haftalık bülten haftalık bülten 6 Nisan 2009 Geçen haftanın özeti GSYİH, 2008’in son çeyreğinde %6.2 daraldı. Türkiye ekonomisi, tahminimiz doğrultusunda (-%6.3) 2008’in son çeyreğinde, piyasa beklentisinin (-%5.8) üzerinde, %6.2 oranında daraldı. GSYİH 2001 yılının son çeyreğinden bu yana ilk defa küçülürken son çeyrekte kaydedilen daralmanın, önümüzdeki çeyreklerde sürmesini beklediğimiz negatif büyüme serisinin başlangıcı olduğunu düşünüyoruz. 2008 yılının tamamına baktığımızda ise GSYİH’nin, yılın ilk üç çeyreğinde gerçekleştirilen yukarı yönlü revizyonların etkisiyle, bizim beklentimizin (%0.6) ve piyasa beklentisinin (%0.7) üzerinde, %1.1 oranında büyüdüğünü görüyoruz. Detaylara baktığımızda özel sektör iç talebinin hızla daraldığını, özel tüketim ve yatırımların sırasıyla %4.6 ve %23.5 oranlarında küçüldüğünü görüyoruz. Diğer taraftan kamu harcamalarının güçlü oluşu, kamu tüketimi %6.1 büyürken kamu yatırımlarındaki %15.9’luk artış dikkat çekiyor. Bütçe rakamlarının yansıttığı mali gevşemeyi göz önüne alarak bu rakamların çok şaşırtıcı olmadığını düşünüyoruz. Dış talep tarafında ise, ihracatın 2001 yılı son çeyreğindne bu yana ilk defa daraldığını, yıllık olarak %8.2 küçüldüğünü görüyoruz. Ancak, ithalattaki daralmanın (%23) daha belirgin olduğunu ve net ihracatın büyümeye katkısının pozitif (5 yüzde puan) olduğunu görüyoruz. Üretim tarafında, %10.8 daralan imalat sanayinin GSYİH büyümesini 2.5 yp aşağıya çekmesi dikkat çekiyor. İmalat sanayi aktivitesindeki düşüşe paralel olarak, ticaret ve ulaştırma sektörlerinde de %15.4 ve %7.1 oranlarında daralma kaydedilirken; %4.6 büyüyen tarımsal üretimin büyümeye 0.4 yp katkıda bulunduğu görülüyor. Her ne kadar son çeyrekte stoklarda kaydedilen düşüş ümit verici olsa da, sanayi üretimi ve kapasite kullanımı verilerine dayanarak 2009’un ilk çeyreğinde yaşanacak daralmanın daha derin olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda, kamu harcamaları tarafından gelen desteğe rağmen, 2009’un ilk çeyreğinde GSYİH’nin %10 daralmasını bekliyoruz. 2009’un son çeyreğine kadar büyüme oranlarının negatif seyretmesini ve yıl sonu büyümesinin -%5.4 seviyesinde olmasını bekliyoruz. Yıllık enflasyonda yükseliş. Mart ayında tüketici fiyatları tahminimiz (%1.13) doğrultusunda, ancak piyasa beklentisinin (%0.78) üzerinde, %1.1 oranında artış gösterdi. Üretici fiyatları ise geçtiğimiz ay, bizim beklentimizin (%1.2) ve piyasa beklentisinin (%0.98) oldukça altında, %0.29 oranında yükseldi. Beklentilerin üzerinde gelen aylık enflasyonun ardından yıllık enflasyonun %7.7’den %7.9’a yükselmesine rağmen dezenflasyon trendinin devam ettiğini görüyoruz. Detaylara baktığımızda, Mart ayı enflasyonunun tek seferlik artışların etkisiyle yüksek geldiği, Merkez Bankası’nın uyarıda bulunduğu gibi, mevsimsellik sebebiyle gıda fiyatlarının %3.9 arttığı İnan Demir +(90) 212 318 5087 [email protected] Başak Karaaslan +(90) 212 318 5086 [email protected] haftalık bülten görüyoruz. Aylık enflasyonu yukarı çeken bir diğer faktör de alkol/tütün ürünleri fiyatlarında kaydedilen %6.9’luk artış. Diğer taraftan bu iki kategorideki artışların, motorlu taşıtlar ve beyaz eşya ürünlerindeki ÖTV indiriminin etkisiyle ulaştırma ve ev eşyası fiyatlarında kaydedilen düşüşlerle sınırlandığını görüyoruz. İTO verisine göre İstanbul’da artış gösteren giyim fiyatlarının ise önceki aya göre sabit kaldığı dikkat çekiyor. Dokuz çekirdek enflasyon göstergesinden yedisinin yıllık bazda önceki aya göre düşüş kaydetmesi, dezenflasyon trendinin devam ettiğine işaret ediyor. MB’nin favori göstergesi olan ve ÖTV indirimlerini yansıtan I endeksindeki artışın %7.2’den %5.6’ya gerilemesi dikkat çekiyor. TL’deki zayıflamaya ve emtia fiyatlarının sabit kalmasına rağmen üretici fiyatlarındaki artışın oldukça sınırlı kalması da enflasyon baskısının yokluğuna işaret ediyor. Yukarıda belirttiğimiz gibi, yıllık enflasyondaki sınırlı yükselişe rağmen orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Genişlemeye devam eden çıktı açığı ve işgücü piyasasının dezenflasyon trendini desteklemeye devam edeceğini düşünüyoruz. Bu çerçevede, yıl sonu enflasyon beklentimizi %6.1 seviyesinde korumaya devam ediyoruz. Para politikası tarafına baktığımızda yıllık enflasyondaki yükselişin, son Para Politikası Kurulu (PPK) açıklamasında bu konuda uyarı yapan MB için sürpriz teşkil etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu doğrultuda, 16 Nisan’da yapılacak PPK toplantısında 50 baz puanlık indirim beklentimizi koruyoruz. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi, ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın derinleştiğine yönelik verilerin gelmesi durumunda, politika faizinin tek haneye inmesi riskinin bulunduğunu düşünüyoruz. Şubat ayında sınırlı dış ticaret açığı. Şubat ayında aylık dış ticaret açığı geçen senenin aynı ayına göre %98.4 daralarak 81 milyon dolar oldu. Böylece aylık dış ticaret açığı Ağustos 1994’ten bu yana en düşük seviyesine ulaşırken, tahminimizin (1.3 milyar dolar) ve piyasa beklentisinin (1.35 milyar dolar) oldukça altında gerçekleşti. Tahminimizden sapmanın arkasında aylık 8.3 milyar dolar seviyesinde bulunan ihracat rakamı bulunuyor. Geçen seneye göre %25 daralmaya işaret eden aylık ihracat, beklentimizin (7.2 milyar dolar) ve piyasa beklentisinin (7.3 milyar dolar) üzerinde gerçekleşti. Diğer taraftan, 8.4 milyar dolar olan aylık ithalat beklentiler dahilinde (Finansbank: 8.5 milyar dolar, piyasa beklentisi: 8.7 milyar dolar) gerçekleşti. Son aylarda resmi ihracat rakamının, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) yayımladığı geçici ihracat verisinden belirgin şekilde farklılık gösterdiğini görüyoruz. Şubat ayında daha da belirginleşen fark doğrultusunda, TÜİK tarafından yayımlanan ihracat verisi TİM verisinin %21 üzerinde gerçekleşti. Detaylara baktığımızda, değerli taşlar ihracatındaki %82’lik artışın dikkat çekici olduğu görülüyor. Bu artışın gerçekleşmediği duruma baktığımızda, aylık ihracatın beklentilere yakın bir seviyede, geçen senenin %31 altında 7.6 milyar olacağını görüyoruz. Dış ticaret açığı verisinin ardından Şubat ayında cari dengenin 1 milyar dolar tutarında fazla vermesini bekliyoruz. haftalık bülten Türkiye ve IMF stand-by görüşmelerine yeniden başlama kararı aldı. Basında yer alan haberlere göre, Başbakan Erdoğan’ın dün IMf Başkanı Strauss-Kahn ile yaptığı görüşmesinde stand-by anlaşmasına yönelik görüşmelerin yeniden başlatılması konusunda ilke kararı çıktı. Haberlere göre, IMF’nin Gelir İdaresi reformu ve çapraz vergi denetimi konularında ısrarından vazgeçmesi ve hükümetin bütçeden yerel idarelere yapılan transferlerin sınırlanması konusunu onaylamasının ardından mutabakat sağlandı. Zamanlama henüz belli olmamakla birlikte, IMF heyetinin bu ay içinde Türkiye’ye davet edilmesi bekleniyor. Önümüzdeki haftaya bakış Şubat sanayi üretimi büyümesi Çarşamba günü açıklanacak. Beklentimiz Ocak’taki %21.3’lük daralmanın ardından sanayi üretiminin Şubat’ta da %21.1 oranında küçülmesi yönünde. Piyasa beklentisi de % -21.7 seviyesinde bulunuyor. Cuma günü açıklanacak Mart kapasite kullanım verisi Mart ayında imalat sanayi performansı hakkında bilgi verecek. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi yılbaşından bu yana yayımlanan öncü göstergeler ilk çeyrekte GSYİH’nin yaklaşık %10 daralması öngörümüzle uyumlu seyrediyor. Şubat ödemeler dengesi verileri Cuma günü yayımlanacak. Şubat’ta cari işlemler dengesinin 1 milyar dolar fazla vermesini bekliyoruz (Piyasa beklentisi: 725 milyon dolar). Gerçekleşmenin beklentimize paralel olması durumunda Ocak’ta 37.2 milyar dolar olan 12 aylık cari açık Şubat’ta 32.3 milyar dolara gerileyecek. 2009 için cari işlemler açığı beklentimizi 7.9 milyar dolar seviyesinde koruyoruz, ancak ilk iki ayın dış ticaret gerçekleşmeleri bu tahminimiz için risklerin aşağı yönde olduğunu gösteriyor. Bu hafta piyasaların takip edeceği diğer veriler ise Çarşamba günü açıklanacak Hazine Mart nakit dengesi ve Perşembe günü açıklanacak olan Merkez Bankası Nisan birinci dönem beklenti anketi sonuçları olacak. Hazine bu hafta üç ihale ile borçlanacak. Bugünkü ilk ihalede 4 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvil yeniden ihraç edilecek. Yarın ise piyasanın yeni gösterge kağıdı olması beklenen 2 Şubat 2011 itfa tarihli iskontolu tahvil ve 5 yıl vadeli değişken faizli tahvil ihraç edilecek. Hazine Çarşamba günü 2.7 milyar TL tutarında iç borç itfası gerçekleştirecek. ABD Başkanı Obama Türkiye’de. Bu ziyaret, Obama’nın Kanada’dan sonra gerçekleştirdiği ilk ikili ziyaret olması sebebiyle büyük sembolik önem taşıyor. Obama’nın Türkiye’deki görüşmelerinin Ortadaoğu ve Afganistan – Pakistan konularına odaklanması bekleniyor. Ziyaretin gündeminde ekonomiyi doğrudan ilgilendiren konular yer almasa da Türkiye ve ABD ilişkilerinde Bush dönemi sonrasındaki iyileşmenin teyidi ve Obama’nın Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği destek piyasaları olumlu etkileme potansiyeline sahip. haftalık bülten Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.