M. Meclisi B : 107 17 . 5 .1985 O : 2 dilerde keza önemli artışlar olmuştur. 1963 de 1.1,9 milyon olan konsolide banka kredileri 1964 sonunda ,13,7 milyona yükselerek % 15 n'sbetinde artmış bulunmaktadır. Merkez Banka­ sı reeskont kredileri genişletilmiş diğer kredi­ lerle Hazine avansları artmaya devam etmiştir. Para ve kredi hactnındaki bu gelişmeleri b'z memnuniyetle karşılıyoruz. Fakat, bu ge­ lişmelere rağmen fiyat seviyesinde muvazi bir yükseliş olmaması dikkati çekmektedir. Ekono­ minin miktar nazariyesi tek başına müessir bir rol oynıyamamaktadır. Dolayısiyle tesiri arz ve talebe bağlı monoter mekanizma yetersiz Bu durum tipik bir resesyon halinin seyrin' kılınmaktadır. Demek oluyor ki, Türk ekono­ ortaya koymaktadır. Hatırdan çıkarmamak lâ­ misinde diğer ekonomik şartlar yardımcı olmazımdır ki geri kalmış ekonomilerde resesyon, def­ d7ğı zaman para ve 'kredi hacminin gelişmesi lasyon mahiyetinde tesir eder, esasen zayıf olan fiyatların yükselmesine tesir edememektedir. ekonominin süratle deflasyon felâketine itilme­ Bu noktadan elde bulundurulan diğer fren va­ sine sebebolur. sıtaların fiyat istikrarı bakımından kullanıl­ masına itina ile devam edilmelidir. Muhterem milletvekilleri, Esasen tedavül vasıtaları millî gelirde hâsıl Değerli muarızlarımız enflasyondan ve enf­ olan artışa paralel olarak artmalıdır. Bu ölçülasyon tehlikesinden bahsetmektedirler. Biz br le para ve kredi hacmi gelişmelidir Sıhhatli kanaata iştirak edemiyoruz. Çünkü enflasyon n bir ekonominin normal para ve kredi ihtiyacı korkusu ile alınan tedbirlerin Türk ekonomisin •Vıkkatle takibolunmalıdır. Likiditeden mah­ faydalı olmadığı geçirilen tecrübelerden anlaşıl dum bir ekonomi anemi olmuş canlı organizmaya maktadır. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sos- • benzer. yal İşler Komisyonu neşrettiği bir bültende, ge­ ri kalmış memleketlerin enflasyonist tedbirler Muhterem milletvekilleri; den kaçınmalarını, optimum hadler içerisindTürkiye ekonomisini etkiliyen faktörlerin istihsali ve ekonomik sürkilâsyonu teşvik ede­ :m önemlisinin; dış ticaret dengesi olduğunda cek enflasyonist tedbirler tavsiye etmektedir. lüphe yoktur. Kalkınma projeksiyonlarının ak­ Kanaatimize göre bu frenlerini koparmış % 20 lamasından tahakkuku, fiyat istikrarı ve sosye varan, bahusus sosyal dengesizliğe vesile yo - ekonomik denge dış ticaret hacminin ba­ olan had enflâsyon demek değildir. % 2 veya husus ithalât ve ihracatın artmasına ve lehimi­ 3 teşvik ekpansyonunun zaruretine kaani bu­ ze inkişafına bağlı olduğu gerçeği artık itirazsız lunmaktayız. kabul edilmektedir. münasebetle bahsettiğimiz fiyatların nispî istik­ rarına rağmen ücretler devamlı artmaktadır. Hattâ 1961 yılı toptan eşya fiatlarında kronik gerilemeler müşahede edilmektedir. Normal şart­ larda ücret - fiyat dengesi ya istikrar içindedir, ya da fiyatlar yükseldikçe ücretler buna paralel yükselirler. Yükselen ücretler duran fiyatlardan ancak üretimin artırılmasiyle munzam hisse­ dar olurlar. 1963 de 23 000, 1964 de 30 000 i bu­ lan protestolu senetlerin ekonomik ortamı ile bu neticeyi ekonomik kaidelere göre telif etmek ol­ dukça güçtür. Muhterem arakadaşlartm; Para ve kredi durumunda da önemli geliş­ meler olmuştur. Maliye Bakanının beyanına göre, para arzı geçen yıla nazaran % 15 arta­ rak 14 milyarı bulmuştur. Bir yılda emisyon hacmında bir milyar otuz milyon artış meydana gelmiştir. Bu artışa sebebolarak da rekolte fi­ nansmanları ile, iadesi gereken Merkez Ban­ kası kredilerinin donmuş olması gösterilmekte­ dir. Emisyon hacmi 1964 de altı milyar altıyüz onbir milyon; 1965 de 27 Mart'ta altı mil­ yar 340 milyonu bulmuştur. Konsolide mevzu­ at 12 milyar olarak görülmekte bir yıl evve­ line nezeren % 14 artmış bulunmaktadır. Kre- — 450 Bu yönden dış ticaret dengesi ile ilgili prob­ lemlerin üzerinde ısrarla durmak istiyoruz: tararımız selbepsitz değildir. Çünkü yukarda arz ve izah ettiğimiz gibi memleketimiz ekonomisin­ le mıontoter tesirler kcaımi faktörler yani para ve kreidi arzının yapamadığı olumsuz tesirleri ithalât daralmasının yaptığını, ithalât ve ihra­ cat dar boğazlarının Türkiye'de fiyat dengesini süratle alt - üst ettiğini geçirilmiş tecrübeler is­ patlamıştır. Bu sebepten fiyat dengesi, sosyo ekonomik denge ve kalkınma gayretlerinin seyri ^eniş surette dış ticaret dengesinin olumlu ge­ lişmesinde, hususiyle ithalâtın azalmamasına bağ-