TBMM B: 86 7 . 4 . 1987 0 : 1 ekonomik göstergelerdeki kötü gidişin

advertisement
T. B. M. M.
B: 86
ekonomik göstergelerdeki kötü gidişin tek sorumlu­
sudur sanki bu büyüme hızı. Zaten, Başbakanın kendîisi de, 1986 yılı bütçesi ve programı tartışılırken,
«yüksek büyüme hızının tehlikeli olduğunu» söylü­
yordu. Enflasyon yönünden büyüme hızının tehlikeli
olduğunu söylerken, yüzde 5 oranında büyüme hızı
iyidir demekteydi aslında. Şimdi ise, nedense tek sa­
vunma göstergesi, yüzlde 8U!ik büyüme hızı oUma'kta­
dır.
Sayın milletvekilleri, «Türkiye büyüdü» diyenlere
açıkça soruyoruz : Fiyatların yüzdte 40 arttığı bir or­
tamda, yüzde 20 ilâ 25 ücret artışı verdiğiniz işçi
ve memurun, yüzde 30 fiyat artışı verdiğiniz tarım
üreticisinin gelir seviyesi büyüdü mü, yoksa reel ola­
rak geriledi mi? 1986'da büyüyen tek şey, belediye­
lerin kaldırımlarla ve trotuarlara gömdüğü trilyon­
lardır. (SHP sıralarından alkışlar) Bu plansız gidişe,
artık başka eller tarafından, bir gün «dur» denecek­
tir; bugün bu sinyalleri alıyoruz.
Şirket kurltarmanın artık yasal hale geldiği Türk
ekonomisinin gündemine, şimdi yeni bir ekonomik
tpaket gelmektedir. Bu kürsüden, en az yirmi defa
'hatırlatltık sayın milletvekilleri; geçtiğimiz ekim, ka­
sım aylarındaki ekonomik paketten sonra bu, alttı ay
içimdeki ikinci pakettir. (ANAP sıralarından «heyecanılanma» sesleri)
Memleketimiz için heyecanlanıyoruz; bu borçlan
biz ödeyeceğiz.
ıNIECAT TUNÇSİIPEIR (Balıkesir) — Ne zaman?..
H. BARIŞ CAN (Devamla) — Sizin talan devri
bittikten sonra ödeyeceğiz.
İEASKAN — Sayın Can, lütfen...
H. BARIŞ CAN (Davamla) — Ekonomik paket­
lerin zaman aralığı giderek daraılirnaktadır; alternatif­
siz ekonom;ik pnoigram, .hier iki yılda bir, banka ve
şirket kurtarma ile uğraştıktan sonra, şimdi her altı
ayda bir, ekonomik paket hazırlamak noktasına gel­
miştir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ilk uygulama­
ya başlanıldığı günlerde, «Ekonomik ihtilal» yutfturmacası ve şamatasıyla halikımıza sunulan 24 Ocak
kararlarının iflası noktasına gelinmiştir aırtık. Sayın
Özal, geçilmiş olduğu by-palsisdan sonra ne derece sağ­
lığına kavuştu onu bilemeyiz, iyilikler dileriz; ama
ekonomilye yapılacak 'by-pass, artık bu ölüyü dirilte­
cek nitelikte ve görünümde de değildir. (SHP sırala­
rından «Bravo» sesleri, alkışlar)
Aslında, insan ve insanın mutlu yaşamını hedef
amayan 24 Ocak modeli, ancak otoriter bir siyasî
7 . 4 . 1987
0: 1
rejim alanında uygulanabilirdi. Sayın Özal da, 12
Eylül sonrasının bu özelliğinden bir süre yararlana'bilımek için, modeli uygulamaya koymuştu, yani 12
Eylülün sonuçlarıyla özdeşleşelbiilmişlti; artık, kendi­
sinin de, modelinin de, bu anlatmda pili bitaiştir.
Sayın milletvekilleri, özlal işbaşına geldiğinden bu
yana, şirketler batıyor, bankalar, bankerler iflas edi­
yor; bunları kurtarmak için bir sürü operasyonlar dü­
zenleniyor, yeni yeni mevzuatlar uygulamaya konu­
luyor, yasa tasarıları hazırlanıyor; sonuçta, ne eko­
nomi rayına oturuyor, ne enflasyon aşağıya çekilelbiliyor, ne de sosyal refaih yaygınlaşalbiliyor.
'BAŞKAN — Sayın Can, lütfen, toparlayın.
H. BARIŞ CAN (Davamla) — Ne de üretim
artıp, sanayileşme hızlanıyor, issizliğe çare bulunu­
yor... Sayın Özal ve ekibi, sanki zaman dolduracak
bir mekanik oyuncak bulmuşlar, tıpkı, çocukların
oyuncakları söküp, bozup, yenliden takmaları gibi, şir­
ket iflas ettirip, banker, .banka batırtıp sonra, «Bun­
ları nasıl kuritarırız» la zaman geçiriyorlar. Bu, niye
Iböyle sayın milletvekilleri?... (SHP sıralarından alkış­
lar) Çünkü özalizm, yani bu hükümetin uygulamak
istediği rejim, kapitalizmin klasik kurallarından, ku­
rumlarından ve öğelerinden yoksundur.
(BAŞKAN — Sayın Can, lütfen hemen toparla­
yalım.
H. BARIŞ CAN (Devamla) — Bağlıyorum efen­
dim.!
Bu modelle, vahşi bir düzen uygulamaya çalışıl­
maktadır. Bu düzenin temel felsefesi talandır. Talan;
Ibir üreltiim olayı olmayıp, bulduğunu ele geçirme, al­
ma olayıdır. Devletin ve ülkenin sahip olduğu var­
lıklar, ANlAP'ın iktidar unsurları tarafından talan
ed'ilmdkltedir. (SOP sıralarından «Bravo» sesleri, al­
kışlar) Günümüz insanlığı, hızla, talan, sömürü yol­
larını ve yöntemlerimi tıkamaya, yok elümeye çalı­
şırken, ülkemizde bu bir rejClm olarak yayılmakta ve
gelişmektedir. Kanımızca, asıl tehlike de burada oluş­
maktadır. «Devlet» kavramı ve saygınlığı giderek yok
almakta, hükümet, ülkemizdeki bütün kuruluşları ken­
disine benze&meye çalışmaktadır.
'Sayın milletvekilleri, söylenecek daha çok şey var,
ama sözümü bağlıyorum, (ANAP sıralarından «ibağla»
sesleri)
Bağlarız; bunları da Sayın Başfbakan Yardımcısı­
na sonra vereceğiz. Biziim gilbi kimse buradan uyarmaz bir daha; başkaları uyarırlar; ekonomi kötüye gi­
derse, totaliter rejimlerde başkaları uyarırlar; öyledir.
(SHP sıralarından alkışlar. ANAP sıralarından gürül­
tüler)
— 515 —
Download