Sorularlarisale.com "Kafir", "fasık" ve "ehl-i dalalet" kimlerdir, açıklar mısınız? Ehl-i hak olan Ehl-i sünnet'e göre, iman tecezzi kabul etmez. Yani imanda bölünme, parçalanma, imanın rükünlerin bir kısmını kabul edip bir kısmını inkar etme diye bir şey söz konusu değildir. Böyle bir iman şekli Allah ve İslam nazarında sahih değildir. Dolayısı ile sonu ebedi ateştir. İmanın sahih ve makbul olabilmesi, Allah’ın Cebrail (as) vasıtası ile Hazreti Muhammed (asv)’e göndermiş olduğu dini, eksiksiz ve tamamı ile kabul etmekle mümkündür. Bu gönderilen dinin muhkem, yani ayet ve hadisler ile sabit olmuş bir meselesini inkar, imanı sahih ve makbul olmaktan çıkarır, insanı küfre sokar. Böyle birinin bütün iyi amelleri ve ibadetleri de iptal olup kabul olmaz Allah katında da bir değer ve kıymeti yoktur. Amel ve ibadetin sahih ve makbul olması, sahih ve geçerli bir iman etmek ile mümkündür. Risale-i Nur'da geçen ekseri iman küfür muvazeneleri ve mukayeseleri, iman ile mutlak küfür arasında olan mukayeselerdir. Yani materyalist felsefeden gelen ateizm birinci muhataptır. Ama bunun yanında diğer inkarcı felsefi ekollerde zimni olarak muhatap alınmıştır. Sonuçta dinsiz felsefe ile ehli kitabı aynı kefeye koymak yanlış olur; zaten Risale-i Nurda ikisine farklı bir nazarla bakar. Kur'an da bu hususta ehli küfürü tasnif etmiş, hepsine farklı tavır sergilemiştir. Ama necat noktasında küfür tek millettir, hepsi ebedi cehennemliktir. Ehl-i kitap'ın ahiretteki durumu ayet, hadis ve icma ile kesinlikle ebedi cehennemdir. Bunun aksini iddia etmek ayet ve hadisin zahir manasını inkar etmek olur ki buda küfürdür. İslam dini gönderildikten sonra içine çok hurafe ve şirklerin girdiği Tevrat ve İncil’in hükmü ve geçerliliği iptal olmuş; tek kurtuluş yolu olarak Allah tarafından İslam dini gösterilmiştir. Ehli kitap belki Allah’ın varlığını inkar etmiyorlar, ama sıfatlarını inkar ediyorlar ve kudsiyetine münasip olmayan çirkin yakıştırmalar yapıyorlar; teslis inancı ve melekler Allah’ın kızlarıdır diye iddia etmeleri gibi. Ehl-i kitap'ın ehl-i necat olmadığını bildiren Kur'an ve hadislerden bazılarını örnek olarak verelim; "Allah indinde hak din ancak İslâm'dır." (Al-i İmran, 3/19) "Sizin için din olarak İslâm'ı beğendim." (Maide, 5/3) "Kim İslâm'dan başka din ararsa, bilsin ki, o din asla kabul edilmez." (Al-i İmran, 3/85) page 1 / 2 Bu konudaki birkaç hadisi şerif meali de şöyledir: "Cennete sadece Müslüman olan girer." [Buharî, Müslim] "Beni duyup da iman etmeyen Yahudi ve Hristiyan (ve her kâfir) elbette cehenneme girecektir." [Hakim] Bizim çevremizde dinin hükümlerini -ister bilerek ister cehaletten- inkar eden kişilere karşı tavrımız, müspet ve yumuşak bir tavır ile doğrusunu göstermek olmalıdır. Onu akli deliller ile ikna yoluna gitmeliyiz; kesinlikle tekfir ederek onu bütün bütün düşman haline itmemeliyiz. Risale-i Nur'un metodu tahrip değil tamirdir, menfi hareket değil müspet harekettir; biz de müspet ve tamir metodu ile o gibi kişilere yaklaşıp doğruyu telkin ve tebliğ etmeliyiz. page 2 / 2 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)