M. Meclisi B : 3G 9 . 1 . 1973 şartı" çalışmalarda elde edilecek sonuçların açık tartışmaya açık oilabilımesidir. Kamuoyuna sunulacak, 'kamu oyunun açık tartışmasına arz edilecektir ki, o soaıuçllar bilimsel muamele görsün. Ben, akademi olarak Atatürk'ü tarif edece­ ğim, Atatürk'ün ilkelerime değerler biçeceğim, sonra bunu toplum hayatına etkili kılmak için bu hususta açık tartışmayı kabul etmeksizin, bunu kamuoyuna sunup, üzerinde konuşmayı mümkün kılmaksızın eılde edeceğlim sonucu top­ lum hayatına hâkim 'kılacak, etkili kılacak bir şekilde tek tarif, tek tamım, tek görüş halinde değeirlenidirmiş olacağım. İşte baştanı beri söylediğimiz tehlike bu 2 nci maddedin masum gibi görünen (d) ıbcil­ dinde ortaya çıikmaktaıdır. Bu hususla ilgili olarak bir önerge de takdim edeceğim. Gerek dil yönünden, gerek (d) bendindeki bu son clerece vahim saydığımız, saymakta okluğum ibare bakımından 2 nci maddemin değiştirilme­ sini ve talkdiim edeceğim önergelere iltifat edil­ mesini saygılarımla rica 'ederim. BAŞKAN — Cumhuriyet Halk Partisi Gru­ bu adına Sayın Uysal, buyurun. O : 2 Şimdi bir başka noktaya geldik; akademi­ nin amacıyle ilgili 2 nci maddeye. Değerli arkadaşlarım, arkadaşlarımız önle­ rindeki 'kanun tasarısının gerekçe kısmını açsın­ lar. Burada, maddelerin açıklanması yi e ilgili, maddelerin gerekçesiyle ilgili hususları oku­ sunlar. Görecekler ki maddelerin gerekçeleriyleilgili hususlarda 2 nci maddenin tespit edilmiş gerekçesiyle, kanun tasarısının 2 inci maddesi arasında anlam bakımından, amaç bakımından ve bu akademinin meşgul olacağı 'konuların ya­ pısı bakımından farklı, birbiriyle çelişen aınlam. l a n ve ifadeleri var. •CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUBU ADİNA HAYRETTİN UYSAL (Sakarya) — Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Evvelâ Sayın Hükümete 2 inci madde ile ilgibi olarak bir soru sormak istiyorum ve bu so­ runun burada açık seçik cevaplandırılması ge­ reğini duyuyorum. O şu; Bu akademi Atatürk'ün söylediği sözlerden bir teori yapacak mı, yapmayacak ma? Hükü­ metten açık seçik bu sorumun cevabını istiyo­ rum. 'Değerli arkadaşlarım, şimdi mesele kanun tasarısının tümünden başlayarak, 1 nci madde ile ilgili görüşler de ifade edildikten sonra, ka­ nun tasarısının 2 nci maddesine, yani akademi­ nin amacıyle ilgili noktaya gelmiş bulunuyoruz. Gerçi 1 nci maddede Atatürk Akademisinin si­ yasal organın ya da organların -etkisi altından kurtulabilmesi için iyi niyetle ve Türkiye'de şimdiye kadar süregelen bu gibi konularda mey­ dana çıkan sonuçlara ve tecrübelere bakarak .görüşlerimizi ifade etmiş ve akademinin tam ba­ ğımsız olmasını önermiştik. Yüce Meclisimiz bu­ nu uygun 'görmediler. , Değerli arkadaşlarım, tasarının 2 nci mad­ desinin fıkra nedenleri üzerinde durulurken, «Atatürk, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olarak,» cümlesiyle başlayan husus, ikinci pa­ ragrafta; '«Atatürk, bir fikir adama olarak orta­ ya attığı teorilerin başlangıcı ve sonu ile bilim­ sel bir biçimde bugüne kadar tatmin edici bir. incelemeye tabi tutulmamıştı.» Bir teori açısın­ dan, Atatürk'ün bilimsel bir incelemeye tabi tu­ tulması öngörülüyor. Yani, akademinin amaç­ ları içerisinde bu dereediliyor. Sonra, «Ata­ türk'ün bizzat milletimize kazandırdığı •değerle­ rin eğitimde ve yönetimde, toplum hayatımızda etkili olarak intikal ettirilmesi...» Kabul .yönüira­ den intikal ettirilmiesi için gerekli tedbirleri il­ gililere tavsiye etmeyi öngörüyor, sonra da 5 nci paragrafta «Zira»' diye başlayan kısımda «Ata­ türk devriminin temeli müspet ilme dayanmak­ tadır.» Bunu doğru olarak tespit ediyor. «Bu husus, Atatürk düşüncesini ideolojik bir bağım­ sızlığa kavuşturur» diyor ve ondan sonra bunu araştırmak, değerlendirmek, çözümlemek için hem çeşitli doğmalardan, hcm.de fanatik düşün­ celerden kurtarmak için böyle bir varsayımı bir amıRç içerisine bağlıyor. Tasarının burasmıda «Atatürk devrimi»- geçiyor, gerekçede ve maddede ise, «Atatürk İnkı­ lâbı» Korku ne? Maddeye geçmeden önce ifade etmek istedi­ ğim bir başka husus; efendim, (devrim) keli­ mesi devirmekten geliyor. Batıda devrim ve re­ formla ilgili olarak son günlerde tartışılan bir konu ile ilgili bir hususu belirtmek istiyorum. Fransa'da bir politikacı diyor ki; «Eğer dev­ rimden kastohınan sert ve kanlı bir dönüşümle bir sistemden başka bir sisteme geçımekse, ya 704 —