haftalık bülten haftalık bülten 22 Ağustos 2011 Geçen haftanın özeti Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı yükselmeye devam ediyor. Nisan – Haziran döneminde manşet işsizlik oranı geçen seneki %11 seviyesinden %9.4’e geriledi. Tarım dışı işsizlik oranı ise biraz daha belirgin bir düşüşle %13.82den %12’ye geriledi. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında ise işsizlik oranı geçen ayki %10.1 seviyesinden %10.3’e yükseldi. Daha önemli bir husus olarak toplam istihdam edilen kişi sayısı geçen yılın Ağustos ayından beri ilk kez olarak gerileyerek aylık bazda %0.1 azaldı. İkinci çeyrekte iktisadi faaliyette görülen ivme kaybının işgücü piyasasına da yansıdığı ve Merkez Bankası’nın kaynak kullanımının hala düşük olduğu yönündeki görüşünü desteklediği görülüyot. Önümüzdeki dönemde küresel ekonomik görünüm Türkiye’de iktisadi faaliyet ve işgücü piyasası verilerinin yönünü belirleyen temel etken olmayı sürdürecek. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın küresel ekonomiye ilişkin geçen hafta çizdiği senaryoları kullanacak olursak eğer küresel politika tepkisi piyasaları sakinleştirmekte başarılı olursa işgücü piyasasındaki kötüleşmenin kontrol altında kalabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan politika tepkisinin yetersiz kaldığı bir senaryoda işsizlik oranlarında daha fazla yükseliş görmemiz olası. Tüketici güveni Temmuz’da zayıfladı. TÜİK ve Merkez Bankası tarafından ortak yayımlanan tüketici güven endeksi Temmuz ayında %1.64 düşerek 94.83’e geriledi. Bu seviye tüketici için iyimer ve kötümser durumu ayıran 100 eşiğinin altında kalıyor. Temmuz ayında finansal piyasalarda yaşanan volatiliteyi dikkate alarak tüketici güvenindeki zayıflamanın sürpriz olmadığını söyleyebiliriz. Küresel ekonomiye ilişkin endişelerin Ağustos’ta yoğunlaşmasını göz önüne alarak tüketici güvenindeki zayıflamanın devam etmesini bekliyoruz. Ağustos ayında iç borç çevirme oranı %74 oldu. 27 Ocak 2016 vadeli TL cinsi sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracında Hazine %8.93 ortalama bileşik faizden (beklenti: %8.96) net 409.7 milyon TL borçlandı. İhaleden önce düzenlenen ROT’ta ise kamu kurumlarına ve piyasa yapıcılara sırasıyla 500 milyon TL ve 253 milyon TL’lik satış yapıldı. Ağustos’un ilk haftasında yapılan üç ihaleyi dahil ettiğimizde Hazine’nin bu ay gerçekleştirdiği toplam borçlanma 10.9 milyar TL olurken, aylık iç borç çevirme oranı %74 olarak %79 olan iç borçlanma stratejisinde öngörülen seviyenin altında kaldı. İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5096 [email protected] haftalık bülten Önümüzdeki haftaya bakış Bu haftanın en önemli gündem maddesi yarın açıklanacak olan PPK kararı. CNBC-e ve Reuters anketlerinde çıkan sonuçlara paralel olarak, yarın yapılacak olan PPK toplantısında politika faizinin değişmeyeceğini düşünüyoruz. Beklentimizin arkasında 4 Ağustos’ta düzenlenen olağanüstü PPK toplantısının tutanaklarında yer alan “Kurul, alınan bu önlemlerle ekonomimiz üzerindeki aşağı yönlü risklerin önemli ölçüde dengelenmiş olduğunu vurgulamıştır” ifadesi bulunuyor. Bu ifade MB’nin ekonomideki aşağı yönlü riskleri sınırlamaya yönelik önlemleri çoktan aldığına işaret ediyor. Olağanüstü PPK toplantısından bu yana açıklanan sanayi üretimi ve kredi büyümesi verileri ekonomik aktivitedeki zayıf seyri gösteriyor. Ancak, 4 Ağustos’taki faiz indirimi zaten bu verilere cevap olarak yapılmıştı ve o tarihten bu yana aktivitedeki zayıflamanın ilerlemediğini düşünüyoruz. Ayrıca, ilave faiz indiriminin MB Başkanı Başçı’nın TL’deki zayıflama konusundaki sözleriyle tutarlı olmayacağını düşünüyoruz. Zorunlu karşılıklar tarafında, TL cinsi yükümlülükler üzerindeki zorunlu kaşılık oranlarının sabit kalacağını düşünüyoruz. MB Başkanı Başçı daha önce küresel politika tepkisinin ekonomik aktiviteyi istikrara kavuşturma konusunda yetersiz kaldığı senaryoda zorunlu karşılıkların indirilebileceğini belirtmişti. Her ne kadar, yeni bir resesyon kaygısı kuvvetlense bile bu senaryoya geçmek için henüz erken olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, zorunlu karşılık indirimi yoluyla artacak likiditesinin TL üzerinde ilave baskı oluşturacağını söyleyebiliriz. Dolayısıyla, bankacılık sistemine döviz likiditesi verecek olan döviz cinsi zorunlu karşılık oranı indiriminin masada olduğunu düşünüyoruz. Hatırlanacağı gibi, MB 5 Ağustos’ta döviz cinsi zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan indirmiş, ağırlıklı ortalama %11’e gerilerken piyasaya 930 milyon dolarlık likidite verilmişti. TL’deki zayıflamayı göz önüne alarak, döviz cinsi zorunlu karşılık oranlarında 100 baz puanlık indiimin yarıni toplantıda masada olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde, gelişmiş ülke merkez bankalarının ilave parasal gevşemeye gitmeleri durumunda Eylül’den itibaren başlayacak faiz indirimleriyle politika faizinin %5’e gerileyeceğini düşünüyoruz. Zorunlu karşılık oranlarındaki indirimlerin ise küresel görünümdeki bozulmanın derinleşmesi durumunda gerçekleşebileceğini ve bu durumda faiz indirimlerinin daha yüklü olacağını düşünüyoruz. Temmuz ayı dış ticaret dengesi verileri Cuma günü açıklanıyor. Aylık dış ticaret açığının 9.3 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Aylık dış ticaret açığı beklentimiz doğrultusunda gerçekleşirse yıllık bazda %43 genişleme olacak ve 12-aylık birikimli dış ticaret açığı 100 milyar dolar seviyesine yaklaşmış olacak. Bu seviyedeki aylık dış ticaret açığının yaklaşık 5.2 milyar dolarlık aylık cari açığa denk geldiğini hesaplıyoruz, bu seviyenin MB Başkanı Başçı’nın ifade ettiği 5 milyar dolarlık aylık açık beklentisi ile uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Bu hafta açıklanacak olan diğer verilere baktığımızda, bugün Merkez Bankası Ağustos ayı II. dönem beklenti anketi ve Temmuz ayı merkezi hükümet borç haftalık bülten stoku açıklanacak. Perşembe günü Ağustos ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi yayımlanacak. Son olarak Cuma günü yabancı ziyaretçi sayısı açıklanacak. Bir sonraki haftalık bültenimiz 12 Eylül tarihinde yayımlanacak. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.