T.B.M.M. B : 10 letin temini, yurdun savunması, emniyet ve asayişin sağlanması, sosyal ve iktisadî faaliyet ve hizmetlerin en verimli bir şekilde yapılabilmesi maksadıyla ge­ ne millet tarafından kurulu müesseselerden meydana gelir. Devlet millet için vard'r. Devletin millet ile bütün­ leşmesi esastır. (ANAP sıralarından alkışlar.) Devlet, hiçbir zaman vatandaşın karşısında veya vatandaşın rakibi değildir. Devlet vatandaşın yardımcısıdır. Sosyal adalet, sosyali güvenlik ve sosyal yardımın düzenlenmesi ve sağlanması; sosyal hizmet ve faa­ liyetlerin tanzim, teşvik ve yönlendirilmesi ve gere­ ğinde doğrudan yapılması devletin başlıca görevleri arasındadır. İktisadî faaliyetlerde devlet genel olarak bütün mil­ lete hitap edecek altyapı mahiyetindeki hizmetlere yönelmelidir. Asıl olan devletin zenginliği sonucu milletin zengin­ liği değil, milletin zenginliği sonucu devletin zengin olmasıdır. (ANAP sıralarından alkışlar) Devlet müesseselerinin kuruluşunda ve işleyişinde temel prensip işlemlerin müessir, süratli ve verimli bir şekilde yürütülmesidir. Bunun için sistemin açık, basit ve kolayca anlaşılır olması şarttır. Devlet kuruluşlarının hakikî ve hükmî şahıslarla münasebetlerinde itimat esas, şüphe istisna olmalıdır. (ANAP sırala­ rından alkışlar) Sistemin işleyişinde iyiliğin ve faziletin hâkim kı­ lınması, verimin geliştirilmesi esas hedefimizdir. Değerli üyeler, siyaseti belirsiz, açık olmayan fikir ve tedbirlerin, yapılamayacak işlerin, yerine getiri­ lemeyecek vaatlerin, sloganlardan ibaret programların itibar edildiği bir hizmet alanı olarak görmüyoruz. Bu bakımdan sadece karşısında olunan fikir ve uy­ gulamaları ortaya koyarak hizmet vermenin mümkün olmadığına, herkesin ne yapacağını açıklıkla belirtmesi gerektiğine inanıyoruz. Meselelerimizi en doğru şekilde tahlil ederek, ger­ çek sebepleri ortaya çıkarılmalı, güçlüklerine rağmen gayretle, feragatla çalışarak hedefe erişmenin mümkün olabileceğine inanmalıyız. Millet, devlet, müessese veya fert olarak, hataları daima kendi dışımızda aramak­ tan vazgeçmeli, hadiseleri sonuçlarına göre değil, sebep­ lerine göre değerlendirmeliyiz. Bugün vardığımız noktada ve önümüzdeki yıllarda meselelerimizin geçici tedbirlerle, kulağa hoş gelen sloganlarla çözülebileceğini sanmak bilgisizlik değilse gaflettir. Memnuniyetle ifade etmek isteriz ki, toplu— &. 19 , 12 . 1983 O : 1 mumuz bu çeşit yaklaşımlara itibar etmemekte, muh­ teva ve tutarlılık aramaktadır. Muhterem milletvekilleri, Hükümetimiz, sadece anahatları burada yer alan, üzerinde yıllarca çalışıl­ mış ve hazırlıkları yapılmış bir program ile Yüce Milletimizin huzuruna çıkmaktadır. öngördüğümüz tedbirler, uzun yılların tecrübesine ve memleketimizin gerçeklerine dayanmaktadır. Herşeyin başında gayret, fedalkârlık ve kararlılığın geldiğine inanıyoruz. Anavatan Partisi olarak seçim beyannamemizde ne vaat ettiysek, Hükümet programımızda da bu husus­ lara esas olarak aynen yer vermiş bulunmaktayız. (ANAP sıralarından alkışlar.) Milletin ve devletin bütün meseleleri her siyasî iktidarın da meselesidir. Ancak temel mesele saydığımız belirli konulara büyük önem ve ağırlık verilmesini, gayretlerin ve kaynakların bu konular üzerine teksif edilmesini zarurî görüyoruz. Bu temel meseleler şunlardır : — Huzur ve güven, — Çiftçi, işçi, memur, esnaf ve emeklinin meydana getirdiği orta direğin güçlendirilmesi, — İşsizlik konusu, — Konut, — Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere kal­ kınmada öncelikli yörelerin geliştirilmesi, — Bürokrasi meselesi. Hükümetimiz temel meselelerin ancak ve ancak köklü yaklaşımlarla, her meselede yeni bir sesin, ye­ ni bir nefesin getirilmesiyle çözülebileceğine inan­ maktadır. Meselelerimizin daha kolaylıkla ve daha süratle çözüme kavuşturulabilmesi için her şeyden önce hu­ kukî esasların ve idarî yapının bunu sağlayacak hale getirilmesi gerekmektedir. Kendimizi, yine kendimizin koyduğu kaidelerin esiri olmaktan kurtarmalı, yeni, dinamik, kaideleri ve yapısı birbiriyle uyumlu, iyi çalışan bir sistem kurmalıyız. idarî yapı ve mevzuat toplum ihtiyaçlarına cevap verebildiği sürece muteberdir. Bu bakımdan günün şartlarına uygun olmayan, eskimiş, yavaş, karar al­ mayı ve uygulamayı imkânsız hale getiren ve o nis­ pette de zaman ve kaynak israfına yol açan idarî yapı ve hukukî esaslar yeni bir anlayışla gözden ge­ çirilecektir. Değerli milletvekilleri, hükümetimiz Yüce Mecli­ simizin huzurlarına bir müjde ile gelmiştir. Kanun-