B : 54 26.2 1963 mensucat fabrikaları ikmal edildiği takdirde Türkiye'ye senede 144 milyon kilo iplik ithal etmek yolundayız. Bütün bu mensucat sana­ yiinin yanında değirmenler, çimento fabrika­ ları ve saire saanyii, hususi teşebbüsün bir iç pazarı olacak ve bunlar memleket kalkınması için medeniyet sağlayıcı atılmış olan adımla­ rın müspet neticeleri bulunacaktır. Bütün bunlar, bizi, işin bittiği ve bundan sonra işlerin hiç kalmadığına dair bir kanaate sevketmiyor. Bilâkis müşküllerimiz bundan sonra başlıyor. Başlıca anallarımızı standart hale getirebilmek, dünya pazarlarında Türkiye'nin bir tesadüf neticesi olarak değil, daimî olarak yer almasını sağlamak, icabında klâsik Avrupa pazarlarından müstağni kalarak Uzak - Doğuda, Cenubi Amerika'da pazar ara­ mak zorundayız. Bütün bunların olabilmesi muntazam bir yükselmenin varlığına bağlıdır; limanlarımızın, kara ve demiryoîlarrmızın inki­ şafına bağlıdıîr. İstihsal olmasaydı, bu dertlerin hiçbiri ile karşılaşmıyacaktık, Mersin Limanının yapılmamasmdan bugün hiç kimse ıstırap çekmiyecekti. Fakat istihsal; ihtiyaçların önünde bizi itmekte, vasıtalarımız mekanik hale getirilmek­ te, tahmil ve tahliye işlerimiz beynelmilel şart­ lara uydurulmaktadır. Elbette ki, bu bizi fi­ yat politikamız bakımından beynelmilel fiyat­ lara intibak için sürüklemektedir ve sürük­ lüyor. Burada istitraden şunu arzedeyim, sualler­ de takdim tehir yaparsam mazur görün, hâdi­ selere bağlamak içindir. Server Somuncuoğlu arkadaşım diyor ki, bütün bunlar güzel; sizin ithalâtmızdaki şu nispet vaktiyle 50 de de 46 dan 50 ye kadar da şu nispette idi; yani bu hareket bizim zama­ nımızdan başlamıştır. Şimdi bunun şeref payının oraya mı, bura­ ya mı, ait olduğunu bilâhara münakaşa ederiz. Ancak o yüzde nispetler 500 milyonluk bir it­ halât portesinde başka netice verir, 1,5 milyar­ lık ithalât portesinde ayrı neticeler verir. Biz bütün imkânlarımızı kullanarak memle­ keti kısa bir zamanda teçhize uğraşmışızdır. (Soldan, bravo sesleri). Onlar, muayyen bir it­ halât portesi içinde memleketi teçhiz etmek istemişlerdir. Fark buradadır. Yıllar ve yıllar boyunca uğraşmışlardır. Rakamları da isterse- O :2 ııiz veririm arkadaşlar. (Lüzumu ruz sesleri). yok biliyo­ 1950 de bilfarz traktör ithali 33 milyon lira değerinde idi. 1951 de 63 milyon, 1952 de 82 milyon liralık traktör ithal edilmiştir. Yine makine ve tesisat : 1950 de 27 milyon, 1951 de 31 milyon, 952 de 79 milyon liradır. Görüyorsunuz ki, daima rakamlar büyüyor ve bu suretle 1 556 575 000 liralık bir ithalât hacmi içinde % 71, memleketin zirai kalkınma teçhizatı ve mütemmimleri, elbetteki akar yakıt da bunlara dâhil olacaktır. Kamyonu getirmeseydim, benim akar yakıta ihtiyacım olmıyacaktı. Bunlar birbirinin lâzımı gayrimüfarikıdır. Kamyon getirmedeydim yedek parça ithal etmiyeeektim. İplik ithal ediyorum, mevcut doku­ ma tezgâhlarını geliştirmek için. Sanayi ve istih­ sale yarıyan bir maddedir de ondan.. Şöyle hulâsa edelim : 1950 de yapılan bu ithalâtın portesi 779 milyondur. 1951 de 1 750 000 000 liradır. 1952 de 1 556 575 000 dir. Şu halde bunu kalkınma hamlesi haline geti­ rebilmek, kısa bir zamana sığdırmak, Hüküme­ tin cesaretle aldığı kararların neticesidir (Al­ kışlar) . Mazideki hizmetleri meselesine gelince, arka­ daşlar, bir millet bir bütündür. Bir milletten maziyi veya hali çekip çıkarmaya, afaki bir şe­ kilde tetkik etmeye imkân yoktur. Padişahlarla Tanzimatı ve erkânı, Meşrutiyeti, partileriyle, Cumhuriyeti bütün bir mazi ile tetkik" etmeye ve Türk milletine maletmeye mecburuz. Elbet­ teki Türk milleti bütün tarihi boyunca çalışmış olanları, kendine hizmet edenleri daima hürmetle anacaktır. Biz, iktidar partisi olarak Saynı Başbakanın ağzından mütaaddit defalar da duy­ duğumuza göre, ve kendileri açıkça beyan etti­ ler. elbette ki mazideki hizmeti inkâr edecek durumda değildir. Bugün eğer sanayileşme, du­ rumunda bir hamle varsa Kayseri fabrikasında emeği geçenleri hürmetle anarız. Bizim iddiamız bu değildir. Biz; kısa bir zamanda Türkiye'nin ekonomik veçhesini değiştirecek eesurane bir ham­ le yapmakla övünen bir partiyiz. (Alkışlar). De­ min de arzettinı, istihsali artırmak, sanayii geliştirmek, bütün meseleleri halletmiş durumda değildir. Biz vekâlet teşkilâtımızda daha canlı bir zihniyetin vücut bulmasına çalışmaktayız. Bu­ gün Devletin elinde bulunan birçok ihraç malları- — 1117 —