T. B. M. M. B : 39 9 . 12 â 1985 0: 2 meşinden de söz e'dilemez. Uygulanan sisteme bir ad •bulmak [mümkün değildir; olsa olsa, bir tür, «Ara­ besk piyasa ekonomisb'dır. (SHP sıralarından «Bra­ vo» sesleri, alkışlar) (Müsaadeye tabi mallar İşteşinin kullanılmasında, fon miktarlarında vergi iadelerinde ve daha pek çok noktada, kararların neye göre verildiğini bilmek ve anlamak mümkün deği'ldir. Her şey Hazine ve Dış Ticarete Müsteşarının iki dudağı arasındadır. Canı isterse, keyfi çekerse, dev üretim ve ihracat firma­ larını bir günde dizleri üstüne çökertebilir. Bu, ser'best piyasa ekonomisi falan değildir; bu, bir tür, oryantal ekonomik despotizmdir. (SHP sıralarından alkışlar) Bu sistem demokrasiye de çok zarar ver­ mektedir. Hükümet, bir 'tür gizli şantajla, dev ve güçlü firmaları, kendileriyle siyasal işbirliğine zorla­ maktadır. Bunların örneklerini burada ayrıntısı ile açıklamak istemiyorum; ancak pek çok şeyi bildiği­ mizi ve günü geldiğinde söyleyeceğimizi bilmenizi is­ tiyorum. (SHP sıralarından «Bravo» sesleri, alkışlar) çözebileceği garipliklerle doludur. Bugün SHP mil­ letvekillerine en çok ihbar ve yakınma mektubu, dışalım ve dışsatımla ilgili olarak gelmektedir. Sayın milletvekilleri, bu arada, hayalî ihracat ola­ yına değinmemek mümkün değildir. Bilindiği üzere, partimiz bundan bir süre önce, hayalî ihracatla ilgili Meclis araştırmasını talep etmişti. Hükümet o zaman, bu meselenin üstüne gideceğini ve olayı açığa çıkar­ tacağını İfade etmiş, dışsatımca gereksiz tedirginlik­ ler uyandırmamak için Meclis araştırmasını reddettirmişti. O günden bu yana hükümetten bir daha ses çıkmamıştır. Görünen odur ki, hayalî ihracat, varlığını korumakta ve hâni yağma, bir güzel devam etmektedir. (SHP sıralarından alkışlar) 'Bu konuda hükümeti yeniden uyarmak istiyorum. Biz bu konuda hükümete gerekli uyarıyı aylar ön­ cesi yaptık. Bugün eğer beş kuruşluk dahi olsa, ha­ yalî ihracat yapılıyorsa, bunun hesabını, bugün ol­ mazsa, yarın mutlaka sorarız. (SHP sıralarından «Bravo» sesleri, alkışlar) Sayın milletvekilleri, ithalat yoluyla içeride fiyat­ ları denetleme ve tekellerin gücünü kırma politikası tam bir fiyaskodur. Büyük tekellere mal ithal etti­ rerek, kendi kendiyle yarıştırma sistemi, hiç kimse­ nin aklına gelmeyecek .bir büyük icattır. Bu tür it­ halat, fiyatların düşmesine değil, tekellerin yeni kâr­ lar ederek güçlenmelerine neden olmuştur. Çoğu kez ithalat öylesine pahalı olmuştur ki, içerideki tekel­ ler yeni bir fiyat ayarlaması olanağına kavuşmuş­ lardır. Bazı alanlardaki gereksiz ve anlamsız ithalat ise birçok küçük üreticiyi piyasadan söküp atmış, yerli üretim düşmüş ve fiyatlar yükselmiştir; süttozu ve et ithalatı bunun örnekleridir. Yüce Divan, salt, Başbakanın kıymak istediği ba­ kanlar için kurulmaz. İnsanlar her zaman, banker olayında olduğu gibi, sorumluluktan kolay sıyri'lamazlar. (SHP sıralarından «'Bravo» sesleri alkışlar) Şansları her zaman bu ölçüde yaver gitmez. ISayın ırnillehvekilleri, bu hükümet, mevzuatı sade­ leştirmek ve bürokrasiyi azaltmak yolundaki ilk de­ nemesini, anımsayacağınız üzere, 1567 sayılı, Türk Parasının Kıymetini Koruma Ka'nununa dayalı ola­ rak çıkartılan 17 sayılı karar ve tebliğlerini basi'eleştirmek ve bürokratik işlemlerden arındırmakla yap­ mıştı. O günlerde Sayın Başbakanın, eline eski kalın mevzuatı alarak, «Bakın, bunu, üste böyle 15 - 20 sayfaya indMverdik» dediğiinli anımsamamak müm­ kün değildlir; çünkü senaryo etkiilieyiciydi. Sayın milletvekilleri, Sayın Başbakanın ve Müs­ teşarının özel hobisi olan dış ticarette öylesine garip şeyler olmaktadır ki, anlamak ve kavramak mümkün değildir. Dış ticaret, âdeta hükümetin kurtarılmış böl­ gesi gibi, meşru denetim güçlerinin ayak atmasının mümkün olmadığı bir alan haline dönüşmüştür. (SHP sıralarından alkışlar) Örneğin, bu hükümet, tonu 170 dolardan buğday ithal etmiş ve 200 bin ton unu da, tonu 166 dolardan ihraç etmiştir. Dış ticaret, tam, «Kapalı Kapılar Ardında Washington» yöntemi ile •yönetilmek'tedir. (SHP sıralarından «bravo» sesleri, alkışlar) Dışalım ve dışsatım 'istatistiklerine biraz me­ rak duyup bakan bir insanın ağzının açık kalmaması mümkün değildir. Keyfi yönetim nedeniyle büyük menfaatlerin kolayca sağlandığı bu alanda, dışalım ve dışsatım istatistikleri, ancak ermişlerin, gizemini Şimdi, Sayın Başbakandan rica ©diyorum: Kendıi çıkardıkları 28 ve 30 sayılı kararları've bunların tebtğllerlini, gene üst üste koyup Meclis kürsüsünde gösterslin; görülecektir ki, «Mevzuat hazretlerini yen­ dik» şişinmelerinin aksine, ikii yılda, neredeyse elli yıldaki mevzuat karmaşası kadar karmaşa yariatılabilmtiştiir. (SHP sıralarından «Bravo» sesleri, afJkışlar) Sayın milletvekilleri, iki yııl önceslitnin bu dönem­ lerinde, kamuoyunu oyalamakta büyük maharet sahJİ* bi Sayın Başbakan, kamuoyunu bu kez de bürokrasi­ yi 'azaltmak vaatleriyle oyalıyordu; aylarca kamuoyu­ na bu saikız çiğnetildi. Bu moda da, blirçok başka mo­ dalar gibi, rüzgâr gtilbi gellldi geçti. — 448 —