C. Senatosu B : 33 Buna mukabil, fiyat artışlarının nedenleri

advertisement
C. Senatosu
B : 33
Buna mukabil, fiyat artışlarının nedenleri
arasında ve başlıca faktör olarak devalüasyon
gösterilmiş, hatta bir ölçü içinde de yerilmiştir.
Bu konuda tamamen ters değerlendirmeler
de, ayrıca yapılmıştır. Bir kere devalüasyon bir
zaruretti ve zamanında cesaretle alınan bir ka­
rar olmuştur. Getirilen diğer istikrar tedbirle­
riyle başarılı yola girmişti. Kısa ve uzun vadeli
verimli sonuçları bir ölçü içinde de alınmıştır.
Nitekim, bugünkü döviz rezervi bunun açık bir
delilidir. Bu sebeple, enflâsyonla rahatlıkla mü­
cadele imkânı ortaya çıkmıştır, ithalât tıkanık­
lığı bir ölçü içinde, hatta tamamen ortadan
kalkmış, piyasaya yeniden mal sürme imkânla­
rı doğmuştur. Bu yol, son ticaret rejimi kararlariyle de isabetle uygulanmaktadır.
Sayın Ticaret, Bakanının, fiyatların 1972 yı­
lında dondurulacağı yolundaki beyanı gerçek­
ten bir gerçeğin ifadesidir. Bu itibarla, fiyat
artışlarının 1972 bütçesine inikası sınırlı kala­
caktır.
Muhterem arkadaşlar, devalüasyonun olum­
suz sonuçlarını geçmiş hükümetlere mal etmek
ve semerelerine sahip çıkmak, insaf hükümleri
ile bağdaşamaz. Kaldı ki, devalüasyonun olum­
suz sonuçlarına mevcut Hükümetin sebebiyet
verdiği de bir gerçektir. Ekonomik işlerle gö­
revli bakanların sorumsuz beyanları ile enflas­
yon geliyor, korkusu yaratılmış ve fiyat artış­
ları da körüklenmiştir. Enflasyonist gidişte psi­
kolojik faktörün önemi ya hesaba katılmamış
veya bilerek bu yola tevessül edilmiştir.
Devalüasyon mevzuunda, Maliye Bakanlığı
Teftiş Kurulunca yapılmış bir çalışmayı dikka­
tinize arz etmek isterim. Bu eser, «1958 - 1970
devalüasyonları gelişim karşılaştırmaları» adı
altında neşredilmiştir. Dokuzuncu sayfasında
aynen; «Ağustos 1970 devalüasyonu, sonuçları
alınabilen en son bilgilere göre, gerek İthalât
ve gerekse ihracat bakımından 1958 devalüas­
yonundan daha olumlu ve başarılı . olmuştur.
1970 - 1971 de dış ticaret hacmi, 1958 - 1959 da
olduğundan daha büyük olarak gerçekleşmek­
te, dış ticaret açığı ise daha çok küçülmekte ve
döviz rezervleri artmaktadır.» denilmektedir,
Dernek oluyor ki, 1970 devalüasyonu ödemeler
dengesine etkisi bakımından, başarılı olmuşlur.
Aslında bu husus, Hükümet programında da
ifade edilmiştir.
9 . 2 . 1972
O :2
Devalüasyonun fiyatlara etkisi bakımından
yapılan kıyaslamada adı geçen kitapta, alman
bir kısım tedbirlerin uzun vadeli olması ve bir
kısmının da yeterli uygulanamaması sonucu,
«fiyat artışlarına hâkim olunamamıştır.» şek­
linde bir hüküm vaz'edilmiş ve bir kanaata ula­
şılmıştır. Bu uygulama yılının 1971 olduğu na­
zara alınırsa, fiyat artışlarına hâkim olunamamanni vebalini, bizatihi devalüasyon karar mm
kendisinde değil, bizzat sorumlu! arın enflâsyon
istercesine hesapsız ve mesuliyetsiz beyanlarında
aramak daha doğru olacaktır. Evet, 1971 yılın­
da fiyat artışları olmuştur. Her devalüasyondan
sonra fiyatların belli nispette artışı normal kar­
şılanabilir. Ama bu nispet normal seviyesinin
çok üstüne çıkmıştır. O kadarki, enflâsyon
ağır ve haksız bir vergi haline dönüşmüştür.
Herkesin ağzında sakız olan personel zamla­
rını silip, süpürmüştür. Hâlâ bu zamlardan şi­
kâyetçi olmanın da hiçbir anlamı kalmamıştır.
Zamanımıza göre, Sayın Maliye Bakanı enflâs­
yon mevzuunda bazı kavram karışıklığı ve çe­
şitli çelişmeler içine düşmüştür. Her şeyden ön­
ce, bugünkü fiyat artışiarmdaki sebebe koydu­
ğu teşhiste isabet yoktur. Fiyat artışları genel­
likle piyasada para miktarının ve dolayısiyle
talebin artışları ile izah olunmaktadır. Sayın
Bakanın enflâsyon anlayışı da, maalesef bunun
ötesine geçmemiştir. Bu konuda ilmî tetkiklere,
kitaplara, hatta ilim adamlarına pervasızca
bühtanda bulunmuştur. Bugün enflâsyonun ne­
denleri ile iligli bilgiler o kadar geliştirilmiştir
ki, Sayın Bakanın izah tarzı sadece meselenin
çok cüzî bir kısmını kapsamaktadır. Piyasada
para bolluğu olduğu halde, likidite tercihi yük­
sek olması nedeniyle, talebin artmadığı veya ak­
sine paranın tedavül süratinin, bilhassa psikolo­
jik nedenlerle artması yüzünden, piyasada para
kıt olduğu halde, fiyatların artışı görülmekte­
dir. Diğer taraftan, kamu harcamalarının ve bil­
hassa altyapıya kaçan yatırımların kabarttığı
Devlet Bütçesinin enflasyonist tazyiklere yol açtı­
ğını bu konudaki asgarî bilgiler olarak düşün­
mekteyiz. Bunun yanında, maliyet unsurlarının
tazyikinden ve yapısal bozuklukların tesirinden
doğan enflasyonist baskılar da mevcuttur. Sa­
yın Bakan her nedense, bu konuda diğer etken­
leri ve ekonominin belli kurallarını yok farz ede­
rek, «Para arttı, fiyat arttı» nazariyesine bağlı
1 kalmıştır. Fiyatların artışı sadece tedavüldeki
318 -
Download