Geçen haftanın özeti

advertisement
31 Ekim 2016
Geçen haftanın özeti
TCMB 2017 yılı enflasyon tahminini yukarı yönlü güncelledi.
TCMB Başkanı Çetinkaya tarafından kamuoyuna duyuran
enflasyon raporunda, 2016 yılı için enflasyon tahmini %7.5 olarak
korundu. 2017 içinse %6 olan tahmin ithalat fiyatlarına dair
varsayımın yukarı çekilmesiyle %6.5’e yükseltildi.
Tahmine dayanak olan varsayımlarda değişlikler olsa da bunlar
2016 yılı için nette değişikliğe yol açmadı. Gıda enflasyonu
varsayımı bu sene için %8’den %6’ya indirilirken, önümüzdeki sene
için de %7 gibi nispeten düşük bir oran varsayıldı. Ayrıca çıktı açığı
varsayımının aşağı çekilmesine de enflasyon tahminlerini aşağı
yönde etkiledi. Öte yandan TL cinsi ithalat fiyatları varsayımında
yapılan yukarı yönlü varsayımlar 2016 için bunları dengeledi; 2017
içinse tahmini yarım puan yükseltti.
Hatırlanacağı üzere biz enflasyonu yılsonunda %8, gelecek sene
%7.5 bekliyoruz. Gıda kaynaklı olarak bu seneki tahminimizde
aşağı yönlü risk var, ancak son döviz kuru ve petrol fiyatı artışları
bunu kısmen dengeliyor.
Mart – Eylül döneminde faiz koridorunu yukarıdan aşağıya daraltan
merkez bankası, “sadeleştirme” sürecini yakın zamanda
sonuçlandırmayı hedefliyor. Ancak bundan sonraki hamlenin
tavanda faiz indirimi mi, yoksa politika faizinde artırım mı olacağı
netleşmiş değil. Çetinkaya basın toplantısında faiz değişikliklerinin
zamanlamasının ve yönünün makroekonomik ve finansal
gelişmelere bağlı olacağını vurguladı. Biz ise merkez bankasının
geçmiş kararlarını ve yavaş büyüme konjonktürünü dikkate alarak,
uygun zamanda tavanın indirilmesini daha olası görüyoruz. Bu
durumda mevcut haftalık repo faizi olan %7.50 etrafında simetrik
bir koridora ulaşılmasını bekliyoruz.
PPK toplantı özetinde ihtiyatlı söylem tekrarlandı. TCMB
tarafından yayınlanan son PPK toplantısının özet metninde,
önümüzdeki dönemdeki faiz değişikliklerinin makroekonomik ve
finansal gelişmelere bağlı olacağı yönündeki ihtiyatlı mesaj
tekrarlandı. Bu doğrultuda son toplantıda faiz indirimlerine ara
verilmesinin ardında yatan temel faktörün, Fed faiz beklentilerinin
güçlenmesi ve küresel belirsizlikler sebebiyle gelişmekte olan
ülkelere sermaye akımlarının son dönemde yavaşlaması olduğu
anlaşılıyor. Bu dış faktörlerin yanında, Türkiye’ye özgü risklerin ve
beklentilerin durumu da bundan sonraki politika kararlarında
Gökçe Çelik
+(90) 212 318 5096
[email protected]
Deniz Çiçek
+(90) 212 318 5086
[email protected]
belirleyici olacaktır. Tüm bunlara karşın, geçmişte enflasyonun
yüksekliğine ragment atılan gevşeme adımlarını dikkate alarak,
TCMB’nin uygun zamanda faiz indirmeye daha meyıllı olacağı
kanaatindeyiz.
Toplantı özetine göre, makroihtiyatı ve likidite politikalarında yeni
gevşeme adımlarının atılması kredi koşullarında kötüleşme olması
şartına bağlanmış. Bundan TCMB’nin bilhassa tüketici kredilerinde
görülen ivmelenmeden tatmin olduğu ve bu koşullarda bozulma
olmadan yeni adım atmayacağı mesajı çıkarılabilir.
Enflasyon konusunda, Ekim’de kur ve petrol fiyat artışlarının enerji
fiyatlarını yükseltmesinin enflasyonu da etkileyeceği uyarısı yapıldı;
doğalgaz indirimlerinin bunu bir ölçüde dengeleyeceği öngörüldü.
Büyümede ise üçüncü çeyrekte GSYH’nin çeyreklik olarak
gerileyeceği öngörüsü tekrarlandı.
Öncü göstergeler ekonomik aktivitenin yılın son çeyreğine
yavaş başladığına işaret etti. Ekim ayı kapasite kullanım oranı,
geçen yılın aynı ayına kıyasla 0.9 yüzde puan artarak %76.4
seviyesinde gerçekleşti. Reel kesim güven endeksi ise 1.2 puanlık
yükselişle 101.7 olarak gerçekleşti.
Yıllık bazdaki iyileşmeye karşın, mevsimsellikten arındırlmış
serilere baktığımızda, hem kapasite kullanımının hem de reel
kesim güveninin gerilediğini görüyoruz. Eylül ayında %75.6 olan
kapasite kullanımı %75.0 seviyesine geriledi. Böylece son beş ayın
dördünde, düşüş kaydetti. Reel kesim güven endeksi ise Eylül’de
kaydettiği artışın neredeyse tamamını geri vererek 103.8 oldu. Alt
kalemlere baktığımızda, önümüzdeki 3 aydaki ihracat siparişleri,
son 3 aydaki toplam siparişler ve genel gidişata ilişkin alt
endekslerde önemli bozulma görüyoruz.
Öncü göstergeler, 3. çeyrek boyunca yavaşlayan ekonomik
aktivitenin, yılın son çeyreğine de zayıf bir başlangıç yaptığına
işaret etti. Bu gelişmelerin, 2016 için %3 seviyesindeki büyüme
tahminimiz üzerindeki aşağı yönlü riskleri belirginleştirdiğini
söyleyebiliriz.
Yabancı ziyaretçi sayısı 9 ayda %32 düştü. Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, Eylül ayında
Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı ayına
göre %32.8 azalarak 2.9 milyon oldu. Yılın ilk dokuz ayındaki
ziyaretçi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %32
azalarak 20.2 milyona indi.
Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı yaptırımları hafifletmesi sonucu,
bu ülkeden gelen turist sayısı önceki aylara göre daha düşük
oranda, ilk sekiz aydaki %88’e karşın %61 düştü. Buna karşın
iyileşmenin sınırlı olması, bundan sonraki toparlanmanın da yavaş
olabileceğini gösteriyor. Eylül turist sayısı verilerini gördükten
sonra, bu sene net turizm gelirlerindeki kaybın 8 milyar dolara
ulaşmasını beklemeyi sürdürüyoruz.
Önümüzdeki Haftaya Bakış
Eylül ayı dış ticaret verileri bugün açıklanıyor. Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan geçici veriler 4.4 milyar
dolar düzeyinde aylık dış ticaret açığına işaret etmişti. TÜİK
verilerinin de bu rakamla uyumlu gelmesi halinde, aylık açık geçen
yılın aynı ayına kıyasla %14.2 artmış olacak. Birikimli açık ise 55.4
milyar dolardan 56 milyar dolar seviyesine yükselecek.
Birikimli açığın Eylül sonrasında tekrar daraldığını görebiliriz.
Rusya tarafından uygulunan yaptırımların kaldırılmaya başlaması,
ihracat açısından destekleyici olacaktır. Ancak enerji fiyatlarındaki
düşüşün olumlu etkisinin giderek azalması nedeniyle, olası ek
daralmanın oldukça sınırlı kalacağını düşünüyoruz.
Ekim enflasyonu Perşembe günü açıklanacak. Tüketici
fiyatlarının bir önceki aya kıyasla %1.65 oranında artış
kaydetmesini bekliyoruz. Tahminimiz yıllık enflasyonun Eylül
ayındaki %7.28 seviyesinden %7.38’e yükseleceğine işaret ediyor.
Aylık enflasyona en önemli katkının gıda ve giyim kalemlerinden
gelmesini bekliyoruz. Takip ettiğimiz öncü veriler, taze sebze
meyve fiyatlarındaki artışın etkisiyle, yıllık gıda enflasyonunun
%4.2’den %6’ya yükseleceğini gösteriyor. Öte yandan akaryakıt ve
tüp fiyatlarındaki artışların etkisi, doğalgaz fiyatlarında yapılan
%10’luk indirim nedeniyle sınırlanacak.
Gıda enflasyonu geçtiğimiz aylarda beklentilerimizden daha olumlu
gerçekleşti. Ayrıca, iç talepteki yavaşlama da fiyatlarda sınırlayıcı
etki
gösterebilir.
Ancak
bu
faktörlerden
kaynaklanan
dezenflasyonist etkinin, TL’deki değer kaybı ve yükselen petrol
fiyatları tarafından dengeleneceğini düşünüyoruz. Bu nedenle %8
seviyesindeki yıl sonu enflasyon tahminimizi koruyoruz.
Bu hafta ayrıca Hazine’nin 2017 borçlanma programı (Pazartesi),
Ekim ayı PMI, Tim ihracat ve İTO enflasyon verileri (yarın) ile Ekim
ayı reel efektif döviz kuru (Cuma) verileri açıklanacak.
HAFTANIN PİYASA GÜNDEMİ
31 Ekim
1 Kasım
2 Kasım
3 Kasım
4 Kasım
Eylül ayı dış ticaret
dengesi
Ekim ayı PMI, TİM
ihracat, İTO
enflasyon
ABD Ekim ayı ADP
istihdam değişimi
Ekim ayı TÜFE
Ekim ayı reel efektif
döviz kuru
Hazine 2017 yılı
borçlanma programı
ABD Ekim ayı Markit
PMI
FOMC toplantısı
ABD haftalık işsizlik
maaşı başvuruları
ABD Eylül ayı dış
ticaret dengesi
ABD Eylül ayı kişisel
gelir ve harcamalar
ABD Ekim ayı ISM
imalat endeksi
Euro Bölgesi Ekim
ayı Markit imalat PMI
ABD Ekim ayı
hizmetler PMI
ABD Ekim ayı tarım
dışı istihdam ve
işsizlik oranı
ABD Eylül ayı kişisel
tüketim çekirdek
enflasyonu
ABD Eylül ayı inşaat
harcamaları
ABD Ekim ayı fabrika
ve dayanıklı mal
siparişleri
Euro Bölgesi Ekim
ayı Markit hizmetler
PMI
Euro Bölgesi Eylül ayı
işsizlik oranı
Euro Bölgesi Eylül
ayı ÜFE
ABD Ekim ayı
Chicago PMI
Euro Bölgesi 3.
çeyrek GSYH ve
Ekim ayı TÜFE
Bu rapor, QNB Finansbank Hazine Bölümü ekonomistleri tarafından müşterilerini
bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun QNB Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun
müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi
olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayanların görüşlerini
yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve
getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar
doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam
kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit
edilmemiştir. QNB Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti
vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan
bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. QNB
Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında
sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını
değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz
ya da dağıtılamaz.
Download