1977 yılına ait Gelir Bütçesi üzerinde Adalet Part

advertisement
M. Meclisi
B : 56
Başkan, muhterem milletvekilleri; 1977 yılına ait
Gelir Bütçesi üzerinde Adalet Partisi Grupu adına
görüş ve kanaatlerimizi açıklamak üzere söz almış
bulunuyorum.
Şahsım ve grupum adına Yüce Meclisi saygıyle
selâmlıyorum.
Sayın milletvekilleri; iki yıla yakın bir süreden
beri, milliyetçi partilerin oluşturduğu Koalisyon
Hükümeti, programındaki ekonomik ve sosyal he­
deflerden büyük bir kısmım tahakkuk ettirmiştir.
Sosyal kapsamlı 24 tasarıyı kanunlaştımuştır. 16 ade­
dini de tasarı biçiminde Yüce Meclise sunmuştur.
Hükümet; Programına aldığı ekonomik, malî ve
sosyal kapsamlı tercihlerine, 1977 bütçesinde de
yer vermiştir. Bütçeyi, bu anlayışla hazırlayıp mec­
lislere takdim eden Maliye Bakanına teşekkür edi­
yor, Demirel Hükümetinin ikinci bütçesinin millete
hayırlar getirmesini diliyorum.
Sayın milletvekilleri; günümüz dünyasında, hür
demokratik parlamenter rejimle yöneltilen bütün
ülkelerde okluğu gibi, yurdumuzda da, Maliye Ba­
kanının bütçe hazırlıklarında, uygulamasında bü­
yük gayreti, sorumluluğu ve hatta ağırlığı vardır.
Bu itibarla, bütçeyi şekillendiren Maliye Bakanlığı­
nın teşkilât mensuplarına ve bütçelerin hazırlanma­
sında, meclislere sunulmasında geceli gündüzlü me­
sai verenlere de teşekkür etmekle sözlerime başlı­
yorum.
Sayın arkadaşlarım; geçen yıl bugünlerde huzu­
runuza çıkmış, Sayın Ecevit Hükümetinin icraat so­
nuçlarını, Sayın Demirel'in icraat sonuçlariyle özel
olarak karşılaştırıruştım, bu tabloya tekrar bak­
mak işitiyorum.
Biliyorsunuz, 1974 yılında iktidarda C. H. P.'
nin Genel Başkanı Sayın Ecevit bulunuyordu. G. H. P.'
nin sayın Lideri, «Ak günler, bolluk, ucuzluk, hu­
zur ve umut» vaadi ile işbaşına gelmişti. 1977 genel
seçimlerinde bu sözleri tekrar edemeyecektir. Çün­
kü, sekiz aya yakın iktidar döneminde, ak günler ge­
lememiş, bolluk vaadi; yokluğa ve karneye dönüş­
müştü. Ucuzluk vaadi, % 30 enflâsyonla sonuçlan­
mıştı. Huzur, tedirginliğe dönüşmüş; umut da sön­
müştü. Nitekim, 600 bin iğlik tekstil fabrikaları âde­
ta kapatılmıştı. Ekonomik faaliyetler duraklamış,
kamu imâlat sanayiinde yatırımlar ancak % 66
oranında gerçekleşmişti. Özel sektör yatırım azmi
doğmuştu. Demir, çimento, pamuk, fındık, stokta
kalmıştı. Bu dönemde Sayın Ecevit bir yatırımın biie
temelini atamamış ve Sayın Demirel'in temelini at­
tığı tesislerden bir ikisinin kurdelâsını kesmişti. So­
26 . 2 . 1977
O : 3
nuç olarak; C. H. P.'nin Sayın Lideri, kısa iktidar
döneminde meydana getirdiği darboğazlardan ge­
çememiş, icraatlarının tepkisi ve baskısı altında ezik
düşerek, şimdi kur yaptığı eski ortağmı ve sorum­
luluğunu da bir tarafa iterek, Hükümetten çekil­
mişti.
Kısacası, bu dönemde ekonomi her yönü île
sarsılmış ve duraklamıştı. Hükümeti terketmesiyte
de, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi görülme­
miş bir hükiimetsizlik görüntüsünü ortaya koymuş­
tu.
Sayın milletvekilleri; bu tabloyu Adalet Partisi­
nin Genel Başkam Sayın Demirel, 1975 yılında tes­
lim almıştı. Sayın Demirel, Hükümeti kurup güven­
oyu aldıktan çok kısa bir süre içinde, ma] darlığı­
na ve kıtlığına son vermiştir. Demir ve çimento sto­
ku değil, bunların ithaline imkân vermişti. Dev­
raldığı % 30'luk enflâsyonu, % 10 civarına indirmiş­
ti. Kamu ve özel sektör fabrikaları, devlet çarkı
normal işlerliğe kavuşmuştu. Nitekim 1975 döne­
minde imalât sanayii yatırımları % 96,3, program
hedeflerine göre de % 116,2 seviyesinde gerçekleş­
miştir. Özel kesim yatırımları ise, % 126,6 oranın­
da tahakkuk etmişti. Sert çizgileriyle ambargo yu­
muşamaya başlamıştı. Anarşik olaylar, yıkıcılık, ya­
kıcılık, çember içine alınmıştı.
Sayın arkadaşlarım, 1975 yılı için kısaca çizdi­
ğim tablo ile 1976 yılına girilmiştir. Daha önemli­
si, Türkiye 1975 yılından 1976 yılma, «Rejimin Hü­
kümeti»! ile girmiştir. Bu dönemde ekonomiye yön
verilmiş, genellikle mal darlığı ve yokluk olmamış­
tır. Dünyada ve Türkiye'de maliyet enflâsyonuna
rağmen, yurdumuzda girdileri ve çıktıları nedeniy­
le sanayi durmamıştır. Üretim ve tüketimde dar bo­
ğazlar görülmemiştir.
1976 yılında toptan eşya fiyatlarında ortalama
artış hızı % 16,6'nk bir seviyede durdurulmuştur.
1974 yılının °/0 30'luk enflâsyon rekoruna karşılık
1976'nın % 16,6 oranındaki fiyat artışlarının, çağ­
daş enflâsyon anlayışıyle de bağdaşmadığını ifade
etmek fazla iyimserlik sayılamaz. Nitekim, bütün
fiyatlarda artış görülmüyor. Devletin kontrolü al­
tında bulunan malların fiyatlarında, genellikle artış
yoktur. Zaman müsait olsa, örnekler sıralamak is­
terdim. Kaldıki enflâsyon, başlı başına bir tehlike­
dir, bir âfettir. Bu tehlikeyi yurt sathına ölçüsüzce
yaymak ise, kötümser bir düşüncedir denilebilir.
Sayın milletvekilleri; ülkemizde fiyatların teşek­
külü, serbest rekabet ekonomisine dayanmakta-
— 480 —
Download