YAPILANDIRICI YAKLAŞIMIN KİMYASAL DENGE KAVRAMININ ANLAŞILMASI ÜZERİNE ETKİSİ Hüseyin AKKUŞ, Hakkı KADAYIFÇI, Basri ATASOY Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, OFMAE Bölümü, ANKARA Kimya Eğitimi alanında yapılan araştırmalar, bazı kavramların öğrenciler tarafında zor anlaşıldığını ortaya çıkarmıştır. Bunlara kimyasal denge, mol, reaksiyon stokiyometrisi ve yükseltgenme indirgenme tepkimeleri örnek verilebilir. Bunlar içinde kimyasal denge öğrenciler için anlaşılması en zor olanlardan biridir. Araştırmacılara göre öğrencilerin kavramakta zorlanmalarının nedeni konuların çok kuramsal oluşu, öğrencilerin yeterli bilişsel seviyeye ulaşmadan konuların veriliyor olması, öğretim metodu ve günlük konuşma dilindeki kelimelerin bu alanda farklı anlamda kullanılıyor olmasıdır. Kimyasal denge konusunda öğrencilerde bir çok yanlış kavramanın olduğu araştırmacılar tarafından ortaya konulmuştur. Diğer taraftan kimyasal denge kavramı öğrencinin asitlerin ve bazların davranışı, yükseltgenme-indirgenme reaksiyonları ve çözünürlük gibi diğer kimyasal konuları anlamasını sağlayan bir temel kavramdır. Okullarda kavramların öğretmen tarafından sunulduğu geleneksel öğretim yaklaşımı kullanılarak verilen öğretmen merkezli öğretimle bu yanlış kavramaların değiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Yapılandırıcı (constructivist) yaklaşıma göre öğrenme; öğretmenin rehber olduğu ve öğrencinin aktif olarak katıldığı ve kendi bilgisini kendisinde var olan ön bilgilerini kullanarak yapılandırdığı, çevreyle ve arkadaşlarıyla sosyal bir etkileşim içinde yeni bilgiyi oluşturduğu bir süreçtir. Bu perspektiften bakıldığında, öğrenme sadece öğretmenin ne sunduğuna bağlı değildir. Çünkü bilgi pasif bir şekilde değil aktif bir şekilde bireyin kendisi tarafından oluşturulur. Öğrenciler arasındaki sosyal etkileşim bilginin oluşmasında ana unsurdur. Bilgi, algılama ile oluşur. Algılanarak oluşturulan bilgi, biyolojik çevreye çok daha iyi uyum sağlar ve öğrenilen her yeni bilgi öncekilerle ilişkilendirilir ve değişmeler olur. Yapılandırıcı yaklaşım, geleneksel öğretim yaklaşımının aksine öğrenci merkezlidir. Bu yaklaşımda öğretmen bilgiyi doğrudan vermekten çok rehberlik etmek ve soru sormak suretiyle öğrencileri yönlendirerek öğrenmeyi kolaylaştırır. Bu yaklaşımın öğrencilerin ön bilgilerini harekete geçireceği, problem çözme yeteneklerini, bilimsel işlem becerilerini geliştireceği gibi tutumlarını da değiştirdiği bilinmektedir. Bu çalışma 1999-2000 öğretim yılının 2. döneminde Ankara/Çankaya ilçesi Deneme Lisesinde aynı öğretmenin girdiği iki sınıfta öğrenim gören deneysel grupta 32, kontrol grubunda ise 39 olmak üzere toplam 71 öğrencinin katılımı ile yapılmıştır. Çoktan seçmeli ve boşluk doldurma formatında 45 sorudan oluşan kimyasal denge ile ilgili kavram testi hazırlanmıştır. Bu test her iki gruba uygulanmış ve deneysel grupta sorulara ortalama %68 doğru cevap verilirken kontrol grubunda ise %44 doğru cevap verilmiştir. Araştırma sonunda deneysel grupta 8 kontrol grupta 9 öğrenci olmak üzere toplam 17 öğrenci ile mülakat yapılarak denge konusundaki kavramsal algılamaları derinlemesine incelenmiştir. 148