SELANİK MEKTUBU (28) BAKİ SARISAKAL
advertisement
SELANİK MEKTUBU (28) BAKİ SARISAKAL SELANİK MEKTUBU (28) İslamları ezmekte, İslam kanı dökmekle, maharet iktisap eden, yalancı halaskarlar, dini programlarını tatbikte kusur etmiyorlar. Malum olduğu üzere Usturumca, Petriç, Razlık ve sair bazı havaliden şuraya buraya hicret ve iltica eden İslamların bir kısmı Osmanlı Hükümeti topraklarına gönderildikleri gibi diğerleri de topraklarına geri dönmek üzere yola çıkmaktadırlar. Bu felaketdide İslamlar, harap ve perişan bir haldedir. Yollarda tecavüzlere hedef oluyor. İslamlar Hicret Halinde Ahiren Usturumca muhacirin İslamiyesi hakkında reva görülen tecavüzat, Makedonya İslamlarını pek meyus eylemiştir. Bundan 15-20 gün önce memleketlerine dönmek üzere yola çıkan 600 kadar İslam, Bulgar karakolları tarafından memleketlerine kabul edilmeyince Doyran kazasının Birarde köyüne gelerek ahzı mevki etmişlerdi. Zavallılar meyus bir halde burada bulunurlarken geçen Perşembe gecesi ansızın bir Bulgar’ın tecavüzatına hedef olmuştur. Bu taarruz üzerine 37 İslam ölmüş, 27 kişide yaralı düşmüştür. Bu hadiseden haberdar olan diğer muhacirler ne yapacaklarını, ne suretle hareket edeceklerini bilmiyorlar. Bir taraftan Bulgarların taarruzları, diğer taraftan da Yunanlıların taarruzları yüzünden İslam anasırının maruz kaldığı perişan hal her türlü tasavvurun fevkindedir. Hayatı namusunu devam ettirmek için hicret eden İslamlar gittikçe çoğalıyor. Her taraf gittikçe anasırı İslam’dan hali kalıyor. Bu halin neye varacağını her kes pek güzel tahmin ediyor. Manastır Ve Sırbıstan müttefikten başka her şeye benziyorlar. Bu halin böyle olması da meydandadır. Çünkü Rumları, Sırplaştırmak, Sırpları Rumlaştırmak politikası devam ettikçe iş başka türlü olamaz. Manastır ve Gevgili’deki Rum Mekteplerinin küşadına müsaade edilmediği gibi bilakis Sırp Hükümeti tarafından zapt edilmiş Rumca lisanının tedrisi bile bazı mevkilerde men edilmiştir. Manastır’dan hicret eden Rumlar, Sırpların takip ettikleri hattı hareketi hikaye ediyorlar. Gevgeli Ceryan eden bu ahvalden bir netice elde edilirse o da şudur: Balkanlarda hiçbir vakit devamlı bir sulh temin edilemeyecektir. Avrupa’da pek güzel anlayacaktır ki Osmanlı idaresinin tesiriyle sulh ve asayiş içinde yaşayan Balkanlılar bundan sonra yekdiğerlerinin gözlerini çıkarmak için her türlü vasıtalara tevessül edeceklerdir. İhtimal ki hep bu söylediklerim bir hayaldir. 1 1 Tanin 6 Teşrinisani 1913
