Danışma Meclisi B : 93 2 . 5 . 1983 O : 1 yarak yedi gün

advertisement
Danışma Meclisi
B : 93
yarak yedi gün içinde istifa etmedikçe adaylıklarını
koyamazlar, aday gösterilemezler ve seçilemezler» bi­
çimindedir.
Böylece de görülmektedir ki, yaptıkları hizmet ba­
kımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevli­
leri siyasî partilere belirli koşullar dışında giremeye­
cekler, adaylıklarını koyamayacaklar, aday gösteri­
lemeyeceklerdir ve dolayısıyla da seçilemeyecekler­
dir.
Yeni Anayasamızın hükümlerine ve buyrukları­
na saygınlığımız kuşkusuz ve tartışmasızdır. Ancak,
bazı çelişkileri ve sakıncaları bu Meclis kürsüsün­
den açıklamak ve çözüm yolları aramak tarihsel bir
görevdir.
Bugün ülkemizde işçinin tanımı kesin olarak ya­
pılamamıştır. Klasik tanımın arkasından Yargıtayımızdan birçok, bir yığın çelişkili kararlar çıkmıştır.
Bilindiği kadarıyla işçi klasik tabirle, klasik yorum­
la «bedenî faaliyeti fikrî faliyetine hâkim olan kim­
seye» işçi denir deniyordu; ama buna karşı da bir­
çok Yargıtay kararları vardır. Bu konu bugün dahi
tartışılmaktadır, yine bugün ise, hepimizin anımsa­
yacağı gibi, işçi - memur ayrımı sorunu güncel bir
tartışma ve komplikasyon konusu olarak sürüp
gitmektedir. Bu konuda Hükümet birtakım hazırlık­
lar içindedir. İşçiler, işçi liderleri, sendikacılar ve en
ufağından en büyüğüne kadar tüm işçi kuruluşları
Hükümetin bu hazırlıklarını eleştirmekte ve tepki gös­
termektedirler. Türk kamuoyu da hazırlıkları olum­
lu olarak karşılamamakta ve benimsememektedir.
Seçim Kanunu Tasarımızın Meclisimizde müzake­
re edildiği bugünlerde, işçinin kesin tanımı yapılma­
dığına göre, hizmet bakımından işçi niteliği taşıma­
yan diğer kamu görevlilerinin ayrımı nasıl yapıla­
bilecektir? Örneğin, ben bu Meclis kürsüsünden hizıret bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu
görevlilerinin kimler olduğunu soruyor ve yanıtını
önemle ve ısrarla bekliyorum.
Sayın Başkan, Danışma Meclisinin değerli üye­
leri;
«Hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer
kamu görevlileri» deyimi, gelecekte ve özellikle se­
çimlerde bir sürü tartışmalar, sakıncalar yaratacak­
tır. Adaylar arasında, partiler içinde karşılıklı iti­
razlara, ihbarlara, seçim iptallerine sebep teşkil ede­
cektir. Siyasî rakipler arasında suçlama ve rekabet
aracı haline dönüştürülecektir. İşte bu neden ve ge­
rekçelerledir ki, kanun metninde, «Geçen yaptıkları
hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer ka-
2 . 5 . 1983
O : 1
mu görevlileri» deyimine bir açıklık getirilmesinde
zorunluluk olduğu kanaatindeyim.
Yüksek Kurulunuzun tensibine mazhar olursa,
şunu önermek istiyorum : Asgarî bu konuyu Türki­
ye'de yürütmekte olan, yani bu Koordinasyon Ku­
rulunun Başkanı olan Sayın Başbakan Yardımcımız
Zeyyad Baykara Meclisimize gelmeli ve bu konuda
bir açıklama yapmalıdır.
Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim.
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Öğünç.
Sayın Hamitoğulları, buyurunuz efendim.
BEŞİR HAMİTOĞULLARI — Sayın Başkan,
Yüce Meclisin değerli üyeleri;
Görüştüğümüz 16 ncı madde, gireceğimiz yeni si­
yasal rejimin belkemiğini oluşturacak maddelerden
biridir ve temelinde siyasetin temelini örecek tıkanık­
lıklar bulunmaktadır.
Kısaca arz edeyim değerli arkadaşlarım :
Hepinizin çok iyi bildiği gibi, siyaset, aslında mem­
lekete hizmetin en ciddî bir alanıdır ve bu alanın çok
değişik araçları vardır.
Şimdi bu madde, siyaseti kimlere açıyor ve kim­
lere kapatıyor?.. Konuya bu açıdan bakmakta zaruret
olduğu kanısındayım.
Değerli arkadaşlarım, gerek daha önceki 15 inci
madde ile birlikte ele alındığı zaman, aşağı - yukarı
kamu kesiminde görev yapmış bütün gruplara âdeta
politika yapmaz, politikaya özendirmeyen ve fiilen
aslında kamusal kesimde çalışanların ilmî anlamda
politika yapmalarına imkân bırakmayan bir nitelik­
tedir.
Değerli arkadaşlarım, burada aslında anılan kamu
görevlileri, genel seçimlerden iki ay önce istifa et­
mek mecburiyetindedirler. Çok aziz arkadaşlarım, he­
pimiz biliyoruz, kamu kesiminden gelen kişiler çok
iyi bilirler, sadece maaşı ile geçinmekte olan bir me­
murun bırakınız diğer masrafları, harcamaları, iki
ay önce istifayı bile göğüsleyebilme imkânına sahip
değildir, olamayacaktır. Tabiî madde bununla da ye­
tinmiyor, istifa eden görevli seçilememesi halinde gö­
revine de dönme imkânına sahip olamadığı için bu
nedenlerle politikaya girmeyecektir.
Şimdi kamu kesiminde, özellikle belli mevkilerde
yetişmiş, çalışmış, belli bir birikime sahip olan insan­
ların politikadan dışlanması, siyasetin dışında bıra­
kılmasını memlekete ne denli zararlar verebileceğine
dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Birinci zarar (Sadece birisini almakla yetineyim.):
Bugün gelişmekte olan »Türkiye'nin son derece kamu
Download