T.B.M.M. B:36 24.12.1997 0:1 katrilyon açık vardır. Bu oranın yükselmesi, sağlık işareti değildir. Artık, devlet, kaynaklan verim­ li yerlere yönlendirme iddiasında olmamalıdır. Anlaşılan, büyük çapta esnekliğini kaybeten bütçe, millî gelir içerisindeki payını artırarak yatırımlara kaynak bulabiliyor. Önümüzdeki yıllarda, bütçe­ nin gayri safî millî hâsıla içerisindeki payının, tekrar, ANAP döneminde olduğu gibi yüzde 15'lere çekilmesini temenni ediyoruz. Bütçenin esnekliğini kaybetmesindeki önemli bir faktör, dış ve içborçlann servis yükü, yani, faizlerdir. Borçlarımızın yapısına bakmakta yarar görüyorum. İçborçlann 5,9 katrilyonluk bir sevi­ yeye çıkmasının vebali, bu Hükümete ait değildir. 1998 yılında ödenecek olan faizlerin 5,9 katril­ yonda kalması, Hükümet için başarı olacaktır. Böyle bir başarı durumunda, içborçlann gayri safî millî hâsılaya oranı yüzde 20'lerden yüzde 12'lere düşecektir. Kısa vadeli olan içborç yapısını orta vadeye yayabildiğimiz takdirde, içborç servisi kolaylaşacak, faizler üzerindeki suni baskı hafifle­ yecektir. Dışborçlardaki gelişmeleri kısaca özetlemede yarar vardır. Değerli arkadaşlar, 1983 Aralık ayında, ANAP, iktidarı devraldığında, 18,4 milyar dolar dışborcumuz vardı ve dolar-mark paritesi 2,8 idi. 1991 Kasım ayında iktidarı devrederken, dışborcumuz, 48,5 milyar dolar ve parite de 1,60 idi. Dışborçlarımız, bu çapraz kurdan dolayı 10 milyar do­ lar artmıştır. ANAP, sekiz yıl içerisinde, sadece, 20 milyar dolar ilave dışborç almış oldu. Bu pa­ rayla, otoyollar, hava limanlan, PTT yatırımları, her köye elektrik, telefon hizmetinin götürülme­ sini gerçekleştirdi, Savaşan Şahinler, zırhlı araçlar, GAP gibi büyük hizmetlere de imzasını attı. 1992-1997 yılları arasında ise, dışborç, 48,5 milyar dolardan 80 milyar dolara çıktı. Kasım 1991'de dolar-mark paritesi, 1,60'dan bugün 1,78'e çıktı. Bu çapraz kur, bizim borcumuzun daha düşük seviyede kalmasına yardım etti. Bir başka deyimle, çapraz kur 1,60'da kalsaydı, bugün, dışborcumuz 83 milyar dolar olacaktı. Geçmişteki koalisyon hükümetleri, dışborca 35 milyar dolar ilave yapmış. Bu ilave dışborçla kalıcı bir esere imzasını attı diyebilir miyiz?!. Sayın CHP sözcüsü, geçmiş koalisyonlardaki ortak sorumluluğunu unutarak, ANAP dönemi politikalarını tenkit etti. Ben, buradan soruyorum: 1992-1996 yılları arasında DYP, CHP, SHP koalisyonlarında, ANAP döneminin hangi ekonomik büyüklüğü yakalanabildi; büyüme mi, enflasyon mu, işsizlik mi, dışborç mu, içborç mu? Koalis­ yonlar, cari işlem açıkları yönünden, ANAP döneminin ekonomik büyüklüklerini, olsa olsa hayal­ lerinde veya rüyalarında görmüş oluyorlar. Son altı yıl içinde bunların hiçbirine ulaşılamadı. (ANAP sıralarından alkışlar) ANAP, o kadar büyük yatırımları, içtasarruf oranlarını yükselterek, özkaynaklarına 20 milyar dolar borç alarak yaptı; ama, koalisyon hükümetleri ise, olanı dağıttı. 35 milyar dışborcu da erken emeklilik garabetine sarf etti. Bu erken emeklilik olgusunu getirerek sosyal güvenlik şemsiyesine bomba koyanları, siyaset tarihimiz unutmayacaktır. Sosyal güvenlik şemsiyesini altüst edenler, bu­ gün bütçemizden 1.4 katrilyon yardıma muhtaç duruma düşürülen Emekli Sandığı, Sosyal Sigorta-. lar Kurumu ve Bağ-Kur için sevinebilirler, sevinsinler. Toplam borçlarımıza baktığımızda, 1991 yılında gayri safi millî hâsılaya oranı yüzde 48 iken -yani, ANAP, toplam borçları, gayri safi milî hâsılaya oranladığınız zaman; yüzde 48'de bıraktısonra, DYP-CHP koalisyonları, bunu yüzde 71'e çıkardı. Şimdi,'bu, yüzde 63'e gerilemiş görünü­ yor. İnşallah, ANAP İktidarı ve ortakları, bunu, tekrar 199l'deki oranlarımıza geri çekebilecekler­ dir; ama, görünen odur ki, bu, 1998 yılının sonunda, yüzde 53 ile yüzde 55 arasında olacak; ama hedef, yüzde 48 olmalıdır. Bu koalisyonlar, ANAP'ın tek başına iktidar olduğu dönemde dışboıçlarda gösterdiği gayretin birisini yakalasın hiç olmazsa. Gelir bütçemiz 10,8 katrilyon olarak tespit edilmiş olup, bunun 8,9 katrilyonluk kısmı vergi gelirlerindendir. Vergi gelirlerinin, bir önceki seneye göre yüzde 95 artması mümkündür. ATV, ya- 361 -