Kardiyometabolik Risk:Kardiyometabolik Risk.qxd

advertisement
1-2 Haziran 2006’ da Paris'te "Painting the picture of cardiometabolic risk" isimli uluslararasý
1. Medya doruðu yapýldý. Toplantýyý Actual Medicine olarak okuyucularýmýz için izledik
Kardiyometabolik Risk
Faktörlerinin Resmini Boyamak
Prof.Dr. Metin ÖZENCÝ
Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý
1948 yýlýnda Ankara'da doðdu. 1971'de Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi'nden mezun oldu. 1976 yýlýnda
ayný fakültede Ýç Hastalýklarý, 1978'de Kardiyoloji Uzmaný, 1981'de Kardiyoloji Doçenti olduktan sonra
1982-1986 yýllarý arasýnda kurulmakta olan Selçuk Üniversitesi Týp Fakültesi'nde (Konya) görev aldý. Bu
fakültenin Ýç Hastalýklarý Anabilim Dalý’ný kurdu ve Kardiyoloji Bilim Dalý’nýn ilk kuruluþ çalýþmalarýný yaptý. Bu görev süresince Ýç Hastalýklarý dýþýnda Fizyoloji derslerini de verdi. 1984'de TÜBÝTAK-YUZAMS iþbirliði ile verilen bir bursla gittiði þimdiki Hýrvatistan'ýn Zagrep Üniversitesi Týp Fakültesi Kardiyoloji Bölümü'nde konuk öðretim üyesi olarak çalýþtý. 1987-1989 yýllarýnda Ankara Dýþkapý SSK Eðitim Hastanesi'nde
I. Ýç hastalýklarý Kliniði Direktörlüðü’nü yürüttü. 1989 yýlýnda Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý'na öðretim üyesi olarak geri döndü ve ayný yýl Profesör oldu. 1996 ve 1998'de Amerika
Birleþik Devletleri'nin (Louisiana-New Orleans) Tulane Üniversitesi ve Oschner Clinic Kardiyoloji Bölümleri'nde "Ýleri Kalp Yetmezliði Tedavisi ve Kardiyak Transplantasyon" konularýnda çalýþtý. 2001-2004 yýllarýnda KKTC Doðu Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi "Kurucu Dekan"ý; bir süre de TKD "Kalp Yetersizliði Çalýþma Grubu Baþkaný" olarak
görev yaptý. Halen Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalý'nda Öðretim Üyesi olarak çalýþmaya devam etmektedir.
1-2 Haziran 2006 da Paris'te "Painting the picture of cardiometabolic
risk" isimli uluslararasý 1. Medya
doruðu yapýldý. Geliþmiþ ülkeler
için ölüm nedenleri içinde kanserden önde gelen ve ilk sýrayý alan
kalp-damar hastalýklarýyla ilintili
metabolik risklerin neler olduðunu
tartýþan bir toplantýydý bu. Amaç;
halk kitlelerini doðru bilgilendirmek; risklerin ortadan kaldýrýlmasýnýn hastalýk geliþmesini de nasýl engellediðini sergilemek; çok pahalýya
mal olan, üstelik ödenen bedele
karþýn tam düzelmenin hiçbir zaman elde edilemediði "tedavi edici
hekimliðin" yerine, görevi hastalýk
ortaya çýkmadan engellemek olan
ucuz (hatta bedava) ve kesin sonuç
alýcý yaklaþýmý yani "koruyucu he-
62
kimliði" ön plana çýkarmak idi. Bu
konudaki bilgilerin topluma aktarýlmasýnda öncü rol ne yazýk ki
biz hekimlerde olamýyor. Bizler
kongrelerimizde kendi kendimize
konuþuyoruz, ancak çýkarýmlarýmýzýn topluma yansýmasý bazen 2-3
satýrlýk (o da çoðu zaman ilgi çekmesi amacýyla abartýlý) bir gazete
haberiyle olabiliyor. Dünyada da
durum çok farklý olmadýðýndan, bu
toplantý yazýlý ve görsel basýný konuyla ilgili olarak (magazinsel bilgilerden arýndýrýlmýþ; tümüyle bilimsel verilerin ýþýðýnda; ve kaynak göstererek) bilgilendirme çabasýný güdüyordu. Suudi Arabistan'dan Estonya'ya tüm ülkelerden basýn üyelerinin katýldýklarý bu toplantýyý düzenleyen ve destekleyenler; konu
ACTUAL
MEDICINE
hakkýnda Türk medyasýný ve dolayýsýyla Türk insanýný doðru bilgilendirmeyi bir Týp insanýnýn dilinden
yapmanýn daha doðru olacaðýný düþündüklerini söyleyerek beni ikna
ettiler. Dolayýsýyla bu toplantýya
(yaþamýmda ilk kez gazeteci pozisyonunda) Türkiye'yi temsilen ben
katýldým.
Aslýnda Avrupa Kardiyoloji Derneðinin yayýn organý (European Heart
Journal) nýn Mayýs 2006 sayýsýnýn
karýn bölgesi þiþmanlýðýnýn (abdominal obesity) kalp ve metabolik
sistem hastalýklarýnýn oluþmasýnda
nasýl bir risk oluþturduðuna iliþkin
kanýtlarýn sunulduðu ve 1964’ de
keþfedilmiþ olmasýna karþýn yeni
bilgiler ýþýðýnda yeniden güncelleþen bir vücut sistemi (endokannabi-
TEMMUZ 2006
Prof.Dr. Metin ÖZENCÝ
- II -
Kardiyometabolik Risk Faktörlerinin Resmini Boyamak
noid sistem) hakkýnda bilgiler veren bir ek çýkarmýþ olmasý da ilgimi arttýrmýþtý zaten. Zira, bu sayýnýn en
önemli yazarý Jean-Pierre
Despres toplantýnýn konuþmacýlarýndan da birisiydi.
olan kimi ara elemanlarýn
kan düzeylerinde deðiþmeler
(adiponektin düzeyinde azalma; CRP (C-reaktif protein) düzeyinde artma.
Tanýndýkça aslýnda ilginç bir
biçimde ayný kiþide genellikFransa'dan Paris Avrupa Gele birlikte bulunduklarý dikorges Pompidou Hastanesi
kat çekiyor. Örneðin dünyaKardiyoloji bölümü hocasý
da ve A.B.D.’de 60 yaþýnýn
Nicolas Danchin M.D.,
altýndaki her 4 eriþkinden biF.E.S.C; Kanada'dan Qebec
rinde bunlardan en az üçü
David HASLAM, Luc Van GAAL, Jean-Pierre DESPRES,
Christie BALLANTYNE, Vicenzo Di MARZO
Laval Üniversitesi Kardiyolobirarada bulunuyor. Bunlarji araþtýrma laboratuvar didan zaten bildiklerimiz daha
yorlar. Birincil korunmada bu kadar
rektörü Jean-Pierre Despres Ph.D.;
çok hekimlerce tedavi edilmeye
deðerli olduklarýna göre basýn yoFransa'dan Paris Bichat-Claude Berçalýþýlýyor. Sigara ise hekimlerin teluyla halkýn bilinçlendirilmesi de
nard Hastanesi Kardiyoloji bölümü
davi edebileceði bir konu olmanýn
son derece akla yakýn. Bu etmenler
hocasý Philippe Gabriel Steg M.D.;
ötesinde ve bireyler tarafýndan alþunlar olarak takdim edildi;
Ýtalya'dan Napoli Ulusal Biyomogýlanma eþiðinin yüksekliði üzücü
leküler Kimya Enstitüsü direktörü Za ten bil dik le ri miz;
boyutlarda. Toplantýnýn asýl amacý
Kan
da
þe
ker
düze
yi
nin
nor
mal
den
Vincenzo Di Marzo M.D.; Belçiyeni tanýnan ve henüz doktorlarca
yüksek
ol
masý
ka'dan Antwerp Üniversite Hastada yeterli dikkati çekmemiþ olanlar
nesi Endokrinoloji, Diyabet ve Me- - Atardamar içindeki kan basýncýolduðundan bu etmenlerden ayrýntabolizma bölümü hocasý Luc Van
nýn normalden yüksek olmasý (hi- týlý olarak bahsedildi.
Gaal M.D., Ph.D.; A.B.D.'den Tekpertansiyon)
Karýnda aþýrý yað top lan masý;
sas Houston Baylor Týp Koleji’nin - Sigara içmek
Bu; þiþmanlýðýn özel bir tipi ve en
kalp-damar hastalýklarýndan koruntehlikeli olaný. Ýlk kez 1947’de Jean
ma merkezinin direktörü Christie - Kötü kolesterol diye tanýdýðýmýz
LDL'nin (low density lipoprotein) Vague dikkati çekmiþ. Erkeklerde
Ballantyne M.D. ve Ýngiltere'den
yaðlanma daha çok bel çevresinde
kanda olmasý gereken düzeyden
Ulusal Obezite Forumu klinik dioluyor ve gövdesel þiþmanlýða yol
daha yüksek olmasý
rektörü David Haslam M.B.B.S topaçýyor. Bu biçimde ince bacaklar
lantýnýn konuþmacýlarýydýlar.
Ye ni tanýnan lar;
yuvarlak bir gövde ile görüntü bir
Karýni
çin
de
yað
top
lan
masý
(in
t
ra
Toplantýnýn ilk gününde hastalýk ge"elma"ya benziyor ve "erkek tipi=
abdominal yaðlanma)
liþimine yol açtýðý öteden beri biliandroid" þiþmanlýk olarak isimlendinen (klasik) ve listeye yeni eklenen - Ýyi kolesterol diye tanýdýðýmýz
riliyor. Kadýnlarda ise yað toplankardiyometabolik risk etmenleri =
HDL'nin (high density lipoprotein) masý daha çok kalçalarda. Bu ise
faktörleri (KMRE) tanýtýldý. Kardiyokanda belirli bir deðerin altýnda
gövdesi görece ince alt tarafý kalýn
metabolik risk etmenleri; kiþiyi tip 2
olmasý
bir görüntü ile "armut" a benziyor
diyabet dediðimiz þeker hastalýðýna
- Baþka bir cins yað olan trigliserit'in ve "kadýn tipi= gynoid" þiþmanlýk
ve kalp-damar hastalýklarýna yatkýn
olarak tanýnýyor. Üst gövdenin þiþkandaki düzeyinin yüksek olmasý
duruma getiren; ortadan kaldýrýldýkmanlýðýnda yað ya deri altýnda ya
larýnda ise hastalýk geliþiminin bü- - Þeker'in vücudumuzda iþlenmesi
da karýn içinde depolanýyor. Boyuve
kul
lanýlmasý
için
ge
rek
li
olan
yük ölçüde engellenebildiði etmenmuzun m olarak ilk 2 rakamýnýn kainsülin hormonuna karþý direnç
ler. Kendileri bir hastalýk deðil, ne
resine kilomuzun bölünmesiyle elgeliþmesi ve aslýnda var olduðu
var ki tek baþlarýna veya birarada
de ettiðimiz ve þiþmanlýk tanýmý için
halde iþlevsizleþmesi
olduklarýnda bir sorunlar yumaðý
öteden beri kullandýðýmýz bir ölçüt
olarak hastalýklara davetiye çýkarý- - Ýltihap (yangý) olayýnda iþlevleri "VKÝ = vücut kitle indeksi". Dünya
TEMMUZ 2006
ACTUAL
MEDICINE
63
Kardiyometabolik Risk Faktörlerinin Resmini Boyamak
Saðlýk Örgütü 1988’de deðerleri 18-24.9 arasýnda
olanlarý normal, 25-29.9
arasýnda olanlarý kilolu; 3039.9 olanlarý þiþman; 3539.9 arasýndakileri çok þiþman; 40'ýn üzerindekileri ise
aþýrý þiþman olarak tanýmlamýþ. Yeni bilgilere göre
þiþman grubuna giren kiþilerin hepsinde yað ayný bölgede toplanmýyor. Örneðin
ayný yaþta; ayný VKÝ'e sahip;
ikisinde de üst gövdesel þiþmanlýk
olan 2 kiþiden karýn içi yað depolanmasý olan, yaðýný derisinin altýnda depolamýþ olana göre daha þanssýz. Karýn içi yaðý daha çok barsaklarýn sýrtýmýza bakan; böbreklerimizinse karnýmýza bakan taraflarýnda
toplanýyor ve KMRE'leri içinde yer
alanlar bunlar. Yeni bilgiler KMRE
'leri içinde (örneðin bir kalp krizi
ataðý habercisi) olarak kilo artýþýnýn
veya VKÝ'nin çok da deðerli ölçütler
olmadýklarýný; bilgisayarlý tomografiyle (BT-tarama) saptanacak artmýþ
karýn içi yað depolanmasýnýn (veya
en kolay - ve ucuzundan - bel çevresi ölçümünün) çok daha deðerli
olduðunu gösteriyor. Bu bulgu varsa; genellikle zaten kan þekeri ve
trigliserit düzeyi yüksekliði ile de
birlikte. Son çalýþmalar yað dokularýnýn yalnýzca yaðýn saklandýðý basit
depolar olmadýklarýný; diðer KMRE'
lerini de devreye sokarak metabolizmayý ve kalbi etkileyen bir çok
kimyasal ara maddeleri salgýlayabilen birer iç salgý (endokrin) organý
olduklarýný gösteriyor. A.B.D.’de 20
yaþýndan genç nüfusun % 46'sýnda
karýn içi yaðlanmasýnýn var olduðu
söylendi. Bu bulgular; önlem alýnmazsa önümüzdeki yýllarda Amerikan halkýnýn yarýsýnýn þeker ve kalpdamar hastalýðý adayý olacaðýný gösteriyor. Ayný oran Ýngiltere’de %28.
64
- III -
Prof.Dr. Metin ÖZENCÝ
lerin %30'unun; kadýnlarýn
ise %46'sýnýn bel çevrelerinin
normalin üzerinde olduðunu;
ayný taramanýn 1999-2000
sonuçlarý ise bu rakamlarýn
%36 ve 52'ye týrmandýðýný
göstermiþ. Rakamlar Avrupa
için de çok farklý deðil
(WHO Monica çalýþmasý).
Bel Çevresi Ölçümü
Göbek deliði hizasýnýn biraz altý ile
kalça kemiði çýkýntýlarýnýn biraz
üzerinden ölçülen bel çevresinde
erkekler ve kadýnlar için aþýlmamasý
gereken sýnýrlar ise Amerikan ulusal
kolesterol eðitim programý ve III.
eriþkin tedavi paneli (NCEP-ATP III)
önerisiyle (þimdi biraz daha aþaðýya
çekilmiþ olmasýna karþýn) 102 ve 88
cm. Uluslararasý þeker hastalýðý federasyonu (IDF) bu ölçütlerde çok
daha cimri ve ýrksal farklýlýklar olduðunu kabul ediyor. IDF’ye göre olmasý gereken bel çevresi üst sýnýrlarý
erkek ve kadýnlar için Avrupalýlarda
94 ve 80; Güney Asyalýlarda ve
Çinlilerde 90 ve 80; Japonlarda ise
85 ve 90 cm. Nitekim; bel çevresi
90 cm. den; trigliserit düzeyleri de
175 mg/ dl den fazla olan erkeklerin
% 80' inde aterojenik triat denilen
(kalp damarlarýný daraltan ve týkayan üçlü) bulgularýn da var olduðu
görülüyor. Bunlar da; kanda insülin
(açlýk durumunda); apolipoproteinB ve küçük-dens LDL düzeylerinin
yüksekliði. Son kanýtlar karýn tipi
þiþmanlýkta genetik yatkýnlýðýn olduðu yönünde ve bu da neden kimilerinin derisinin altýnda toplanan yaðýn bu kiþilerde karýn içinde biriktiðinin açýklamasý gibi. 1988-94 yýllarýnda yapýlan Amerikan ulusal saðlýk ve beslenme araþtýrmasý isimli
çalýþma sonuçlarý (NHANES) erkek-
ACTUAL
MEDICINE
Ýyi ko les te rol di ye ta ný dý ðý mýz HDL'nin (high den sity li pop ro te in) kan da
be lir li bir de ðe rin altýnda
ol masý;
Kanýmýzdaki kolesterol'ün 1/3-1/4'ü
iyi (HDL) kolesterol. Bir çöpçü gibi
atardamarlarýmýzdan kötü kolesterolü (LDL) topluyor ve karaciðere
götürüp zararsýz duruma getiriyor.
Kimilerine göre atardamarlarýmýzda
oluþmuþ týkayýcý kabartýlarýn (plak)
içindeki kolesterol'ü de uzaklaþtýrarak plak kitlesini de azaltabiliyor
(damarýn daralma derecesini düþürüyor) veya en azýndan plaðýn geliþme hýzýný yavaþlatýyor. Sigara; hareketsiz yaþam (yürümekten kaçýnma;
araba, asansör kolaylýklarýna kapýlma) ve þiþmanlýk HDL'yi düþüren en
önemli etkenler. Sigaranýn býrakýlmasý; haftanýn en az 3 günü, günde
30-45dk.lýk tempolu yürüyüþler
(brisk walking) ve az miktarda alkol
(günde 1 bardak -kýrmýzý- þarap);
LDL yüksekliði olanlarda kullanýlan
kimi kolesterol düþüren ilaçlar (statin grubundan kimileri) ise HDL'yi
yükseltebiliyorlar. 20 yaþýnýn üzerindeki her 4 Amerikalýdan birinde
HDL düþük. Ülkemizde yapýlan bir
çalýþmada (TEKHARF) bu oranýn
bizde daha da fazla olduðunu gösterdi.
Baþ ka bir cins yað olan trig li se rit'in kan da ki düze yi nin yüksek
ol masý;
Vücudumuzdaki yaðlarýn en genel
TEMMUZ 2006
Prof.Dr. Metin ÖZENCÝ
biçimi olan trigliseritler krema, mayonez, tereyaðý, içyaðý, etyaðý gibi besinlerle dýþarýdan alýnabildikleri gibi (eksojen=yaðdan alýnan) özel
genetik yapýlarda ekmek; patates; pilav; makarna gibi karmaþýk veya tatlýlar gibi basit
þeker kaynaklarýndan (karbonhidratlar dediðimiz besin
grubu) karaciðerde imal edilebilirler (endojen = karbonhidratlardan yapýlan). Bu kiþilerde genellikle yüksek LDL ve
düþük HDL birliktedir. Kalp-damar
hastalarýnýn çoðunda ve þiþman þeker hastalarýnýn da büyük bölümünde trigliserit düzeyleri yüksektir.
Þe ker'in vücu du muz da iþ len me si ve kul lanýl ma sý için ge rek li
olan in sü lin hor mo nu na karþý
di renç ge liþ me si ve aslýnda var
ol du ðu hal de iþ lev siz leþ me si;
Bu durum, þeker hastalýðýnýn en sýk
görülen tipi olan tip 2 diyabet'e yol
açar. Hücreler enerji açlýðý çekerken kanda yüksek þeker ve yüksek
açlýk insülin düzeyi gözlenir. Varlýk
içinde yokluk tablosu olup; yüksek
insülin düzeyi kalp-damarlarýnýn
týkayýcý hastalýklarý (ateroskleroz)
için de tetikleyici ve hýzlandýrýcý etkiler yapar. Zira insülin yalnýz þeker
metabolizmasýný yöneten deðil;
ayný zamanda hücre büyümesi de
yapabilen (growth) bir hormondur.
Ýlti hap (yangý) olayýnda iþ lev le ri olan ki mi ara ele man larýn kan
düzey le rin de de ðiþ me ler (adi po nek tin düze yin de azal ma;
CRP (C-re ak tif pro te in) düze yin de art ma;
-Adiponektin düzeyinde azalma;
Son yýllarda yapýlan araþtýrmalar
yað dokusundan salýnan ve adipokinler olarak isimlendirilen kimi
moleküllerin kalp-damar hastalýkla-
TEMMUZ 2006
- IV -
Kardiyometabolik Risk Faktörlerinin Resmini Boyamak
masýna baðlý klinik tablolar
(kalp krizi,inme) ortaya çýkýyor. Yeni çalýþmalar þekerlenmiþ hemoglobin diyebileceðimiz HbA1C düzeyindeki
yükselmenin
kalp-damar
hastalýklarýnýn öngördürücüsü olarak kullanýlabileceðini
gösteriyor.
Nicolas DANCHIN
rýyla iliþkileri olduðunu gösteriyor.
Bunlardan Adiponektin olumlu etkiler yapýyor. Yüksek düzeyde adiponektin hem zayýflatýyor ve hem de
insülin direncini kýrýyor. Bu þekilde
kan þekerinin yükselmesini yani tip
2 diyabet'in geliþmesini engelliyor.
Düzeyi ne kadar düþükse kalp-damar hastalýðý olasýlýðý da o kadar artýyor.
-CRP düzeyinde artma;
Adiponektin düzeyi ne kadar azsa
CRP düzeyi de o kadar yükseliyor.
CRP aslýnda karaciðerde yapýlan bir
plazma proteini. Doktorlar onun
düzeyindeki artýþlarý bir yangýsal sürecin belirtisi olarak algýlýyorlar ve
hastalýklarýn alevlenme veya sönmelerinin iþareti olarak kullanýyorlar. Çalýþmalar CRP düzeyleri sýnýrlarýn üst 1/3’de olanlarda; kalp krizi
riskinin alt 1/3’de olanlardan 2 kat
daha fazla olduðunu gösteriyor.
Konuþmacýlar daha sonra bilinen
risk etmenlerinden de kýsaca söz ettiler.
Kan da þe ker düze yi nin nor mal den yüksek ol masý;
Tip 2 diyabet denilen bu durumda
yýllar içinde sinir ve damar sistemlerinde yýkýcý etkiler geliþiyor ve sonuçta hem kalp ve hem de beyin
damarlarýnýn daralmasý veya týkan-
ACTUAL
MEDICINE
Atar da mar için de ki kan
ba sýn cý nýn
nor mal den
yük sek ol masý (hi per tan si yon);
Bilindiði gibi kalp pompasý bastýðý
zaman atardamarlar içinde oluþan
basýnç büyük (sistolik); kalp gevþediði zaman oluþan basýnç ise küçük
(diyastolik) basýnçtýr. Amerikan kalp
birliði (AH A) normal deðerlerin üst
sýnýrlarýný 140/90 mm Hg olarak belirlemiþtir. Bu deðerlerin üstündeki
basýnçlar doðrudan (ve özellikle diðer risk etmenleriyle de birlikteyse)
kalp damarlarýný (koroner arterler)
olumsuz yönde etkiliyor. Kan basýncýndaki 5 mmHg’lik düþmeler kalp
krizini riskini %20 düþürüyor. Her 3
Amerikalýdan biri (ülkemizde yapýlan yeni bir çalýþmada oran bizde
de ayný) nin hipertansiyonu var ve
farkýndalýk oraný oldukça yüksek.
Buna karþýn %43 gibi yüksek bir
oranda tedavi ihmali var. Kontrolsüz hipertansiyonun dünyada 7.1
milyon erken ölüme neden olduðu
varsayýlýyor.
Si ga ra iç mek;
Dünyada yaklaþýk 1.2 milyar kiþi sigara içiyor. 2020’lerde sigara nedenli ölümlerin yýlda 10 milyon kiþiyi bulacaðý varsayýlýyor. Amerika’da
yýlda en az 440.000 erken ölümün
sigara kaynaklý olduðu söyleniyor ve
son 30 yýlda Amerika’da içme
oranýnda %16.2’lik bir azalma saðlanabilmiþ olmasýna karþýn, halen en
büyük önlenebilir erken ölüm nede-
65
Kardiyometabolik Risk Faktörlerinin Resmini Boyamak
ni kabul ediliyor. Çalýþmalarýn hemen tamamý diðer
risk etmenlerini de olumsuz
etkilediði için sigaranýn kalpdamar hastalýklarýnda en olumsuz risk etmeni olarak ilk
sýrada olduðunu gösteriyor.
Zira sigara HDL’yi düþürüyor; kan basýncýný yükseltiyor; egzersiz toleransýný azaltýyor (sigara içen daha kýsa
mesafede yoruluyor) ve daha
da önemlisi atardamar içinde
pýhtýlaþma eðilimini arttýrarak
doðrudan týkayýcý etki yapýyor. Sigara býrakýldýktan 1 yýl sonra kalp-damar hastalýðý riski % 50; ancak 10
yýl sonra kanser riski %50 azalabiliyor. Solunum göstergelerinin normale dönmesi için ise 3 ay yeterli.
Kötü ko les te rol di ye tanýdýðýmýz
LDL'nin (low den sity li pop ro te in) kan da ol masý ge re ken dü zey den da ha yüksek ol masý;
Bu durumda , kalp ve beyin gibi yaþamsal organlarýn oksijen ve besin
gereksinimini karþýlayan atardamarlarýn iç yüzeylerinde yavaþ yavaþ
birikir ve (diðer risk etmenleriyle
birlikte) damarý daraltan ve týkayan
süreçte (ateroskleroz) rol alýr.Yeni
ilaçlara karþýn Amerikan halkýnýn
yarýsýnýn LDL’sinin yüksek olduðu
söylendi.
KMRE'le ri nin or ta dan kal dý rýl ma sý ve ya en aza in di ril me si
için ne yapýlmalý?
Görülüyor ki tedavi edici hekimlik
çabalarýyla veya tek tek bireylerin
tedavisiyle baþarý söz konusu deðil.
Bu bataklýk-sinek meselesi kadar açýk. Yapýlmasý gereken kitlesel eðitim; toplumun bilinçlendirilmesi; etmenlerden uzak durmanýn gereðinin
anlatýlmasý ve vurgulanmasý. Yüksek
kan basýncý; yüksek kolesterol ve sigara savaþýmýna karþýn A.B.D.de ha-
66
-V-
Prof.Dr. Metin ÖZENCÝ
Philippe Gabriel STEG
len 70 milyon kiþinin kalp hastasý olduðu; 21 milyon eriþkinde de diyabet olduðu; her yýl dünyada 17 milyon kiþinin kalp-damar hastalýklarýndan öldüðü; bunlarýn 1.4 milyonunun Amerikalý olduðu; þeker hastalarýnýn %65'inin de kalp-damar
hastalýðý veya inmeden öldüðü
söylendi. Halbuki hiçbir KMRE'nin,
olmayan kiþilere göre 2 risk etmeni
bulunanlarýn kalp-damar hastalýðý
riski tam 2 kat fazla. Bu durumda bel
çevresi ölçümü; düzenli egzersiz ve
doðru beslenme biçimi (fast food junk food veya kebap deðil annemizin mutfaðý) önem kazanýyor. Örneðin günde 3 gram sarýmsak; veya
400 gr meyve; veya 40 gr badem
(fýndýk) riski %70 azaltýrken; bir metanaliz'e göre (INTERHEART) sigara
3; þeker yüksekliði 2.5; hipertansiyon 2; bel çevresi geniþliði 1.62 kat
arttýrýyor. Ayný çalýþmada az alkolün
tek baþýna %10; egzersizin %15 ;
meyve sebze tüketiminin de %30
risk azalmasý yaptýðý gösterilmiþ.
Toplantýnýn 2. yarýsýnda KMRE içinde çok önemli bir yer tutan ve endokrin organ olarak çalýþan karýn içi
yaðlanmasýna ilaçla müdahale konusu tartýþýldý. 2 duyarga (reseptör)
ile çalýþan endnokannabinoid sistem (EC)hakkýnda geniþ bilgiler sunuldu. CB1 reseptör denilen duyar-
ACTUAL
MEDICINE
galar karýn içi yað depolarýnda;ka ra ci ðer de;mi debarsak sisteminde; kaslarýmýzda ve beyinde yerleþmiþ
durumda. CB2’ler ise genellikle baðýþýklýk sistemimizle
ilgili. CB1’ler deðiþik uyaranlarýn oluþturduðu kimyasal
moleküllerin kendilerine yapýþmasý ile uyarýlýyorlar, bir
dizi zincirleme tepkime ile
besin alýmý; enerji kullanýmý;
þeker ve yað metabolizmasýný düzenliyorlar. Karýn içi yað dokusu
arttýðýnda, sistem de gereðinden fazla etkin duruma geçiyor (overactivity) adiponektin düzeyi azalýyor;
sonuçta hem vücudun yað dengesi
bozuluyor (dislipidemi) ve hem de
insülin direnci geliþiyor. Kas dokusundaki EC etkinliðinin artmasý da
insülin direncini arttýrýyor. Karaciðerde EC etkinliðinin artmasý yine
dislipidemiyle sonuçlanýyor. Beyin
ve mide-barsak sistemindeki EC sistemin etkinliðindeki artýþlarýn sonuçlarý ise iþtah ( kilo) artýþý ve bel
çevresinin geniþlemesi. EC sistemde
kronik etkinlik artýþýnýn en önemli
nedeni ise sürekli ve aþýrý beslenme.
Bu bilgiler ýþýðýnda CB1 duyargalarýnýn blokajýný yapan ilaçlarýn yararý
tartýþýldý. Hayvan deneylerinden söz
edildi ve son olarak insanlarda kullanýlmalarýnýn ilk sonuçlarý (RIO çalýþmalarý) sunuldu.
RIO çalýþmalarý olarak yayýmlanan
bu veriler, Rimonabant' ýn bel çevresi ve þiþmanlýk tedavisinde olduðu
kadar, dislipidemi ve glukoz metabolizmasý paratmetrelerinde de anlamlý düzelme saðladýðýný gösteriyor. Kaynak;
European Heart Journal Supplements May 2006 Vol:8 Suppl:B
TEMMUZ 2006
Download