اﻋﻮذﺑﺎ ﻣﻦ اﻟﺸﯿﻄﺎن ﻗﺎل ﷲ ﺗﻌﺎﻟﻰ ﻓﻲ ﻛﺘﺎﺑﮫ اﻟﻜﺮﯾﻢ : ﺑﺴﻢ

İLİ: ERZİNCAN
TARİH: 31.03.2017
‫ اﻋﻮذﺑﺎ� ﻣﻦ اﻟﺸﯿﻄﺎن‬:‫ﻗﺎل ﷲ ﺗﻌﺎﻟﻰ ﻓﻲ ﻛﺘﺎﺑﮫ اﻟﻜﺮﯾﻢ‬
‫اﻟﺮﺟﯿﻢ ﺑﺴﻢ ﷲ اﻟﺮﺣﻤﻦ اﻟﺮﺣﯿﻢ‬
‫ﺼﻠَﻮةِ ِﻣ ْﻦ ﯾَ ْﻮ ِم ْاﻟ ُﺠ ُﻤ َﻌ ِﺔ‬
‫ِى ِﻟﻠ ﱠ‬
َ ‫ﯾَﺂاَﯾﱡ َﮭﺎ اﻟﱠﺬِﯾﻦَ ا َ َﻣﻨُﻮآ اِذَا ﻧُﻮد‬
‫ﻓَﺎ ْﺳﻌَ ْﻮا اِﻟَﻰ ِذ ْﻛ ِﺮ ﷲِ َوذَ ُروا ْاﻟﺒَ ْﯿ َﻊ ذَ ِﻟ ُﻜ ْﻢ َﺧﯿ ٌْﺮ ﻟَ ُﻜ ْﻢ ا ِْن ُﻛ ْﻨﺘ ُ ْﻢ‬
َ‫ﺗ َ ْﻌﻠَ ُﻤﻮن‬
‫ َﺧﯿ ُْﺮ ﯾَﻮم‬:‫ﻗﺎ َل رﺳﻮ ُل ﷲ ﺻﻠﻰ ﷲ ﻋﻠﯿﮫ وﺳﻠﻢ‬
َ
‫َﻋﻠَ ْﯿ ِﮫ اﻟ ﱠ‬
ْ ‫طﻠَ َﻌ‬
‫ َوﻓﯿﮫ أُد ِْﺧ َﻞ‬،‫ﺲ ﯾَ ْﻮ ُم اﻟ ُﺠ ُﻤ َﻌ ِﺔ ِﻓﯿ ِﮫ ُﺧﻠِﻖَ آدَم‬
‫ﺖ‬
ُ ‫ﺸ ْﻤ‬
‫ َوﻓِﯿ ِﮫ أ ُ ْﺧ ِﺮ َج ِﻣ ْﻨ َﮭﺎ‬،َ‫اﻟ َﺠﻨﱠﺔ‬
kendilerini ilgilendiren meseleleri istişare
etmeleri, böylece kaynaşarak birliktelik ruhu
kazanmaları, beraberce Allah’ı anmak ve ibadet
etmek için Cuma namazının edâ edilmesi, cumayı
Müslümanlar için diğer günlerden farklı ve
anlamlı kılmıştı. Efendimiz Cuma günü için,
“Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma
günüdür. Âdem (as)o gün yaratıldı, o gün
cennete konuldu ve o gün cennetten çıkarıldı.
Kıyamet de Cuma günü kopacaktır.”4
buyurmuştur.
CUMA NAMAZININ FAZİLETİ1
Kıymetli Mümin Kardeşlerim!
Mekke’de müşriklerin baskısı çekilmez
hâle geldiğinde Hz. Peygamber Medine’ye hicret
izni vermişti. Mekkeli Müslümanlar da gruplar
hâlinde Medine’ye hicret etmişlerdi. Medine
henüz
Hz.
Peygamber’in
hicretiyle
şereflenmemişti. Ancak Medine’deki yerli ve
muhacir Müslümanlar, kaynaşmalarına vesile
olacak, toplanıp bir araya gelebilecekleri özel bir
günleri olmasını, haftanın bir gününün
kendilerine ait bayram günü olmasını istiyorlardı.
Nitekim Hristiyanlar Pazar gününü, Yahudiler de
cumartesi
gününü
bayram
olarak
benimsemişlerdi. Medine’de İslam’ı öğretmek ve
imamlık yapmak için bulunan Mus’ab b. Umeyr,
sayıları gün geçtikçe artan Müslümanların bu
isteklerini Hz. Peygamber’e mektupla bildirmişti.
Efendimiz de Müslümanların Cuma gününü
bayram edinmelerini, öğle vaktinde iki rekâtlık
bir namaz kılıp hutbe vermelerini istemişti. Bir de
kurban kesip o günü kutlamışlardı. İşte bu namaz,
İslam tarihinde kılınan ilk Cuma namazı olarak
tarihe geçmişti.2
Hz. Peygamber ise hicret sırasında
Medine’nin hemen yakınında Rânûna’daki Cuma
mescidinde ilk defa Cuma namazını kıldırmış ve
ilk hutbesini burada okumuştu.3
Aziz Kardeşlerim!
Artık cumanın Müslümanlar nazarında
ayrı bir önemi vardı. Bir araya gelmeleri ve
Aziz cemaat!
Cumayı bu kadar önemli kılan husus,
şüphesiz Cuma namazı ve hutbesidir. Cuma
namazına erken gelinmesini tavsiye eden
Efendimiz şöyle buyuruyordu: “Cuma günü
olduğu zaman, melekler mescidin kapısında
durur, gelenleri öncelik sırasına göre yazarlar.
En erken gelen bir deve bağışlayan gibidir.
Sonraki bir sığır bağışlayan gibidir. Sonraki bir
koç, daha sonraki bir tavuk, en son gelen ise bir
yumurta bağışlayan gibidir. İmam hutbeye
çıkınca melekler sahifelerini dürüp hutbeyi
dinlemeye başlarlar.”5
Hutbemizi başta okuduğumuz âyet-i
kerimeyle, Yüce Rabbimizin Cuma çağrısıyla
bitirelim: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz
için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın
zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer
bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”6
1- Hutbenin hazırlanmasında, DİB Hadislerle İslam
23456-
eserinden yararlanılmıştır.
İbn. Sâd, Tabakât, III, 118.
Azîmâbâdî, Avnü’l-mâbûd, III, 283.
Müslim, Cuma, 18.
Buhârî, Cum’a, 31.
Cuma, 62/9.
Hazırlayan: Ahmet BULUT
Kemaliye İlçe Müftüsü
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu