haftalık bülten 4haftalık Nisanbülten 2016 Ecicek Geçen haftanın özeti 2015 yılı GSYH büyümesi %4 olarak açıklandı. Dördüncü çeyrekte yıllık bazlı GSYH büyümesi %5.7 olarak, %5.2 olan piyasa beklentisinin ve %5.4 olan tahminimizin biraz üzerinde gerçekleşti. Takvim etkisinden arındırılmış büyüme %4.1, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik büyüme %0.7 oldu. Yılın tamamında olduğu gibi son çeyrekte de büyümenin belirleyicisi iç talepti. Son çeyrekte özel tüketim büyümeye 3.2 puan, kamu tüketimi 1.1 puan katkı yaptı. Yatırımların katkısı geçen çeyreğe göre biraz toparlanarak 0.9 puana yükseldi. Böylece yurtiçi nihai talebin büyümeye katkısı 5.1 puan oldu. Yılın tamamında büyümeye katkısı olmayan net ihracat, son çeyrekte hem ithalat hem de ihracat kaynaklı olarak büyümeye 1.3 puan ekledi. Geriye kalan -0.7 puan ise stok değişimlerinden geldi. Sonuç olarak yılın tamamında büyüme, yükselen finansal volatiliteye, siyasi belirsizliklere, zayıflayan ekonomik güvene ve yavaşlayan kredi büyümesine rağmen %4’e ulaşabildi. Bu durum 2016 senesi için de olumlu sinyal veriyor. Son aylarda sanayi üretim endeksinin güçlü artışlar göstermesi, küresel finansal koşulların iyileşmesi ve merkez bankasının faizleri düşürme eğiliminde olması da büyüme için olumlu görünüyor. Öte yandan jeopolitik riskler ve güvenlik endişeleri sebebiyle turizm gelirlerinde, tüketim ve yatırım harcamalarında görülebilecek düşüşlerle, asgari ücret zammının emek yoğun sektörlerde yarattığı maliyet artışı ise büyümeye olumsuz yansıyacaktır. Tüm bu etmenleri birlikte değerlendirdiğimizde 2016 yılı büyümesinin %3 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Dış ticaret açığı Şubat’ta altın ihracatının da desteğiyle daraldı. Şubat ayı dış ticaret açığı öncü verilere paralel olarak, yıllık bazda %32.8 daraldı ve 3.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık bazda %1.4 artan ihracat 12.4 milyar dolar, %8.1 azalan ithalat 15.6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay 62.7 milyar dolar seviyesinde olan 12 ay birikimli dış ticaret açığı ise 61.1 milyar dolara geldi. Şubat’ta yıllık bazda %42.4 düşen enerji ithalatı yine dış ticaret açığındaki daralmanın temel belirleyicilerinden oldu. İhracat tarafında ise, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yüksek bir altın ihracatı gerçekleşti. Altın hariç bakıldığında ihracat yıllık bazda %3.4 yükseldi. Bunda eurodaki yıllık bazlı değer kaybının etkisinin neredeyse kaybolması ve Avrupa’ya ihracat belirleyici oldu. Ayrıca otomobil ihracatının yıllık bazda %19 kadar artması dikkat çekti. İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Deniz Çiçek +(90) 212 318 5086 [email protected] Gökçe Çelik +(90) 212 318 5096 [email protected] haftalık bülten Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler, ithalatta geçen aya göre %4.8, ihracatta ise %16 artış. İhracattaki bu güçlü artış altından kaynaklandı. Son üç ayın arındırılmış dış ticaret açığının yıllıklandırılmış ortalaması 55 milyar dolar civarında bir dış ticaret açığı seviyesine işaret etti. Bu göstergede 2015 yılı genelinde görülen daralma trendinin son aylarda yataya döndüğü görülüyor. İlerleyen dönemde, enerji ithalatındaki düşüş ve ılımlı seyreden iç talep büyümesi dış ticaretteki dengelenme için destekleyici olmayı sürdürecek. Öte yandan önümüzdeli iki ayda altın ihracatında olumsuz baz etkisi olduğundan, dış ticaret açığındaki daralma trendi kesintiye uğrayabilir. Yılsonu itibariyle yıllık dış ticaret açığının 57 milyar dolar olacağını tahmin ediyoruz. Şubat’ta yabancı ziyaretçi sayısında belirgin düşüş gözlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre, Şubat’ta yıllık bazda %10.3 düşen yabancı ziyaretçi sayısı 1.2 milyon oldu. Bu, 2006 sonundan beri turizmde görülen en büyük düşüş olma özelliğini taşıyor. Bu sonuçla son 12 ayda Türkiye’ye gelen turist sayısı 36 milyon oldu. Turist sayısındaki gerileme, ödemeler dengesinde turizm gelirlerinde görülen düşüşün devam edeceğine işaret ediyor. Ocak’ta %20’ye yakın düşen net seyahat gelirlerinde, Şubat’ta da benzer düşüş öngörüyoruz. Yılboyunca bu tempoda düşüş olması durumunda, 4 milyar doların üzerinde bir kayıp olması söz konusu. GSYH’nin yaklaşık %0.6’sına karşılık gelen bu düşüşün, iç talepteki çarpan etkilerini de hesaba katınca, GSYH büyümesine bu oranın üzerinde, cari açık/GSYH oranına ise bunun altında etki yapması beklenebilir. Öte yandan Mart ayında yaşanan bombalı saldırıların turizmdeki olumsuz etkiyi daha da artırması olası. 2016 yılına dair tahminlerimizi (cari açık/GSYH oranı için %4.5 ve büyüme için %3) yaparken turizm gelirlerinde önemli bir düşüş olacağını hesaba katmıştık. Buna karşın turizmdeki bozulmanın daha da şiddetlenmesi durumunda bu tahminlerde revizyon yapmamız gerekebilir. haftalık bülten Önümüzdeki Haftaya Bakış Mart ayı enflasyonu bugün saat 10’da açıklanacak. Mart ayı TÜFE enflasyonunu piyasa beklentisi doğrultusunda %0.49 olarak tahmin ediyoruz Tahminimiz yıllık enflasyonunun olumlu baz etkilerinin de desteğiyle, önceki aydaki %8.78 seviyesinden %8.04’e düşeceğine işaret ediyor. Gıda fiyatlarının aylık bazda yatay seyrederek geçmiş yılların Mart ayı artış ortalamalarına göre düşük kalacağını öngörüyoruz. Bunun sonucunda yıllık gıda enflasyonu %8.8’den %6.2’ye gelecek. Rusya’nın yaptırımları sonrası yurtiçinde tarım ürünleri arzında yaşanan artış önümüzdeki dönemde gıda fiyatlarına aşağı yönlü baskı yapacaktır. Ancak son PPK özetlerinde TCMB’nin de uyardığı gibi gıda fiyatlarındaki oynaklığın sürebileceğini de dikkate almak gerekir. Döviz kurları tarafında ise, TL’de son dönemde görülen değerlenme enflasyon için oldukça olumlu. Ancak küresel finansal koşullardaki iyileşme sürekli olmadığı takdirde döviz kurlarının yeniden arttığını görebiliriz. Sonuç olarak %8 olan yılsonu enflasyon tahminimizi koruyoruz. Şubat ayı sanayi üretim endeksi Cuma günü açıklanacak. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin Şubat’ta aylık bazda yatay seyretmesini bekliyoruz. Hatırlanacağı gibi bu endeks önceki iki ayda %1.8 artmıştı. Tahminimiz yıllık bazdaki sanayi üretimi büyümesinin, takvim etkisinden arındırılmış olarak %4.5, arındırılmamış olarak %6.4 olacağına işaret ediyor. Yükselen finansal volatiliteyle beraber sıkılaşan finansal koşullar PMI, kapasite kullanım oranı, reel sektör güven endeksi gibi öncü göstergelerin zayıf seyretmesine yol açıyor. Bu durum sanayi üretimindeki dirençli büyüme trendinde şimdiye kadar ciddi bir etki yapmasa ve son dönemdeki ihracat verileri büyümeyi teyit etse de, orta vadede büyüme görünümü üzerindeki risklerin arttığına işaret ediyor. Bu doğrultuda 2016 yılı için olan GSYH büyümesi tahminimizi %3 olarak koruyoruz. Bu haftanın veri gündeminde ayrıca, Mart ayı öncü dış ticaret verileri (bugün), reel efektif döviz kuru (Salı) ve hazine nakit dengesi de açıklanacak. Ayrıca Cuma günü Moody’s Türkiye’nin kredi notuyla ilgili değerlendirme yayınlayabilir. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisi’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.