î : 72 m . 5

advertisement
î : 72
m . 5 .1958
Yine arkadaşlar, İsveç Matbuat Kanununun
7 nci faslının 4 ncü maddesinde mevcut bâzı
bendler muhteviyatından mâruzâtta bulunmak
istiyorum.
Metin şu : (Kıraliyetin emniyetini, halkın
iaşesini, âmme intizamını veya dahilî emniyeti
•tefaükeye koyacak yahut hükümete veya âmme
işlerine mtrtaaMk kararları ittihaza salahiyetli
diğer mercilere karşı olan saygıyı sarsacak ma­
hiyette yanlış haber ve sair yalan mahiyetteki
beyanları yaymak). Bu suç iBisurktrı mevzııubahis ve halen cari bulunan «Neşir yoliyle ya­
pılacak oları, suçlar hakkındaki Kanun» metni ile
mukayese edildiği takdirde unsurlar arasında
intibak bulunduğu bariz surette cartaya çıkar.
Aynı maddenin diğer bir fıkrası :
(Âdabı umumiyeye ve u'za mütaallik taarruz
lar) Daha bir fıkra :
«Küfür .mahiyetindeki sözler, yahut diğer taarruzi veya tecavüzi fiillerle yahut vatandaşın
şöhretine, meslekine yaşayış vasıtasına veya, sanataııa ve binaları, rencide edecek fiillerin isna­
dını yapmak.» Ceza müeyyidesi altında bulun­
maktadır. Metinlerin üzerinde bu yolda bir giriz­
gâh yaptıktan sonra Muhterem Heyetinize müsaa­
denize istinaden matbuat sütunlarına akseden bâzı
yazılardan bahsedeceğim. (Sağdan Zafer'den oku
sesleri.) Acele etmeyin, ben nasıl okurum, bilir­
siniz. Sarıibrahimoğlu arkadaşım burada uzun
uzun ve güzel konuştu. Sanıyorum ki şu ana ka­
dar, söze başladığımdan beri târizkâr bir dil kul­
lanmadım. Müsaade edin.
REİS — Vacid Bey.. Arkadaşlar birşey söy­
lemediler. yanlış, arıladınız.
VACİD ASRNA (Devamla) — Ben yanlış
anladım ise özür dilerim.
Arkadaşlar, ilk olarak İsviçre Federal Mahke­
mesinin iki kararı üzerinde duracağım. Bunla­
rın, hakaret mevzuunun isviçre'de ne kadar ge­
niş mânada telâkki edildiğinin en güzel örnekleri
olduğuna inanmış bulunuyorum. Yazı şöyle: Se­
çimi kaybetmiş bir partinin organı olan gazete
iktidarı kazanan siyasi parti hakkındaki taar­
ruzu :
«Yüksek takatli seçim makinasını yağlamak
maksadiyle yedindeki bütün vasıtaları olduğun­
dan daha fazla göstermiş ve böylece çığırtkanffk
etmek suretiyle halkın arasında tesir vücuda ge­
tirmiştir.»
m
0:1
Mahallî mahkeme bu yazının muharririni
mahkûm ediyor. Temyiz Mahkemesi de şu esbabı
mucibe ile mahkûmiyet kararını tasdik ediyor.
«Teşkilâtı Esasiye Kanununda matbuat lehine
mevzu himayeden istifade hakkını yersiz ve asıl­
sız neşriyat ile ıskat ettiği mucip sebebi ile o ga­
zeteyi nihai olarak mahkûmiyet mevkiinde bulun­
duruyor.
Yine bir isviçre Federal Mahkemesi kararı;
yazı muharriri hukuk doktoru «insan komşusu­
nun işleriyle uğraşmadan evvel kendi evindeki
intizamı tesis etmelidir. Hey Adliye Vekili
İsviçre toprakları üzerinde demokrasiye karşı
tevcih edilen suikasdm failleri hakkında takibat
yaparak onları vatana ihanet suçu ile iffettin et­
mek için daha? neyi bekliyorsun'?» Bu hukuk dok­
toru aleyhinde sâdır olan hüküm tenüz ediinaiştir.
NEVZAT ARMAN (Adana) — Bizim Adliye
Vekili mi söylemiş?
VACİD ASENA. (Devamla) — Şimdi yerli
basınımıza geçelim. Bir gazete (Cehenneme seya­
hat) serlevhası ile birkaç sütunluk yazı yazmış­
tır: (Acıyın bana acıyın, Ankara'dan geliyorum;
bir dudağı yerde, bir dudağı gökte zebani bana
vız gelir, ben Adnan Menderes'i görmüş adamım
Cehennem de vız gelir. Demokrat Parti iktidarı­
nı görmüşüm. Ah cehennem, ah...) Bu yazının
başlığı, yazı uzuncadır. Mucibi sıda olmaması
için bâzı paragraflarını okuyacağım. Güya bir
adam dünya dağdağasından bıkmış ölmeye, daha
doğrusu kendi lisanı ile zıbarmaya karar vermiş
ve bir mezarlığa giderek yeni vefat eden 'birisine
hitaben diyor ki : «Azizim, ben ölmeye geldim.
Ne olur Adnan'ın aşkına bir karışçık yer .ver,
ufacık bir şeyim. Muhalefet yüzünden bir deri
bir kemiğe döndüm.
— Adam hiddetle nee.. Attoan'm aşkıma mı,
defol.
— Tövbe, tövbe vaJlain tövbe
— Olamaz,
—-- Yalvarırım
— Nereden geliyorsun,
— Ankara'dan geliyorum, vallahi Ankara'­
dan geliyorum.
— Haydi acıdım haline gel şuracıkta zıbar...
Lâkin burada bir dudağı yerde bir dudağı gökte
zebani vardır. Onu gördüğün zaman öldüğüne
pişman olursun.
- Boşver kardeşim. Ben Adnan Menderes'i,
Download