TBMM B:55 10.2.2009 0:3 inşallah bu Komisyonun hayırlara vesile

advertisement
TBMM
B:55
10.2.2009
0:3
inşallah bu Komisyonun hayırlara vesile olmasını şimdiden diliyorum ama şu soruyu da sayın mil­
letvekilleri, sormak istiyorum: Türkiye'de çalışma hayatında veya işte, kişilik haklarında, kadın erkek
eşitliğine dair yapılan yasal düzenlemelerin temelinde gerçekten eşitlik fikri mi yatıyor diye sormak
istiyorum. Eğer gerçekten bu eşitlik fikri yatmış olsaydı, mevzuat dışında da eşitsizliklerin gideril­
mesine ait sağlıklı düzenlemeler, programlar, projeler ortaya konurdu bugüne kadar. Uygulamada
hâlen neden büyük sorunlar yaşanıyor, bunun üzerinde biraz durmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, tarihin her döneminde devlete ve toplum yaşantısına egemen olan siya­
sal düşünme şekilleri, yönetim biçimleri, dinler, ideolojiler, kadının içinde yer aldığı ya da bire bir
ilişki içinde bulunduğu pek çok kavramın ve kurumun şekillenmesine etkili olmuş ve bu faktörler her
devirde kadınların sosyokültürel, ekonomik ve siyasal rolünü de belirlemiştir.
Evet, Türk toplumunun tarihî geçmişine şöyle bir baktığımızda, kadın konusunda da farklı dö­
nemler yaşanmış ama diğer milletlerle değerlendirdiğimizde, Türk kadınının geçmişte, tarihî olarak de­
ğerlendirdiğimizde çok büyük sıkıntılar yaşamadığını da görüyoruz ama ben yine şunu da ifade etmek
istiyorum ki, bu tür değerlendirmeler her devri kendi içinde, kendi şartlarıyla ele almanın daha doğru
ve gerçekçi bir bakış ortaya koyduğunu söylüyor. En son Tanzimatla birlikte başlayan, cumhuriyetin
ilanıyla hızlanan kadınla ilgili süreç, Atatürk'ün gerçekleştirmiş olduğu sosyal reformlarla birlikte
büyük bir dönüşümü başlatmıştır. Keşke Büyük Önder'imizin, Atatürk'ümüzün Türk kadınına o günkü
ortam ve şartlarda verdiği hakları, bakın sadece hakları değil ilke ve şuuru toplumca anlayabilseydik.
Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte Türk kadını, toplumda çağdaş, eğitimli, meslek sahibi ve birey
olma niteliğine kavuşma yolunda çok büyük imkânlara erişse de bu gelişme ivmesi ne yazık ki son­
raki dönemlerde korunamamıştır ve bence gelecek nesillere de büyük haksızlık edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, gerek sanayileşme ve bunun sonucunda beliren kentleşme olgusu gerekse
kültürel dejenerasyon ve yanlış politikalar ülke içinde değişik kesimler arasında farklı şekillerde al­
gılanmış ya da etkenlerin muhtelif kesimleri etkilemesi birbirinden farklılık göstermiştir. Bu farklı­
lığı yaratan toplumsal kavram ise bu etkenlerin zorlamasıyla ve biçimlendirilmesiyle beliren
"toplumsal değişme" dediğimiz sosyolojik olgudur ve kadın kimliğinde de, kadın yapılanmasında da
çok çeşitlilik ortaya çıkmıştır tüm toplumda olduğu gibi.
Şunu söylemek istiyorum değerli milletvekilleri: Kadınlara iç hukuk düzenlemeleri, dinî, tarihî ve
uluslararası referanslar ile ne kadar hak tanınırsa tanınsın sorun daha çok kültürel dejenerasyon sonucu olu­
şan alışkanlıklar ve ezberlerle ilgilidir. Evet, günümüzde siyasette, sanatta, çalışma hayatının her alanında
başarılı olmuş birçok kadınımız vardır ancak değişen toplumsal yapıda kadının layık olduğu konuma ulaş­
ması için gerekli imkân, bilgi, beceri ve fırsat eşitliğini büyük bir kesim kadınımız elde edememiştir.
Kadınlara yasal çerçevede tanınan haklar, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta kendini gerçekleş­
tirme fırsatıyla desteklenmedikçe anlamlı olmamaktadır. Yine, "Türk kadınının layık olduğu konuma ve
haklara kavuşma isteğinin en büyük dayanağı tarihî miras." dedik ama, en azından, kadınlarımızın bu hak­
lardan haberi olabilecek, bu haklan kullanabilecek beceri ve bilgiye de sahip olması gerekli.
Bir kere, sayın milletvekilleri, kadın erkek eşitliği demokrasinin meşruiyet sorunudur. Demok­
rasiyi ağzına pelesenk edenlere buradan duyuruyorum. Tüm yapılan değişikliklere rağmen kadınlar
toplumda yaratılan fırsatlardan eşit bir şekilde yararlanıyor mu? Toplumsal haklardan eşit bir şekilde
yaratılan fırsatlardan yararlanıyor mu? Toplumsal kaynaklardan eşit bir şekilde kadınlarımız yararla­
nıyor mu? Bunları kendimize sormamız lazım. Bu yasal hakların sosyal ve kültürel hayatta destek­
lenmesi gerekiyor. Sosyal hayatta kadının statüsünün bu imkânları kullanabilecek şekilde geliştirilmesi
gerekiyor. Ekonomik alanda kadının varlığı bu imkânlara ulaşabilecek şekilde güçlendirilmesi gere­
kiyor. Kadının görünürlüğü, ehliyeti ve liyakatini yarışabilecek hâle getirmek zorundayız.
-276-
Download