T.B.M.M. B : 41 Programımıza göre, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi ve kesinhesabının gö­ rüşmelerine başlıyoruz. Komisyon ve Hükümet yerlerini al­ mışlardır. Bütçe üzerinde grupları adına; Sos­ yaldemokrat Halkçı Parti Grubu adına Sayın Ali Şahin, Doğru Yol Partisi Grubu adına Sayın Ertekin Durutürk, Anavatan Partisi Grubu adına Sayın Adil Küçük; şa­ hısları adına, lehinde, Sayın Mehmet Şim­ şek, Sayın Abdurrahman Bozkır; aleyhin­ de Sayın Ahmet Ersin; üzerinde Sayın ib­ rahim Aksoy söz istemişlerdir. Sırasıyla, Sosyaldemokrat Halkçı Parti Grubu adına Sayın Ali Şahin'e söz veriyorum. Buyurun Sayın Şahin. (SHP sırala­ rından alkışlar) Sayın Şahin, sürenizi aşmamanızı ri­ ca edeceğim. Çünkü, bundan sonra Ulaş­ tırma Bakanlığı bütçesi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi var. SHP GRUBU ADINA ALİ ŞAHİN (Kahramanmaraş) — Sayın Başkan, de­ ğerli milletvekilleri; Sosyaldemokrat Halk­ çı Parti Grubu adına Diyanet İşleri Baş­ kanlığı bütçesi hakkındaki görüşlerimizi sunmak üzere huzurunuza gelmiş bulunu­ yorum. Bu vesileyle, Yüce Kurulu saygıyla selamlarım. (SHP sıralarından alkışlar) Sayın milletvekilleri, dinler, insanla­ rın yaratıldığı günden beri vardır; hukuk, ahlâk gibi, toplum kurallarından biridir. Dinler, insanlığı ve toplumu daha iyiye, daha güzele ve daha doğruya ulaştırmaya çalışan ilahî ve kutsal kaynaklardır. İnsan­ lığın son dini İslam, son peygamberi Hazreti Muhammed, son kitabı Kuran'ı Kerim'dir. İslam Dini, kendinden önce ge­ len ilahî mesajları tamamlayan; insanları doğruya, iyiye yönelten, bilimden ve hak­ tan yana olan, akılcı, uygar ve çağdaş ol­ 13 . 12 . 1988 O : 1 maya açık bir dindir. Akılcılığı sayesinde­ dir ki, feza çağında dahi bütün dünyada büyümektedir. Keza din, fertlerin ruhî ge­ reksinmelerine cevap veren manevî bir cihazlanmadır. Dinin toplum ve insanlar üzerindeki etkisini bilen Büyük Atatürk, laik cumhuriyetin temelini attıktan sonra, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan 429 sayılı Yasa ile, Diyanet İşleri Başkanlığını, din işlerini yürütmekle görevli olarak kurmuş ve Başbakanlığa bağlamıştır. Bu tarih, ha­ lifeliğin yıkıldığı 1 Mart 1924 tarihinden iki gün sonradır. Aynı zamanda, 1924 yı­ lında kabul edilen Tevhidi Tedrisat Kanu­ nuyla yeni eğitim sisteminin temeli atıl­ mış, ulusal bütünleşmenin temel unsuru olarak ve denetim yönünden Millî Eğitim Bakanlığının yönetimine terk edilmiştir. Bütün İslam dünyası içinde akıl, bilim ve aydınlanma yoluna tam olarak girebilmiş; çağın gereklerine uyarak, hukuk düzenin­ de, eğitimde, devleti laikleştirmek cesaret ve basiretini gösterebilmiş tek ülke, Tür­ kiye olmuştur. (SHP sıralarından alkışlar) Saygıdeğer arkadaşlarım bir ülkenin tarihî, siyasî ve sosyal şartları, ülkede yay­ gın olan dinin özellikleri, o ülke için ge­ rekli ve geçerli olan laiklik anlayışı ve uy­ gulamasını geniş ölçüde etkiler. 16 ncı yüz­ yılda Avrupa'nın süper gücü olan Osmanlı İmparatorluğunun daha sonra Avrupa karşısında yenik duruma düşmesinin ve hasta adam durumuna gelmesinin başlı­ ca nedeni, bu dönemleri ve bu rasyona­ list bilimci çağın ürünü olan endüstri dev­ rimini yaşamamış olmasından ileri geldi­ ğini bilen Büyük Atatürk, türk toplumun­ da laik bir dünya anlayışı temeli üzerinde yükselen akıl - bilim çağını etkin biçimde açmış; kısaca, laiklik, Atatürkçü düşünü­ şün ve devriminin genel bir niteliği olmuş­ tur. Bu nedenle, çağın, dünyanın ve ülke­ nin şartlarına uygun ve akılcı bir devlet yapısına geçmek zarureti ülkemizde doğ­ muştur.