B : 113 21. 7.1953 maada bu unvanları kullanabilmesini menedecek, hattâ kaldıracak yetkiyi de tanıyor. Ha­ len iktisap etmediği unvanları taşıyanların da­ hi bir ceza müeyyidesi mevcut olmıyan bir memlekette ve sahte unvanların .taşınmasına cevaz verilen bir memlekette iktisap edilmiş bir unvanın kaldırılması yolunda gösterilen gayret cidden elem vericidir. Sayın Maarif Vekili, komisyonda, gerekçe­ de mevcut olmıyan baş'ka bir esbabı mucibeye temasla, 3 ^başmakalenin başlıklarını ele aldı­ lar : Birincisi; Vay habis, ikincisi; inönü'nün kilitli ağzı, üçüncüsü; Menderes'in muvakkat uşak ve maşaları. Bakanın mücerret olarak, okuduğu ve muh­ tevasına o zaman ıttıla hâsıl edemediğim1 bu üç makaleyi de sonradan okudum. ü ç makalenin muhteviyatı üzerinde dur­ mayacağım, Ancak, gösterilen esbabı mucibenin yersizliğini ifade için bunların üçünün de memleketin tanınmış ve tutunmuş Yeni Sabah ve Vatan gazetelerinin polemiğinden başka bir şey olmadığını ifade ederim, 'ikisi de günlük ve siyasi ıgazete oldukları için kendilerini savunagelmaktedirler. Eğer bunların arasında Matbuat Kanunu muvacehesinde suç unsuru teşkil -eden bir mevzu varsa, iki sayın gazete­ nin sayın sahipleri veya muharrirleri bu husu­ su gayet iyi takdir edebilecek durumdadırlar. Yalnız, Maarif Vekilinin verdikleri izahat sarih olmamakla beraber, çıkarılan mânayı, bu yazıların bir profesöre ait olduğu zehabına ka­ pılmalarında aramak icabeder. îmza, Yeni Sabah 'tır. Evet, istidlal tariki ile yazının ,şu veya bu zata aidiyetini, tarzı uslübünden kime ait ol­ duğunu çıkarmak mümkün olabilir. Fakat bu­ gün Matbuat Kanunu muvacehesinde, gazete sahibi imtiyazı, yazı işlerini fiilen idare eden ve bir de muharririn müteselsil mesuliyeti esa­ sı ıkabul edildiğine göre, Hükümetin bu saha­ da vehme kapılması ve böyle bir yazının de­ vamlı olarak bir profesör tarafından yazıldığı kanaat ve zehabına varması hiçbir zaman doğ­ ru değildir ve bu hareketinde eğer ısrarla du­ racak olursa hatalı bir yola gidilmesi de muhte­ meldir. iŞu halde matbuat suçları karşısında da mev­ zuatımız kâfi derecede vardır. Bugün millet­ vekillerinin dahi kanuna aykırı yazılarından O :1 dolayı haklarında takibat icra edilirken, yal-, nız teşriî masuniyet itibariyle devre sonuna 'kalmaktan başka hiçbir faydai ameliyesi olmı­ yan bir hak profesörler için yoktur. Onların düpedüz suç mahiyetinde olan bir makaleden dolayı haklarında kovuşturma yapılır ve ceza­ landırılır. (Hükümetin istihdaf ettiği gayeyi anlamak için kendimizi istediğimiz kadar zorlıyalım, bundan bir mâna çıkarmak asla mümkün ola­ mıyor. önümüzde net olarak bir tek imza kalı­ yor, Profesör Nihat Erim'in açık yazıları. Bu zat da matbuat sahasında kalmayı kürsüsüne tercih ettiği için istifa etmiş ve profesörlükten ayrılmıştır. Bunun sebeplerini araştırmıyacaığım, haklıdır veya haksızdır tahliline de ginişmiyeceğim. Fakat Hükümetin şu tasarıyı geti­ rirken esbabı mucibe olarak gösterdiği husus­ lar arasında bir tek isim kalıyor, üst tarafı bir esasa müstenit değildir. INEODET İNCEKARA (izmir) — Prensip olarak değil, misal olarak bunlar gösterilmiştir. KÂZIM ARAR (Devamla), — Muhterem ar­ kadaşıma, hemen arzedeyim, o misallerdir ki, tedvini icabeden kanunun buraya getirilmesi­ nin mucip sebepleridir. NECDET İNCEKARA (izmir) — Biz şahıs için kanun çıkarmıyoruz. KÂZIM ARAR (Devamla) — Ben böyle bir şey demedim. Araştırdım, tetkik ettim, sordum, Nihat Erim'den başka açık yazı yazan profesör yoktur. Yavuz Abadan'a da tesadüf ediyorsak da fakat o, bu zaviye içinde değildir Bir siyasi par­ tiye mensup bir profesörün elbette müntesibi bu­ lunduğu partinin umdelerini, gayesini yayması kadar tabiî bir şey tasavvur olunamaz. Aksi tak­ dirde bu zor karşısında gayesinin tahakkuk ede­ bilmesi için şıklardan birisini tercih edecek ve yine bu sıkışık durumun arasında ezilmemek gay­ retini gösterecek ve kürsüsünden ayrılacaktır. Muhterem arkadalar; biraz evvel arzettiğim gibi, gece evimde otururken bir polis memuru, yarın sabah Millî Eğitim Komisyonuna saat 10 da geleceksiniz, diye davette bulunduğu zaman aklıma üç senelik parlâmento hayatımızda cere­ yan eden müzakerelerden mülhem olarak bâzı üniversitelere taallûk eden hayati ve mühim hâ­ diselerin tetkiki veyahut da Millî Eğitim Bakan­ lığına ajt tatil devresi içinde gerekli âcil bir sa- — wa —