloji ve özel dal hastaneleri
ayrı değerlendirilerek bölgelere serpiştirileeektir.
Böylece 1982 yılı sonunda. Türkiye'de on bin­
de 33 yatağa ulaşılmış olacaktır.
Üçüncü Beş Yıllık Plânda her yıl 2 800 ye­
ni yatak yapılacak ve beş yıl sonunda 14 000ı
veni yatak yapılmış olacaktır. Bunun için
Üçüncü Beş Yıllık Plân döneminde 2 milyar
380 milyon lira sarf edilecektir. 1973'te 17 müs­
takil ve ek tesislerle beraber, 2 695 yatak ya­
pılacaktır. 1977 yılı sonunda Türkiye'deki ya­
tak sayısı 150 OOO'e, 1982 sonunda da 160 000'e
ulaşmış olacaktır.
Yataklı tedavi kurumlarının tek elden yö­
netimi uzun yıllar tartışılan bir konudur. El-
— 549 —
Download