Ekonomi Bülteni

advertisement
Ekonomi Bülteni
31 Aralık 2012, Sayı: 50

Yurt Dışı Gelişmeler

Yurt İçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Makro Ekonomi ve Strateji
Futbolda Başarı ≠ Harcanan Para
Ekonomik Araştırma ve Strateji
Dr. Saruhan Özel
Ercan Ergüzel
Doğukan Ulusoy
Ali Can Duran
1
31 Aralık 2012
DenizBank Ekonomi Bülteni
Yurt Dışı Gelişmeler

ABD’de Konut piyasası toparlanmaya devam ediyor. ABD’de açıklanan Case-Shiller konut fiyatları endeksi
Ekim ayında da geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %4 olan beklentilerin üzerinde %4.3’lük artış gösterdi. Mayıs
2010’dan bu yana en sert yıllık artışa işaret eden konut fiyatları yıllık bazda arka arkaya 5 aydır yükselmeye devam
etti. Konut balonunun patlamasının ardından düşen fiyatların hızla yükselmeye başlamasının yanı sıra konut satışlarının da hızlandığına işaret eden veriler gelmeye devam ediyor. ABD’de yeni konut satışları da beklentilere paralel %4’lük artış ile mevsimsellikten arındırılmış yıllık 377 bin adete yükselerek Nisan 2010’dan bu yana en yüksek
seviyesine ulaştı.

ABD'de Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları Geriledi. ABD’de 22 Aralık ile son bulan haftada işsizlik maaşına
başvuran mevsimsellikten arındırılmış kişi sayısı 360 bin olan beklentilerin altında 350 bin kişi olarak açıklandı. Bir
önceki haftaya göre 12 bin daha az kişinin başvurmasıyla başvuru sayılarındaki trendi daha net ortaya koyan 4
haftalık ortalama 368 bin adetten 356.8 bin adete geriledi. Böylece sınır kabul edilen 400 bin eşiğinden uzaklaşmaya devam eden başvurular son 4.5 yılın en düşük seviyesine gerileyerek kriz öncesi seviyelerine yaklaşmış oldu.
Tarım Dışı İstihdam tarafında yavaş bir toparlanma görülmesine rağmen, düzenli olarak gerileyen Haftalık İşsizlik
Maaşı Başvuruları işten çıkanların sayısının azaldığına işaret ederek istihdam piyasası açısından olumlu sinyaller
verdi.

ABD’de Aralık sonunda borç tavanına erişilecek. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner’in yaptığı açıklamalarda
ülkenin 16.4 trilyon $ olan borçlanma limitinden sadece 94 milyar $ kaldığını ve 31 Aralık’ta limite ulaşılacağı belirtti. Açıklamada Hazine’nin finansal manevralar ile Şubat ya da Mart ayına kadar idare edebileceği fakat sonrasında
“sıradışı” önlemler alınması gerekeceğini dile getirerek Mali Uçurum’un yanında bu konu ile ilgili adımlarında biran
önce atılması gerektiği yönünde çağrı yapmış oldu.

ABD’li tüketicilerin güveni düştü. ABD’de konut ve istihdam piyasasında toparlanmayı işaret eden veriler gelmesine rağmen bu olumlu tablonun halen tüketici güvenine yansımadığı görülüyor. Tüketici güven endeksi özellikle
mali uçurum endişeleri nedeniyle Aralık ayında 70 olan piyasa beklentilerin altında kalarak sert bir düşüş ile
71.5’den 65.1’e geriledi. Güven endeksinin alt kırılımları incelendiğinde en ciddi gerilemenin ise 80.9’dan 66.5’e
gerileyen önümüzdeki döneme dair beklentilerde olduğu görüldü.

Japon Yen’i 27 ayın en düşük seviyesine geriledi. Japonya’nın yeni Başbakanı Shinzo Abe, seçim öncesi söylemlerine yönelik adım atmaya başladı. Abe ekonomiyi desteklemek adına ek bütçe harcamaları yapılacağını belirtirken, Yen’in ise değer kaybederek daha rekabetçi bir hale geleceğine ilişkin söylemlerini yineledi. Seçimlerden
önce Japonya Merkez Bankası (BoJ) üzerinde baskı kurmaya başlayan Japon lider deflasyon problemi yaşayan
ülke için daha agresif enflasyon hedefleri belirlenmesi gerektiğini de dile getirdi. Yaşanan gelişmeler ile Yen, ABD
Dolar’ı karşısında son 27 ayın en düşük seviyelerine kadar geriledi. Yen’in değer kaybıyla rekabet güçleri artan
ihracatçı firmaların desteklediği Japonya hisse senedi piyasaları ise yukarı yönlü trendini devam ettiriyor.

Yunanistan bankalarının ek sermaye ihtiyacı 53 milyar $. Yunanistan Merkez Bankası ülkenin en büyük 4 bankasının 36.3 milyon $ sermaye ihtiyacı olduğunu açıkladı. Bu miktar ülkenin bu yılki GSYH’sının %14.5’ine denk
geliyor. Merkez Bankasının yaptığı açıklamaya göre bankalarını yeniden sermayelendirmesi için 66 milyar $ yeterli
olacak.

Güney Kore 2013 büyüme tahminini düşürdü. Asya’nın ihracata dayalı önemli ekonomilerinden G. Kore 2013
için büyüme tahminini aşağı yönlü revize etti. Avrupa’da toparlanma sürecinin ağır işlemesi nedeniyle daha önce %
4 olarak belirlenen 2013 büyümesi %3’e çekildi. 2012 için ise %3.3 olarak öngörülen büyümenin ise %2.1 olarak
gerçekleşebileceği dile getirildi. G. Kore Merkez Bankası ise ekonomiyi desteklemeye devam edeceklerini fakat bu
süreçte ekonomik dengesizlikleri de takip ettiklerini belirtti.

Çin Merkez Bankası ihtiyatlı para politikasına devam edecek. 2012 yılında iki kere faiz indirimine giden ve 3
defa bankaların munzam karşılık oranlarını artıran Çin Merkez Bankası ihtiyatlı para politikasına 2013 yılında da
devam edeceklerini açıkladı. Ayrıca bankalara kırsal bölgelere, tarımsal üretimlere ve projelere daha fazla kredi
vermesi gerektiğini belirtti.
2
31 Aralık 2012
DenizBank Ekonomi Bülteni
Yurt İçi Gelişmeler
Dış Ticaret Dengesi, Kasım 2012

Piyasa beklentisi yıllık dış ticaret açığının 83.7 milyar
$ olarak geçekleşmesi yönündeydi. 12 aylık dış ticaret açığı ise piyasa beklentilerinin biraz üzerinde 84.9
milyar $ olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı Ekim ayına göre 0.4 milyar $ gerilemiş oldu. Böylece 2012
yılının ilk 10 ayında aylık bazda ortalama 2 milyar $
gerileyen açık Ocak ayından bu yana en zayıf düşününü gerçekleştirmiş oldu.
Aylık İthalat ve İhracat (Milyar $)
22
18
İhracat
İthalat
21.0
14
13.8
10

İthalat geçtiğimiz seneye göre %13’lük bir artış ile 6
21.0 milyar $ olarak gerçekleşirken, İhracat ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %25’lik bir artış gös- 2
Oca05 Oca06 Oca07 Oca08 Oca09 Oca10 Oca11 Oca12
terdi ve 13.8 milyar $ olarak gerçekleşti. 12 aylık verilere bakıldığında Ekim ayında 149.7 milyar $ olan ihracat 152.5 milyar $’a yükselirken, İthalat ise aynı dönemde
235 milyar $’dan 237.3 milyar $’a yükseldi.

İhracatta geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre daha olumlu bir tablo olmasına rağmen, Kasım ayında mevsim ve
takvim etkilerinin etkili olduğu görüldü. Takvim ve Mevsim etkilerinden arındırılmış ihracat %2.5 oranında gerilerken
(Ekim ayında %0.2 oranında artmıştı) Net Altın İhracatı ise 740 milyon $’lık pozitif katkı yaptı. Geçen ay bu kalemden ihracata 1.2 milyar $’lık bir katkı gelmişti. Altın ticaretinin pozitif etkileri önümüzdeki dönemde ihracata daha da
sınırlı katkılar yapacaktır.

İthalat tarafında ise mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriler Ekim ayında %4.1’lik bir düşüşü işaret etmesinin ardından %0.7’lik bir artış gösterdi. Ekonominin yeniden ivmelenmeye başlamasıyla daha önce gerileyen ithalat rakamlarında ana faktör olan “Ara malları” 1.5 milyar $’lık artış ile yaşanan artışta belirleyici oldu. Bu kalem içinde de 0.9 milyar $ artan (12 aylık kümülatif) “Sanayi için işlem görmüş maddeler” açık ara en çok artan kalem oldu. Enerji ithalatı ise yatay bir seyir izledi ve 437 milyon $’lık (12 aylık kümülatif) bir artış gerçekleştirdi.

Ocak ayında %59.3 olan ihracatın İthalatı karşılama oranının düzenli olarak artarak Ekim ayında %70.3’e ulaşmasının ardından bu ay sert bir düşüş ile %65.9’a geriledi. Kıymetli Maden ve Altın ticaretini dışarı da bıraktığımız 12
aylık dış ticaret açığının hiçbir düşüş göstermediği ve 92.4 milyar $’da sabit kaldığı görülüyor.

Veriler değerlendirildiğinde, otoritelerce alınan makro-ihtiyatı önlemlerin etkisiyle 2011’in ikinci yarısından sonra
düzeltme sürecinin hızlandığı Dış ticaret (ve Cari Denge) tarafında son zamanlarda ortaya çıkan tablonun aksine
ithalat tarafının yeniden güçlenmeye başladığı görülüyor. TCMB’nin son faiz kararında ölçülü bir adım atması ve
ekonomik aktiviteden endişe duyulmadığını belirten açıklamalarının ardından gelen veri iç talebinin önümüzdeki
dönemde toparlanabileceğine yönelik sinyalleri kuvvetlendirdi. Kasım ayı verilerinde Takvim ve Mevsim etkilerinin
de etkili olması nedeniyle Aralık ayı verileri de tablonun netleşmesi açısından oldukça önem taşıyor.
Kapasite Kullanım Oranı, Aralık 2012

İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO) yılın son ayında 0.4 puan gerileyerek %73.6 olarak gerçekleşti ve
böylece geçen yılın aynı döneminde %75.5 olan KKO, Mart ayından bu yana en düşük değerini almış oldu. Son üç
aydır düzenli olarak gerileyen KKO’nun aksine mevsimsellikten arındırılmış endeks ise bir önceki aya göre 1.7
puan atarak %74.5’e yükseldi. 2012 başında ise bu oran %76.7 seviyesindeydi. Veriler mal gruplarına göre incelendiğinde geçen yıla kıyasla dayanıklı tüketim mallarında kapasite kullanımı 4.9 puanlık bir düşüş ile %71.1’e gerilerken, dayanıksız tüketim malları ise aynı dönemde 0.1 puanlık artış ile %73.8 değerini aldı. Ara Malları tarafında
KKO ise geçen yıla göre 2.3 puanlık bir düşüş ile %74.8’e gerilemesine rağmen Aralık ayında da en yüksek
KKO’ya sahip mal grubu oldu. Aralık ayı Sanayi Güven endeksi de 101’den 97.9’a gerileyerek reel kesim tarafında
benzer bir tabloyu işaret etti.
3
31 Aralık 2012
DenizBank Ekonomi Bülteni
Haftalık ve Aylık Getiri
Finansal Göstergeler
1 Aylık Değ (%, $ Bazında)
5 Günlük Değ (%, $ Bazında)
Emtia End.
Emtia End.
0.4
Altın
Altın
0.8
TL-Basket
MSCI TR
9.0
MSCI EM
-0.3
-1.2
-2
1.9
MSCI TR
2.4
MSCI EM
-1.0
EURO/$
0.0
ABD-S&P
-3.4
TL-Basket
0.3
EURO/$
0.4
5.9
ABD-S&P
-1
0
1
2
3
0.6
-4
-2
0
2
4
6
8
10
Mali Uçurum görüşmelerinden pozitif bir haber gelmemiş olmasına karşın piyasalar çok etkilenmedi.
Para Piyasaları
USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)
3 Aylık Libor Faizi (%)
1.6
1.2
USD
JPY
EUR
1.2
12 Aylık USD Libor
0.8
0.84
0.8
3 Aylık USD Libor
0.4
0.31
0.4
0
Ocak 10
Eylül 10
Mayıs 11
0.31
0.18
0.13
0.21
1 Aylık USD Libor
Ocak 12
0
Ocak 10
Eylül 12
Eylül 10
Mayıs 11
Ocak 12
Eylül 12
Libor faizleri yatay seyrediyor.
H. Senedi Piyasaları
Hisse Senedi Endeksleri Değişim (%)
0.3
1.0
Endonezya-JCI
Kore-Kospi
Hindistan-Sensex
Çin-Shangai
Tr-Imkb100
Mac-Bux
Rus-Micex
Cz-Prague
Pol-WIG
Br-Bovespa
Meks-Bolsa
MSCI Emerging
-0.1
0.0
3.7
2.4
2.6
1.7
-0.1
1.0
0.5
-0.1
-0.4
-0.3
Jp-Nikkei225
Ger-Dax
Fr-Cac40
UK-FTSE 100
EU-DJ Stoxx 50
ABD-DJ Indus
ABD-S&P
G-7 Ortalama
MSCI Global
Hisse Senedi Endeksleri (Ocak 2010=100)
4.4
3.3
13.2
140
9.1
6.8
6.7
7.0
6.9
130
120
3.7
5.9
110
11.7
3.5
4.1
4.1
2.6
4.2
100
-0.1
-0.1
-0.1
-0.1
0.9
-1.2
0.6
-1.2
4.4
0.5
2.5
-1.2
-2
0
2
90
80
Ocak 10
1 Aylık Değ (%)
5 Günlük Değ (%)
4
6
8
10
12
MSCI IMKB Endeksi
MSCI GOÜ Endeksi
Eylül 10
14
IMKB diğer GOÜ hisse senedi endekslerine kıyasla daha primliydi.
Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.
4
Mayıs 11
Ocak 12
Eylül 12
31 Aralık 2012
DenizBank Ekonomi Bülteni
Finansal Göstergeler
Politika Faiz Oranları (%)
Tahvil Piyasaları
14
GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; S&P, LT FX)
400
TR, BB
Poland, ARus, BBB
Bra, BBB
12 Gösterge Tahvil Faiz Oranı
300
10
8
MB Haftalık Repo Faizi
6
4
200
Gecelik Borç Alma ve
Borç Verme Faiz Koridoru
MB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi
2
0
Şubat 11
Ağustos 11
Şubat 12
100
0
Aralık 10
Ağustos 12
Aralık 11
Aralık 12
Gösterge tahvil getirisi %6.17’ye kadar yükseldi.
GOÜ Para Birimleri ($'a Karşı)
USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)
-0.1
-0.4
MXN
5 Günlük Değ (%)
CZK
1.3
2.0
-1.8
HUF
-0.6
TRY
-4.5
JPY
-2.0
GBP
-0.5
0.0
-4
-3
-2
-1
0
Mart 12
Temmuz 12 Kasım 12
110
120
TL
0.4
EURO
-5
3.6
1.0
1.5
0.4
0.0
0.3
KRW
Temmuz 11 Kasım 11
100
2.6
0.2
ZAR
Mart 11
2.5
0.3
PLN
Kasım 10
90
Değerleniyor
1 Aylık Değ (%)
Değer Kaybediyor
Döviz Piyasaları
BRL
130
1.8
GOÜ Ortalaması
Temel Endişe: Cari Açık
1
2
3
4
140
Temel Endişe:
Enflasyon
TL dar bantta yatay seyrini koruyor…
Emtia Piyasaları
Emtia Endekslerinde Değişim (%)
50
-7.1
Tarım
45
-1.8
40
2.3
Tem. Maden
-0.3
35
-5.6
Değ. Maden
30
-0.6
1 Aylık Değ (%)
Top. Endeks
-6
-4
20
0.4
0.4
5 Günlük Değ (%)
-8
25
1.6
0.8
Enerji
-2
Endişe (VIX) Endeksi
0
15
10
2010
2
2011
2012
Endişe (VIX) endeksi Mali Uçurum görüşmelerinin sonuçlanmamasıyla 20’li seviyelere yaklaştı.
Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.
5
31 Aralık 2012
DenizBank Ekonomi Bülteni
Makro Ekonomi & Strateji
Futbolda Başarı ≠ Harcanan Para
2007'den bugüne AB'nin sorunlu ülkeleri diye tanımlanan PIIGS'ler
(Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan ve İspanya) ortalamada %1 küçüldü.
Önümüzdeki sene IMF beklentilerine bakıldığında da -ki bunun oldukça
iyimser olduğunu belirtmek gerekiyor- %1.1 daha küçülecekler.
Yıllardır yüksek refah şartlarına alışmış bu ülkelerin vatandaşlarının bu şekilde ekonomik problemlere maruz kalmalarının toplumsal birçok sorun ve
sıkıntıya neden olmaya başladığı rahatlıkla izlenebiliyor. Fakat futbol başarılarına bakıldığında bu sorunlu ülkelerin eskiye kıyasla daha başarılı bir
noktada olması oldukça ilginç bir gelişme.
Sadece ülke değil, kulüp düzeyinde de benzer bir durum söz konusu. Örneğin Avrupa'daki son 10 Şampiyonlar Ligi kupasının 7 tanesini PIIGS ülkelerinin takımları kazandılar. Burada bu takımların Barcelona ve Milan gibi zaten çok üst düzey takımlar olduğu ve ülke futbolunun genel durumunu yansıtmadığı iddia edilebilir. Bu etkiyi yok etmek için Şampiyonlar Liginde son
10 senede çeyrek finale (son 8'e) kalan takımlara bakıldı (yukarıdaki grafik). 2009'dan itibaren ekonomik krizin şiddetlendiği PIIGS ülkelerinden son
8'e giren takımların sayıları her geçen gün yükselerek 2011'de 4'e, yani
uzun vadeli ortalamaları olan 3.6'nın üzerine çıkıyor. 2012'de ise son 16
takım arasında 7 tane PIIGS takımı var ve bunlardan en azından 4 tanesinin ilk 8'e kalması büyük olasılık olarak gözüküyor.
Bu ülkelerin takımlarının harcamalarını gösteren rakamlar yani takımların
değerleri de bu tezi destekliyor (yandaki tablo). İspanya'daki Barcelona ve
Real Madrid dışarıda bırakılırsa takım bütçelerinin PIIGS'lerde Avrupa'nın
ekonomik anlamda sorunsuz ülkelerine kıyasla belirgin şekilde daraldığı
göze çarpıyor. Ki zaten bu iki takımın futbola yaptığı yatırımlar diğer ülkeleri
fazlasıyla rahatsız ediyor. Öyle ki Almanya'nın önemli gazetelerinden Bild
“İspanya'yı kurtarmak için verdiğimiz paralarla İspanyol kulüplerin Messi ve
Ronaldo gibi isimleri finanse etmelerini istemiyoruz" şeklinde manşet atmıştı. Buna karşın PIIGS ülkelerinin taraftarları da kendilerince Almanya ile dalga geçmeye devam ediyorlar (yandaki resim). Ama tabi bu iki takımın futbolda başarıdan çok farklı misyonlarla da bunu yaptıklarını unutmamak lazım. Dünya gelir sıralamasında (reklam, yayın, maç günü gelirleri) ilk iki
sırada bu iki takım var. Tabi bunun dışında görünmeyen gelirler de var. Barcelona'nın maçının olduğu haftalarda şehre 40 bin turist gelmesi gibi ek
gelir avantajları da var.
6
Takım
Ülke
Ekonomileri İyi Durumdaki Ülkeler
Bu ülkelerin geçmişlerinden gelen futbol birikimi ile bu başarılara imza attığını söylemek de mümkün değil. Zira İtalya dahil bu ülkeler (Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi AB'nin daha sorunsuz ülkelerinin aksine) 2000
yılından önce FIFA dünya futbol sıralamalarında genelde ilk 10'da değiller.
Hatta Yunanistan 40'lı 50'li sıralarda yer alıyor.
Takım Transfer Piyasası Değeri
M. United
Chelsea
Arsenal
Liverpool
B. Leverkusen
B. Dortmund
Schalke 04
B. Munich
PSG
O. Marseille
O. Lyon
PSV
Ajax
Fenerbahçe
Galatasaray
Trabzonspor
Beşiktaş
Ortalama
İngiltere
İngiltere
İngiltere
İngiltere
Almanya
Almanya
Almanya
Almanya
Fransa
Fransa
Fransa
Hollanda
Hollanda
Türkiye
Türkiye
Türkiye
Türkiye
355
437
260
308
90
80
126
239
73
138
213
87
98
93
84
38
63
441
387
285
240
129
229
164
416
308
118
117
96
86
152
138
92
84
24%
-11%
10%
-22%
44%
188%
31%
74%
319%
-14%
-45%
10%
-12%
64%
65%
146%
32%
53%
PIIGS Ülkeleri
2004 Avrupa Futbol Şampiyonu Yunanistan, 2008 ve 2012 ise İspanya. İkisi
de PIIGS üyesi. 2004 finalindeki diğer ülke Portekiz, 2012'de ise İtalya. Yine
bu 4 ülke 2012 Avrupa şampiyonasında çeyrek finale kalıyor, yarı finalde
ise Portekiz, İspanya ve İtalya var. 2006 ve 2010 Dünya Futbol şampiyonluğunu da sırasıyla İtalya ve İspanya aldı. (Finalde İtalya Fransa’yı; İspanya
ise Hollanda’yı yendi)
2007 2012 Değişim
Real Madrid
Barcelona
Valencia
A. Madrid
Milan
Inter
Juventus
Porto
Panathianaikos
Olimpiyakos
Ortalama
İspanya
İspanya
İspanya
İspanya
İtalya
İtalya
İtalya
Portekiz
Yunanistan
Yunanistan
350
399
228
194
279
290
235
127
76
70
608
656
181
205
232
223
309
177
42
71
74%
64%
-21%
6%
-17%
-23%
31%
39%
-45%
1%
11%
31 Aralık 2012
DenizBank Ekonomi Bülteni
Makro Ekonomi & Strateji
Buraya kadar PIIGS'lerde ekonomik başarı ile futboldaki başarının arasında negatif bir ilişki olduğu görülüyor. Bu sadece
PIIGS'lerde görülen bir durum değil, 2001'de tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan Türkiye'den Galatasaray'ın
2000 yılında UEFA Kupasını, 2001'de ise Süper Kupayı kazanmış olması ya da Türkiye'nin 2002'deki dünya kupasında
tarihinin en büyük başarısını elde edip 3. Olması ve 2004'te FIFA dünya futbol sıralamasında Türkiye'nin 5.'liğe kadar
yükselmesi… Sonrasında ise ekonomi olarak her sene daha iyiye giden Türkiye'nin futbol başarısının neredeyse her
sene gerilemesi ve FIFA dünya sıralamasında bugün itibarı ile 40.'lığa kadar düşmesi.
Bu süreçte kulüp takımları düzeyinde futbola önemli paralar harcandığını da vurgulamak gerekiyor. 2007'de 277 milyon
$ olan Türkiye'nin 4 büyük takımının değeri 2012'de 467 milyon $'a çıkmış durumda. Yani Dolar bazında %68 arttı. Anadolu takımlarına bakılırsa bu artışın (büyük oranda yayıncı kuruluş gelirlerine bağlı olarak) daha da yüksek olduğu görülebilir.
Yurtdışı başarıları bir an için bir kenara bırakıp futbola harcanan
paranın yurtiçi performansına nasıl etki yaptığına bakılırsa da
resim çok farklı değil. Türkiye'nin 4 büyük futbol kulübünün yaptıkları harcama (takım değeri) ile ligi kaçıncı sırada bitirdikleri
arasında negatif bir korelasyon var! Örneğin Beşiktaş Kulübünün lig sıralaması ile takım değerini gösteren yandaki grafik
bunu bize net bir şekilde gösteriyor. 2004'ten bugüne takım değeri olarak en yüksek olunan noktada lig sıralaması olarak en
düşük seviyeye ulaşıldıktan sonra harcamaların gerilemesine
paralel ligdeki seviye yükseliyor ve 2012-2013 sezonunun ilk
yarısında ikinci sıraya kadar ulaşılıyor. Belki bu sene bu kadar
az bütçeli bir takım yaratılmış olmasına karşın sene sonunda
lider olacaklar. Benzer şekilde Antalyaspor’un da 25 milyon $’lık takım değeri ile daha önceki senelere ve büyük takımlara kıyasla daha az harcama yapmış olmasına karşın ligin ilk yarısını 3. sırada kapattığını vurgulamak gerek.
Özetle, PIIGS ve Türkiye ulusal ve kulüp takımlarından yola çıkarak son 10 yıl için yaptığımız değerlendirmeler futbolda
harcanan para ile ulusal ve uluslararası başarı arasında önemli bir bağlantı olmadığı; hatta genellikle bu ilişkinin negatif
çalıştığını gösteriyor. Sezon arasına girilen bugünlerde taraftarların Türkiye'deki kulüplerin 2'şer 3'er yabancı yıldız transfer etme çabalarına biraz da bu gözle bakmaları faydalı olabilir.
7
Download