ÖĞRETĐMDE PLANLAMA VE DEĞERLENDĐRME DERS SORUMLUSU: PROF.DR.ĐNCĐ MORGĐL HAZIRLAYAN: PINAR ECE 20140165 MUMUM NEDEN BU KADAR ÇABUK ERĐDĐ? KĐMYA KONUSU ĐLE ĐLĐŞKĐ Mum, parafin, donyağı ya da bunlar benzeri, yavaş yanan bir maddenin, genellikle kınnaptan yapılan bir fitilin üzerine döküldükten sonra katılaştırılması yöntemiyle hazırlanan, genellikle silindir biçimindeki ışık kaynağıdır. Bir başka deyişle,yüksek moleküllü lipit asitlerinin,yüksek moleküllü doymuş mono alkoller ile yaptıkları esterlerdir.Yapılarında yağ asidi olarak serotin asit (CH3-(CH2)24COOH) ve alkol olarak 16 C’li setil,18 C’li oktan oktandesil veya 20 C’li seril alkol bulunur. Parafinin kimyasal formülü Katı haldeki Parafin Molekül ağırlığı:275-600g/mol Erime noktası:70-80 C KONU: KĐMYASAL BAĞLAR Kimyasal Bağlar Ve Türleri Đyonik Bağ Kovalent Bağ Đkinci Sıra Elementlerin Bağ Yapma Özellikleri Hibritleşme Đkili Ve Üçlü Bağlar Đkinci Sıra Elementlerin Oluşturduğu Bileşikler Katı Ve Sıvı Bağlar Van Der Waals Bağları Dipol-dipol Etkileşimleri Hidrojen Bağı Katılarda Ağ Örgüsü Metalik Bağ DERS SAATĐ: 16 SAAT GÜNLÜK YAŞAM OLAYI Elektrikler kesildiğinde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey nedir diye sorsalar,herhalde hepimiz mum cevabını veririz.Peki nasıl oluyor da başlangıçta katı şekildeki mum,kısa bir süre sonra kolayca eriyip sıvı hale geçiyor? Mumun üzerinde genellikle kınnaptan oluşan ince bir sicim,yani yanmayı sağlayan kısım bulunur. Fitili yaktığımızda,mum alevin ısısıyla erir ve sıvı hale geçer.Bunu sonucunda mumun alt kısmında erimiş haldeki formunu gözlemleriz. Parafin,kovalent bağlı olup,bir petrol türevidir.Mum,yapımında kullanılır. Mumun içerisinde bulunan parafinin yapısındaki C-C bağları,birbirine ortaklaşım bağlı olarak bağlanmışlardır;yani C’lar arasında kovalent bağ vardır.ortaklaşım bağlı bileşiklerin molekülleri arasındaki bağlar zayıftır.Ortama ısı verildiğinde bu bağlar zayıf olduğu için kolaylıkla açılır ve madde faz değiştirir.mum da kovalent bağlı bir bileşik olduğu için,fitil yakıldığında ısı ile birlikte kolayca eri r.Bu sebeple mum örneğinden faydalanarak kovalent bağ konusu öğrencilere anlatılabilir. HEDEF VE KAZANIMLAR HEDEF 1: Bağ oluşumunu ve çeşitlerini kavrayabilme. KAZANIMLAR: Bağ oluşumunu açıklar. Bağ çeşitlerini örneklerle açıklar. Moleküller arası bağları örneklerle açıklar. Bağın özelliklerini açıklar. HEDEF 2: Periyodik Çizelgenin Đkinci Sıra Elementlerinin Bağ Yapma Güçlerini Kavrayabilme KAZANIMLAR: Đkinci sıra elementlerinin her birinin değerlik elektronlarını gösterir Hibritleşmeyi açıklar Atomlar arası ikili ve üçlü bağın yapısını örneklerle açıklar Đkinci sıra elementlerinin bağ sayı ve çeşitlerini hibritleşme ile açıklar Đkinci sıra elementlerinin oluşturdukları moleküllerinin şeklini ve polarlığını örneklerle açıklar HEDEF 3: Katı ve sıvı maddelerdeki bağları kavrayabilme KAZANIMLAR: Moleküller arası Van der Waals bağlarını örneklerle açıklar Dipol-dipol etkileşimlerini açıklar Hidrojen bağını açıklar Đyonik bağı örneklerle açıklar Kovalent bağın oluşturduğu ağ örgüsünü açıklar Metal atomları arasındaki bağı açıklar HEDEF 4:Kimyasal uygulayabilme bağlarla ilgili bilgileri KAZANIMLAR: Atom numarası verilen bir elementin yapacağı bağ sayısını tahmin eder Atom numarası verilen bir elementin yapacağı bağın türünü belirtir. Molekül formülü verilen bir bileşiğin molekül biçimini belirtir. Molekül formülü verilen bir bileşiğin, molekülünün polarlığını-apolarlığını belirtir. ÖN TEST 1) Aşağıdaki maddelerden hangisi saf maddedir? maddedir I.süt II. şeker III. toprak IV. demir a) I, III b) II, IV c) I, II d) II, III e)I ,II, III 2) Aynı tür atomlardan oluşan madde aşağıdakilerden hangisidir? a) Element b) bileşik c) karışım d) alaşım e) çözelti 3) I. Arı madde II. Karışım III. Çözelti Yukarıda verilenlerden hangileri bir cins atom veya molekülden (birinden )oluşmuştur? a) yalnız I b) yalnız II c) yalnız III d) II ve III e) I,II ve III 4) Atomun yapısı ile ilgili olarak : I. proton ve nötronlar atomun çekirdeğindedir. II. atomun kütle numarası proton sayısı ile nötron sayısının toplamına eşittir. III. atom numarası, proton, nötron ve elektron sayılarının toplamına eşittir. Đfadelerinden hangileri doğrudur? rudu a) Yalnız I b) Yalnız II c) Yalnız III d) I ve II e) II ve III 5) Çekirdek yükü 21 olan X elementinin +3 yüklü iyonunun elektron dizilişini yazınız. ………………………………………………. 6) Aşağıdakilerden hangisini yanlıştır? I 7N ‘in 2p orbitalleri yarı doludur. II 24Cr ‘nin 3d orbitalleri yarı doludur. III 34Se’nin 4p orbitalleri yarı doludur. a) yalnız I b) yalnız II c) yalnız III d) I ve II e) I ve III Elektronegatiftik: Elektronegatifliği “elektronları kendine çekebilme gücü ya da isteği” olarak düşünsek yanlış olmaz. Elektronegatifliğe etki eden üç faktörden söz edebiliriz: 1) Çekirdekteki proton sayısı: Proton sayısı (pozitif yük) ne kadar fazla olursa, çekirdeğin elektronları (negatif yük) çekebilme gücü artacaktır. 2) Elektronların çekirdeğe olan uzaklığı: Çekirdeğin en dış seviyedeki elektronlara olan uzaklığı arttıkça, onlara olan çekim etkisi azalır. 3) Perdeleme etkisi olarak bilinen durum: Çekirdeğin çevresi bildiğiniz gibi elektron kabukları ile çevrilidir. Elementlerin elektron dağılımı hatırlayın 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 … Burada s, p, d, f elektron kabuklarının önüne gelen numaraları bir çeşit halka gibi düşünebiliriz. Baş kuvantum sayısı denilen bu sayıların büyümesi, çekirdeğin etrafını saran elektron halkalarının çoğalması anlamına gelir. Her bir halka oluşumunda çekirdeğin en dış kabuktaki elektronlara olan uzaklığı artar. Đç halkalarda bulunan elektronlar perdeleme etkisi yapar. Böylece çekirdekteki protonun, en dış kabuktaki elektronlara olan etkisi perdelenir. Periyodik tabloda aynı periyotta, soldan sağa gidildikçe elementlerin baş kuvantum sayısı değişmeyecektir. Yani eğer ikinci periyotta ilerliyorsak, elektron dağılımı 2s1 ile biten lityum atomundan başlayıp, elektron dağılımı 2p6 ile biten neon atomuna kadar geleceğiz demektir. Bu demek oluyor ki, aynı periyotta soldan sağa giderken yeni bir elektron halkası eklenmeyecek. O zaman üçüncü maddeyi dikkate almamıza gerek yok çünkü önemli bir etkisi olmayacak. Soldan sağa gidildikçe aynı halka üzerine 1 elektron eklenirken, çekirdeğe de 1 proton eklenecektir. Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi çekirdeğe eklenen 1 protonun, atomun elektronları çekme kuvvetini arttırması; halkaya eklenen 1 elektronun çekim kuvvetini azaltmasından daha büyük olur. Böylece aynı periyotta soldan sağa gidildikçe elektronegatiflik artar. Gruptan aşağıya doğru inildikçe baş kuvantum sayısı artacaktır. Başka bir deyişle aynı grupta aşağı inildikçe çekirdeğin etrafına bir elektron halkası daha eklenecektir. Bu durumda belirleyici faktör “perdeleme etkisi” olacaktır. Örneğin 9 protona sahip flor atomunun çekirdeğinin çevresi sadece 2 halka ile çevrilidir (1s2 2s2 2p5). Dış kabuktaki 7 elektrona, iç kısımda perdeleme yapan 1s2halkasına ait 2 elektron vardır. Ancak bir alt gruba indiğimizde 17 protona sahip klor atomu 3 halka ile çevrilidir (1s2 2s2 2p6 3s2 3p5). Dış kabuktaki 7 elektrona perdeleme yapan 2 iç halka ve bu halkalar üzerinde 10 elektron bulunur. Böylece aynı gurupta aşağı doğru inildikçe elektron ilgisi (elektronegatiflik) azalır. Sizce çevremizde gördüğümüz cisimleri birbirinden farklı kılan şey nedir? Renklerini, biçimlerini, kokularını tatlarını birbirinden farklılaştıran nedir? Đki Tür Kimyasal Engel Eski çağlarda bile atomların varlığından kuşku duymayan pek çok bilim adamı bulunuyordu. Peki, bu atomlar madde içinde birbirine nasıl bağlanırlar? Bu konuda felsefi düşünce ya sessiz kalıyor ya da düş denizinde batıp çıkıyordu. Örneğin, ünlü Fransız doğa bilimcisi Descartes bazı atomların izdüşümlerinin çengele, bazılarının da ilmeğe benzerliğine inanıyordu. Bir atomun çengelinin, diğerinin ilmeğine takılmasıyla iki atomun birleştiğini savunuyordu. Đnsanlar atom yapısı hakkında çok az şey ya da hiçbir şey bilmedikleri sürece, atomlar arası bağlanma yani kimyasal bağlar konusunda tüm düşünceleri temelsiz kalıyordu. Elektron, bilim adamlarının gerçeği bulmasına yardım etti. Ancak bu bir kerede olmadı. Elektron 1895’te bulundu, oysa kimyasal bağlanmanın incelenmesinde kullanılması için ilk girişimler yirmi yıl sonra, elektronların atom çekirdeği etrafında düzenlenişi açıklık kazandıktan sonra yapıldı. Bir atomun elektronlarının tümü kimyasal bağlara katılmaz, yalnızca en dış ya da en fazla en dış ve dıştan ikinci kabuğunda yer alanlar katılabilir. Bir sodyum atomunun bir flor atomuyla karşılaştığını var sayalım. Đlkinin dış kabuğunda bir, ikincisinin yedi elektronu vardır. bu karşılaşma hızla, kararlı bir sodyum florür molekülünün oluşmasıyla sonuçlanır. Ama nasıl ? Elektronların yeniden düzenlenmesiyle. Sodyum atomu dıştaki elektronunu kolayca verir. Böyle yapmakla artı yüklü bir iyon haline gelir ve ikinci dış elektron kabuğu açığa çıkar. Bu kabuk sekiz elektron içerir ve sekizli düzenin bulunması çok güçtür. Öte yandan, flor atomu dış kabuğuna kolaylıkla bir elektron alabilir; böylece o da sekiz elektron sahibi olur. Ardından da eksi yüklü flor iyonu ortaya çıkar. Artı eksiyi çeker. Elektriksel kuvvetler zıt yüklü sodyum ve flor iyonlarını güçlü bir şekilde bir arada tutar. Aralarında kimyasal bir bağ oluşur. Bu bağ temel kimyasal bağ türlerinden biri olan iyonik bağdır. Đkincisi de şöyledir: Sözgelimi, flor molekülü F2 gibi bir bileşik nasıl oluşabilir? Flor atomları dış kabuklarından elektron veremezler. Bu durumda farklı yüklü iyonlar oluşamaz. Flor atomları arasında kimyasal bağlanma elektron çifti yardımıyla kurulur. Atomların her biri ortak kullanım için bir elektronu öne sürer. Sonuçta, her iki atomun dış kabuğunda sekiz elektron bulunur. Bunların altısı kendilerinindir, ikisi de ortak kullandıkları elektronlardır. Böyle bir bağa kovalent adı verilir. Bildiğimiz kimyasal bileşiklerin çoğu birinci ya da ikinci türden kimyasal bağlar yoluyla oluşur. 107 Kimya Öyküsü L.Vlasov, D.Trifonov TÜBĐTAK tan alınmıştır. KĐMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları bir arada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme yapmak gerekirse bağlar oluşurken dışarıya enerji verirler. Atomlar bağ yaparken, elektron dizilişlerini soy gazlara benzetmeye çalışırlar. Bir atomun yapabileceği bağ sayısı, sahip olduğu veya az enerji ile sahip olabileceği yarı dolu orbital sayısına eşittir. ĐYONĐK BAĞLAR Đyonik bağlar, metaller ile ametaller arasında metallerin elektron vermesi ametallerin elektron almasıyla oluşan bağlanmadır. Metaller elektron vererek (+) değerlik, ametaller elektron alarak (–) değerlik alırlar. Bu şekilde oluşan (+) ve (–) yükler birbirini büyük bir kuvvetle çekerler. Bu çekim iyonik bağın oluşumuna sebep olur. Onun için iyonik bağlı bileşikleri ayrıştırmak zordur. Elektron aktarımıyla oluşan bileşiklerde, kaybedilen ve kazanılan elektron sayıları eşit olmalıdır. • Đyonik katılar belirli bir kristal yapı oluştururlar. • Đyonik bağlı bileşikler oda sıcaklığında katı halde bulunurlar. • Đyonik bileşikler katı halde elektriği iletmez. Sıvı halde ve çözeltileri elektriği iletir. NaCl, MgS, MgF2,BaCl2 bileşikleri iyonik bağlı bileşiklere örnek olarak verilebilir. KOVALENT BAĞLAR Hidrojenin ametallerle ya da ametallerin kendi aralarında elektronlarını ortaklaşa kullanarak oluşturulan bağa kovalent bağ denir. Apolar Kovalet Bağ Kutupsuz bağ, yani (+), (-) kutbu yoktur.Đki hidrojen atomu elektronları ortaklaşa kullanarak bağ oluştururlar. Aynı cins atomlar arasındaki bağ apolar kovalent bağdır. Polar Kovalent Bağlar Farklı ametaller arasında oluşan bağa polar kovalent (kutuplu) bağ diyoruz. Elektronlar iki atom arasında eşit olarak paylaşılmadığından kutuplaşma oluşur ve buna polar kovalent bağ denir. Bu polarlığı H2O molekülü ile açıklamaya çalışalım: Hidrojen ve oksijen elektron ortaklığı ile bileşik oluşturmuş durumdadır. Oksijenin elektron alması yani elektronu kendisine çekme gücü hidrojenden daha fazla olduğundan elektron kısmen de olsa oksijen tarafındadır. Dolayısıyla oksijen kısmen (-), hidrojen ise kısmen (+) yüklenmiş olur. Bu olaya kutuplaşma, bu tür bağa polar kovalent bağ denir. Elektron-Nokta Yapısı(Lewis Yapısı) Değerlik elektronlarının,elementin simgesi çevresinde noktalarla gösterilmesiyle elektron-nokta formülü ya da elektron-nokta yapısı oluşur. Lewis kuramı, kovalent moleküllerdeki atomların her birinin asal gaz yapısına ulaşacağını vurgulamaktadır. BĐR ATOMUN YAPABĐLECEĞĐ BAĞ SAYISI Bir atomun yapabileceği bağ sayısı; onun sahip olduğu veya çok az enerji ile sahip olabileceği yarı dolu orbital sayısıkadardır. Bir alt yörüngeden bir üst yörüngeye elektron uyarılarak yarı dolu orbital oluşturma çok enerji istediğinden bağ yapmaya elverişli olamaz. 1 bağ yapabilir. Orbital tam dolu olduğundan bağ yapamaz. Bir tane yarı dolu orbitali vardır. 1 bağ yapabilir. 2 bağ yapması gerekir. Ancak C'nun 4 bağ yaptığı biliniyor.. O halde uyarılmış durumda; 4 tane yarı dolu orbital olur. Dolayısıyla 4 bağ yapabilir Üç bağ yapabilir. Boş orbital olmadığından uyarma yapılamaz. 2 bağ yapabilir. Boş orbital olmadığından uyarma yapılamaz. 1 bağ yapabilir. Boş orbital olmadığından uyarma yapılamaz Yarı dolu orbital olmadığından bileşik yapamaz. HĐBRĐTLEŞME Kovalent bağlar, orbitallerin örtüşmesi sonucunda gerçekleşirler. Orbitallerinde örtüşebilmesi için, örtüşmeye katılan orbitallerin birer elektron içermesi gerekmektedir.Her atom çiftleşmemiş elektron sayısı kadar bağ yapabilir. Đki veya daha fazla atom orbitallerini, birbirleri ile hibritleşmeye uygun simetriye getirirler. Böylelikle oluşan yeni orbitallere hibrit orbitalleri denir. Hibiritleşmenin gerçekleşebilmesi için orbitallerin enerjileri birbirine yakın olmalıdır. σ (Sigma bağı) π (pi Bağı) molekülünde 5 tane sigma 1 tane pi bağı vardır. H—C≡C—H molekülünde 3 tane sigma, 2 tane pi bağıvardır. molekülünde 11 tane δ, 1 tane π bağı vardır. sp Hibritleşmesi BeF2 örneği verilerek sp hibritleşmesi açıklanabilir. Öncelikle atomların elektron dizilimleri yazılır. 22s2 Be 1s 4 22s2 2p5 F 1s 9 Be’ nin 2 tane bağ yapabilmesi için 2 tane yarı dolu orbitalinin olması gerekiyor . Bu nedenle 2s2 deki 2 elektronundan birini bir sonraki kabuğa uyarır. Aşağıdaki gibi bağ yapmaya hazır 2 tane yarı dolu orbital oluşturur. 2 tane F atomunun 2pz deki elektronları bu orbitallere yerleşerek sp hibritleşmesi gerçekleştirirler. BeCl2 bağ açıları 180° olan doğrusal sp hibriti yapar. sp2 Hibritleşmesi BH3 örneği verilerek sp2 hibritleşmesi açıklanabilir. Öncelikle atomların elektron dizilimleri yazılır 5B 1s2 2s22p1 1H 1s1 B nin 3 tane bağ yapabilmesi için 3 tane yarı dolu orbitalinin olması gerekiyor . Bu nedenle 2s2 deki 2 elektronundan birini bir sonraki kabuğa uyarır. Aşağıdaki gibi bağ yapmaya hazır 3 tane yarı dolu orbital oluşturur. 3 tane H atomunun da 1s1 deki elektronları bu orbitallere yerleşerek sp2 hibritleşmesini gerçekleştirirler. BH3 molekülü bağ açıları 120° olan üçgen düzlem yapıya sahip sp2 hibritini oluştururlar. sp3 Hibritleşmesi H atomunu elektron dağılımı 1 H 1s 1 Karbon atomunun elektron dağılımı C 1s2 2s22p2 şeklindedir. Bu durumda karbon atomunun bağ yapabilecek 2 tane eşleşmemiş elektronu gözüküyor. Fakat 4 hidrojen atomu ile bağ yapması bekleniyor. Bu durumda 2s2 deki iki elektrondan biri 2pz orbitaline uyarılır. Böylece karbon atomunu 4 tane bağ yapabilecek yarı dolu orbitali oluşur. Böylelikle hidrojen atomu 4 tane yarı dolu orbitale birer elektronunu vererek bağlanma yapar. C bir tane s ve 3 tane p orbitalini kullanarak bağ açıları 109.5° olan tetrahedral sp3 hibritleşmesini gerçekleştirdi. tirdi Bu örnekle karbon atomunun her zaman 4 bağ yaptığını gördük. Diğer bir gösteriş şekliyle C değerlik bağ elektron sayısı 4 tür (2s22p2) Buradaki 4 tane elektron C atomu üzerine tek tek yerleştirilir. H atomunun değerlik elektron sayısı 1 (1s1) olduğundan ve 4 tane H atomu bulunduğu için her bir H atomunun elektronu C atomunun elektronu ile eşleşir. Ortaklanmamış elektronlarda sigma bağı gibi düşünülür. Buna da örnek olarak NH3 (amonyak) verebiliriz. 2 2s22p3 N 1s 7 Normalde N (azot) H (hidrojen) ile 3 bağ yapıyor gibi gözüküyor ama eğer lewis yapısını çizecek olursak, 7N 1s2 2s22p3 N’ un 3 tane bağ yapabilecek elektronu bulunmaktadır. Buda H atomunun 1s1 orbitalindeki bir elektron ile 3 tane bağ yapabileceğini gösteriyor. MOLEKÜLLER ARASI ETKĐLEŞĐM Dipol-Dipol Etkileşimi Bu etkileşimde polar iki molekülün zıt kutupları birbirini çekerler. Ortamdaki moleküllerin polarlığının artması dipoldipol etkileşimin kuvvetinin artmasına neden olur. Đyon-dipol etkileşiminden daha kuvvetli bir etkileşimdir. Polar moleküllerden oluşan sıvıların birbiri içerisinde çözünmesi dipol-dipol etkileşim ile açıklanabilir. Etanol ve suyun her oranda karışabilmesi bu olaya örnektir. Moleküllerin bu ek düzenliliği maddenin beklenenden daha yüksek sıcaklıklarda sıvı ve katı halde kalmasına neden olur. Dipollerin birbirinden uzaklığı ve dipol momentlerinin büyüklüğü dipol-dipol etkileşiminin enerjisini etkiler. Bu etkileşim sıcaklıktan da etkilenir. METALĐK BAĞ Metaller son yörüngelerindeki elektronları verme eğilimi içindedirler. Bu nedenle metal atomları kendi aralarında metalik bağ denilen bir bağ oluştururlar. Bu bağ içinde elektronlar, serbest halde dolaşabilir. Bir çeşit elektron denizi olarak düşünülebilir. Elektronların fazla olduğu yerler negatif potansiyele, eksikliğinin bulunduğu yerler ise pozitif potansiyele sahiptir. Periyodik cetvelde; . Bir grupta yukarıdan aşağıya doğru atom çapı büyüdükçe genel olarak metal bağı zayıflar, dolayısıyla erime noktası azalır. . Bir sırada soldan sağa doğru atom çapı küçülüp, değerlik elektron sayısı arttıkça metal bağı kuvvetlenir, erime noktası artar. Kovalent bağ ve örgüsü Bazı katılarda katıyı oluşturan tüm atomlar kovalent bağ ile birbirine bağlanarak kovalent kristalleri( ağ örgülü katıları) oluşturur. Bunun tipik örnekleri 4A grubu elementlerinde görünür.Karbon 4 kovalent bağ yapabilir. Elmas ve grafit, karbonun iki önemli ağ örgülü katısıdır. ELMAS Her karbon atomu ,bir düzgün dörtyüzlünün köşelerinde yer alır sp3hibritleşmesi görülür Çok sayıda karbon atomunun zincirleme bağlanışından doğan dev bir molekül vardır. En sert doğal maddedir Erime noktası çok yüksektir(3600 C0) Elektrik akımını iletmez. GRAFĐT Düzlemlerin arasındaki bağlar Van der Waals bağlarıdır.bu bağların zayıf olması nedeniyle düzlemler birbiri üzerinde kolayca kayarlar. Yumuşak olmasının nedeni de Van der Waals bağlarıdır. sp2 hibritleşmesi görülür Elektrik akımını iletir. Van der Waals Apolar moleküllerde dipol – dipol kuvvetlerinden söz edemeyiz.Ancak London kuvveti ( 1930’da Fritz London isimli bilim adamı tarafından bulunmuştur.) apolar olan moleküllerdeki atomların kısa bir süre için hatta anlık olarak polarize olması ile oluşur.Atom çekirdeği etrafında dönen elektronlar bir anlık ta olsa, çekirdeğin belirli bir bölümünde daha fazla bulunur. Böylece atom kendi içinde kısmen polarize olur. Bu atoma komşu olan atomun ise, bu durumdan dolayı kendi elektronlarının dağılımı değişir ve o da polarize olur.Bu durum zincirleme halinde bütün molekülü etkiler. Böylece atomlar arasındaki etkileşmeden doğan bir çekim kuvveti meydana gelir. Đşte moleküller arasında, atomların elektronlarının anlık pozisyon değişimlerine bağlı olarak oluşan çekime London kuvveti diyoruz. London kuvveti, moleküler ağırlığı fazla olan moleküllerde daha fazla hissedilir. Çünkü bu moleküller daha fazla elektrona sahiptir. Fazla elektron da, olası pozisyon değişiklikleri ihtimalini artırır. HĐDROJEN BAĞI Hidrojen atomu, elektronları kuvvetli çeken N, O ve F atomları ile kimyasal bağ oluşturduğunda, elektronunu büyük ölçüde yitirir ve diğer polar moleküllerdekine göre daha etkin bir artı yük kazanır. Bu yük nedeniyle hidrojen komşu moleküllerin eksi ucuyla moleküller arası bir bağ oluşur. Bu bağa hidrojen bağı denir. Hidrojen bağı, diğer polar moleküllerdeki dipol dipol etkileşiminden farklı ve güçlüdür. Hidrojen bağlarını koparmak için gereken enerji, 5 ile 10 kkal/mol dolaylarındadır. Hidrojen bağları kovalent bağlara göre çok zayıftır. Bu nedenle su ısıtılınca öncelikle hidrojen bağları kopar, gaz haline gelir. H2 ile O2 ‘ye ayrışmaz. Hidrojen bağları, polar etkileşiminden çok daha güçlüdür. Moleküller arası yalnız Van der Walls kuvvetlerine sahip olduğundan kaynama noktası çok düşüktür. Suda Çözünme: Hidrojen bağı oluşturabilen iki farklı molekül birbirleriyle de hidrojen bağı oluştururlar. Bu durum hidrojen bağı oluşturabilen maddelerin suda iyi çözünmelerini sağlar. Hangi tür kuvvetle bağlanırsa bağlansın oluşan katılara moleküllü katı denir. Genelde moleküllü katıların erime noktaları, katılara göre daha düşüktür. 4A ve 6A grup elementlerinin oluşturdukları Hidrojenle bileşiklerin kaynama noktaları gösterilmektedir.4A ile yaptığı bileşiklerin moleküller arası çekim kuvvetlerinin yalnızca Van der Waals kuvvetleri olduğu bileşikler gibi davranır. Molekül büyüklüğü arttıkça Van der Waals kuvvetlerinin yanında dipol-dipol kuvvetleride bulunur. DEĞERLENDĐRME 11) Atomlar neden bağ yaparlar? 22) 19X, 7Y ve 9Z elementlerinin yaptıkları XZ, Z2 ve YZ3 ‘ ün gaz fazındaki moleküllerin bağları için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? aa) bb) cc) dd) ee) XZ iyonik bağ kovalent bağ iyonik bağ kovalent bağ iyonik bağ Z2 kovalent bağ iyonik bağ iyonik bağ kovalent bağ iyonik bağ YZ3 kovalent bağ iyonik bağ kovalent bağ kovalent bağ iyonik bağ 33) Aşağıdakilerden hangisi kovalent bağ değildir? aa) CsF b) H2O c) CCI4 d) NH3 e) PCI3 44) 7N ve 1H arasında oluşan NH3 ‘deki molekül içi ve moleküller arası bağ aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir. a) b) c) d) e) Moleküller içi iyonik bağ kovalent bağ kovalent bağ iyonik bağ metalik bağ Moleküller arası van der waals hidrojen bağ kovalent bağ hidrojen bağ van der waals 55) NaCI, CO2 ve H2O bileşikleri için moleküller arası bağların türü sağlamlık sırasına göre hangi şıkta doğru olarak verilmiştir. aa) cc) e) NaCI: iyonik bağ CO2 : van der waals H2O : hidrojen bağı NaCI: metallik bağ H2O : kovalent bağ CO2 : kovalent bağ H2O : hidrojen bağ NaCI: metallik bağ CO2 : van der waals b) NaCI: iyonik bağ H2O : hidrojen bağı CO2 : van der waals d) CO2 : kovalent bağ H2O : kovalent bağ NaCI: iyonik bağ BULMACA Yukardan aşağı: 1- Bir atomun elektronlarını çekme yeteneğinin bir ölçüsü 2-Periyodik cetvelin sağ tarafındaki elementler 3-Bileşikleri oluşturan atomları bir arada tutan kuvvetler 4-Negatif yüklü tanecik 5-Aynı atomların yaptığı bağ Soldan sağa 1- 7N hangi grupta 2-Periyodik cetvelin sol tarafında hangi elementler var 3- 2Agrubunu diğer adı 4- CO2 molekül şekli 5- Elmasın allotropu 6- En elektronegatif element 7- Melezleşmenin diğer adı 8- Berilyumun değerliliği 9- Metaller ve ametaller arasındaki bağ 10-Suyun molekül şekli 11-Kovalent bağ çeşidi Oyun Ne Bor iyonunun değerliliği Hangisi atomdur? metaller Metaller nerdedir? +3 moleküller Kovalent bağların sonucunda oluşur Ne tür elementler yalnızca iyonik bağ yaparlar? bileşikler H2 Bütün atomlar ne yapar Periyodik cetvelin sol tarafı Đyonik bağların sonucunda oluşur Bu bir molekül Bağ yapmak Ne Bor iyonunun değerliliği Hangisi atomdur? metaller Metaller nerdedir? +3 moleküller Kovalent bağların sonucunda oluşur Ne tür elementler yalnızca iyonik bağ yaparlar? bileşikler H2 Bütün atomlar ne yapar Periyodik cetvelin sol tarafı Đyonik bağların sonucunda oluşur Bu bir molekül Bağ yapmak KAYNAKLAR 010d6bc392b90_ek.pdf www.obitet.gazi.edu.tr/sunular/20.ppt tr.wikipedia.org/wiki www.kimyaegitimi.com www.kimyaevi.com www.chemgapedia.de www.netchemie.de www.zum.de www.wsg.musin.de www.uni-bielefeld.de HAZIRLAYAN :PINAR ECE 20140165 TEŞEKKÜRLER…..