î : 44 24.! .1959 ne bizdedir; bu kabahat Hükümettedir. Bu ka­ pıyı kapatması icabederdi. Mâruzâtım bu ba­ kımdandır. REİS — Encümen. BÜTÇE ENCÜMENİ ADINA MURAD ALÎ ÜLGEN (Afyon KaraOıisar) — Efendim, Bütçe Komisyonunda bu faslı maddeleriyle birer bi­ rer müzakere ve münakaşa ederek kendilerine cevap verdim. Hatırlarlar, Asım Eren arka­ daşımız da sordular, kendilerine cevap verdim. REÎS — Yani buraya ilâve edilmemesi büt­ çe tekniği icabı mıdır? MURAD ALİ ÜLGEN (Devamla) — Evet efendini. REİS — Dursun Akçaoğiu, buyurun. DURSUN AKÇAOĞLU (Çankırı,) — Muh­ terem arkadaşlar; ben ordu açtır, mısır koçanı yediriyorsunuz dedim mi? Muhterem arkadaşlar, ne dün olduğu gibi, ne de bugün Türk milleti müstakil kaldıkça ve muhterem heyetiniz de bu çatı altında vazife gördükçe hiçbir zaman ordumuza mısır kocanı yedirmeyiz. Veremi de artırdınız demedim. Yalnız şu HOR günlerde kongrelerde ilgili ihtisas sahiplerinin objektif olarak yaptıkları beyanlara dayanarak ordumuzda verem musabının artmakta olduğunu söyledim. Verem musabı başkadır, veremden ölüm başkadır. Veremden ölüm neden azalmış­ tır? Son zamanlarda çıkan antibiyotikler veremi müzmin bir hale koyup hastanın hayatını uzatı­ yor. Koruyucu tedbirlerimiz zayıf olduğundan hastanın hayatının uzaması maalesef aleyhimize oluyor. Arkadaşlarım, bugün ordunıuzdaki bu şekil­ de çalışmaktan mütevellit veremli miktarı.. (Sol­ dan, gürültüler). REÎS — Müsaade buyurun, efendim, DURSUN AKÇAOĞLU (Devamla) — Vazifemi yapmak mecburiyetindeyim, yemin ettİrn. Şimdi muhterem arkadaşlarım, bugün mevcudolan istatistiklere göre verem musabı, yani bu hastalığa yakalananların adedi artmaktadır. Sebebi şudur, bugün veremli olanlar orduda ne yapılmaktadır biliyor musunuz? (Öoldan, hayır sesleri) Onu söyliyeyim, eline bir tebdilhava ra­ poru vererek memleketine .gönderilmektedir. (Soldan, verem hastaneleri var sesleri) var, var ama gerek yatak miktarı, gerekse fonksiyon ba- 0:6 kımmdan çok kifayetsizdir. Şunu söyliyeyim ki, hattâ bugün köylerine giden askerler köy halkı için bir enfeksiyon membaı haline gelmiştir. Ve­ kil Beyin yapmış olduğu va'di kendimi ferah­ latmak ve bunu teminat olarak kabul etmekte­ yim. Telâşım, memleket evlâdı olarak hakikati bildiğim içindir. Eğer siz de bunu tetkik ederek işin fecaatini öğrenecek olursanız muhakkak ay­ nı telâşı göstereceksiniz. R E l S —- Ali Rıza Karaca. ALÎ RIZA KARACA (Denizli) — Muhterem arkadaşlar, ben Dursun Akçaoğlu arkadaşımdan daha çok askerî tabiplik yaptım. Son kongrede yapılan istatistiklere göre erlerde binde 44 ve­ rem vardır dediler. Buna göre hatıra şu gelir. Bin tane er içerisinde 44 tane veremli var. Böyle bir şey yoktur. Yani bin tane tedavi altında olan erin 44 tanesi veremli. Böyle bir şey olmasının imkânı yoktur. Sonra hava tebdilinden bahsettiler. Bendeniz uzun zaman askerî tabiplik yaptım, hastane he­ yeti sıhhiyesinde bulundum. Bu parti zamanında da çalıştım, diğer parti zamanında da çalıştım. Şimdi memleketine gidebilecek durumda olan mikrop ^taşımıyan hastalar muayene edilerek vekâletçl tebdili havaya gönderilmek ve tebdili havada bulunduğu müddetçe kendilerine lâzım gelen para verilmektedir. Eski zamanlarda yalnız memleketine gönde­ rilmekte idi ve orada kendi baslarına bırakıl­ makta idi. Üçüncü bir mesele : Şimdi veremden ölüm azaldığı için bu bbim aleyhimizdedir diyor, arkadaşımız. DURSUN AKÇAOĞLU (Çankırı) — Antibiyotikîer sayesinde ölüm azaldı. ALI RIZA KARACA (Devamla) — ölüm azaldı diyor arkadaşımız. Yani ölsünler mi, öl­ dürmeye mi çalışalım? Muhterem arkadaşlar; bir hasta hayatta ne kadar uzun müddet kalırsa, doktor'bunu temin ederse iftihar eder. Dünyanın hiçbir yerinde ölmiyeni öldürmek diye bir şey mevzuubahis de­ ğildir. REÎS — Böyle bir şey mevzuubahis değildir. ALÎ RIZA KARACA (Devamla) — Binaen­ aleyh, son çıkan antibiyotikler tesiri ile hakika­ ten veremli hastaların hayatı uzatılmaktadır. Ama bu hastalar memlekete giderken etrafmda- — 728 — ' ı