Ekonomi Bülteni 31 Aralık 2012, Sayı: 50 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji Futbolda Başarı ≠ Harcanan Para Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ercan Ergüzel Doğukan Ulusoy Ali Can Duran 1 31 Aralık 2012 DenizBank Ekonomi Bülteni Yurt Dışı Gelişmeler ABD’de Konut piyasası toparlanmaya devam ediyor. ABD’de açıklanan Case-Shiller konut fiyatları endeksi Ekim ayında da geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %4 olan beklentilerin üzerinde %4.3’lük artış gösterdi. Mayıs 2010’dan bu yana en sert yıllık artışa işaret eden konut fiyatları yıllık bazda arka arkaya 5 aydır yükselmeye devam etti. Konut balonunun patlamasının ardından düşen fiyatların hızla yükselmeye başlamasının yanı sıra konut satışlarının da hızlandığına işaret eden veriler gelmeye devam ediyor. ABD’de yeni konut satışları da beklentilere paralel %4’lük artış ile mevsimsellikten arındırılmış yıllık 377 bin adete yükselerek Nisan 2010’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. ABD'de Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları Geriledi. ABD’de 22 Aralık ile son bulan haftada işsizlik maaşına başvuran mevsimsellikten arındırılmış kişi sayısı 360 bin olan beklentilerin altında 350 bin kişi olarak açıklandı. Bir önceki haftaya göre 12 bin daha az kişinin başvurmasıyla başvuru sayılarındaki trendi daha net ortaya koyan 4 haftalık ortalama 368 bin adetten 356.8 bin adete geriledi. Böylece sınır kabul edilen 400 bin eşiğinden uzaklaşmaya devam eden başvurular son 4.5 yılın en düşük seviyesine gerileyerek kriz öncesi seviyelerine yaklaşmış oldu. Tarım Dışı İstihdam tarafında yavaş bir toparlanma görülmesine rağmen, düzenli olarak gerileyen Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları işten çıkanların sayısının azaldığına işaret ederek istihdam piyasası açısından olumlu sinyaller verdi. ABD’de Aralık sonunda borç tavanına erişilecek. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner’in yaptığı açıklamalarda ülkenin 16.4 trilyon $ olan borçlanma limitinden sadece 94 milyar $ kaldığını ve 31 Aralık’ta limite ulaşılacağı belirtti. Açıklamada Hazine’nin finansal manevralar ile Şubat ya da Mart ayına kadar idare edebileceği fakat sonrasında “sıradışı” önlemler alınması gerekeceğini dile getirerek Mali Uçurum’un yanında bu konu ile ilgili adımlarında biran önce atılması gerektiği yönünde çağrı yapmış oldu. ABD’li tüketicilerin güveni düştü. ABD’de konut ve istihdam piyasasında toparlanmayı işaret eden veriler gelmesine rağmen bu olumlu tablonun halen tüketici güvenine yansımadığı görülüyor. Tüketici güven endeksi özellikle mali uçurum endişeleri nedeniyle Aralık ayında 70 olan piyasa beklentilerin altında kalarak sert bir düşüş ile 71.5’den 65.1’e geriledi. Güven endeksinin alt kırılımları incelendiğinde en ciddi gerilemenin ise 80.9’dan 66.5’e gerileyen önümüzdeki döneme dair beklentilerde olduğu görüldü. Japon Yen’i 27 ayın en düşük seviyesine geriledi. Japonya’nın yeni Başbakanı Shinzo Abe, seçim öncesi söylemlerine yönelik adım atmaya başladı. Abe ekonomiyi desteklemek adına ek bütçe harcamaları yapılacağını belirtirken, Yen’in ise değer kaybederek daha rekabetçi bir hale geleceğine ilişkin söylemlerini yineledi. Seçimlerden önce Japonya Merkez Bankası (BoJ) üzerinde baskı kurmaya başlayan Japon lider deflasyon problemi yaşayan ülke için daha agresif enflasyon hedefleri belirlenmesi gerektiğini de dile getirdi. Yaşanan gelişmeler ile Yen, ABD Dolar’ı karşısında son 27 ayın en düşük seviyelerine kadar geriledi. Yen’in değer kaybıyla rekabet güçleri artan ihracatçı firmaların desteklediği Japonya hisse senedi piyasaları ise yukarı yönlü trendini devam ettiriyor. Yunanistan bankalarının ek sermaye ihtiyacı 53 milyar $. Yunanistan Merkez Bankası ülkenin en büyük 4 bankasının 36.3 milyon $ sermaye ihtiyacı olduğunu açıkladı. Bu miktar ülkenin bu yılki GSYH’sının %14.5’ine denk geliyor. Merkez Bankasının yaptığı açıklamaya göre bankalarını yeniden sermayelendirmesi için 66 milyar $ yeterli olacak. Güney Kore 2013 büyüme tahminini düşürdü. Asya’nın ihracata dayalı önemli ekonomilerinden G. Kore 2013 için büyüme tahminini aşağı yönlü revize etti. Avrupa’da toparlanma sürecinin ağır işlemesi nedeniyle daha önce % 4 olarak belirlenen 2013 büyümesi %3’e çekildi. 2012 için ise %3.3 olarak öngörülen büyümenin ise %2.1 olarak gerçekleşebileceği dile getirildi. G. Kore Merkez Bankası ise ekonomiyi desteklemeye devam edeceklerini fakat bu süreçte ekonomik dengesizlikleri de takip ettiklerini belirtti. Çin Merkez Bankası ihtiyatlı para politikasına devam edecek. 2012 yılında iki kere faiz indirimine giden ve 3 defa bankaların munzam karşılık oranlarını artıran Çin Merkez Bankası ihtiyatlı para politikasına 2013 yılında da devam edeceklerini açıkladı. Ayrıca bankalara kırsal bölgelere, tarımsal üretimlere ve projelere daha fazla kredi vermesi gerektiğini belirtti. 2 31 Aralık 2012 DenizBank Ekonomi Bülteni Yurt İçi Gelişmeler Dış Ticaret Dengesi, Kasım 2012 Piyasa beklentisi yıllık dış ticaret açığının 83.7 milyar $ olarak geçekleşmesi yönündeydi. 12 aylık dış ticaret açığı ise piyasa beklentilerinin biraz üzerinde 84.9 milyar $ olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı Ekim ayına göre 0.4 milyar $ gerilemiş oldu. Böylece 2012 yılının ilk 10 ayında aylık bazda ortalama 2 milyar $ gerileyen açık Ocak ayından bu yana en zayıf düşününü gerçekleştirmiş oldu. Aylık İthalat ve İhracat (Milyar $) 22 18 İhracat İthalat 21.0 14 13.8 10 İthalat geçtiğimiz seneye göre %13’lük bir artış ile 6 21.0 milyar $ olarak gerçekleşirken, İhracat ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %25’lik bir artış gös- 2 Oca05 Oca06 Oca07 Oca08 Oca09 Oca10 Oca11 Oca12 terdi ve 13.8 milyar $ olarak gerçekleşti. 12 aylık verilere bakıldığında Ekim ayında 149.7 milyar $ olan ihracat 152.5 milyar $’a yükselirken, İthalat ise aynı dönemde 235 milyar $’dan 237.3 milyar $’a yükseldi. İhracatta geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre daha olumlu bir tablo olmasına rağmen, Kasım ayında mevsim ve takvim etkilerinin etkili olduğu görüldü. Takvim ve Mevsim etkilerinden arındırılmış ihracat %2.5 oranında gerilerken (Ekim ayında %0.2 oranında artmıştı) Net Altın İhracatı ise 740 milyon $’lık pozitif katkı yaptı. Geçen ay bu kalemden ihracata 1.2 milyar $’lık bir katkı gelmişti. Altın ticaretinin pozitif etkileri önümüzdeki dönemde ihracata daha da sınırlı katkılar yapacaktır. İthalat tarafında ise mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler Ekim ayında %4.1’lik bir düşüşü işaret etmesinin ardından %0.7’lik bir artış gösterdi. Ekonominin yeniden ivmelenmeye başlamasıyla daha önce gerileyen ithalat rakamlarında ana faktör olan “Ara malları” 1.5 milyar $’lık artış ile yaşanan artışta belirleyici oldu. Bu kalem içinde de 0.9 milyar $ artan (12 aylık kümülatif) “Sanayi için işlem görmüş maddeler” açık ara en çok artan kalem oldu. Enerji ithalatı ise yatay bir seyir izledi ve 437 milyon $’lık (12 aylık kümülatif) bir artış gerçekleştirdi. Ocak ayında %59.3 olan ihracatın İthalatı karşılama oranının düzenli olarak artarak Ekim ayında %70.3’e ulaşmasının ardından bu ay sert bir düşüş ile %65.9’a geriledi. Kıymetli Maden ve Altın ticaretini dışarı da bıraktığımız 12 aylık dış ticaret açığının hiçbir düşüş göstermediği ve 92.4 milyar $’da sabit kaldığı görülüyor. Veriler değerlendirildiğinde, otoritelerce alınan makro-ihtiyatı önlemlerin etkisiyle 2011’in ikinci yarısından sonra düzeltme sürecinin hızlandığı Dış ticaret (ve Cari Denge) tarafında son zamanlarda ortaya çıkan tablonun aksine ithalat tarafının yeniden güçlenmeye başladığı görülüyor. TCMB’nin son faiz kararında ölçülü bir adım atması ve ekonomik aktiviteden endişe duyulmadığını belirten açıklamalarının ardından gelen veri iç talebinin önümüzdeki dönemde toparlanabileceğine yönelik sinyalleri kuvvetlendirdi. Kasım ayı verilerinde Takvim ve Mevsim etkilerinin de etkili olması nedeniyle Aralık ayı verileri de tablonun netleşmesi açısından oldukça önem taşıyor. Kapasite Kullanım Oranı, Aralık 2012 İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO) yılın son ayında 0.4 puan gerileyerek %73.6 olarak gerçekleşti ve böylece geçen yılın aynı döneminde %75.5 olan KKO, Mart ayından bu yana en düşük değerini almış oldu. Son üç aydır düzenli olarak gerileyen KKO’nun aksine mevsimsellikten arındırılmış endeks ise bir önceki aya göre 1.7 puan atarak %74.5’e yükseldi. 2012 başında ise bu oran %76.7 seviyesindeydi. Veriler mal gruplarına göre incelendiğinde geçen yıla kıyasla dayanıklı tüketim mallarında kapasite kullanımı 4.9 puanlık bir düşüş ile %71.1’e gerilerken, dayanıksız tüketim malları ise aynı dönemde 0.1 puanlık artış ile %73.8 değerini aldı. Ara Malları tarafında KKO ise geçen yıla göre 2.3 puanlık bir düşüş ile %74.8’e gerilemesine rağmen Aralık ayında da en yüksek KKO’ya sahip mal grubu oldu. Aralık ayı Sanayi Güven endeksi de 101’den 97.9’a gerileyerek reel kesim tarafında benzer bir tabloyu işaret etti. 3 31 Aralık 2012 DenizBank Ekonomi Bülteni Haftalık ve Aylık Getiri Finansal Göstergeler 1 Aylık Değ (%, $ Bazında) 5 Günlük Değ (%, $ Bazında) Emtia End. Emtia End. 0.4 Altın Altın 0.8 TL-Basket MSCI TR 9.0 MSCI EM -0.3 -1.2 -2 1.9 MSCI TR 2.4 MSCI EM -1.0 EURO/$ 0.0 ABD-S&P -3.4 TL-Basket 0.3 EURO/$ 0.4 5.9 ABD-S&P -1 0 1 2 3 0.6 -4 -2 0 2 4 6 8 10 Mali Uçurum görüşmelerinden pozitif bir haber gelmemiş olmasına karşın piyasalar çok etkilenmedi. Para Piyasaları USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%) 3 Aylık Libor Faizi (%) 1.6 1.2 USD JPY EUR 1.2 12 Aylık USD Libor 0.8 0.84 0.8 3 Aylık USD Libor 0.4 0.31 0.4 0 Ocak 10 Eylül 10 Mayıs 11 0.31 0.18 0.13 0.21 1 Aylık USD Libor Ocak 12 0 Ocak 10 Eylül 12 Eylül 10 Mayıs 11 Ocak 12 Eylül 12 Libor faizleri yatay seyrediyor. H. Senedi Piyasaları Hisse Senedi Endeksleri Değişim (%) 0.3 1.0 Endonezya-JCI Kore-Kospi Hindistan-Sensex Çin-Shangai Tr-Imkb100 Mac-Bux Rus-Micex Cz-Prague Pol-WIG Br-Bovespa Meks-Bolsa MSCI Emerging -0.1 0.0 3.7 2.4 2.6 1.7 -0.1 1.0 0.5 -0.1 -0.4 -0.3 Jp-Nikkei225 Ger-Dax Fr-Cac40 UK-FTSE 100 EU-DJ Stoxx 50 ABD-DJ Indus ABD-S&P G-7 Ortalama MSCI Global Hisse Senedi Endeksleri (Ocak 2010=100) 4.4 3.3 13.2 140 9.1 6.8 6.7 7.0 6.9 130 120 3.7 5.9 110 11.7 3.5 4.1 4.1 2.6 4.2 100 -0.1 -0.1 -0.1 -0.1 0.9 -1.2 0.6 -1.2 4.4 0.5 2.5 -1.2 -2 0 2 90 80 Ocak 10 1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%) 4 6 8 10 12 MSCI IMKB Endeksi MSCI GOÜ Endeksi Eylül 10 14 IMKB diğer GOÜ hisse senedi endekslerine kıyasla daha primliydi. Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir. 4 Mayıs 11 Ocak 12 Eylül 12 31 Aralık 2012 DenizBank Ekonomi Bülteni Finansal Göstergeler Politika Faiz Oranları (%) Tahvil Piyasaları 14 GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; S&P, LT FX) 400 TR, BB Poland, ARus, BBB Bra, BBB 12 Gösterge Tahvil Faiz Oranı 300 10 8 MB Haftalık Repo Faizi 6 4 200 Gecelik Borç Alma ve Borç Verme Faiz Koridoru MB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi 2 0 Şubat 11 Ağustos 11 Şubat 12 100 0 Aralık 10 Ağustos 12 Aralık 11 Aralık 12 Gösterge tahvil getirisi %6.17’ye kadar yükseldi. GOÜ Para Birimleri ($'a Karşı) USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor) -0.1 -0.4 MXN 5 Günlük Değ (%) CZK 1.3 2.0 -1.8 HUF -0.6 TRY -4.5 JPY -2.0 GBP -0.5 0.0 -4 -3 -2 -1 0 Mart 12 Temmuz 12 Kasım 12 110 120 TL 0.4 EURO -5 3.6 1.0 1.5 0.4 0.0 0.3 KRW Temmuz 11 Kasım 11 100 2.6 0.2 ZAR Mart 11 2.5 0.3 PLN Kasım 10 90 Değerleniyor 1 Aylık Değ (%) Değer Kaybediyor Döviz Piyasaları BRL 130 1.8 GOÜ Ortalaması Temel Endişe: Cari Açık 1 2 3 4 140 Temel Endişe: Enflasyon TL dar bantta yatay seyrini koruyor… Emtia Piyasaları Emtia Endekslerinde Değişim (%) 50 -7.1 Tarım 45 -1.8 40 2.3 Tem. Maden -0.3 35 -5.6 Değ. Maden 30 -0.6 1 Aylık Değ (%) Top. Endeks -6 -4 20 0.4 0.4 5 Günlük Değ (%) -8 25 1.6 0.8 Enerji -2 Endişe (VIX) Endeksi 0 15 10 2010 2 2011 2012 Endişe (VIX) endeksi Mali Uçurum görüşmelerinin sonuçlanmamasıyla 20’li seviyelere yaklaştı. Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir. 5 31 Aralık 2012 DenizBank Ekonomi Bülteni Makro Ekonomi & Strateji Futbolda Başarı ≠ Harcanan Para 2007'den bugüne AB'nin sorunlu ülkeleri diye tanımlanan PIIGS'ler (Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya) ortalamada %1 küçüldü. Önümüzdeki sene IMF beklentilerine bakıldığında da -ki bunun oldukça iyimser olduğunu belirtmek gerekiyor- %1.1 daha küçülecekler. Yıllardır yüksek refah şartlarına alışmış bu ülkelerin vatandaşlarının bu şekilde ekonomik problemlere maruz kalmalarının toplumsal birçok sorun ve sıkıntıya neden olmaya başladığı rahatlıkla izlenebiliyor. Fakat futbol başarılarına bakıldığında bu sorunlu ülkelerin eskiye kıyasla daha başarılı bir noktada olması oldukça ilginç bir gelişme. Sadece ülke değil, kulüp düzeyinde de benzer bir durum söz konusu. Örneğin Avrupa'daki son 10 Şampiyonlar Ligi kupasının 7 tanesini PIIGS ülkelerinin takımları kazandılar. Burada bu takımların Barcelona ve Milan gibi zaten çok üst düzey takımlar olduğu ve ülke futbolunun genel durumunu yansıtmadığı iddia edilebilir. Bu etkiyi yok etmek için Şampiyonlar Liginde son 10 senede çeyrek finale (son 8'e) kalan takımlara bakıldı (yukarıdaki grafik). 2009'dan itibaren ekonomik krizin şiddetlendiği PIIGS ülkelerinden son 8'e giren takımların sayıları her geçen gün yükselerek 2011'de 4'e, yani uzun vadeli ortalamaları olan 3.6'nın üzerine çıkıyor. 2012'de ise son 16 takım arasında 7 tane PIIGS takımı var ve bunlardan en azından 4 tanesinin ilk 8'e kalması büyük olasılık olarak gözüküyor. Bu ülkelerin takımlarının harcamalarını gösteren rakamlar yani takımların değerleri de bu tezi destekliyor (yandaki tablo). İspanya'daki Barcelona ve Real Madrid dışarıda bırakılırsa takım bütçelerinin PIIGS'lerde Avrupa'nın ekonomik anlamda sorunsuz ülkelerine kıyasla belirgin şekilde daraldığı göze çarpıyor. Ki zaten bu iki takımın futbola yaptığı yatırımlar diğer ülkeleri fazlasıyla rahatsız ediyor. Öyle ki Almanya'nın önemli gazetelerinden Bild “İspanya'yı kurtarmak için verdiğimiz paralarla İspanyol kulüplerin Messi ve Ronaldo gibi isimleri finanse etmelerini istemiyoruz" şeklinde manşet atmıştı. Buna karşın PIIGS ülkelerinin taraftarları da kendilerince Almanya ile dalga geçmeye devam ediyorlar (yandaki resim). Ama tabi bu iki takımın futbolda başarıdan çok farklı misyonlarla da bunu yaptıklarını unutmamak lazım. Dünya gelir sıralamasında (reklam, yayın, maç günü gelirleri) ilk iki sırada bu iki takım var. Tabi bunun dışında görünmeyen gelirler de var. Barcelona'nın maçının olduğu haftalarda şehre 40 bin turist gelmesi gibi ek gelir avantajları da var. 6 Takım Ülke Ekonomileri İyi Durumdaki Ülkeler Bu ülkelerin geçmişlerinden gelen futbol birikimi ile bu başarılara imza attığını söylemek de mümkün değil. Zira İtalya dahil bu ülkeler (Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi AB'nin daha sorunsuz ülkelerinin aksine) 2000 yılından önce FIFA dünya futbol sıralamalarında genelde ilk 10'da değiller. Hatta Yunanistan 40'lı 50'li sıralarda yer alıyor. Takım Transfer Piyasası Değeri M. United Chelsea Arsenal Liverpool B. Leverkusen B. Dortmund Schalke 04 B. Munich PSG O. Marseille O. Lyon PSV Ajax Fenerbahçe Galatasaray Trabzonspor Beşiktaş Ortalama İngiltere İngiltere İngiltere İngiltere Almanya Almanya Almanya Almanya Fransa Fransa Fransa Hollanda Hollanda Türkiye Türkiye Türkiye Türkiye 355 437 260 308 90 80 126 239 73 138 213 87 98 93 84 38 63 441 387 285 240 129 229 164 416 308 118 117 96 86 152 138 92 84 24% -11% 10% -22% 44% 188% 31% 74% 319% -14% -45% 10% -12% 64% 65% 146% 32% 53% PIIGS Ülkeleri 2004 Avrupa Futbol Şampiyonu Yunanistan, 2008 ve 2012 ise İspanya. İkisi de PIIGS üyesi. 2004 finalindeki diğer ülke Portekiz, 2012'de ise İtalya. Yine bu 4 ülke 2012 Avrupa şampiyonasında çeyrek finale kalıyor, yarı finalde ise Portekiz, İspanya ve İtalya var. 2006 ve 2010 Dünya Futbol şampiyonluğunu da sırasıyla İtalya ve İspanya aldı. (Finalde İtalya Fransa’yı; İspanya ise Hollanda’yı yendi) 2007 2012 Değişim Real Madrid Barcelona Valencia A. Madrid Milan Inter Juventus Porto Panathianaikos Olimpiyakos Ortalama İspanya İspanya İspanya İspanya İtalya İtalya İtalya Portekiz Yunanistan Yunanistan 350 399 228 194 279 290 235 127 76 70 608 656 181 205 232 223 309 177 42 71 74% 64% -21% 6% -17% -23% 31% 39% -45% 1% 11% 31 Aralık 2012 DenizBank Ekonomi Bülteni Makro Ekonomi & Strateji Buraya kadar PIIGS'lerde ekonomik başarı ile futboldaki başarının arasında negatif bir ilişki olduğu görülüyor. Bu sadece PIIGS'lerde görülen bir durum değil, 2001'de tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan Türkiye'den Galatasaray'ın 2000 yılında UEFA Kupasını, 2001'de ise Süper Kupayı kazanmış olması ya da Türkiye'nin 2002'deki dünya kupasında tarihinin en büyük başarısını elde edip 3. Olması ve 2004'te FIFA dünya futbol sıralamasında Türkiye'nin 5.'liğe kadar yükselmesi… Sonrasında ise ekonomi olarak her sene daha iyiye giden Türkiye'nin futbol başarısının neredeyse her sene gerilemesi ve FIFA dünya sıralamasında bugün itibarı ile 40.'lığa kadar düşmesi. Bu süreçte kulüp takımları düzeyinde futbola önemli paralar harcandığını da vurgulamak gerekiyor. 2007'de 277 milyon $ olan Türkiye'nin 4 büyük takımının değeri 2012'de 467 milyon $'a çıkmış durumda. Yani Dolar bazında %68 arttı. Anadolu takımlarına bakılırsa bu artışın (büyük oranda yayıncı kuruluş gelirlerine bağlı olarak) daha da yüksek olduğu görülebilir. Yurtdışı başarıları bir an için bir kenara bırakıp futbola harcanan paranın yurtiçi performansına nasıl etki yaptığına bakılırsa da resim çok farklı değil. Türkiye'nin 4 büyük futbol kulübünün yaptıkları harcama (takım değeri) ile ligi kaçıncı sırada bitirdikleri arasında negatif bir korelasyon var! Örneğin Beşiktaş Kulübünün lig sıralaması ile takım değerini gösteren yandaki grafik bunu bize net bir şekilde gösteriyor. 2004'ten bugüne takım değeri olarak en yüksek olunan noktada lig sıralaması olarak en düşük seviyeye ulaşıldıktan sonra harcamaların gerilemesine paralel ligdeki seviye yükseliyor ve 2012-2013 sezonunun ilk yarısında ikinci sıraya kadar ulaşılıyor. Belki bu sene bu kadar az bütçeli bir takım yaratılmış olmasına karşın sene sonunda lider olacaklar. Benzer şekilde Antalyaspor’un da 25 milyon $’lık takım değeri ile daha önceki senelere ve büyük takımlara kıyasla daha az harcama yapmış olmasına karşın ligin ilk yarısını 3. sırada kapattığını vurgulamak gerek. Özetle, PIIGS ve Türkiye ulusal ve kulüp takımlarından yola çıkarak son 10 yıl için yaptığımız değerlendirmeler futbolda harcanan para ile ulusal ve uluslararası başarı arasında önemli bir bağlantı olmadığı; hatta genellikle bu ilişkinin negatif çalıştığını gösteriyor. Sezon arasına girilen bugünlerde taraftarların Türkiye'deki kulüplerin 2'şer 3'er yabancı yıldız transfer etme çabalarına biraz da bu gözle bakmaları faydalı olabilir. 7