TBMM B: 28 8 . 12 . 2010 O: 4 Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Tekirdağ Milletvekili Sayın Kemalettin Nalcı. (MHP sıralarından alkışlar) MHP GRUBU ADINA KEMALETTİN NALCI (Tekirdağ) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 565 sıra sayılı Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Veysi Kaynak’ın; Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 3’üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Saygıdeğer milletvekilleri, görevi kötüye kullanma 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257’nci maddesinde düzenlenmiştir. Şimdi de bu teklif ile yasalaştığında görevi kötüye kullanmanın kriteri olan “kazanç” elde etme “menfaat” olarak değiştirilecek, görevini kötüye kullanarak haksız kazanç sağlayanlara verilen "bir yıldan üç yıla kadar" hapis cezası "altı aydan iki yıla kadar" hapis cezası olarak uygulanacaktır. Yine, görevinde ihmal ve gecikme gösteren kamu görevlilerinin "altı aydan iki yıla kadar" olan kamu cezası "üç aydan bir yıla kadar" indirilmekte, üçüncü fıkrasında yer alan ceza hükmü de "bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile" şeklinde değişmektedir. Böylece, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi cezaevine girmekten kurtulacaktır. Görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, gerçekleştirilecek fiilin kamu görevlisinin görev alanına giren bir hususla ilgisi olması gerekir. Kamu görevinin gereklerine aykırı olan bir fiili cezai yaptırım altına almak, suç ve ceza siyasetinin esaslarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, görevin gereklerine aykırı davranışın belli koşulları taşıması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçunun oluşabileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kamu görevinin gereklerine aykırı davranışın, kişilerin mağduriyetiyle sonuçlanmış olması veya kamunun ekonomik bakımdan zararına neden olması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlanmış olması hâlinde görevi kötüye kullanma suçu işlenmiş olmaktadır. Değerli milletvekilleri, suçu oluşturan fiil, fail olan kamu görevlisinin görev alanındaki iş ve işlemlerden biri ile ilgili olmalıdır. Bu fiillerin nitelikleri ve gerçekleştirilme şekillerine göre farklı hükümler yerine 257’nci madde hükmü ile ihtiyaç karşılanmaya çalışılmıştır. 765 sayılı Yasa’daki 228, 230, 240’ıncı maddelerin içeriği fiillerin hepsi bu madde kapsamına alınmıştır. Bu yapılırken kişilerin mağduriyeti, kamunun zararı, haksız kazanç sağlama unsurları getirilerek kapsam daraltılmıştır. Değerli milletvekilleri, görevi kötüye kullanma suçu, genel ve tamamlayıcı bir suç tipidir. Bu nedenle görevin gereklerine aykırı davranışın başka bir suçu oluşturmadığı hâllerde kamu görevlisini bu suça istinaden cezalandırmak gerekir. Bu nitelikteki davranışlar Türk Ceza Kanunu’nun veya başka bir özel yasada bağımsız suç olarak düzenlenmişse 257’nci maddedeki suç oluşmayacaktır. 257’nci maddede yer alan görevinin gereklerine aykırı hareket etmekten söz edebilmek için kamu görevlisinin kamu görevini kötüye kullanmış olması gerekmektedir. Değerli milletvekilleri, maddenin üçüncü fıkrasına göre kamu görevlisinin görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlaması bazı hâllerde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacaktır ancak bunun için fiilin icbar, zorlama suretiyle irtikap suçunu oluşturmaması gerekmektedir. 257’nci maddenin son fıkrası ile kamu görevlisinin görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlaması bazı hâllerde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacaktır. Değerli milletvekilleri, teklife göre, yargılanan kamu görevlilerine verilen cezalar erteleme kapsamına girecektir; belediye başkanları alt sınıra yakın cezalar alırsa başkanlıklar düşecektir. – 65 – yasemin 188–192