günlük - Finansbank

advertisement
günlük
günlük
2 Mayıs 2014
TCMB yıl sonu enflasyon projeksiyonunu %7.7’ye
revize etti. TCMB Başkanı Başçı Salı günü Nisan
Enflasyon Raporu’nun tanıtımı için bir basın toplantısı
düzenledi. MB yıl sonu enflasyonu projeksiyonunun
Ocak ayında yayımlanan rapordakine kıyasla 1 yüzde
puan yukarı çekerek %7.7 olarak belirledi. 2015
enflasyon projeksiyonu ise %5’te sabit tutuldu.
MB yukarı yönlü revizyonun altında yatan unsurları
TL’deki değer kaybı, fiyatlama davranışlarındaki
bozulma, gıda fiyatları tahminindeki yukarı yönlü
güncellemeler ile ithalat ve petrol fiyatlarındaki artış
olarak sıraladı. Rapora göre, ilk üç unsurun her biri
0.3’er yüzde puan, ithalat ve petrol fiyatı artışı ise 0.1
yüzde puan katkı yaptı.
MB’nin yıl sonu enflasyonundaki yukarı yönlü revizyonu
beklentimizin
üzerinde
gerçekleşti.
Banka’nın
projeksiyonu, söz konusu revizyonla birlikte bile, bizim
%8’lik tahminimizin ve %8.12’lik piyasa beklentisinin
altında kalmaya devam ediyor. Bununla birlikte, MB’nin
enflasyonu, belirsizlik aralığının üst sınırı olan %7
seviyesinin üzerinde tutacak risklerin göz önünde
bulundurduğuna işaret eden bu revizyonu olumlu
bulduğumuzun altını çiziyoruz. Ancak bu revizyonu
zorunlu kılan mevcut enflasyon görünümü ile Başçı’nın
önümüzdeki dönemdeki politika adımlarına ilişkin olarak
verdiği mesajları uyumlu bulduğumuzu söyleyemeyiz.
Başçı enflasyonda belirgin bir iyileşme görülünceye
kadar para politikasının sıkı kalacağı ifadesini
yinelerken ek sıkılaşma gerekmesi halinde bunun
likidite politikası kullanılarak yapılacağını söyledi. Bu
ifadelerin, kendi başına,
enflasyon görünümünün
gerektirdiği “şahin” mesajı verdiğini düşünüyoruz. Ancak
Başçı MB’den gelecek bir sonraki adımın ölçülü faiz
indirimi olabileceğini söyleyerek önceki ifadelerindeki
şahin tonu yumuşattı. Daha önceki notlarımızda da
belirttiğimiz gibi, MB’nin gecelik faizlerin gevşemesine
izin verdiği günlerde TL’nin diğer para birimlerle kıyasla
zayıf performans göstermesi, faiz indirimine izin verecek
sürece girmediğimizi kanıtlıyor. Diğer bir deyişle, para
politikası koşullarının gevşetilmesi TL’yi değer kaybı
riskine maruz bırakacaktır. Bu nedenle, para
politikasındaki sıkı duruşun mevcut seviyede korunması
gerektiğini düşünüyoruz.
günlük
Faiz indirimine izin verecek sürece girmediğimizi düşünmekle birlikte, MB’nin indirime gitmeyi
seçmesi halinde, tüm politika faizlerini aşağı çekmek yerine, faiz koridorunun tavanını %12’de sabit
tutarak haftalık repo ve koridorun tabanını aşağı çekmesinin daha iyi sonuç vereceği görüşündeyiz.
Marjinal borçlanma faizinin %12’de tutulması, MB’ye olası değer kaybı baskılarına karşı TL’yi
korumak daha geniş bir manevra alanı sağlayacaktır. Ayrıca, MB’nin faiz indirimi adımı atmadan
önce enflasyondaki gerilemenin başladığını görmek isteyeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, olası bir
faiz indiriminin ancak yıllık enflasyonda gerilemenin başlayacağı Haziran ayına ait verilerin
yayınlanmasından sonra, Temmuz ayındaki toplantıda gündeme gelebileceği görüşündeyiz.
Altın-hariç dış açıktaki gerileme sınırlı kaldı. Dış ticaret açığı Mart ayında 5.2 milyar dolar
seviyesinde gerçekleşerek hem 6.1 milyar dolar seviyesindeki piyasa beklentisinin hem de bizim 6.3
milyar dolarlık tahminimizin altında kaldı. Geçen yılın aynı ayına kıyasla %30.1 oranında daralmaya
işaret eden Mart verisi, 12 aylık birikimli dış ticaret açığını da Şubat ayındaki 97.5 milyar dolar
seviyesinden 95.3 milyar dolara çekti.
Aylık ihracat geçen yılın Mart ayına kıyasla %12.4lük artış kaydetti. Bu değer Kasım 2012’den bu
yana kaydedilen an hızlı büyüme oldu. Ancak bu güçlü artış büyük oranda, son 19 ayın en yükseği
olan 1.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen aylık altın ihracatından kaynaklanıyor. Altın-dışı
ihracatın yıllık artışı ise %4.3 olarak gerçekleşti. İthalat ise Şubat’taki %5.9’luk gerilemenin ardından
Mart’ta da %3 oranında küçüldü. Manşet aylık açıktaki sert düşüşe rağmen, altın hariç dış ticaret
dengesi, geçen yılın aynı ayına kıyasla sadece %5 geriledi. Benzer bir durumun Şubat’ta da
görüldüğünü hatırlatıyoruz.
Mevsimsellikten ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret açığı Mart ayında, bir önceki aya
kıyasla %10.2 gerileyerek 5.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Arındırılmış açık Şubat ayında da
%15.1 düşüş kaydetmişti. 3 aylık ortalama dış ticaret açığı ise Şubat ayındaki 7.5 milyar dolar
değerinden 6.6 milyar dolara geriledi. Bu değer, yıllıklandırıldığında, 79.6 milyar dolarlık açığa işaret
ediyor.
2014 için öngördüğümüz iç talep yavaşlaması ithalat talebinin de zayıflayacağına işaret ediyor. Öte
yandan, başta Euro Bölgesi olmak üzere, küresel ekonomideki toparlanmanın da dış talebi
iyileştireceğini öngörüyoruz. Bunun sonucunda da dış açıkta belirgin daralma görmeyi bekliyoruz.
Birikimli dış ticaret açığının yılın ilk çeyreğinde kaydettiği gerileme de bu görüşümüzü destekliyor.
Ancak bu gerilemenin büyük oranda altın ihracatındaki artıştan kaynaklandığını ve ekonomik
aktiviteye ilişkin daha iyi bir gösterge olan altın hariç açıktaki gerilemenin çok daha küçük olduğunu
vurguluyoruz. Bununla beraber, iç talep için gördüğümüz aşağı yönlü riskler sebebiyle, altın hariç
açıktaki daralmanın da önümüzdeki aylarda daralmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
PPK tutanakları: Enflasyon görünümünün bozulması halinde TCMB likidite koşullarını
daraltacak. Geçen hafta düzenlenen PPK toplantısının tutanaklarına göre, Kurul enflasyonun
önümüzdeki dönemde, TL’deki değer kaybının gecikmeli etkileri ve gıda fiyatlarındaki olumsuz seyir
nedeniyle, yükselmeye devam edeceği yönündeki düşüncesini koruyor. Tutanaklarda ayrıca
enflasyon görünümünde ek bozulma olması ya da belirsizliklerin artması halinde, MB’nin likidite
koşullarında sıkılaşmaya giderek tepki vereceği belirtiliyor.
Yılın ilk çeyreğindeki ekonomik aktivite görünümünü değerlendiren PPK, sanayi üretiminde OcakŞubat dönemindeki aylık bazdaki artışlara dikkat çekerek üretim tarafının güçlü kaldığını belirtiyor.
Kurul, dış talepteki artış ile birlikte bu seyrin devam edeceğini ve iç talebin 2.çeyrekten itibaren
toparlanmaya başlayacağını öngörüyor. Öte yandan, biz para politikasındaki sıkılaşmanın gecikmeli
etkilerinin önümüzdeki dönemde iç talebi baskılayacağını ve dolayısıyla, ekonomik aktivitedeki
hızlanmayı sınırlayacağını düşünüyoruz.
Tutanaklarda ayrıca alternatif senaryolar altında MB’nin nasıl politika tepkisi vereceğini belirten bir
bölüm yer alıyor. Buna göre, MB sermaye akımlarının hızlanması halinde döviz rezervlerini
artırmaya gidecek. Öte yandan, belirsizlikler ve risk priminde uzun süreli yükselişler halinde Banka
günlük
makroihtiyati araçlarını dengeleyici olarak kullanacak. Likidite politikasında sıkılaştırıcı adımlar
atılmasını gerektiren bir senaryoda bankacılık maliyetleri üzerindeki yan etkileri sınırlamak amacıyla
makroihtiyati araçlar dengeleyici yönde kullanılabilecektir. Benzer şekilde, bankacılık sektörünün yurt
dışı finansman koşullarının sıkılaştığı bir senaryoda da makroihtiyati politikalar destekleyici yönde
kullanılabilecektir.
İstanbul tüketici fiyatları Nisan ayında %2.6 yükseldi. İstanbul Ticaret Odası tarafından açıklanan
verilere göre, tüketici fiyatları aylık bazda %2.63’lük artış kaydetti. Mart ayında %8.20 olan yıllık
enflasyon ise %8.29’a yükseldi.
Manşet enflasyondaki artışın temel belirleyicisi geçen aya kıyasla %30.1 artış kaydeden giyim alt
grubu oldu. Diğer tüm alt gruplarda da Mart ayına kıyasla artış görüyoruz. Gıda fiyatları %0.97
artarken ulaşım ve ev eşyası kalemleri de sırasıyla, %0.88 ve %1.48 oranında yükseldi.
Pazartesi günü TÜİK tarafından açıklanacak yurt geneli enflasyon verilerinde manşet enflasyonu en
büyük katkının giyim kaleminden gelmesini öngörüyoruz. Ancak giyim kalemindeki aylık artışın
İstanbul’da kaydedilene kıyasla daha düşük olmasını bekliyoruz. Nisan ayı yurt geneli enflasyonu için
tahminimiz %1.15 seviyesinde. Piyasa beklentisi ise %0.88 olarak belirlendi. Tahminimizin
gerçeklemesi halinde, Mart ayında %8.39 olarak gerçekleşen yıllık enflasyon %9.17’ye yükselecek.
İhracat Nisan ayında %11.5 arttı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) yayımladığı istatistiklere gore,
aylık ihracat Nisan ayında 13.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu değer geçen yılın aynı ayına
kıyasla, son dokuz ayın da en hızlı büyümesi olan, %11.5’lik artışa işaret ediyor. Aylık ihracattaki bu
artış, küresel ekonomideki toparlanmanın dış talebi olumlu etkileyeceği ve ekonomideki yeniden
dengelenme sürecine katkıda bulunacağı yönündeki görüşümüzle de uyumlu.
TİM tarafından açıklanan istatistikler altın ihracatını içermiyor. Bu nedenle ay sonunda TÜİK tarafından
yayımlanacak dış ticaret verilerinde daha yüksek bir aylık ihracat rakamı görmeyi bekliyoruz. 2012
yılında olduğu gibi, Şubat ve Mart aylarında da geçmiş ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşen
altın ihracatının önümüzdeki dönemde de toplam ihracat rakamını yukarı çektiğini görebiliriz. Ancak,
manşet ihracat yerine, ekonomik aktivite açısından daha iyi bir gösterge olan altın-dışı ihracattaki
trendi daha yakından takip edeceğiz.
Veri gündemi
Yurtiçinde imalat PMI verilerinin açıklanacağı Cuma günü, ABD’de Nisan ayı tarım dışı istihdam
değişimi (Beklenti: 200 bin) ve işsizlik oranı (Beklenti: %6.6) açıklanacak.
Piyasalar
Çarşamba sabahına 2.1225 seviyesinde başlayan USD/TL kotasyonları, TCMB’nin yıl sonu enflasyon
projeksiyonunu belirgin şekilde yukarı çekmesinin ardından düşüşe geçti. Öğleden sonra 2.1120’ye
kadar gevşeyen USD/TL, Çarşamba gününü 2.1150 seviyesinde kapattı. USD/TL kotasyonları bu
sabah ise 2.1070 seviyesinde işlem görüyor.
EUR/USD Çarşamba sabahı 1.3810 seviyesinde işlem görüyordu. Euro Bölgesi enflasyonunun
beklentinin hafif altında gelmesinin ardından 1.3775’e kadar gevşeyen parite bu seviyelerde kalıcı
olmadı ve yükselişe geçti. EUR/USD Çarşamba akşamı 1.3860 seviyelerinde işlem görüyordu. Parite
bu sabah ise 1.3860 seviyesinde işlem görüyor.
Çarşamba günü %9.54’ten ilk işleme geçen 24 Şubat 2016 vadeli gösterge tahvil faizi, TCMB Başkanı
Başçı’nın önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin gündemde olabileceğine ilişkin ifadelerini
yinelemesinin etkisiyle aşağı yönlü bir seyir izledi. Faiz Çarşamba akşamını %9.12 seviyesinde
sonlandırdı. Cuma sabahına ise %9.18’den başladı.
2030 vadeli gösterge eurobond önceki güne kıyasla primli seyrederek 167.843 seviyesinde işlem
görürken 5 yıllık Türkiye CDS’i ise 199 seviyesinde işlem gördü.
günlük
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
[email protected]
Deniz Çiçek
+(90) 212 318 5086
[email protected]
Gökçe Çelik
+(90) 212 318 5096
[email protected]
**USD/YTL TCMB
Bu rapor, Finansbank CEO Ofisi Araştırma Bölümü tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla
düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği,
alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve
tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank CEO Ofisine ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım
danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz
önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları
beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine
inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit
edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve
doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden
belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda
çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
**USD/YTL TCMB
Download