haftalık bülten 3 Mayıs 2010 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
3 Mayıs 2010
Geçen haftanın özeti
Merkez Bankası son çeyrekte faiz artırımı sinyali verdi. Merkez
Bankası Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda 2010 sonu enflasyon
projeksiyonunu %7.2 - %9.6 (orta nokta: %8.4, önceki: %6.9) aralığına
çekti. Revizyonun daha sınırlı olduğu 2011 yılı enflasyon projeksiyonu ise
%3.6 - %7.2 (orta nokta: %5.4, önceki: %5.2) bandına yükselirken, 2012
yılı enflasyon tahmini %4.9’dan %5’e yükseldi. Merkez Bankası’nın
enflasyon projeksiyonlarındaki revizyonların arkasında, politika faizinde
yılın son çeyreinden itibaren ölçülü artırım gerçekleşeceği varsayımı yer
alıyor.
Enflasyon Raporu’nda, MB’nin çıktı açığı projeksiyonlarındaki yukarı yönlü
revizyonun 2010 yılı enflasyon tahminini 0.4 yüzde puan (yp.) yukarı
çektiği ifade ediliyor. Petrol fiyatlarına yönelik beklentilerde de revizyon
olurken, 2010 ve 2011 yılları için ortalama petrol fiyat tahmini sırasıyla 85
dolara (önceki: 80 dolar) ve 90 dolara (önceki: 85 dolar) çekildi. Petrol
fiyatı tahminindeki yukarı yönlü revizyonun 2010 yılı enflasyonunu 0.15 yp.
yukarı çekmesini bekleyen MB, gıda fiyatı tahminlerini de yukarı revize etti.
2010 yılı gıda fiyat artış beklentisini %7.5’ten %9’a yükselten MB, bu
artışın yılsonu enflasyonuna 0.55 yp. katkıda bulunmasını bekliyor. Son
olarak, Ocak ayında yapılan dolaylı vergi artışlarının enflasyonu
öngörülenden 0.4 yp. fazla yukarı çekeceği öngörülüyor.
%8.4’te bulunan MB’nin yılsonu enflasyon projesiyonu %8.3’lük
beklentimize oldukça yakın. Ancak, 2010’un ardından enflasyon tarafında
MB kadar iyimser değiliz. Çıktı açığındaki daralma ve enflasyon
beklentilerindeki bozulmanın etkisiyle enflasyondaki katılığın süreceğini,
bu doğrultuda 2011 ve 2012’de enflasyonun sırasıyla %7.3 ve %6.2
olacağını düşünüyoruz.
Hatırlanacağı gibi, son faiz açıklamasında MB faizlerin “bir süre” daha
mevcut düzeyde tutulduktan sonra uzun süre düşük seviyelerde kalması
gerektiğini vurgulamıştı. Enflasyon Raporu’na batığımızda, enflasyon
projeksiyonlarının politika faizinin son çeyrekte ölçülü bir şekilde
artırılacağı varsayımına dayandığını görüyoruz. MB’nin öngörüsünün faiz
artırımlarının Eylül ayında başlayacağını öngören ana senaryomuzdan çok
farklı olmadığını ancak artırımların geç başlamasının 200 baz puanlık
artırım beklentimiz için aşağı yönlü risk oluşturduğunu söyleyebiliriz. Daha
önce belirttiğimiz gibi, çekirdek enflasyon ve enflasyon beklentilerinin
seyrinin MB’nin öngörüleri için en önemli riski oluşturduğunu düşünüyoruz.
Çekirdek enflasyonun %6.5’in üzerine tırmanması durumunda, faiz
artırımlarının erkene çekilerek ve artırım adımlarının öngörümüzden daha
hızlı olma riski bulunduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
2010 sonrasında, politika faizinin 100 bpz artırılarak politika faizinin %9.5
seviyesine yükseleceği beklentimizin MB’nin faizlerin uzun bir süre düşük
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Başak Karaaslan
+(90) 212 318 5086
[email protected]
haftalık bülten
seviyelerde kalacağı beklentisiyle uyum arz ediyor. MB’nin bu ifadeyle, politika
faizinin tahmin ufku boyunca – önümüzdeki üç yıl boyunca - tek hanede
kalacağını öngördüğünü söyleyebiliriz. Ancak, enflasyon tahminlerimizdeki
katılığı göz önüne alarak, 2011 yılı politika faizi beklentimizi için risklerin yukarı
yönlü olduğunu düşünüyoruz.
Dış ticaret açığı Mart ayında genişlemeye devam etti. Mart ayında ihraccat
yıllık olarak %22 artarak 10 milyar dolar olurken, %43 artış gösteren ithalat 15
milyar dolara ulaştı. Böylece, dış ticaret açığı %113 genişleyerek 5 milyar
dolar (Finansbank: 3.5 milyar dolar, piyasa beklentisi: 3.8 milyar dolar) olarak
gerçekleşti.
Böylece yılın ilk çeyreğinde dış ticaret açığı, geçen senenin aynı dönemine
göre üç kat artarak, 12.1 milyar dolara yükseldi. Baz etkisindeki zayıflamanın
etkisiyle, dış ticaret açığı büyümesinin önümüzdeki aylarda daha sınırlı
olacağını düşünüyoruz. Şubat ayında 43.9 milyar dolar olan 12-aylık birikimli
dış ticaret açığı ise genişlemeye devam ederek Mart ayında 46.5 milyar dolara
yükseldi. Ocak 2008’den bu yana en yüklü artışı gösteren enerji-dışı ithalat
Mart ayında %47.5 yükselirken, toplam talepteki güçlü toparlanmanın sinyalini
verdi. Tüketim malları büyümesindeki %44.5’lik büyüme ise, toparlanmanın
özel tüketim tarafına doğru kaydığına işaret ediyor.
GSYH’nin detayları, Türkiye ekonomisinin iç talep büyümesinin dış talep
büyümesinden daha hızlı olduğu eski GSYH patikasına yaklaştığına işaret
ediyor. Türkiye ekonomisinde “işlerin normale dönmesiyle”, dış ticaret açığının
genişlemeye devam ederek yılsonunda 58 milyar dolara ulaşacağını
düşünüyoruz. 2010 sonunda 29.3 milyar dolara genişleyeceğini
düşündüğümüz cari açık tahminimiz için ise risklerin yukarı yönlü olduğunu
söyleyebiliriz.
Ekonomik aktivite göstergeleri 2. çeyreğe güçlü başladı. Mart ayında
110.6 olan reel kesim güven endeksi Nisan’da 118.8 seviyesine yükseldi. Son
beş aydır aralıksız artış gösteren reel kesim güven endeksi, geçtiğimiz ay
Nisan 2007’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Yine dün açıklanan bir
diğer öncü ekonomik aktivite göstergelerinden olan kapasite kullanım oranı
(KKO) ise Nisan ayında %67.9’dan %72.2’ye yükseldi. Küresel ekonomik
krizin başladığı Ekim 2008’den bu yana en yüsek seviyesine ulaşan KKO,
geçen senenin aynı ayına göre 11.9 yüzde puan artış gösterdi. KKO verisinin
ardından Nisan ayı yıllık sanayi üretimi büyümesi için %25 civarında bulunan
ilk tahminimiz, %5.5’de bulunan GSYH büyümesi beklentimizi için yukarı yönlü
risk arz ediyor.
Sonuç olarak, dün açıklanan veriler kaynak kullanımında iyileşmeye, çıktı
açığında daralmaya dolayısıyla politika faizinin mevcut seviyesinin ekonomik
toparlanmayla uyumlu olmadığına işaret ediyor. Bu doğrultuda, politika
faizinde yılın ikini yarısında 200 baz puanlık artırım beklentimizi korumaya
devam ediyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, tahminimiz için en önemli
riski çekirdek enflasyonun %6.5 seviyesinin üzerine tırmanma ihtimali
oluşturuyor. MB’nin kredibilite açığını artıracak bu durum, faiz artırımının
beklediğimizden erken gelmesine sebep olabilir.
haftalık bülten
Önümüzdeki haftaya bakış
Nisan ayı enflasyon verileri bugün açıklanıyor. Tüketici fiyatlarının önceki
aya göre %1.08 artacağını öngören beklentimiz, CNBC-e anketine göre %0.85
seviyesinde bulunan piyasa beklentisinin üzerinde yer alıyor. Tahminimiz
doğrultusunda yıllık enflasyon yeniden çift haneye (%9.56’dan %10.72’ye)
yükselecek. Aylık ÜFE için %0.78’de yer alan piyasa beklentisine göre ise yıllık
ÜFE %8.58’den %8.72’ye yükselecek.
Çekirdek enflasyon göstergelerinin seyrini piyasanın yakından takip edeceğini
düşünüyoruz. Bu doğrultuda, Mart ayında yıllık %5.4 artış kaydeden çekirdek I
endeksindeki yıllık artışın Nisan’da %6.2 olmasını bekliyoruz. Bu durum MB’nin,
çekirdek enflasyonun yükselmeye devam ederek %6.5 olan hedefin altında
kalacağı beklentisiyle uyum arz ediyor. Ancak, I endeksindeki yıllık enflasyonun
%6.5’in üzerine tırmanması durumunda MB’nin güç durumda kalacağını
söyleyebiliriz. Nisan ayından sonra, yıllık enflasyonun yılın son çeyreğine kadar
%10 civarında dalgalanmaya devam edeceğini ve yıl sonunda %8.3’e (MB
projeksiyon: %8.4) gerileyeceğini düşünüyoruz.
Bu hafta yayımlanacak diğer veriler arasında, bugün açıklanacak olan Nisan ayı
PMI imalat endeksi ve Perşembe günü yayımlanacak olan MB Mayıs ayı I.
dönem beklenti anketi bulunuyor.
Hazine bu hafta üç ihale düzenleyecek. Bugün düzenlenecek ayın ilk
ihalesinde 3-yıllık sabit kuponlu tahvil yeniden ihraç edilecek. Yarın ise 5-yıllık
TÜFE’ye endeksli tahvil ihalesinin yanısıra 25 Ocak 2012 vadeli mevcut
gösterge tahvilin yeniden ihracı gerçekleştirilecek. Hazine’nin Çarşamba günü
5.7 milyar TL tutarında itfası bulunuyor.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait
görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile
risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download