haftalık bülten 3 Kasım 2008 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
3 Kasım 2008
Geçen haftanın özeti
Orta vadeli enflasyon tahminlerinde önemli bir değişiklik yok. Merkez
Bankası tarafından yayımlanan Ekim ayı Enflasyon Raporu’na göre 2008
ve 2009 yıllar için enflasyon projeksiyonları %11.1 ve %7.6 seviyelerinde
bulunuyor. Hatırlanacağı gibi, Temmuz ayı Enflasyon Raporu’nda söz
konusu tahminler sırasıyla %10.6 ve %7.6 seviyelerinde bulunuyordu.
Daha uzun vadeli enflasyon tahminlerine baktığımızda MB’nin 2010
projeksiyonunu %5.9’dan %6.1’e yükselttiği, diğer taraftan 2011 tahminini
%5.4 seviyesinde sabit bıraktığını görüyoruz. Enflasyon raporunda ayrıca,
önümüzdeki üç yıl için sırasıyla %7.5, %6.5 ve %5.5 olan enflasyon
hedeflerinin gıda ve enerji fiyatlarına ilişkin oldukça temkinli varsayımlar
altında bile ulaşılabilir olduğu belirtiliyor.
Enflasyon projeksiyonlarındaki yukarı yönlü revizyonların arkasında gıda
ve enerji fiyatları ve YTL’nin görünümü bulunuyor. Raporda, son dönemde
kurda yaşanan değer kaybının yıl sonu enflasyonunu 1.2 yüzde puan (yp),
2009 yılı enflasyonunu ise 1.5 yp yukarı çekmesi bekleniyor. Diğer
taraftan, PPK toplantısının ardından yapılan açıklamada da belirtildiği gibi
YTL’deki değer kaybının enflasyon üzerindeki etkisinin enerji ve gıda
fiyatlarındaki düşülerle telafi edileceğinin altı çiziliyor. Bu çerçevede, 2008
yılı ortalama petrol fiyatı tahmini 140 dolardan 80 dolara revize edilirken,
raporda petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü revizyonun yıl sonu ve 2009
enflasyon tahminlerini sırasıyla 0.5 yp ve 1.1 yp aşağı çekmesi bekleniyor.
Ek olarak, tarımsal emtia fiyatlarındaki düşüş sebebiyle 2008 ve 2009
yılları gıda enflasyonu tahminlerinin sırasıyla %14’ten %11’e ve %9’dan
%7.5’e revize edildiği görülüyor.
Ana senaryonun yanı sıra raporda gıda ve enerji fiyatlarının gelişimine
yönelik farklı varsayımlar çerçevesinde iyimser ve kötümser senaryolar da
yer alıyor. Kötümser senaryoya göre, gıda enflasyonu 2008, 2009 ve 2010
yıllarında %12.5, %10 ve %9 olarak gerçekleştiği ve petrol fiyatlarının
2008 sonunda 110 dolara tırmanarak bu seviyede sabit kaldığı
varsayımları altında, gerekli para politikası tepkisi verildiği durumda
enflasyonun 2009 ve 2010 yılları sonunda %8.9 ve %7.1 düzeyinde
gerçekleşeceği tahmin ediliyor. İyimser senaryoda ise, gıda enflasyonunun
2008, 2009 ve 2010 yıllarında %9.5, %5 ve %3 olarak gerçekleştiği ve
petrol fiyatının 2008 sonunda 50 dolara gevşeyerek bu seviyede sabit
kaldığı varsayımları altında, gerekli para politkası tepkisi verildiği durumda
enflasyonun 2009 ve 2010 yıllıarı sonunda %6.3 ve %5.2 seviyelerinde
gerçekleşmesi öngörülüyor.
Önceki raporlardan farklı olarak Merkez Bankası’nın politika faizi için
patika belirtmekten kaçındığı, eskiye göre daha fazla veri-bağımlı olduğu
ve
küresel belirsizlik ortamında seçeneklerini sınırlamak istemediği
görülüyor. Politika faizinin 2009 yılı birinci çeyreğinin sonuna kadar
%16.75 seviyesinde sabit kalacağı yönündeki görüşümüzü koruyoruz,
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Başak Karaaslan
+(90) 212 318 5086
[email protected]
haftalık bülten
ancak kur üzerindeki baskıların yeniden yoğunlaşması durumunda MB’nin son
çare olarak faiz arttırımına gidebileceğini düşünüyoruz.
%11.1 olan yıllık TÜFE artışının, 2008 yılı üçüncü üç aylık döneminin sonunda
belirsizlik aralığının üst sınırını (%8.5) aşması sonucu Cuma günü MB
hükümete açık mektup gönderdi. Mektupta yüksek seyreden gıda ve enerji
fiyatlarının gecikmeli etkilerinin enflasyonun belirsizlik aralığının üst sınırının
üzerinde gerçekleşmesinde ana belirleyici olduğunu belirtiliyor. Ekim ayında
yıllık enflasyonunun 7 yp’lik kısmının gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlardan
kaynaklandığının altı çiziliyor. MB ayrıca, önümüzdeki döenmde devam etmesi
beklenen kredi koşullarındaki sıkılaşmanın enflasyon üzerinde kısa vadede
portföy çıkışları sebebiyle yukarı yönlü, ancak orta vadede iç talepteki
yavaşlama kanalıyla aşağı yönlü etkisi olmasını bekliyor.
Ekim ayı PPK toplantısı tutanakları da Cuma günü yayımlandı. PPK
açıklamasında da belirtildiği gibi, sebze fiyatlarında yaşanan oynaklık
sebebiyle MB Ekim ayı enflasyonunda geçici bir artış görülmesini ancak orta
vadede enflasyondaki kademeli düşüşün devam etmesini bekliyor.
Hesaplamalarımız doğrultusunda MB, doğalgaz ve elektrik zamlarının
enflasyon üzerindeki etkisinin enflasyona yaklaşık 0.3 yp katkıda bulunmasını
bekliyor. Uluslararası kredi piyasalarında yaşanan sorunların ekonomik
aktivite üzerindeki olumsuz etkilerinin altını çizen MB, iç ve dış talebin yılın
son çeyreğinde de yavaşlayarak toplam talep koşullarının dezenflasyon
sürecine verdiği desteğin devam etmesini bekliyor.
Bu arada, konutlarda ve sanayide kullanılan doğalgaz fiyatına sırasıyla
%22.50 ve %22 oranlarında zam geldi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada
BOTAŞ, son bir ay içinde döviz kurlarında yaşanan dalgalanmanın yanısıra
otomatik fiyatlamanın petrol fiyatlarını 6 – 9 ay geriden takip etmesinin yüklü
zamda etkili olduğunu belirtti. Hesaplamalarımıza göre doğalgaza yapılan son
zam Kasım ayı manşet enflasyonuna yaklaşık 0.2 yüzde puan katkıda
bulunacak.
Merkez Bankası döviz satım ihalelerini durdurdu. Global piyasalardaki
olumlu gelişmelerin etkisiyle döviz piyasasındaki derinliğe ilişkin kaygıların
hafiflemesi sonucu Merkez Bankası (MB) günlük döviz satım ihalelerine ara
verildiğini açıkladı. MB, 24 Ekim’de başladığı döviz satım ihalelerinde 100
milyon dolar satmıştı. Ek olarak MB, gerek görülmesi halinde döviz satım
ihalelerine tekrar başlayabileceğinin altını çiziyor.
Yılın ikinci en düşük dış ticaret açığı Eylül ayında. Eylül ayında ihracat ve
ithalat sırasıyla 12.8 milyar dolar ve 17.8 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 5
milyar dolar olan aylık dış ticaret açığı piyasa beklentisinin (6.2 milyar dolar)
altında kaldı. 12 aylık dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %29.7
artarak 75.6 milyar dolara ulaşırken yılın ilk dokuz ayında dış ticaret açığı 58.1
milyar dolar olarak gerçekleşti.
Önümüzdeki dönemde kurdaki zayıflama, emtia fiyatlarındaki düşüş ve iç
talepteki daralmanın ithalat faturasını aşağıya çekeceğini göz önüne alarak
dış ticaret açığının daralmasını bekliyoruz. Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki
yavaşlayan büyümenin, YTL’deki değer kaybının ihracata vereceği desteği
sınırlayacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda, 2009 yılında cari açığın 36 milyar
haftalık bülten
dolara gerilemesini, cari açığın GSYİH’ye oranının ise %4.6’ya düşmesini
bekliyoruz. Ancak, yaklaşık 100 milyar dolar civarında olan dış finansman
ihtiyacı, kredi koşullarının sıkılaştığı mecvut durumda kur üzerinde baskı
oluşturmaya devam edecek.
32 aylık artışın ardından Ekim ayında ihracat geriledi. Türkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) tarafından yayımlanan öncü verilere göre Ekim ayında ihracat,
geçen senenin aynı ayına göre %1.87 azalarak 9.53 milyar dolara geriledi.
Diğer taraftan, yılın ilk on ayında %31 artan ihracat 111.8 milyar dolara ulaştı.
Türkiye’nin ana ihracat ortağı olan ülkelerde yavaşlamanın yanısıra kurda son
bir ayda zayıflama düşünüldüğünde verinin dolar ile ölçülmesi de öncü ihracat
verisindeki gerilemenin belirleyicileri arasında yer alıyor.
Turizm gelirleri üçüncü çeyrekte %14.4 artış gösterdi. Üçüncü çeyrek
turizm gelirleri geçen senenin aynı dönemine göre %14.4 artış göstererek 9.9
milyar dolara ulaştı. Detaylara baktığımızda, Temmuz – Ağustos dönemi için
TÜİK verisiyle Merkez Bankası’nın yaımladığı ödemeler dengesi verilerinin
farklılık gösterdiğini görüyoruz. Temmuz – Ağustos döneminde 7.05 milyar
dolara ulaşan turizm gelirleri ve 600 milyon dolar olan turizm giderleri, Eylül
ayı ödemeler dengesi net turizm gelirleri verisinde 125 milyon dolarlık yukarı
yönlü revizyona işaret ediyor.
Hazine, Kasım ayı borçlanma stratejisini açıkladı. Kasım ayında 18.4
milyar YTL tutarında itfası bulunan Hazine, bu itfaları karşılamak için
düzenleyeceği beş ihale ile piyasadan 14.8 milyar YTL borçlanacak. 11
Kasım'da yapılacak olan ayın ilk ihalesinde 18 Kasım 2009 vadeli iskontolu
tahvil yeniden ihraç edilecek. 24 Kasım'da ise 7 aylık iskontolu bononun ihracı
gerçekleşecek. Son olarak 25 Kasım'da, 23 Haziran 2010 vadeli iskontolu
tahvilin ve 5 yıllık değişken kuponlu tahvilin ihracı gerçekleşecek.
Önümüzdeki haftaya bakış
Ekim ayı enflasyon verisi bugün açıklanıyor. Ekim ayı TÜFE ve ÜFE
verileri için tahminlerimiz piyasadan daha karamsar seviyelerde bulunuyor.
Tüketici ve üretici fiyatlarında sırasıyla %2.05 (piyasa: %1.58) ve %2.26
(piyasa: %1.44) artış bekliyoruz. Tahminlerimiz doğrultusunda yıllık TÜFE
%11.4'e yükselirken, ÜFE %15.2’ye yükseliyor.
Piyasa beklentisinden daha karamsar olan tahminimizin arkasında gıda ve
giyim fiyatlarına yönelik artış beklentilerimiz bulunuyor. Türk-İş raporu ve
İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından yayımlanan İstanbul tüketici fiyatları
verisine paralel olarak, meyve ve sebze fiyatlarındaki artışlar sebebiyle gıda
kategorisinde %2 oranında artış öngörüyoruz. Giyim kategorisindeki (%9)
mevsimsel fiyat ayarlamalarının ise manşet enflasyonu yukarı çeken bir diğer
önemli faktör olmasını bekliyoruz. Ekim ayında yürürlüğe giren elektrik ve
doğalgaz zamları yoluyla konut kategorisinin manşet enflasyona katkısının ise
yaklaşık 0.3 yüzde puan olacağını tahmin ediyoruz.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait
görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile
risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download