T.B.M.M. B : 89 4 . 6 . 2003 O : 1 Dünya Çevre Zirvesi için hazırlanan

advertisement
T.B.M.M.
B : 89
4 . 6 . 2003
O :1
Dünya Çevre Zirvesi için hazırlanan Birleşmiş Milletler raporunda, kuraklığın başladığı, aç­
lığın devam ettiği, ormanların yok olduğu ifade edilmektedir. Dünya nüfusunun yüzde 40'ının su
sıkıntısı içinde yaşamakta olduğu; küresel ısınma sonucunda tüm dünyada deniz seviyelerinin yük­
seldiği, çok sayıda hayvan ve bitki türünün yok olmakla karşı karşıya olduğu; petrol, kömür gibi
fosil kökenli yakıt kullanımının artış gösterdiği ve bunun sonucu olarak da Asya ve Afrika'nın bazı
bölgelerinde kuraklıkların başladığı vurgulanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bilim adamlarına göre, hemen önlem alınmazsa, okyanus kıyısındaki
şehirler sular altında kalacak, aşırı kuraklıklar, şiddetli fırtınalar ve görülmemiş boyutlarda sel
felaketleri, baskınları yaşanacaktır.
Yine, dünyada artan nüfus ve aşırı avlanma nedeniyle, gelişen ülkelerdeki yaklaşık 1 milyar in­
san, yirmi yıl içerisinde balık kıtlığıyla karşı karşıya kalacaktır. Aşırı avlanmadan sadece insanlar
değil, doğal deniz yaşamı da etkilenecektir. Kişi ve toplum hayatını ciddî şekilde tehdit eden çevre
kirliliğinden dolayı fertler, hükümetler, ulusal ve uluslararası kuruluşlar çevreyi korumak, oluşmuş
ve oluşması muhtemel zararları en aza indirmek adına, büyük bir seferberlik içerisine girmişlerdir.
İlk ciddî girişimler 1972 yılında başlatılmış ve 1992 yılındaki Rio Zirvesiyle birlikte, son olarak dün­
yanın en büyük toplantılarından biri olan Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi de 16-22 Eylül
2002 tarihlerinde Güney Afrika'da 160 ülkenin katılımıyla gerçekleşmiştir. Çevre konusunda baş­
latılan bu süreçler, ulusal ve uluslararası politikaların önemli unsurlarından biri haline gelen çevre ol­
gusunun yüzyılımızda devletlerarası ilişkilerde belirli bir rol oynayacağını açıkça göstermektedir.
Global düzeyde karşılaştığımız çevre sorunlarının başlıcaları, hava kirliliği, gürültü, dünyanın
ısınmasına yol açan sera etkisi, toprak erozyonu, çölleşme ve su kaynaklarının kirlenmesidir. Sera
etkisi yaratan gazların atmosfere bırakılması ve ozon tabakasının incelmesi insan sağlığını ve diğer
yaşam türlerini ciddî biçimde tehdit etmektedir. Her geçen gün büyük miktarda bitki ve hayvan
çeşidi yok olmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Can.
CAHİT CAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, küresel bir nitelik taşıyan çevre sorunları ülkemizde de her geçen gün
doğal hayatı tehdit eder hale gelmiştir. Kalkınmaya paralel olarak, özellikle kentlerimizde meydana
gelen hava ve gürültü kirliliği, kimyasal atıklar, insan sağlığını; yeşil alan ve orman alanlarının yok
edilmesi, erozyon, su kaynaklarının kirlenmesi de ekosistemi olumsuz yönde etkilemektedir.
Türkiye'de kanalizasyon sularının yüzde 98'i, endüstriyel atık sularının yüzde 78'i arıtılmadan
ırmak ve denizlere bırakılıyor. Türkiye'deki endüstriyel işletmelerin yüzde 81'inde arıtma tesisi yok­
tur. Arıtma tesisine sahip işletmelerin yüzde 14'ü büyük kentler dışında. Çöpler düzenli olarak
depolanmıyor. Düzensiz bir şekilde depolanan çöpler büyük felaketlere neden oluyor.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaşanan çevre sorunlarına ilişkin olarak,
maalesef, çok sayıda örnek mevcuttur: Ağrı'da Balıklı Göl kuruyor; Küçük Menderes Nehri, ot ve
kum yığını haline döndü; Uludağ'da kurulan tesisler dereleri kirletiyor; Karadeniz sahil yolu
sayesinde, yöredeki hemen hemen tüm illerin çöpleri direkt olarak Karadenize bırakılıyor; Ege Böl­
gesindeki içsular büyük bir kirlilik tehdidiyle karşı karşıya; bilim adamları, Gediz Deltasından son­
ra, Ege'deki diğer akarsu ve göllerin de tükenmekte olduğuna dikkat çekmektedirler; İstanbul, elek­
tromanyetik kirlilik alarmı veriyor, çevresindeki yeşil alan ve ormanlar tahrip ediliyor; Ege
Denizinin birçok koyunda yapılaşma başladı...
Ülkemizde, son yıllarda, çevre sorunlarını çözmek amacıyla, mevzuat ve kurumsal düzeyde bir
yapının oluşturulmasında bazı ilerlemeler kaydedilmiş; insan sağlığı ve doğal dengeyi koruyacak,
sürekli ve ekonomik kalkınmaya imkân verecek ve gelecek kuşaklara daha sağlıklı çevre bırakacak
çalışmalara başlanmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
-283-
Download