haftalık bülten haftalık bülten 27 Eylül 2010 Geçen haftanın özeti Merkez Bankası (MB) zorunlu karşılık oranlarını artırdı. MB çıkış stratejisi kapsamında geçtiğimiz hafta hem TL hem YP sorunlu karşılık oranlarını artırdı. YP zorunlu karşılık oranı %10’dan %11’e yükseltilirken TL zorunlu karşılık oranı da %5’ten %5.5’e çıkarıldı. Böylece YP zorunlu karşılık oranı kriz öncesi seviyesine dönerken TL zorunlu karşılık oranı hala kriz öncesi seviyesinin 0.5 puan altında bulunuyor. Bu kararla birlikte sistemden 2.1 milyar TL ve 1.5 milyar dolar likidite çekilmiş oldu. MB ayrıca TL cinsi zorunlu karşılıklara faiz ödeme uygulamasına da son verdi. Bu değişklik MB’nin daha fazla faiz maliyeti yüklenmeksizin zorunlu karşılıkları artırmasına izin verecek. Bir başka deyişle MB zorunlu karşılıkları politika aracı olarak kullanmak konusunda daha fazla esnekliğe sahip olacak. Daha önceki bültenlerimizde belirttiğimiz gibi MB’nin iç talebin dış talepten daha hızlı büyüdüğü mevcut büyüme kompozisyonuna tepki olarak politika faizinden çok likidite önlemlerine başvurmayı tercih edeceğini düşünüyoruz. MB’nin zorunlu karşılık oranlarını bir politika aracı olarak daha aktif biçimde kullanacağını açıklaması bu görüşü destekliyor. Özellikle zorunlu karşılıklara faiz ödenmeyecek olması zorunlu karşılık oranlarının kriz öncesinden de daha yukarıya çekilmesine zemin hazırlayabilir. Politika faizinden ziyade daha geleneksel politika araçlaına başvurulması MB’nin bir yandan politika faizini sabit tutarken bir yandan da zorunlu karşılık oranlarında artışlar yoluya para politikasını sıkılaştırabileceğine işaret ediyor. Dolayısıyla bu açıklamanın ardından politika faizinin şimdiye kadar öngördüğümüzden daha uzun süre sabit kalması ihtimalinin güçlendiğini düşünüyoruz. Fed’in önümüzdeki aylarda bilançosunu büyütmek suretiyle para politikasını daha da gevşetmesi de bu konuda MB’ye daha geniş bir hareket alanı sağlayacaktır. 2. çeyrek GSYH verisi büyüme beklentilerini olumlu etkiledi. Geçtiğimiz hafta yayımlanan 2. çeyrek GSYH verisinin ardından Merkez Bankası’nın beklenti anketinde yer alan 2010 büyüme beklentisi %5.5’ten %6.2’ye yükseldi. Böylece piyasanın büyüme beklentisi bizim tahminimizle eşitlenmiş olsa da yılın ilk yarısındaki %11’lik büyümenin ardından yılın tamamı için %6.2’lik büyüme oranının muhafazakar olduğunu düşünüyoruz; dolayısıyla bu tahmin içn riskler yukarı yönde yer alıyor. Büyüme beklentisindeki revizyona karşılık enflasyon beklentilerinde önemli bir değişiklik olmadığı görülüyor. Yılsonu enflasyon beklentisi %7.50’den %7.46’ya gerilerken 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise 1 baz puanlık artışla %7.12 oldu. 24 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise %6.71’den %6.63’e geriledi. Son olarak anket katılımcılarının 12 ay sonrası için politika faizine ilişkin İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5086 [email protected] haftalık bülten beklentisinin %8’den %7.94’e gerilediğini görüyoruz. Ancak Fed’in bilançosunu önümüzdeki aylarda daha da büyütmesi ihtimali yurtiçinde de faiz artırımlarına ilişkin beklentilerin ötelenmesine neden olabilir. Reel kesim güveni Eylül’de gerilemeye devam etti. Ağustos’ta 112.1 olan reel kesim güven endeksi Eylül’de 110.7’ye geriledi. Bu seviye Şubat ayından bu yana kaydedilen en düşük değer olsa da endeks, iyimserlik ve kötümserliği ayıran 100 eşiğinin hayli üzerinde seyretmeyi sürdürüyor. Endeksin detayları aylık bazda en önemli düşüşlerin gelecek üç aydaki üretim hacmi ve ihracat siparişlerine ilişkin beklentilerde kaydedildiğini gösteriyor. Öte yandan imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı (KKO) Eylül ayında %73’ten %73.5’e yükseldi. Bu oran, geçen yılın aynı ayına göre 5.5 puanlık bir artış ifade ediyor. KKO’da aylık bazda en belirgin artışların dayanıklı tüketim ve yatırım malları imalatında görülmesi iç talebin güçlü seyrine işaret ediyor. Genel olarak üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler büyüme ivmesinin ikinci çeyreğe kıyasla yavaşladığına ve iç talebin dış talebe kıyasla daha güçlü seyrettiğine işaret ediyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu büyüme kompozisyonu karşısında Merkez Bankası’nın tercih edeceği politika aracının faizden ziyade zorunlu karşılıklar olduğunu tahmin ediyoruz. Bu doğrultuda yılsonuna kadar TL zorunlu karşılıkların 0.5 pun artışla %6’ya yükseltimesini bekliyoruz. Politika faizinin ise 2011 ortalarına kadar sabit kalmasını öngörüyoruz. Önümüzdeki haftaya bakış Temmuz dış ticaret dengesi Perşembe günü açıklanacak. Beklentimiz aylık dış ticaret açığının 7 milyar dolar olması yönünde (Piyasa beklentisi: 7.2 milyar dolar). Bu, aylık dış ticaret açığının geçen yılın aynı ayına göre %40 artması anlamına gelecek ve 12 aylık birikimli dış ticaret açığını 55.3 milyar dolardan 57.3 milyar dolara taşıyacak. Yine Perşembe günü Hazine Ekim – Aralık dönemi iç borçlanma stratejisini ve 2. çeyrek borç stoku verilerini açıklayacak. Cuma günü ise Eylül ayı geçici ihracat verileri, İstanbul enflasyonu ve imalat sanayi PMI verileri yayımlanacak. Hazine bu hafta üç ihale düzenleyecek. Bugün 12 ay vadeli iskontolu bononun ihraç edilmesinin ardından yarın 5 yıllık sabit kuponlu tahvil ve 7 yıllık değişken faizli tahvil yeniden ihraç edilecek. Hazine, Çarşmba günü 4.5 milyar TL’lik kısmı piyasaya olmak üzere toplam 4.6 milyar TL tutarında iç borç itfası gerçekleştirecek. haftalık bülten 27 EYLÜL - 1 EKİM PİYASA GÜNDEMİ 27.Eyl ABD Eylül Dallas Fed imalat endeksi (Beklenti: -8) 28.Eyl ABD S&P Temmuz konut fiyat endeksi (Beklenti: % -0.1) AMB .başkanı ABD Eylül Richmond Trichet'nin konuşması Fed endeksi (Beklenti: 5) ABD Eylül tüketici güven endeksi (Beklenti: 52.5) 29.Eyl Euro Bölgesi Eylül tüketici güven endeksi (Beklenti: -11) 30.Eyl Temmuz dış ticaret dengesi 01.Eki Eylül geçici ihracat verisi ABD haftalık işsizlik başvuruları (Beklenti: 458 bin) Eylül İstanbul enflasyonu ABD 2. çeyrek GSYH (Beklenti: %1.6) Eylül imalat sanayi PMI ABD Eylül Chicago PMI (Beklenti: 56) ABD Ağustos kişisel gelir ve harcamalar Euro Bölgesi Eylül TÜFE (Beklenti: %1.8) ABD Eylül ISM (Beklenti: 54.5) ABD Eylül Michigan Üniv. güven endeksi (Beklenti: 67) Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.