Pdf Görüntüle

advertisement
İHALE
MAKALE
Yaşar GÖK
Sayıştay Uzman Denetçisi
Kamu İhale Kurulu
E. Üyesi
“YAPIM İŞLERİNDE
UYGULANACAK
YENİ FİYAT FARKI
ESASLARININ GETİRDİĞİ
TEMEL DEĞİŞİKLİK VE
YENİLİKLER”
A. GİRİŞ
Fiyat farkı uygulamalarıyla ilgili husus, taşıdığı
önem nedeniyle hem 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hem de 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda özel bir düzenlemeye tabi tutulmuş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, “..sözleşme konusu işler için eğer
ödenecekse fiyat farkının ne şekilde ödeneceği”
hususu, 4734 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin
(s) bendiyle idari şartnamede bulunması zorunlu
hususlardan, 4735 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (g) bendiyle de sözleşmede yer alması zorunlu hususlardan sayılmıştır.
Madde hükmüne istinaden Bakanlar Kurulunca çıkarılan “4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa
Göre İhalesi Yapılacak Olan Yapım İşlerine İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslar”
31.12.2002 tarih ve 24980/3 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2003 tarihinde
yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu zorunluluklar dolayısıyla, fiyat farkı
ödenmesi ve hesaplanma şartlarına tüm tip şartname ve tip sözleşmede ayrı bir madde başlığı
olarak yer verilmiştir.
Zaman içerisinde, söz konusu Esasların uygulanmasında ortaya çıkan bir kısım sorunlar, gelişen
ve değişen ihtiyaç ve şartlar yeni bir fiyat farkı
kararnamesi gereğini ortaya çıkarmış, bu amacı
karşılamak üzere hazırlanan 2013/5217 sayılı Kararname eki “4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa
Göre İhale Edilen Yapım İşlerinde Uygulanacak
Fiyat Farkına İlişkin Esaslar” yürürlük tarihinden
sonra akdedilecek sözleşmelere uygulanmak
üzere 31.08.2013 tarih ve 28751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Fiyat farkı esaslarının hukuki dayanağını ise 4735
Kanunun 8 inci maddesi oluşturmaktadır. Anılan
madde hükmüne göre;
B. YENİ FİYAT FARKI ESASLARININ YÜRÜRLÜK
TARİHİ VE DEVAM EDEN SÖZLEŞMELERE ETKİSİ
“Sözleşme türlerine göre fiyat farkı verilebilmesine ilişkin esas ve usulleri tespite Kamu İhale Kurumunun teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Yeni fiyat farkı Esasları Resmi Gazetede yayımlandığı 31.08.2013 tarihini izleyen 90 ıncı günde yürürlüğe girmekte olup, bu hesap doğrultusunda
yürürlük tarihi 29.11.2013 olarak belirlenmektedir.
Sözleşmelerde yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve
usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz.”
NİSAN-MAYIS 2014 / YASAL DAYANAK
Aynı Esasların “Geçiş hükümleri” başlıklı maddesinde;
“(1) İlanı veya duyurusu, bu Esasların yürürlüğe
girdiği tarihten önce yapılmış olan ihalelerde fiyat farkı, 24/12/2002 tarihli ve …. sayılı Bakanlar
Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Yapılacak
Olan …. Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslar”a göre hesaplanır.”
Denilmektedir.
Hüküm uyarınca, ilanı veya pazarlık usulü ihalede
daveti 29.11.2013 tarihinden (bu tarih dahil) sonra gerçekleşen ihalelerde yeni fiyat farkı Esasları uygulanacak, bu ihalelerin ihale dokümanları
oluşturulurken yeni fiyat farkı Esaslarına ilişkin
hükümler dikkate alınacaktır.
Kararname eki Esasların yürürlüğe girdiği
29.11.2013 tarihinden önce ilanı veya pazarlık
usulü ihalede daveti yapılan ihalelerde ise eski fiyat farkı Esasları uygulanacak, bu ihalelerin ihale
dokümanları eski fiyat farkı Esaslarına göre hazırlanacaktır.
Kararname eki Esasların yürürlüğe girdiği
29.11.2013 tarihinden önce sözleşmeye bağlanan tüm işler, ihale dokümanlarında yer alan hükümler doğrultusunda eski fiyat farkı Esaslarına
göre yürütülecek ve kesin hesapları çıkartılarak
kesin hak edişleri tanzim edilecektir. Dolayısıyla,
yeni fiyat farkı Esaslarının sözleşmesi yürüyen
mevcut iş stokuna her hangi bir etkisi olmayacak, bu işler tabi oldukları eski fiyat farkı Esaslarına göre sonuçlandırılacaktır.
C. FİYAT FARKI ESASLARININ BAĞLAYICILIĞI
2013/5217 sayılı Kararnamenin getirdiği fiyat farkı
uygulamalarına ilişkin kurallar önceki Esaslarda
olduğu gibi idareleri bağlayıcı nitelik arz etmekle
birlikte, Kararname, fiyat farkı verilip verilmeyeceği konusundaki takdiri tümüyle ihaleyi yapan
idareye bırakmaktadır.
Bir başka ifadeyle, Kararname eki Esasların 6 ncı
maddesinde ifade edildiği gibi, idareler kendi
takdirleri doğrultusunda fiyat farkı vermek veya
vermemek tercihini kullanabilecekler, ancak fiyat
farkı verilmesini tercih ettikleri durumlarda da,
kararname eki Esaslarda öngörülen yöntem ve
esaslar dışında bir uygulama yapamayacaklardır.
Diğer yandan ihalenin gerçekleştirilmesi ve sözleşmenin uygulanması süreci bakımından fiyat
farkı verilme veya verilmeme kararının olumlu
veya olumsuz sonuçları tartışılabilir. Bu tercihin
kullanılmasında başta işin süresi ve ülkemizdeki
fiyat değişim hareketlerinin seyri olmak üzere
birçok faktörün gözetilmesi gerekli olmakla birlikte, konuya ilişkin kişisel değerlendirmelerimizi
aşağıdaki şekilde ifade edebiliriz:
Bilindiği gibi, fiyat farkı verilip verilmemesi; işin
yaklaşık maliyetini, isteklilerin teklif tutarlarını, işin
gerçekleştirilmesi sürecindeki muhtemel fiyat
değişikliklerine ilişkin riskin paylaşımı gibi hususları doğrudan etkileyen bir faktördür.
YASAL DAYANAK / İHALE
10
11
İdare fiyat farkı vermeyi öngörmüyorsa, ihale konusu işin yaklaşık maliyetini işin gerçekleştirilme
sürecindeki muhtemel fiyat değişimlerini de dikkate alarak belirlemek durumundadır. Keza istekliler de teklif tutarlarını, teklif ettikleri bedel dışında başkaca bir karşılık alamayacakları gerçeğiyle,
işin gerçekleştirilmesi sürecindeki fiyat değişikliği
öngörülerini hesaba katarak belirlemek zorundadırlar.
Fiyat farkı öngörülmemesine rağmen, idarenin
yaklaşık maliyet tutarına muhtemel fiyat farklarını dahil etmediği durumlarda, isteklilerce verilen
teklif tutarları ile yaklaşık maliyet tutarı arasında
bariz bir fark meydana geleceğinden, ihale komisyonu, 4734 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin gerekçe metninde de açıkça belirtildiği gibi,
yaklaşık maliyetin çok üzerinde tekliflerle karşı
karşıya kalacak ve ihale kararı vermekte güçlük
çekecektir.
Aynı durum idarenin yaklaşık maliyet tutarını belirlerken dikkate aldığı fiyat değişim öngörüsü ile
isteklilerin dikkate aldıkları fiyat değişim öngörüsü arasındaki fark nedeniyle de ortaya çıkabilecektir.
Fiyat farkı öngörülen durumlarda ise, hem yaklaşık maliyet tespiti hem de teklif tutarlarının belirlenmesi bakımından idare ve istekliler açısından
daha net ve risk taşımayan bir uygulama yapma
imkanı bulunacaktır.
Zira bu tür durumlarda idare, yaklaşık maliyetini
güncel rayiç ve maliyet değerleri üzerinden tespit edecek, istekliler de aynı şekilde her hangi bir
fiyat değişim öngörüsünde bulunmadan güncel
rayiç ve maliyet değerleri üzerinden teklif tutarlarını belirleyeceklerdir. Bu tarz bir belirlemede
hem tekliflerin yaklaşık maliyetle mukayesesi
sağlıklı olacak hem de ileride oluşacak fiyat değişimleri gerçekleşen değerler üzerinden ödemelere yansıtılacağından her iki taraf için de bir
riziko söz konusu olmayacaktır.
Bütün bu gerekçelerle, fiyat değişimlerine ilişkin
öngörülerin sağlıklı yapılabildiği ve fiyat değişim
riskinin her iki taraf için de düşük olduğu kısa süreli işler dışında kalan orta veya uzun süreli yapım
işlerinde fiyat farkı verilmesinin daha makul bir
uygulama olacağı kanaatini taşımaktayız.
NİSAN-MAYIS 2014 / YASAL DAYANAK
Ç. FİYAT FARKI ESASLARININ KAPSAMI
Kararname eki Esasların “Kapsam” başlıklı 2 nci
maddesinde;
“(1) 4734 sayılı Kanuna göre ihale edilen ve
5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa göre Türk parası üzerinden
sözleşmeye bağlanan yapım işlerinde uygulanacak fiyat farkı bu Esaslara göre hesaplanır.
(2) 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idarelerin, bu
Kanundan istisna olan yapım işlerinin ihale dokümanlarında bu Esaslara uygun şekilde hazırlanmış açık bir düzenleme bulunması halinde bu
Esaslar uygulanabilir.
(3) 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesi çerçevesinde doğrudan temin usulüyle yapılan yapım işi
sözleşmelerinde bu Esaslara uygun şekilde hazırlanmış açık bir düzenleme bulunması halinde
bu Esaslar uygulanabilir.”
Denilmektedir.
Kapsam konusunun, Kararnamede özel bir belirleme yapmak yerine, 4734 ve 4735 sayılı Kanunlara yapılan atıf hükmüyle düzenlenmiş olduğu
görülmektedir.
Kapsamı düzenleyen madde hükmünden çıkan
sonuçlar şöylece sıralanabilir:
- Kararname, 4734 sayılı Kanuna tabi idarelerin
anılan Kanuna göre ihale ettikleri ve 4735 sayılı
Kanuna göre sözleşmeye bağladıkları yapım işleri ihalelerinde uygulanabilecektir.
- Eski fiyat farkı esaslarında bulunmayan ve bir eksiklik olarak kabul edilen, istisnalar kapsamındaki
işler ile doğrudan teminle gerçekleştirilen yapım
işlerine de fiyat farkı uygulanabilecektir. Böylece,
4734 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde sayılan
istisna hükümlerine göre ihalesi yapılan işlerin
ihale dokümanlarına, 4734 sayılı Kanunun 22 nci
maddesine göre doğrudan teminle gerçekleştirilen yapım işlerinin ise sözleşmelerine hüküm
konulmak suretiyle bu işlere de fiyat farkı hesaplanabilecektir.
- Fiyat farkı esasları yapım işlerine uygulanacaktır. “Yapım” tanımı 4734 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinde;
“Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı,
rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali,
rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın
koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve
bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihzarat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işlerini,... ifade eder”
şeklinde hüküm altına alınmış olup, Kararname
eki Esaslar bu tanım dahilindeki işleri kapsamaktadır.
Bu çerçevede, yapım tanımının kapsamına giren
bütün işlere ilişkin inşa, onarma, yıkma, değiştirme, iyileştirme ve yenileştirme çalışmalarını; yapı
bünyesinde gerçekleştirilecek tesisat ve montaj
işlerini; söz konusu işlerin yapılması için gerekli
malzemelerin ihzar edilmesini, yapım işi olarak
değerlendirmek gerekir.
Öte yandan yapım tanımına giren işlerin gerçekleştirilmesi için gerekli malzemelerin yapım sözleşmesi kapsamında taşınması ve ihzar edilmesi
yapım işi olarak mütalaa edilirken, bir yapım işinde kullanılması planlanan ancak yapım sözleşmesi dışında müstakil ihale konusu yapılan mal,
malzeme ve gereçlerin temini yapım işi değil mal
alım işi olarak değerlendirilmelidir. Bu çerçevede
örneğin, bir yol yapım işi kapsamında kullanılmak
üzere yüklenicinin şantiyeye getirmiş olduğu temel malzemesi, çimento, demir gibi malzemeler
yapım işi kapsamında değerlendirilerek ihale dokümanında öngörüldüğü takdirde, ihzarat ödemesi ve fiyat farkı uygulamasına tabi iken; idarenin kendi makine-ekipmanıyla gerçekleştireceği
bir yol yapım işinde kullanmak amacıyla müstakil
ihale konusu yaptığı çimento, demir, kum-çakıl
gibi malzemelerin temini mal alım işi olup fiyat
farkı Esasları kapsamına girmemektedir.
Diğer yandan, kararname eki Esaslar anahtar
teslimi götürü bedel veya birim fiyat teklif almak
suretiyle veya ikisinin karma biçimde uygulandığı
yapım işleri ihalelerinde uygulanabilecektir.
D. GENEL OLARAK YENİ FİYAT FARKI ESASLARININ GETİRDİĞİ YENİLİK VE DEĞİŞİKLİKLER
Yeni fiyat farkı Esaslarının getirdiği yenilik ve değişiklikler genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
1) 4734 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde sayılan istisna hükümlerine göre ihalesi yapılan yapım işlerinin ihale dokümanlarına hüküm konulmak suretiyle; keza, 4734 sayılı Kanunun 22 nci
maddesine göre doğrudan teminle gerçekleştirilen yapım işlerinin sözleşmelerinde öngörülmek
suretiyle bu işlere de fiyat farkı hesaplanabilecektir.
YASAL DAYANAK / İHALE
12
13
2) Temel ve güncel endeks tanımları değişmiştir.
Eski fiyat farkı Esaslarında;
“Temel indeks: İhale (son teklif verme) tarihinin
içinde bulunduğu aydan bir önceki aya ait indeksi,
Güncel indeks: Hakedişin düzenlendiği tarihin
içinde bulunduğu aydan bir önceki aya ait indeksi”
İfade ederken, yeni fiyat farkı Esaslarında;
“Temel endeks: İhale tarihinin içinde bulunduğu
aya… ait endeksi,
Güncel endeks: Uygulama ayına ait endeksi”
Temsil etmektedir.
Böylece, temel ve güncel endeks belirlemelerinde bir önceki ay mantığından vazgeçilerek mevcut ayın esas alınması benimsenmiş, keza güncel endeks tespitinde de, hak ediş düzenleme
tarihi yerine uygulama ayı ölçütü kabul edilmiştir.
3) Eski fiyat farkı Esaslarında, fiyat farkı hesabında, TÜİK tarafından yayımlanan 1994=100 bazlı
endekslerin kullanılması kabul edilmişken, yeni
fiyat farkı Esasları TÜİK tarafından yayımlanan
2003=100 Temel Yıllı endekslerin esas alınmasını öngörmektedir.
4) Ağırlık oranları temsil katsayılarına uygulanacak maliyet girdileri ve endeksler alt gruplar itibariyle çeşitlendirilmiş, idarenin alt gruplarda yer
alan farklı bir ya da birden fazla endeksi esas alabilmesine imkan sağlanmıştır.
Yeni fiyat farkı Esasları ağırlık oranları temsil katsayılarını bir malzeme yerine aynı sınıfa girebilecek malzeme grupları şeklinde genişletmiş ve
bu genişliğe paralel biçimde fiyat farkı hesabında
kullanılacak endeksleri de çeşitlendirmiştir.
Örneğin, (b1) sabit katsayısı, metalik olmayan
diğer mineral ürünleri ana malzeme grubunu
temsil ederken, bu grup kapsamına giren ve fiyat farkı formülünde (Ço, Çn) olarak gösterilen
alt malzeme ya da malzeme gruplarına ait endeksler;
26 numaralı “Metalik Olmayan Diğer Mineral
Ürünleri”,
261 numaralı “Cam ve Cam Ürünleri”,
NİSAN-MAYIS 2014 / YASAL DAYANAK
262 numaralı “İnşaat Amaçlı Olanlardan Başka
Ateşe Dayanıklı Olmayan Seramik Ürünler; Ateşe
Dayanıklı Seramik Ürünler”,
263 numaralı “Seramik Karo ve Kaldırım Taşları”,
264 numaralı “Fırınlanmış Kilden Kiremit, Briket,
Tuğla ve İnşaat Malzemeleri”,
265 numaralı “Çimento, Kireç ve Sıva Alçısı”,
266 numaralı “Beton, Sıva Alçı ve Çimentodan
Yapılan Ürünler”,
267 numaralı “Bina Taşları ve Bunlarla İlgili Nesnelerin Süslenmesi, Kesilmesi, Şekillendirilmesi
ve Tamamlanması”, şeklinde belirlenmiştir.
Benzer genişletme ve çeşitlendirme (b2) demir
ve çelik ürünlerinin ağırlık oranını temsil eden
sabit katsayı, (b3) katı veya sıvı yakıtların ağırlık
oranını temsil eden sabit katsayı, (b4) ağaç ve
mantar ürünlerinin ağırlık oranını temsil eden sabit katsayı için de yapılmıştır.
Böylece idare, kendi işinin özelliği bakımından
hangi girdiler kullanılıyor ise bunlar özelinde sabit
katsayı ve bu katsayıya uygulanacak endeks ya
da endeksler belirleyebilecektir.
“
Bu uygulamanın temel
faydası, hesaplanan fiyat
farkının daha gerçekçi
ve isabetli sonuç
vermesidir.
“
Bu uygulamanın temel faydası, hesaplanan fiyat
farkının daha gerçekçi ve isabetli sonuç vermesidir. Zira işin imalat girdilerini oluşturan çok sayıda malzemeye/malzeme grubuna ait (örneğin,
26’ lı endeksler için 261-267) fiyat değişimleri
hesaplamaya yansımış olacaktır. Nitekim ihaleye konu işte ağırlıklı olarak ve sınırlı sayıda girdi
mevcutsa fiyat farkı hesabı bu malzemelerdeki
fiyat değişimlerini yansıtacak, ilgisiz olanlar dışarıda bırakılacaktır. Örneğin, bir onarım işinde
sadece kapı-pencere doğramaları yenilenecek
ve bu kapsamda ahşap doğrama imalatı ile camlar takılacaksa fiyat farkına esas sabit katsayı ve
endeksler olarak işçilik ve diğer malzemelere ait
sabit katsayılar yanında, ilgisine göre (201, 202,
261) numaralı malzemeler ve endekslerinin dikkate alınması yeterli olacaktır.
Getirilen sistemin mantığı ve işleyişi bu şekilde
olmakla birlikte, düzenlemeden kaynaklanan ve
uygulayıcıları tereddüde sevk eden bir kısım eksiklik ve belirsizlikler de vardır .
Zira Kararname eki Esaslarda, sabit katsayılara
dayalı şekilde fiyat farkı hesaplamayı tercih eden
idarenin, ihaleden önce a, b1, b2, b3, b4, b5 ve c
için toplamı bire (1.00) eşit olacak şekilde katsayılar belirleyerek ihale dokümanında göstermesi
gerektiği ifade edilmekle birlikte, sayıları genişletilen ve çeşitlendirilen endeksler bakımından
idarenin birden fazla endeksi tespit etmesi halinde bunu dokümanda gösterip göstermeyeceği
veya gösterecekse nasıl göstereceği ya da bahse
konu endekslerin ağırlığını sabit katsayılara nasıl
yansıtacağı düzenlenmiş değildir.
Bu çerçevede örneğin, idare (b1) metalik olmayan diğer mineral ürünler sabit katsayısını 0,25
belirlemişse, bu katsayı ağırlığını oluşturan alt
malzemelere ait (ilgisine göre 261, 262, 263,
264, 265, 266, 267 numaralı) endeksleri ve bu
endekslerden her birisinin etki derecesini nasıl ve
nerede gösterecektir.
Öte yandan sistemin tam ve eksiksiz işleyebilmesi için belli kabul ve standartların oluşmasına
ihtiyaç vardır.
Aksi halde bu karmaşıklık ve teknik zorluk idareleri fiyat farkı hesaplamamaya veya genel endekse dayalı fiyat farkı hesaplamaya ya da yukarıda
değinildiği üzere alt endeksleri kullanmak yerine
ana endeks (iki haneli) üzerinden fiyat farkı hesaplamaya sevk edecektir.
Teknik zorluk ve karmaşıklık şudur:
de tür itibariyle hangi alt endeks grubuna ait olduğunu tayin etmek gerekmektedir.
Parasal ağırlıkları bulmak nispeten kolaydır. Nitekim önceki fiyat farkı Esaslarında da örneğin (b1)
için çimentonun parasal ağırlığı bulunup sabit
katsayı olarak kullanılmaktaydı. Ancak, oldukça
genişletilen ve çeşitlendirilen alt endeks gruplarına ait malzemeleri tespit edip sınıflandırmak karmaşık bir iş olması hasebiyle zorluk arz etmektedir. Bu iş bir otomasyon dahilinde yapılsa bile
sorunludur. Zira belli bir standardın sağlanabilmesi için malzemelerin yorumlanması, kısmen
belirsizlik arz edenler dahil her birisi için deyim
yerindeyse bir adres gösterilmesi gerekir.
Bu nedenle, sorunun çözümü için ya TÜİK tarafından alt endekslerin tespitinde kullanılan
(sepete giren) tüm malzeme türleri listelenerek
idarelere rehberlik sağlanmalı ya da Kamu İhale
Kurumunca Esasların 12 nci maddesindeki yetkiye istinaden, ilgili Kurumların teklifi üzerine standartlar belirlenmelidir.
“
14
Birden fazla endeks
tespit edilmesi halinde
bunun dokümanda nasıl
gösterileceği ya da bahse
konu endekslerin ağırlığının
sabit katsayılara nasıl
yansıtılacağı düzenlenmiş
değildir.
“
Sistemin işleyebilmesi için, toplamı bire (1.00)
eşit olacak şekilde a, b1, b2, b3, b4, b5 ve c sabit katsayıları belirlenirken, bu katsayı gruplarının
her birinin kapsamında bulunan üç haneli alt
endekslere ait malzemeler/malzeme gurupları
dikkate alınmalı, katsayılar bu tasnif sistemi içerisinde tespit edilmelidir. Keza, üç haneli alt endekslere ait malzemelerin/malzeme guruplarının
sabit katsayılar içerisindeki ağırlıkları da ihale dokümanında gösterilmelidir.
“... Ağırlık oranını gösteren sabit katsayılarından
biri, birkaçı veya tamamı kullanılarak, yapım işinin farklı bölümleri/aşamaları için toplamları bire
(1.00) eşit olacak şekilde farklı fiyat farkı katsayıları
belirlenebilir.”
İşte, bu şekilde bir veri bütünü tespit etmek ve
fiyat farkı hesabında kullanabilmek için, yapım işinin imalat ve ihzaratına giren her bir malzemenin
hem tutar yönüyle parasal ağırlığını bulmak hem
Denilerek, işin özelliği ve aşamaları itibariyle belli
girdilerin ağırlıklı kullanıldığı dönemleri karşılayan
farklı ve/veya birden fazla endeks ve sabit katsayı
gruplarının oluşturulmasına imkan sağlanmıştır.
5) Esasların 5/7 maddesinde;
YASAL DAYANAK / İHALE
15
Esas itibariyle eski fiyat farkı Esasları açısından da
bu tür bir uygulama yapılmasını engelleyen bir
düzenleme bulunmamaktaydı. Ancak açık bir
hükmün bulunmaması nedeniyle yaşanan tereddütler ve ihtilaflar giderilmiş oldu.
mesinin öngörüldüğü işleri veya muhtelif nedenlerle imalat yapılamadığı için hak edişlerin aylık
düzenlenemediği işleri ya da benzeri zorunlu
nedenleri bu kuralın istisnası olarak kabul etmek
gerekir.
6) Zorunlu nedenler dışında, hakedişlerin uygulama ayından sonraki ayın ilk beş iş günü içerisinde
ve uygulama ayına ait endeksler belli olduktan
sonra düzenlenmesi esas kabul edilmiştir.
Öte yandan, Esaslarda yer alan “Uygulama ayına
ait endeksler belli olmadan hakedişin düzenlendiği hallerde, fiyat farkı hesabı hakedişle birlikte
yapılmaz, uygulama ayına ait endeksler belli olduktan sonra ayrıca hesaplanır.” hükmü uyarınca, uygulama ayına ait endekslerin belli olmasını
müteakip, ek bir hak edişle fiyat farkı ödemesi
veya kesintisi yapılmalıdır. Bu hesabın, kural olarak sonraki hak edişe bırakılması doğru değildir.
Esasların konuyu düzenleyen 6/2 madde hükmü
şöyledir:
“Fiyat farkı uygulanan işlerde, zorunlu nedenler
dışında, hakedişlerin uygulama ayından sonraki
ayın ilk beş iş günü içerisinde ve uygulama ayına
ait endeksler belli olduktan sonra düzenlenmesi
esastır. Uygulama ayına ait endeksler belli olmadan hakedişin düzenlendiği hallerde, fiyat farkı
hesabı hakedişle birlikte yapılmaz, uygulama ayına ait endeksler belli olduktan sonra ayrıca hesaplanır.”
7) Anahtar teslimi götürü bedel işlerde geçici kabul noksanları için tutulan % 3’ lük tutar ile birim
fiyatlı işlerde kesin hesabı yapılmayan imalat için
tutulan % 5’ lik tutarlar için ait oldukları hak ediş
raporlarında fiyat farkı hesaplanacak ve yükleniciye ödenecektir. Bir başka ifadeyle bu tutarlar
da fiyat farkı formülündeki (An) değerine dahil
edilecektir.
Bu kural Yapım İşleri Genel Şartnamesi md. 39/4’
de yer alan “Geçici hakediş raporları yüklenicinin başvurusu üzerine, sözleşme veya eklerinde
aksine bir hüküm bulunmadıkça her ayın ilk beş
işgünü içinde düzenlenir” hükmüne paralellik arz
etmektedir.
Esas itibariyle eski fiyat farkı Esasları açısından
da bu tür bir uygulama yapılması gerekli olmakla birlikte, açık bir düzenlemenin bulunmaması
nedeniyle tereddütler ve ihtilaflar yaşanmaktaydı.
Yapılan açık düzenleme ile bu sorunlar giderilmiş
oldu.
Kuşkusuz, sözleşmesine göre hak edişlerin bir
aydan daha kısa (örneğin on beş gün) veya daha
uzun sürelerde (örneğin, kırk beş gün) düzenlen-
8) Esasların 7/2 maddesinde; “Herhangi bir aya
ait iş programına yüklenicinin kusuru nedeniyle
uyulmadığı takdirde, daha sonraki aylarda yapı-
NİSAN-MAYIS 2014 / YASAL DAYANAK
lacak imalatlarda, imalat miktarı iş programına
uygun hale gelinceye kadar, fiyat farkı hesaplanırken, iş programına göre gerçekleştirilmesi
gereken ayın endeksi ile işin fiilen gerçekleştirildiği ayın endeksinden düşük olanı esas alınır.”
Denilmek suretiyle, iş programına uygun davranmayan yüklenici açısından endeks mukayesesi
yapılması ve idare lehine olanın uygulanması zorunluluğu getirilmiştir.
9) Esasların 7 nci maddesinin 3 ve 5 inci fıkralarında;
“Havanın fen noktasından çalışmaya uygun olmadığı dönemde, idarenin izniyle yüklenici tarafından teknik şartlar yerine getirilerek işe devam
edilmesi veya yüklenicinin iş programında öngörülenden daha fazla imalat yapması halinde, imalatın fiilen yapıldığı ay esas alınarak, bu dönemde
gerçekleştirilen işler için fiyat farkı hesaplanır."
“İdarenin talebi olmaksızın yüklenici iş programına nazaran daha fazla iş yaparsa, işin fiilen yapıldığı ay esas alınarak fiyat farkı hesaplanır.”
Denilerek, yüklenicinin, idarenin bilgi ve talebi
doğrultusunda veya kendi insiyatifiyle iş programının önünde gitmesi (fazla iş yapması) halinde,
fazladan yapılan işlere de, yapıldıkları ay uygulama ayı kabul edilerek fiyat farkı hesaplanması
gerektiği kural altına alınmıştır.
Hemen belirtelim ki, eski fiyat farkı Esasları açısından da bu tür bir uygulama yapılması zaten
gerekli olmakla birlikte, açık bir düzenlemenin
bulunmaması nedeniyle tereddütler ve ihtilaflar
yaşanmaktaydı. Yapılan açık düzenleme ile bu
sorunlar giderilmiş oldu.
Öte yandan, Esasların yukarıya alınan 7 nci maddesinin 3 üncü fıkrası tek başına amacı karşılamakta olup, 5 inci fıkrası yersiz bir tekrar olmuştur.
10) Esasların 6/12 maddesinde;
“Akaryakıt girdisinin nev’ine uygulanan Özel Tüketim Vergisinde değişiklik gerçekleşmesi halinde, bu değişikliğin bayi satış fiyatlarında yol açtığı
artış veya azalış dikkate alınarak, b3 katsayısının
hesaplanmasına esas alınan miktarın uygulama
ayına karşılık gelen kısmı için bu vergide birim
başına meydana gelen değişiklik miktarı, 5 inci
maddeye göre yapılan fiyat farkı hesabından bağımsız olarak ayrıca ödenir veya kesilir.”
Denilerek, ÖTV’ de meydana gelen artış veya
azalışın, o uygulama ayında kullanılan akaryakıt
miktarı itibariyle, fiyat farkıyla ilişkilendirilmeksizin
ayrıca ödenmesi veya kesilmesi öngörülmüştür.
11) Çerçeve anlaşma ihalelerinde uygulanacak fiyat farkı hesap ve yöntemi açısından gerekli olan
ek düzenlemeler yapılmıştır.
E. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Fiyat farkı, yükleniciye yapılacak ödemeyi doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu bağlamda, ihaleden önce oluşturulan sabit katsayıların teknik ve
bilimsel gereklere uygun, isabetli şekilde belirlenmesi tarafların muhtemel mağduriyetlerinin önlenmesi açısından önemlidir. Ancak akdi nitelik
taşıyan bu katsayıların ihaleden sonra tartışılması
ve düzeltme işlemine tabi tutulması da hukuken
mümkün değildir. Dolayısıyla bu titizliğin baştan
gösterilmesi gerekir.
Fiyat farkı hesaplamaları oldukça karmaşık, bir
çok verinin teminini ve işleme dahil edilmesini
gerektiren bir modeldir. Hesaplamalardaki hatalar, iş programına uygunluğun gözetilmemesi,
endeks tayininde hataya düşülmesi gibi sebepler
de kamu zararına veya yüklenici mağduriyetine
neden olabilir. İdare aleyhine sonuç verecek bu
tür hatalar kamu zararı niteliği arz eder ve sebep
olanların sorumluluklarını gerektirir. Bu nedenle konuyu düzenleyen mevzuat hükümlerinin
doğru ve yeterli düzeyde anlaşılması, hesaplama işlemlerinin azami titizlikle gerçekleştirilmesi
önemlidir.
Bir diğer husus kararname eki Esaslardaki hukuki
boşluk ve belirsizliklerin giderilmesi gereğidir. Bu
nedenle, muhtemel sorunların önlenmesi bakımından, Kamu İhale Kurumunun, açıklayıcı ve
yönlendirici mahiyette Tebliğ düzenlemesi yapmasına ihtiyaç vardır. Özellikle sabit katsayılara
dayalı fiyat farkı uygulamasının belli standart ve
kabullere ihtiyaç göstermesi Kurumun diğer ihtisas kurumlarıyla birlikte düzenleme yapmasını
zaruri kılmaktadır. Aksi halde idarelerin ya fiyat
farkı vermeme veya daha kolay ve sade yöntem
olan genel endekslere dayalı fiyat farkı uygulamasını tercih edecekleri unutulmamalıdır. Böyle
bir sonuç da sistemin teşvik ettiği, daha gerçekçi
yöntem olan sabit katsayılara dayalı fiyat farkı uygulamasını etkisiz ve işlevsiz kılacaktır.
YASAL DAYANAK / İHALE
16
17
Download