26 NİSAN 2017.p65

advertisement
Kýb-Tek eski Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet Akim'in ifþaatlarýna hiçbir parti ve örgütten destek gelmedi.
Cratos Otel'in 9 milyon TL'lik elektrik borcunun silinmesi kimsenin umurunda deðil mi?
ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE
TARÝH: 26 Nisan 2017 Çarþamba YIL: 16 SAYI: 5599 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil)
Þener LEVENT
Açý
[email protected]
ÞÝDDET VE ZULMÜN EGEMENLÝÐÝ
l 2. sayfada
Günün en komik fýkrasý
Lefkoþa Devlet Hastanesi'nde
ameliyatlar durduruluyor
Türkiye’ye
KKTC izin vermiþ
n Týp-Ýþ: 27 Nisan'dan itibaren acil olan
ameliyatlar dýþýnda ameliyat
yapýlmayacak, acil hasta sevkleri
dýþýnda da hiçbir kurul toplanmayacak…
n Týp-Ýþ Baþkaný Sýla Usar, kamu hastanelerinin
hekimsiz kalma riski ile karþý karþýya olduðu
konusunda Bakan Sucuoðlu'nu bir kez daha
uyardý…
n 3. sayfada
Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun, Barbaros Hayrettin Paþa sismik
araþtýrma gemisine 20 Nisan tarihi itibarýyla KKTC karasularýnda yeniden
veri toplama çalýþmalarýna baþlanmasý için KKTC'nin izin verdiðini söyledi…
n "Karada da izin vereceðiz" diyen Atun, 2011
yýlýnda Sýnýrüstü bölgesinde açýlan araþtýrma
kuyusunun devamý olarak ikinci bir kuyu
açýlmasýna da izin verileceðini bildirdi…
Kýb-Tek'ten yanýt
Erçen ve Gündoðan
Akim'i yalanladý
n "Ýsmet Akim oyuncaðý elinden alýnmýþ
ve ilgi isteyen bir çocuk gibi…"
n 6. sayfada
n Recep Tayyip Erdoðan'ýn damadý olan TC Enerji ve Doðal
Kaynaklar Bakaný Berat Albayrak ile de görüþen Atun,
çalýþma sahalarý, lokasyon haritasý ve koordinat listesi
hazýrladýklarýný da açýkladý…
n 3. sayfada
Kardiyoloji uzmaný Gülgün Vaiz:
n Vaiz: KKTC'de yýlda yakaþýk 600 kiþi kalp krizi
geçiriyor… 30'a yakýný kurtarýlamýyor. Kriz geçiren
600 kiþiden 200'ü kadýn…
n "Ülkemizde kalp krizi geçiren kadýn
oraný artýyor. Sebep sigara,
obezite, hareketsiz yaþam ve
stres"…
n "Çocuklarý da yarýþ atýna
çevirdik… Kalbinde
çarpýntýyla hastanelere
gelen dünya kadar çocuk
var"…
n "Aspirinin pýhtý çözücü etkisi var…
Hastanýn bilinci açýksa ona aspirin
çiðnetin"…
n 13. sayfada
n Büyükkonuk'ta elveriþsiz koþullar
içinde kafeslere kapatýlan
6 maymundan 3'ü öldü…
n 11. sayfada
AKPM Türkiye'yi
denetime aldý
n Karar 45 aleyhte oya karþýlýk 113
oyla kabul edildi…
n 14. sayfada
Ýþgal altýnda
ÝCAZETSÝZ
yazýlar...
Bakanlar
Kurulu
Faize Özdemirciler
l 2. sayfada
BÝZ, SÝZ VE ONLAR
Ölümlerin 4'te 3'ü kalp krizinden
Sennaroðlu: Maymunlarý
Özok Grup getirdi
CANSIKINTISININ DÜNÜ
BUGÜNÜ YARINI
Elvan Levent
l 3. sayfada
Gaflet ve dalalet
Aziz Þah
l 10. sayfada
ÝSKELE
Dolgun Dalgýçoðlu
l 6. sayfada
DÜÞÜNCE ÖZGÜRLÜÐÜ…
Bülent Tümen
l 11. sayfada
NE FÝLM
AMA…
ANCAK
TEÞEKKÜR
EDEBÝLÝRÝM
LTB'NÝN
YÜZKARASI
BÝR YOL
Kamyonlar,
otobüsler ve
yollarýmýz
TÜRK ERKEÐÝ
OMLET YAPMAYI
ÖÐRENEBÝLÝR
MÝ?
Ali Osman
Ali Kiþmir
Mehmet Levent
Özgün Kutalmýþ
Erdoðan Baybars
Akaryakýt fiyatlarýna önümüzdeki 20 gün için zam yapýlmayacak…
n 8. sayfada
Adressiz yazýlar
Þener LEVENT
n Faize Özdemirciler
CANSIKINTISININ DÜNÜ
BUGÜNÜ YARINI
Baylar! Ýkibinonyedi'deyiz...
Karþýnýzda Nisan'ýn son cümleleri,
karþýnýzda Mayýs'ýn ayak sesleri...
Nisan gibi Mayýs da çekilecek Haziran
gelecek, Haziran çekilince Temmuz
gelecek; yani Temmuz hiçbir zaman
Haziran'dan önce, Haziran da Mayýs'tan
önce gelmeyecek...
Bu dünyada yaþamak hep can sýkýcý
bir þeydi ve daha az can
sýkýcý deðildi adada
yaþamak da... Þüpheniz
olmasýn, bundan sonra da
öyle olacak...
Nitekim miþli geçmiþ ve
dili geçmiþ zamanlarda
nasýl sýkýldýysak, þimdiki
zamanda da öyle
sýkýlýyoruz...
Hatta gelecek zamanýn can sýkýntýlarýný
bile peþinen depoladýk, bekliyoruz, yarýn
gelsin, yarýn da sýkýlacaðýz...
Mevsimler geçer, yýllar akar gider,
cansýkýntýlarý hep ayný kalýr...
Ýþin kötüsü bu ezeli cansýkýntýsýnýn bir
anlamý var mýdýr, bunu bile bilmiyoruz,
çünkü anlam aramaktan da yorgun
düþtük, sadece sýkýlýyoruz...
Fasulyenin yahnisinden, yeni gelenin
iki günde gidene benzemesinden;
KKTC makamlarýna solcu girip saðcý,
sosyaldemokrat girip s.o.s'yal demokrat
çýkanlarýn bütün hallerinden...
KKTC makamlarýna bitiþik yazýlan
Kýbrýslýtürk girip sade Türk çýkanlarýn,
sade Türk girip insan çýkamayanlarýn
hallenmelerinden...
Dün nasýl sýkýldýysak, bugün de öyle
sýkýlýyoruz...
Yarýn da ayný þekilde sýkýlacaðýz,
bundan eminiz...
RTE ve çetesini Türkiye'de yaptýklarý
zulümden, Kürt illerinde estirdikleri
terörden, Suriye'de ellerine bulaþan
kan'dan, ayakkabý kutularýndan
yaðmadan talandan, Gezi eylemleri
sýrasýnda polis kurþunuyla öldürülen o
güzel
çocuklardan
baðýmsýz
düþünenlerin verdikleri akýllardan nasýl
sýkýldýysak...
Ayný çeteyi 16 Nisan referandumunda
sergilenen o muazzam hýrsýzlýktan
baðýmsýz
düþünenlerin
parlak
fikirlerinden de öyle sýkýldýk...
Allah'la Kandýrma Partisi'ne kýsaca
AKP demeyip ýsrarla Ak Parti diyerek bu
karanlýk saçan ampulü aklamayý vatani
görev sayanlardan dün nasýl sýkýldýysak,
bugün de öyle sýkýlýyoruz...
"Kýbrýs Türkü'nün varlýðý Türk
varlýðýna armaðan olsun" diyenlerden
yýllarca nasýl sýkýldýysak, þimdi de o çoðu
gitmiþ azý kalmýþ varlýðý, bu ülkenin
sahillerini iþgal etmiþ beþ yýldýzlý otellere
ve o otellerin kumarhanelerine armaðan
edenlerden de öyle sýkýlýyoruz...
Kendi varlýklarý armaðan edilirken
kendi yokoluþlarýný baþkasýnýn yok oluþu
gibi seyredenlerden, Cratos'lara armaðan
edilen varlýklarýna sahip çýkmayý
akýllarýnýn ucundan geçirmeyenlerden
bugün nasýl sýkýlýyorsak, yarýn da öyle
sýkýlacaðýz...
Devlet katýnda yaþanan hýrsýzlýklarýn
bazýlarýna ses çýkarýp bazýlarýna gýk
demeyenlerin kirli gerekçelerinden,
pasaklý örtülerinden...
Ezilip ezilip hiçbir halt olamayan
halktan, siyasete halkýn adýyla
baþlayanlardan...
Faþiste faþist, yobaza yobaz, iþgalciye
iþgalci diyemeyenlerden...
Sýkýldýk, sýkýlýyoruz, sýkýlacaðýz...
Dün bir evetle dünyaya baðlanmaya
heves edenlerden nasýl sýkýldýysak,
bugün
bir
evetle
diktatöre
baðlananlardan da öyle sýkýldýk,
sýkýlýyoruz...
Ve sýkýlacaðýz...
"Sýký can çýkmaz" diyecekler,
"cansýkýntýsýndan ölünseydi çoktan
ölürdünüz" diyecekler, desinler!
"Caný sýkýlmak iyidir" der ya Edip
Cansever, gerçekten de öyledir...
Cansýkýntýsý herþeye raðmen iyi bir
þeydir baylar...
ÞÝDDET VE ZULMÜN EGEMENLÝÐÝ
Açý
[email protected]
[email protected]
Dünya her zamankinden daha ürkütücü
bir yer oldu insanlýk için…
Þeytanlarýn istilasýna uðramýþ gibi her
yer…
Þiddet ve zulüm artýk pervasýzca geçerli
kýlýndý…
Kendi halinde yaþayýp giden ve hiçbir
þeyle ilgilenmeyen kimseler de emniyette
deðil…
Bir yerde haksýz bir biçimde hapse atýlan
masum bir insan, iþkence gören bir insan
tamamen yalnýzlýða itildi…
Onu kurtaracak hiçbir güç kalmadý…
Kimseden yardým ummasýn…
Çektiði acýlar kimsenin umurunda
deðil…
Türkiye'de aylardýr hapiste olan gazeteci
dostlarýmý düþünüyorum…
Ýsrail hapisanelerinde açlýk grevine giren
Filistinlileri…
Denizlerde köpek balýklarýna yem
olmalarý artýk olaðanlaþan ve gazetelerde
ancak küçücük bir haber olan mültecileri…
Cihatçý çapulcularýn elinde seks kölesi
yapýlan kadýnlarý…
Ve daha neleri neleri…
Ben bu yazýyý yazarken býçakla genç bir
adamýn kafasý kesiliyor Suriye'de…
Yemen'de her on dakikada bir çocuk
öldüðüne göre, demek bu yazý bitene dek
on çocuk daha ölecek…
Ne kadar da alýþtýk tüm bunlara…
Ýnsanlýk can çekiþiyor, öldü belki de…
Geceliði 80 bin, hatta 140 bin dolara otel
var bu dünyada…
Otuz bin dolara bir hamburger var…
Bir milyon dolara kol saati var…
Ve benim dostlarým…
Bu kepaze dünyanýn o güzel insanlarý…
Hapiste…
Babalarý hapiste olan çocuklarýn geceleri
yatarken nasýl dua ettiðini bilir misiniz?
***
Yurdumuzu düþünüyorum sonra…
Dünyaya egemen olan o vahþi güç
karþýsýnda ona da diz çöktürülmüþ…
Güçlü olan iþgalcinin yanýnda dünya…
Bunca yýldýr burada parçalanmamýza,
bölünmemize aldýran yok…
En güzel kentlerimizden birinin bunca
yýldýr kapalý olmasý karþýsýnda kimse
kýpýrdatmýyor kýlýný…
Ýþgalciyi deðil, iþgal edilenleri
sýkýþtýrýyorlar…
Ýþgal edilenlerin iþgalcinin þartlarýný
kabul etmesine çalýþýyorlar…
Haklý olmak…
Maðdur olmak…
Hiç önemli deðil…
Ýnsan haklarýnýn en çok yerle bir edildiði
bir devirden geçiyoruz…
“AFRÝKA” dan
mektup...
***
New York Times gazetesi yazarýnýn
yazdýklarýna bakýyorum…
Amerikan Baþkanýna tavsiyeleri var…
Cihatçýlarý býrak, Rusya ve Ýran'a bak,
diyor ona…
Cihatçýlarý öldürme, yaþat…
Onlarý Rusya ve Ýran'a karþý kullan…
Týpký bir zamanlar Afganistan'da
yaptýðýn gibi…
Öyle diyor…
Pervasýzlýk ve piþkinlik tavan yaptý…
Alýn size iþte, kelle kesenlere, kadýnlarý
seks kölesi yapanlara açýk destek…
Ama dünya o kadar vahþileþmiþ ki,
böyle bir gazetede bir yazar bunlarý açýkça
yazmaktan hiç çekinmiyor…
***
Birleþmiþ Milletler'e bakýyorum…
Tam bir rezalet…
Suudi Arabistan Kadýn Komisyonu'na
seçilmiþ orda…
Kadýna eþya muamelesi yapan, onu
insan bile saymayan ve her türlü insanlýk
hakkýndan mahrum eden Suudiler…
Birleþmiþ
Milletler'in
Kadýn
Komisyonu'nda…
Nisan bir þakasý gibi…
***
Fransa'da Le Pen fazla oy aldý diye mi
üzülüyorsunuz?
Merak etmeyi ikinci turda kaybeder…
Ama kazansa ne?
Sarkozy ve Hollande gibilerden
korkmadýnýz da ondan mý korktunuz?
Daha öncekiler Libya'yý darmaduman
ettiler…
Yüzbinlerce insanýn ölümüne sebep
oldular…
Kaddafi'yi hayvanlar gibi parçaladýlar…
Suriye'yi ise bitirdiler…
Dünyanýn en adi teröristleriyle iþbirliði
yaptýlar…
Le Pen faþist de, onlar mý faþist deðil?
***
Benim þu yazýyý yazdýðým sýralarda
Akdeniz'de canlý mermilerle tatbikat
yapýlýyor…
Kim yapýyor?
Türk ordusu!
Barbaros'a bizden izin çýkmýþ, gelsin
denizlerimizi karýþtýrsýn diye…
Sanki izne ihtiyacý var…
Sanki izin vermesek bunu yapamaz…
Canlý mermiler dalgalar üstünde
uçuþuyor…
Aldýk kabullendik bunu da…
Ses çýkaran yok!
***
Her zamankinden daha ürkütücü bir yer
oldu dünya…
Oysa ne kadar sevinmiþtiniz, dünya
deðiþti diye…
Küreselleþtik, ulus devlet bitti, çatýþma
kültürü yok, artýk uzlaþý kültürü var
diyordunuz…
Barýþ gazeteciliði dediðiniz gazeteciliðin
bile barbarlara hizmet ettiðini
anlayamadýnýz…
O kanlý resimleri kapattýnýz da ne iþe
yaradý, canilerin vahþetini örtmekten
baþka…
Senih Çavuþoðlu
BÝZ KANLI DERE'YÝ GEÇEMEDÝK MÝ?
Bir haber izledik ekranlarda…
Donup kaldýk…
Bu kadarý da olmaz dedik…
Olurmuþ iþte…
Kayseri'de bir 23 Nisan töreni…
Minikler sahnede…
Asker kýyafetleri içinde…
Birer de oyuncak makineli tüfek vermiþler
ellerine…
Düþmanla savaþýyorlar bayraðýn
gölgesinde…
Yere yatmýþlar…
Ateþ ediyorlar…
Ýçlerinden birisi þehit düþüyor sonra…
Ve bir çocuk ayaða kalkýp elindeki
kocaman bayraðý onun üstüne örtüyor…
Þeref tribünündeki yetkililer gururla
izliyorlar bunlarý…
Þimdilerde Türkiye'de böyle bir nesil
yetiþtiriliyor iþte…
*
Baþka bir okulda baþka bir sahne daha
var.
Mustafa Kemal Atatürk rolü verilen bir
çocuk sahneye çýkýyor…
Kendini tanýtýyor…
-Ben Mustafa Kemal'im, diyor, beni
Anadolu'ya Sultan Vahdettin gönderdi…
AKP yeni bir tarih yazýyor anlaþýlan
þimdi…
Tarihi tersyüz ediyor…
Bizim burada, diðer gazetelerdeki köþe
yazarlarýmýz "AKP" demiyor.
"Ak Parti" diyor…
Esad'a da "Esed" diyor…
*
Burada da çok þeyler oluyor…
Bizim 23 Nisan'ýmýzda da…
Mehter takýmý þimdi raðbette ya, bizim
minikleri de birer yeniçeri yapmýþlar…
Ýki ileri bir geri yürüyorlar…
Sessiz ve derinden geliyor dalga…
*
Farkýnda mýsýnýz?
Türkiye'de Erdoðan o hileli referandumu
kazandýktan sonra, burada da herkes kendini
ona ayarladý…
En baþta gazetelerimiz ve de
ekranlarýmýz…
Sonra siyasi partilerimiz ve örgütlerimiz…
Herkes emniyette olmak için, Erdoðan'la
iyi geçinmenin þart olduðuna inandý.
Hele de polis teþkilatýndaki Fetöcü
operasyonundan sonra…
Sahi neler çýktý ordan?
Bazý polislerin açýða alýndýðý, hatta mal
varlýklarýna tedbir konduðu söyleniyor.
Yetkililer bu konuda açýklama yapmaktan
kaçýnýyor.
Aslýnda yalnýz polisler deðil…
Ýþadamlarý da, üniversiteler de hedefte…
Türkiye Cumhuriyeti'ni dönüþtürmeye ve
yeniden dizayn etmeye hazýrlanan Erdoðan
Kýbrýs'ý hiç boþ býrakýr mý?
Hukukçularýmýzla siyasilerimizin sesini
yükseltmesi ve dur demesi gerekir buna…
Türkiye kendini Fetö metö hikayeleriyle
maskara etti…
Þimdi bizi de maskara ediyor.
Baþ Fetöcü Tayyip Erdoðan ve tayfasý
deðil mi?
Açýn internette videolarýný ve bakýn…
Ne methiyeler, ne yaldýzlý sözler düzüyorlar
hepsi de Fethullah Gülen efendi hocalarýna…
*
Türkiye'nin gidiþatý belli…
Atý alan Üsküdar'ý geçmiþ orda…
Biz Kanlý Dere'yi bile geçemedik mi?
Barbaros gemisi için KKTC Türkiye'ye izin vermiþ!
ATUN: KARADA DA YENÝ KUYU ÝZNÝ VERECEÐÝZ
Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun,
Barbaros Hayrettin Paþa sismik araþtýrma
gemisine, 20 Nisan tarihi itibarýyla KKTC
karasularýnda yeniden sismik veri toplama
çalýþmalarýna baþlama izni verildiðini açýkladý.
Ekonomi ve Enerji Bakaný Atun, 2011 yýlýnda
Sýnýrüstü bölgesinde açýlan araþtýrma
kuyusunun devamý olarak ikinci bir araþtýrma
kuyusu açýlmasýna da izin verileceðini bildirdi.
Ekonomi ve Enerji Bakanlýðý'ndan yapýlan
açýklamaya göre, Ekonomi ve Enerji Bakaný
Sunat Atun, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti
ile Türkiye Cumhuriyeti arasýnda imzalanan
"Enerji Alanýnda Ýþbirliði Antlaþmasý" ve
"Petrol Sahasý Hizmetleri ve Üretim Paylaþýmý
Sözleþmesi'ne" istinaden; Nisan ayýndan
itibaren KKTC deniz alanlarýnda iki (2B) ve
Üç(3B) sismik veri toplama çalýþmalarýnýn
baþlamasý yönünde Türkiye Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakaný Berat Albayrak ile
görüþtüklerini belirterek, deniz alanýnda
yürütülmesi planlanan sismik veri toplama
faaliyetlerine ait çalýþma sahalarý, lokasyon
haritasý ve koordinat listesinin de
hazýrlandýðýný kaydetti.
3. Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu'nun BM
aracýlýðý ile sunduðu denizlerde doðal gaz
çalýþmalarý alanýnda iþbirliði yapýlmasý veya
tüm aramalarýn muhtemel çözüm sonrasýna
ertelenmesi önerisini Güney Kýbrýs
yönetiminin yanýtsýz býraktýðýný hatýrlatan
Atun, Güney Kýbrýs yönetiminin ada
etrafýndaki tüm doðal kaynaklar kendilerine
aitmiþçesine çeþitli parsellerde çok uluslu
petrol þirketleriyle anlaþmalar imzaladýðýný,
ihaleler yapmaya devam ettiðini kaydetti.
Atun, "Güney Kýbrýs yönetiminin doðal
kaynaklar alanýnda kendi sürecini süratle
yürütürken; diðer taraftan bizim bu alandaki
BÝZ, SÝZ VE ONLAR
adýmlarýmýzý çözüm sürecine tehdit olarak
nitelendirmeleri
tam
manasýyla
samimiyetsizliklerinin göstergesidir. Bu
noktada kendi hak ve menfaatlerimizi
muhafaza etmek önemlidir. Gerektiði
noktalarda yeni izinler vermeye hazýrýz.
Anavatanýmýz TC Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlýðý ile iþbirliðimiz daha de geliþerek
sürmeye devam edecektir".
Bakanlar Kurulu'nun 28.10.2011 tarihli
kararý ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý
(TPAO)'ya
Kuzey
Kýbrýs
Türk
Cumhuriyeti'nde petrol ve doðalgaz arama
izni verilmiþ ve bunun akabinde Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklýðý (TPAO) ile
Ekonomi ve Enerji Bakaný Sunat Atun'un
02.11.2011 tarihinde imzaladýðý "Petrol Sahasý
Hizmetleri ve Üretim Paylaþýmý Sözleþmesi'ne
istinaden, deniz alanlarýnda 7, kara
alanlarýnda ise 1 adet petrol ve doðalgaz
arama ruhsatý verilmiþti.
Denizde yapýlan aramalar sonucunda,
TPOA'ya doðal kaynaklara eriþim ve ihtiyaç
duyulduðu takdirde platform kurarak baþta
doðal gaz gibi doðal kaynaklara eriþme ve
ekonomik olarak deðerlendirme izni de
verdiklerini açýklayan Atun, sondaj iþlemi ve
platform kurulmasý ile birlikte, enerji alanýnda
yeni iþbirliði ufkunun açýlacaðýný kaydetti.
Bu baðlamda Türkiye ile her türlü
iþbirliðinde kararlý olduklarýný vurgulayan
Atun, Güney Kýbrýs yönetiminin
açýklamalarýný samimiyetsiz olarak
nitelendirdi.
n TIP-ÝÞ, LEFKOÞA DEVLET
HASTANESÝ'NDEKÝ
AMELÝYATHANE
HÝZMETLERÝNÝ
DURDURACAÐINI DUYURDU
n "27 NÝSAN'DAN ÝTÝBAREN
ACÝL OLAN AMELÝYATLAR
HARÝÇ, AMELÝYAT
YAPILMAYACAK, ACÝL HASTA
SEVKLERÝ DIÞINDA HÝÇ BÝR
KURUL YAPILMAYACAK"
çalýþmalar ve düzenlemeler vardýr. Söz konusu
çalýþmalarýn ve düzenlemelerin yapýlmamasý
durumunda kamu hastanelerimizin hekimsiz
kalma riski ile karþý karþýyayýz. Kamu
hastanelerinin hekimsiz kalmasý yurttaþlarýn
saðlýk hakký ile baðdaþmaz, sizin
sorumsuzluðunuz ve vurdumduymazlýðýnýz
insan yaþamýný tehlikeye atar."
Bakan
Sucuoðlu'nun
yaptýðý
açýklamalardan kamu hekimlerinin ne
söylemeye çalýþtýðýný tam olarak
anlamadýðýnýn görüldüðüne dikkat çeken
Usar, Týp-Ýþ'in taleplerini þöyle sýraladý:
"Kýbrýs Türk hekimler Sendikasý özlük
haklarýnýn gerçek anlamda iyileþtirildiði tam
gün saðlýk hizmetini savunur.
Hekimler, özlük haklarý ve ayný zamanda alt
yapýsý eksiksiz, fiziki koþullarý iyileþtirilmiþ,
ilaç, personel, hekim, hemþire eksikliði
çekilmeyen gerçek hastaneler için eylem
yapmýþtýr.
Verilen mücadeleyi 'ikinci iþ'e indirgeyip
görmezden gelmeye çalýþmanýz en hafif
deyimle riyakarlýktýr. Taleplerimiz arasýnda
'ikinci iþ' hiç bir zaman olmamýþtýr.
Talebimiz, sizin de kabul ettiðiniz ama bir
türlü
sendikamýz
ile
görüþmeye
yanaþmadýðýnýz hekim özlük haklarýnýn her
hekime eþit olacak þekilde düzenleneceði yeni
bir Kamu Tabipleri Yasasý'dýr."
Bakan koltuðuna oturan çocuðun sözleri nedeniyle soruþturma
23 Nisan’da bakan koltuðunda oturan
‘Çocuk Bakan’ýn ‘dinler arasý diyalog’
sözleri sosyal medyada Cemaat’le
baðdaþtýrýlýp tepki gösterilince Milli Eðitim
Bakanlýðý soruþturma baþlattý.
23 Nisan’da bakanlýk koltuðuna oturan
‘Çocuk Bakan’ konuþmasýnda “Baþlatýldýðý
günden bu yana artan bir görünürlük
kazanan giriþim Medeniyetler ittifaký
giriþimimiz, bugün kültürler ve dinlerarasý
diyalog baðlamýnda önde gelen bir proje
konumuna
ulaþmýþtýr.
Kýbrýsla
koordinasyon iþlerimiz ve 100. yýl
anmalarýyla ilgili konularda da gerekli
çalýþmalarýmýz tüm hýzýyla sürdürülmektedir”
[email protected]
Elvan Levent
Devlet Hastanesi’nde ameliyatlar askýya alýnýyor
Kýbrýs Türk Hekimler Sendikasý (Týp-Ýþ), 27
Nisan Perþembe gününden itibaren, Dr.
Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi'nde
acil ameliyatlar hariç tüm ameliyathane
hizmetlerini durduracaklarýný, ayný zamanda
acil hasta sevkleri dýþýnda hiçbir Saðlýk Kurulu
toplantýsýnýn yapýlmayacaðýný duyurdu.
Týp-Ýþ, Saðlýk Bakaný Faiz Sucuoðlu'na
ikinci bir mektup göndererek, en erken
zamanda yasa çalýþmalarýný takvimlendirip,
görüþmeye davet etti.
Týp-Ýþ Baþkaný Sýla Usar imzasýyla
gönderilen mektupta, yasa çalýþmalarýnýn 1
Haziran 2017 tarihine kadar Meclis'e
gönderilecek þekilde tamamlanmasýný talep
edilerek, "Sizden görüþme çaðrýsý almadýðýmýz
takdirde eylemimizin hemen akabinde yeni
eylemlerimiz ülkenin tümüne yayýlarak ve
artarak devam edecektir" denildi.
18 Nisan'da yapýlan eyleme de dikkat
çekilen mektupta, þu ifadelere yer verildi:
"Kitlemiz, tek yürek tek yumruk halinde
kamu hastanelerimizde yaþanan ve
yaþanmasý muhtemel olan sorunlar
konusunda sizi uyardý. 1 Aðustos 2017
tarihine kadar yapmanýz gereken çok önemli
x istence
e
ifadelerini kullanmýþtý. Sosyal medyada ise
dinlerarasý diyalog kavramýnýn Cemaat’in
söylemleriyle özdeþleþtiði yorumlarý
yapýlmýþtý.
Küçük bakanýn okuduðu cümleleri, Ankara Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü Kültür
Komisyonu’nda görev yapan Türkçe
öðretmeninin yazdýðý tespit edildi.
Ancak öðretmenin bu cümleyi Dýþiþleri
Bakanlýðý’nýn internet sitesinde yer alan
‘Medeniyetler Ýttifaký Giriþimi’ metninden
aldýðýný söylediði öðrenildi.
Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn sitesinin
“Medeniyetler
Ýttifaký
Giriþimi”
bölümündeki ifade ise þöyle:
“Baþlatýldýðý günden bu yana artan bir
görünürlük kazanan giriþim, bugün din dahil
kültürler arasý diyalog baðlamýnda önde
gelen bir proje konumuna ulaþmýþtýr.”
Þimdi dönüp birisine, insanlarýn
herkesin 'eþit' olduðu bir sistemde
yaþamak
istemediklerini
söylediðinizde,yüzünüze
sanki
aðzýnýzdan koca bir yalan çýkmýþ gibi
bakar.
Yýlan veya…
Herkesin verdiði mücadele 'eþitlik'
için deðil mi sonuçta?
Adaletsiz gelir daðýlýmý, cinsiyet ve
ýrk ayýrýmcýlýðý, sosyal statü ayýrýmcýlýðý,
eðitimdeki ayýrýmcýlýk, adalet
daðýtýmýndaki ayýrýmcýlýk ve saðlýk
sistemindeki ayýrýmcýlýðý ortadan
kaldýrmak için deðil mi verilen
mücadele?
Bu soruya yanýtýnýz 'evet' ise,
ardýndan hemen þu soru geliyordu akla:
O halde Sovyetler Birliði'ndeki sistem
neden çöktü?
Aslýnda bu sorunun yanýtýný
Zamyatin 1920'de tamamladýðý 'Biz'
isimli distopik romanýnda verdi.
Sýký bir totaliter yönetimle idare edilen
bir toplumda, herkesin ve her þeyin
ayný olmaya zorlandýðý bir düzeni anlattý
bu romanda Zamyatin.
Herkes birbirinin ayný evlerde yaþýyor,
benzer deðil, tamamen ayný kýyafetleri
giyiyor, ayný yiyecekleri yiyor…
Ve sonunda isyan ediyor…
Roman 20'li yýllarda tamamlandýðýnda
elbette Sovyetlerde hemen yasaklandý,
yayýnlanmasýna izin vermediler.
Dönemin 'Edebiyat Gazetesi' þöyle
yazdý:
"Zamyatin'in, sosyalizmi inþa etmekte
olan bir ülkenin, kendisi gibi bir yazara
ihtiyacý olmadýðý gerçeðini kavramasý
gerekir"…
Geçenlerde Kübalý doktorlarýn kitleler
halinde Amerika'ya göç ettiklerini
okuduðumda, aklýmdan geçen
düþüncelerdi bunlar.
Küba'ya dýþarýdan giren dövizin en
büyük kýsmý, yurtdýþýnda çalýþan Kübalý
doktorlardan geliyor…
Venezuela'da, Brezilya'da çalýþan
Kübalý doktorlardan…
En azýndan birkaç yýl öncesine kadar
bu öyleydi.
Hugo Chavez döneminde Venezuela
hükümeti orada çalýþan Kübalý 29 bin
doktorun her biri için Küba yönetimine
yýlda 200 bin dolar ödedi…
Ancak bu yüklü miktardan her
doktorun eline geçen para yýlda 500600 dolarý geçmedi…
Aylýk 40 dolar da doktorlarýn
Küba'daki ailelerine gittikten sonra,
geriye kalan paranýn tümü Küba
yönetimi ne kaldý…
Küba'da týpký eskiden Sovyetler
Birliði'nde olduðu gibi herkese eþit
þekilde eðitim hakký tanýnýyor…
Doktor olmak isteyenler batýda
olduðu gibi týp eðitimi için küçük bir
servet ödemek zorunda deðiller.
Týpký Küba'da halkýn tamamýnýn Amerika'dakinin aksine- saðlýk
hizmetlerinden de eþit þekilde ve
ücretsiz olarak yararlanma hakkýna
sahip olduðu gibi.
Bütün bunlarýn fonundaki tabloda ne
var peki?
Eþit oranda fakir Kübalý doktorlar…
Bu yüzden de þimdilerde bu fakir
Kübalý doktorlar toplu þekilde
Amerika'ya göç ediyorlar iþte.
Parasý olmayanlarýn býrakýn iyi bir
eðitim hakkýndan yoksun olmalarýný,
hastanenin kapýsýndan geri çevrilip
ölüme terkedildikleri Amerika'ya…
Ama bütün bunlarla birlikte
doktorlarýn Küba'dakinden farklý olarak
iyi para kazandýklarý Amerika'ya…
Özgürlüðün bir bedeli olduðu gibi,
eþitliðin de bir bedeli var.
Bu durumda herkesin özgürlüðe
ihtiyacý olmadýðý gibi, herkesin eþitliðe
de ihtiyacý olmadýðý gerçeði çok mu
kabul edilemez geliyor kulaða?
Kimse de kabul etmiyor bunu zaten.
Mümkün mü yola devam bu Kakatece ile?
A
KAY
A
L
A
ÝL
DÝRÝF
Yolu yol deðil ki Baþkan her adýmda bir çukur
Baþa çýkmak ne mümkün bu kadar rezillikle?
Böyle bir hayal ile insan nasýl avunur?
Kalay
BÝR YANDAN "EYYYYY MERKEL",
BÝR YANDAN "YARDIM ET ALMANYA"
Alman Bild gazetesi, TC Ekonomi Bakaný Mehmet Þimþek'in Türkiye
ekonomisini canlandýrmak için Almanya'dan yardým istediðini yazdý. Bir yandan
"eyyyy Almanya", "eyyyy Merkel", bir yandan da yardým talebi. Tam AKP usulü
siyaset. Almanya Maliye Bakaný Wolfgang Schäuble, Die Welt muhabiri Deniz Yücel
tutuklanmadan önce
Türkiye'ye ekonomik destek konusunda Þimþek'le
görüþtüklerini ancak ardýndan bu tutuklamanýn geldiðini ve iþlerin
deðiþtiðini söylüyor. Þimþek ise "Ýliþkilerde normalliðe
dönme zamaný geldi" diyor. Sanki Reis ile AKP'si çökene
kadar Türkiye normale dönebilirmiþ gibi...
Kalaycý
Ali OSMAN
Sessizliðin Sesi
P eriyodik
Mehmet Levent
[email protected]
[email protected]
LTB'NÝN YÜZKARASI
BÝR YOL
NE FÝLM AMA…
Kýbrýs'ta devam eden ve adýna çözüm
için müzakere denilen görüþmeler bir
anda Montpelerin'e kaydý!
Herkes hayret etti buna…
Ama bunu organize edenler kýlýfýný
çoktan hazýrlamýþlardý…
Herkes gözünü kulaðýný Cenevre'den
gelecek olumlu veya olumsuz haberlere
baðladý…
Birçok Kýbrýslý Montpelerin'den
olumlu
sonuç
çýkacaðýndan
umutluydu…
Ýkiliye daha sonra yani bir tur
sonrasýnda siyasi partilerden ekipler de
katýldý…
Amaç gösteriydi…
Herkes oraya gidecek, yeyip içecek ve
sonra da geri dönecekti..
Dönerken de taraflar birbirlerini
suçlayacaklardý.
Plan buydu…
Anastasiadis ve Akýncý bu oyunun
baþrollerine soyundular ama esas
oðlanlar perdenin gerisindekilerdi…
Figüran takýmý bol bu filmin…
Senaristler baktýlar gördüler ki iþler
biraz çetrefilleþti kendi açýlarýndan…
Taraflar çözüm iþini ciddiye aldýlar!
Birþeyler yapýlmasý gerekirdi ve
yaptýlar…
Bir anda Rum meclisinden enosis
plebisitinin okullarda kutlanmasý
gündeme getirildi…
Akýncý için yaratýlan bir fýrsattý bu…
"Haydi" dediler, "fýrsatý yakala"!
Ve Akýncý enosis plebisiti ortadan
kalkmadýðý
sürece
masaya
oturmayacaðýný söyledi…
Süreç yeni bir çehreye bürününce
karar ortadan kalkmadýðý halde masaya
oturdu…
O kadar sýk deðiþen kararlarý var ki
bilhassa Türk tarafýnýn, inanýlýr gibi
deðil…
Tam bir Tayyip Erdoðan misali…
Bir saat önce söylediðini bir saat
sonra inkar etmesi gibi…
Türkiye'nin Kýbrýs'la ilgili aslýnda bir
senaryo yazma þansý yok…
Yazýlan senaryoyu oynamasý için
veriyorlar ancak o senaryoda az biraz
deðiþiklik yaparak kendine de pay
çýkartýyor içinden…
Ýþte bu pay da saatlik deðiþen Kýbrýs
siyasetidir…
Hoþ, Kýbrýs siyaseti aynýdýr da, saatlik
deðiþen
"çözüm"
yolundaki
hareketidir…
Hem çözüm istediðini söylüyor, hem
de engeller çýkarýyor…
Barbaros denilen bir gemiyi Kýbrýs
karasularýna gönderdi…
Kim gönderdi?
Tayyip'in enerji bakaný yaptýðý
damadý…
Gaz ve petrol arayacakmýþ…
Bunlar hep hikaye…
Maksat ileriye atýlan adýmlar varsa
gözdaðýyla geri attýrmak…
Anastasiadis enosis plebisiti için
Yüksek Mahkeme'ye anayasaya aykýrý
olup olmadýðýyla ilgili baþvuracaðýný
açýkladý…
Daha baþvuracak yani…
Mustafa neden döndü masaya
öyleyse?
Masaya dön diye talimat aldýðý için…
Enosis plebisitini yaratanlar, masadan
kaç diyenler senaryonun uygulanmasýný
saðlýyorlar sadece…
Biz de bu filmi aðzýmýz açýk
seyrediyoruz, hem de kýþýn göbeðinde
ve yazlýk sinemada!
Opel Plaza kundakçýlarýna
8 yýl hapis cezasý
(Kamalý Haber)- Lefkoþa'da 19 Þubat
2016 tarihinde Opel Plaza'nýn
kundaklanmasý ile ilgili olarak yargýlanan
sanýklar Eren Baysal, Ozan Ögeyik ve
Âdem Baðlar ile ilgili karar dün Lefkoþa
Aðýr Ceza Mahkemesi heyeti tarafýndan
açýklandý.
Baþkan Ömer Güran ve Yargýçlar Gökan
Asafoðullarý, Meltem Dündar huzurunda
gerçekleþen dünkü duruþmada mahkeme
heyetinin oybirliði ile vermiþ olduðu
kararý Yargýç Gökan Asafoðullarý açýkladý.
Asafoðullarý öncelikle sanýklarýn aleyhine
getirilen davalarda bir tadilat yapýlmasý
gerektiðini belirterek dava dosyasýnda
"Enver Bahçeciler'in azmettirmesi ile"
ibaresinin kaldýrýlmasýna ve huzurda
bulunmayan
birinin
gýyabýnda
yargýlanamayacaðýna bulgu yaptýklarýný
belirtti. Yargýç Gökan Asafoðullarý
sanýklarýn aleyhine getirilen baþta
kundaklama olmak üzere kasti hasar ve
feri fail davalarýndan suçlu bulup mahkûm
ettiklerini açýkladý. Yargýç Gökan
Asafoðullarý sanýklarýn iþlemiþ olduðu
suçun çok ciddi ve yayýlmakta olan bir
suç olduðunu bu tür suçlara ceza takdir
ederken ciddi caydýrýcý hapis cezalarý
takdir edilmesi gerektiðinin altýný çizdi.
Yargýç Asafoðullarý sanýklarýn iþlediði
suçun her ne þart ve amaç altýnda olursa
olsun toplum huzurunu bozduðunu,
toplumu
oluþturan
bireyleri
endiþelendirip güven içinde olup
olmadýklarý þüphesi içerisine ittiðini
belirterek kimsenin buna hakký olmadýðýný
belirtti.
Yargýç Gökan Asafoðullarý sanýklarý
aleyhlerine getirilen davalardan suça
katkýlarýna göre deðerlendirdikten sonra
sanýklar Eren Baysal ve Ozan Ögeyik'i 8
yýl, Adem Baðlars'ý ise 7 yýl hapis cezasý
ile cezalandýrdýklarýný açýkladý.
Çiziktir
di
Çiziktirdi
Arabamýn lâstiklerinden biri sürekli
boþalýyordu.
Dolduruyorum, birkaç gün gidiyor, sonra
yine yavaþ yavaþ boþalmaya baþlýyordu.
Sonunda bir lastikçiye gittim.
Çivi batýp gömülmüþ içine.
Yapýþtýrdý.
Bu arada da uyarýsýný yaptý.
"Senin bu lâstikler artýk yenilemek istiyor
abi" dedi, "Gecikmeden bir karar ver de
deðiþtirelim."
"Haklýsýn" dedim, "Bütçeyi ayarlayalým da
düþünürük".
***
Lâstiklerin fena halde yýpranmýþ olduðunun
farkýndaydým.
Ama yenilemek bir türlü içimden gelmiyordu.
Bütçeyi ayarlamak meselesi falan deðildi
konu.
Kredi kartý ve taksit kolaylýðý vardý artýk.
O mazereti lâf ola attým ortaya…
Bütün mesele, günde en az üç kez kullanmak
zorunda olduðum Yeniþehir-Kýzýlbaþ yoluydu!
Yeniþehir trafik ýþýklarýndan baþlayýp,
Altýnbaþ benzin istasyonuna kadar uzanan bir
güzergâh.
Artýk kaldýramayacaðý kadar yoðun bir trafik
yükü altýnda olmasýna raðmen, Lefkoþa
þehiriçinin en bozuk, en çok harap olmuþ yolu!
Yer yer öyle derin çöküþler var ki, daðdaki
keçi yollarýndan beter!
Yolun her iki tarafý da derin çukurlarla dolu!
Bu çukurlara düþmemek için mutlaka yolun
ortasýna kaymanýz lâzým!
Ancak karþýdan gelen yoksa risk alýp bunu
yapabiliyorsunuz.
Ayný durum karþýdan gelen için de geçerli.
Çünkü yolun her iki tarafý da bitmiþ
durumda!
Cambazlýk yapmaya kalksanýz…
Yanak yanaða gelme riskiniz çok yüksek!
En küçük bir konsantrasyon bozukluðunda
burun buruna da toslayabilirsiniz.
Yani çukurlara takýr tukur düþüp çýkmaktan
ve arabanýzýn 72 kemiðine trampet çaldýrmaktan
baþka çareniz yok!
Ne "gondra" sustalarýnýzda hayýr kalýr, ne
ön düzeninizde, ne de lâstiklerinizde!
Aldýðýnýzda týk demeyen arabanýz, birkaç
ayda o yolda hurdaya döner!
Hele yolun Kýzýlbaþ Kahvehanesi ile kilise
arasýndaki bölümü tamamen bitmiþ durumda.
100 metreyi geçmeyen bu mesafeyi, eðer
arabanýzý biraz olsun düþünüyorsanýz, en çok
5 km hýzla geçmeniz lâzým!
Geçen gün böyle 5 km'de sýratý geçmeye
çalýþýrken, arkama dev gibi bir beton mikseri
düþtü!
Herifçioðlu almýþ ya altýna o yolun
bozukluðuna bana mýsýn demeyen o canavarý,
nerdeyse benim bagaja dayandý dayanacak!
Karþýdan yoðun geliþ nedeniyle geçmesi de
mümkün olmayýnca…
Basýyor canavarýn kornasýna!
Arabamýn içinde beniliyorum ama hýzýmý yine
de hiç artýrmýyorum!
Anlayacaðýnýz, böyle rezil magandalarla da
karþýlaþabiliyorsunuz yol demeye bin þahit
isteyen o yolda!
***
LTB asfaltlama yapýyormuþ son günlerde.
Ama Lefkoþa'nýn en bozuk yoluna yama
niyetine bile olsa bir kürek asfalt dökmüyor!
Yeniþehir-Kýzýlbaþ yolu projesinin Mayýs'ta
baþlayacak olmasý, yolda en küçük bir
iyileþtirme için bile adým atýlmamasýna asla
mazeret olamaz!
O yol, özelde LTB, genelde KKTC için tam
bir yüzkarasýdýr!
Varsýn Akýncý KKTC ile yoluna devam etme
hayalleri kursun!
Vatandaþ, Yeniþehir ýþýklarýndan Kýzýlbaþ'a
bile binbir iþkence ve kahýrla gidebiliyor ancak!
Her türlü yol ve trafik vergisini çatýr çatýr
ödediði halde!
Arabamýn lâstiklerini yenilemeyi iþte bu
yüzden erteliyorum hep!
5
26 Nisan 2017 Çarþamba
Þaziye’nin Görüþü:
Erdoðan Baybars
[email protected]
Keþke ortak bir
þarkýmýz olsaydý… Her
duyduðumda hatýrlar,
hiç unutmazdým seni.
MÝÞ-MIÞLAR
* Bir bakanýn oðlu rüþvet almýþ.
- Susun yahu… Pakla ýslanmaz
aðzýnýzda… Diðerlerinin de
oðullarý var. Bari onlar
duymasýn.
***
* Kadýna þiddetin önüne
geçilemiyormuþ
- Yanlýþ anlamayýn ama hani?
Önüne geçmeye çalýþan mý
var?.. Bir araba dolusu laf!
***
* Daðman "Kadýna kalkan eli kabul
etmiyoruz" demiþ.
- Korkma... Kadýna kalkan eli
kýrarýz de… Onlar korksun.
***
*Gamze Pehlivan cinayetinde,
çevredekiler yardýma gitmemiþ.
-Bir memlekette ekmekler
bozulduysa, terazi bozulduysa,
en baþta insanlar bozuldu
demektir.
***
* Bir kadýn temizlik iþçisi, temizliðe
gittiði evden para çalmýþ.
- Pek maharetliymiþ maþallah…
Güzel temizlik yapýyor.
***
*Maðusa'daSalamis Yolu'nda
2.Emekçi Kadýn Ürünleri Pazarý
kurulmuþ
- Her Perþembe kurulan açýk
pazardaki emekçi kadýnlarýn
çalýþmasýný nasýl görmezden
gelir de 2. dersiniz Allah
aþkýna!..
***
*Hristodulidis, dört özgürlüðün
verilmesinin söz konusu olmadýðýný
söylemiþ.
- Unut gitsin efendi… Ýsteyen de
kalmadý zaten!
***
* Çakýcý, halk iktidarýna
yaklaþtýklarýný söylemiþ.
-Hade Allah kavuþtursun
inþallah... Þunun þurasýnda arpa
boyu yol kaldý.
***
* Eide "Gidiþat umut verici" demiþ.
- Daha yokuþa gelinmedi de
ondandýr…(18 Aralýk 2015 /
LOLOLO'dan)
Bir yanlýþýmýz var… /
Yanlýþ olduðunu bile
bile yapýyoruz / Ve
umuyoruz... / Ve
bekliyoruz / Belki bu
defa doðru çýkar diye...
TÜRK ERKEÐÝ OMLET
YAPMAYI ÖÐRENEBÝLÝR MÝ?
Yýllar önce, hani Türkiye'den Almanya'ya törenlerle iþçi gönderildiði
dönemde, çalýþmaya gidenler arasýnda, Sivaslý bir de kuaför varmýþ.
Münih'e yerleþmiþ.
Tam bir "köyden indim þehre" havasý.
Zamanla saðý solu öðrenmiþ, bu arada bir de Alman kadýn tavlamýþ!
Kadýna deliler gibi aþýk olmuþ.
Buluþmaya, görüþmeye baþlamýþlar.
Kadýn evliymiþ…
Bir gece, evde seviþtikleri sýrada, kadýnýn kocasý gelmiþ bunlarý yatakta
yakalamýþ.
Bizim Sivaslýnýn korkudan ödü patlamýþ ama kadýn bozuntuya
vermemiþ.
Bir sigara yakarak, yataðýn kenarýna oturmuþ.
Alman koca, bir süre onlara bakmýþ, sonra özür dileyerek, kapýyý
kapatmýþ,ve mutfaða gitmiþ.
Mutfak önlüðünü takmýþ, iki kiþilik kocaman bir omlet yapmýþ,
masaya býrakmýþ ve…
Ve evden çekip gitmiþ.
Sonra da karýsýný boþamýþ.
***
Kadýn boþanýnca, bizim Türk "evlenelim evlenelim" diye tutturmuþ,
kadýn da sonunda kabul etmiþ.
Evlenmiþler.
Mutlu son mu?
Hayýr deðil…
***
Türk erkek, bir gece eve gelmiþ, bir de ne görsün…
Karýsý, baþka bir erkekle yatakta…
Hemen mutfaða koþmuþ.
Kocaman bir býçak almýþ, yatak odasýna geri dönmüþ ve karýsýný da,
erkeði de bir güzel doðramýþ.
Polis gelmiþ, adamý yakalamýþ.
Tam götürmek için arabaya koyarlarken, kadýnýn eski kocasý uzanmýþ
ve þöyle demiþ Türk'e:
- Elini kana bulayacak ne vardý? Yok muydu iki yumurta omlet
yapasýn!
- Ben namusumu temizledim, demiþ Türk.
***
Ülkemizde son yaþanan iki cinayet nedeni de "namus temizliði."
Türk erkeði omlet yapmayý öðrenemeyecek mi dersiniz?!
Baflýnýn Köþesi
Dr.Dolgun Dalgýçoðlu
[email protected]
ÝSKELE
Ýngiliz yaptý…
Sandallar, tekneler oraya demirledi.
Rýhtým güzeldi…
Ýlk gittiðimde Baf'taki limanýn
kokusunu almýþtým.
"Oh be, dedim, Orasý da Kýbrýs,
burasý da".
Her sabah oradaydým.
O koku için dolanýp
geldiðim yer orasýydý.
Sonradan limandaki
kafeyi keþfettim.
Arkadaþlar orada bira
içiyorlardý.
Dolanýp dönen beni
gördüler, "Dolgun gel
bira iç" dediler.
Gittim.
Masalar dýþardaydý.
Hava genelde güzel olduðu için
muhabbet uzunca süre orada oluyor.
Kýþ aylarýnda barakaya çekilsek de
senenin çoðunda dýþarýda bira keyfi
yapýyoruz.
Gelenler belli…
Ýsim yazarsam kýzabilirler…
Onlarla muhabbet olsun diye
gidiyorum artýk.
Kýbrýs meselesini orada çözüyoruz.
Sorunlar…
Çevre…
Ýhaleler…
Hele peþkeþ çekilen ormanlar,
sahiller, sahil-ormanlar…
Canýmýz sýkýlýyor...
Ve MaÐusa'ya yapýlmasý düþünülen,
hatta inþaatýna baþlanan Girne'den de
yüksek katlý binalar…
"Ne biçim rezillik bu", dedi birisi.
Sýrf yabancýlar alsýn diye boþ arazi
býrakmadýlar.
"Böyle aptallýk olur mu", dedi
baþkasý.
Ve o idarecilerin aslýnda çok yanlýþ
olduklarý konusuna gelindi.
Tuhaf olsa da keyifli bir yerdeyiz
vesselam.
"Maðusa limaný limandýr liman."
Bir öykü var orada…
Ýngiliz'in býçakladýðý Ali var…
Býçak darbeleriyle öldürüldü hani…
Þimdi o þarkýyý duyanlar öyküsünü
düþünmezler bile.
Müzik olsun da…
Göbek atan bile vardýr hüznün
içinde.
Neyse…
Ýngiliz o limaný yaptý, iskele yüz
yýldan fazladýr orada duruyor.
Biz sonradan geldik,oraya konduk…
Bir kýsmý ahþap olan iskelede
dolaþmak Baf'ta dolaþmak gibi geldi…
Ve sonradan tekne sahipleri ile
sohbetler, akþam üzeri orada oturmalar
baþladý.
Bir gün "bu iskele yýkýlýr" dedim.
Oradaki arkadaþ, "bir gün bu iskele
yýkýlýr" dedi.
Sonradan aramýza katýlan birisi "bu
iskele yýkýlýr" dedi.
Meðer yýllardýr herkes "bu iskele bir
gün yýkýlýr" dermiþ.
Ýskele yýkýldý.
Yýkýldýktan sonra "ben iskele yýkýlýr
demiþtim" diyenler daha da çoðaldý.
Çoðaldý da o iskelenin yanýnda ayný
tarihlerde yapýlmýþ baþka bir iskele
daha var.
Onu rahatça görüyorsunuz.
Þimdi ben oradakilere "bu iskele
yýkýlýr" diyeceðim… Onlar da bana "bu
iskele yýkýlacak" diyecekler.
Ama…
Gel gör ki dün o iskele üzerinde park
etmiþ bir araba vardý.
Yapanýn tamir etmesini mi
bekliyorlar?
Ýngiliz gelse de yüz yýl önce
yaptýklarýný tamir etse!
Yoksa yaptýklarý tek tek baþýmýza
yýkýlacak…
Kýb-Tek’ten Ýsmet Akim’e yanýt geldi
Erçen ve Gündoðan’dan
ortak açýklama
Kýb-Tek eski Yönetim Kurulu
Baþkaný
Ýsmet
Akim’in
açýklamalarýna Kýb-Tek Yönetim
Kurulu Baþkaný Hasan Erçen ile
Genel
Müdür
Gürcan
Erdoðan’dan yanýt geldi. Yapýlan
ortak açýklamada þöyle denildi:
“Kýbrýs Türk Elektrik Kurumu
Eski Yönetim Kurulu Baþkaný
Ýsmet Akim'in bir televizyon
kanalýnda, bizler Kýb-Tek Yönetim
Kurulu Baþkaný ve Genel
Müdürü hakkýnda yaptýðý
mesnetsiz, dayanaksýz ve
gerçekle uzaktan yakýndan ilgisi
olmayan iddia ile suçlamalarý
ibretle izledik ve yansýmalarýný
takip ediyoruz.
Ýsmet Akim'in bu ani çýkýþýný bir
kenara itilmiþlik psikolojisi,
siyasette yok olmuþluðun
getirdiði bir buhranla söylenmiþ
sözler olduðunu düþünüyoruz.
Yýllarca yönettiði bir kurumu
bu þekilde karalamak, eski bir KýbTek Yönetim Kurulu Baþkaný'na
ve de üstüne üstlük Sayýþtay
Baþkanlýðý yapmýþ birine
yakýþtýrmadýðýmýz gibi, ispat
etmekle yükümlü olduðu bu
yalan iddialarý ortaya atmasýný
"oyuncaðý elinden alýnmýþ ve ilgi
isteyen bir çocuk" saldýrganlýðý
içerisinde
söylediðini
düþünüyoruz.
Ýsmet Akim'in ortaya koyduðu
iddialarý kanýtlamaya davet
ederken, gerek Akim, gerekse de
sarf ettiði mesnetsiz sözleri,
görüþümüzü hiç sormadan
yayýnlayan ya da gerçekmiþ gibi
yansýtan basýn yayýn kuruluþlarý
ile ilgili tüm yasal haklarýmýzý hem
kiþisel hem de kurumsal olarak
sonuna kadar arayacaðýmýzýn ve
bu konuda hukukçularýmýza
talimat verdiðimizin kamuoyu
tarafýndan bilinmesini isteriz.
Gerek Ýsmet Akim'in yalan
iddialarý, gerekse de Kýbrýs Türk
Halký adýna yönettiðimiz Kýbrýs
Türk Elektrik Kurumu'nun genel
iþleyiþi ile ilgili bilgiye ulaþmak
isteyen tüm basýn mensuplarýna
kapýmýzýn en þeffaf þekilde açýk
olduðunu bildiririz.”
BALIKÇILARA SOSYAL
SÝGORTA PRÝM DESTEÐÝ
Bakanlar Kurulu kararý
kapsamýnda,
balýkçýlýðý
özendirmek, giriþimciliði artýrmak
ve sosyal güvenlik sistemine
dahil etmek amacýyla balýkçýlara
yýllýk yüzde 50'yi geçmeyecek
þekilde Sosyal Sigorta prim
desteði ödemesi yapýlacak.
Tarým ve Doðal Kaynaklar
Bakanlýðý'ndan
yapýlan
açýklamaya göre, 1975 Balýkçý
Gemileri (Tescil, Satýþ, Devir ve
Ýpotek) Yasasý kapsamýna giren
küçük balýkçý gemileri siciline
kayýtlý gemi sahibi mesleki
balýkçýlara, Bakanlýk tarafýndan
yýllýk %50 oranýný geçmeyecek
Sosyal Sigorta prim desteði
ödemesi yapýlacak.
Baþvuru esnasýnda kimlik kartý
fotokopisi, Balýkçý Gemileri Kayýt
Belgesi fotokopisi, banka
cüzdaný fotokopisi, sigorta
primleri bordrosu ve prim tahsilât
makbuzu aranacak.
Söz konusu prim desteðinden
yararlanmak isteyen balýkçýlarýn
sosyal
güvenlikle
ilgili
kayýtlarýnýn yapýlmasý ve
yatýrýmlarýnýn yatýrýlmasýnýn
zorunlu olduðu ve Hayvancýlýk
Dairesi Müdürlüðü'ne (kazalar da
dahil) baþvurmalarý gerektiði
kaydedildi.
Özgürgün’ün takým
elbisesi gündem oldu
n Milliyet Gazetesi’nin gündeme getirdiði
“Baþbakan’ýn Nazar Boncuðu” yeni bir
polemiðie neden oldu.
Haber Kýbrýs- Baþbakanýn
giydiði
takým
elbise
"Ermenegildo
Zegna…"
Türkiye’de sadece bir maðazasý
var ortalama takým elbise fiyatý 10
bin TL’den baþlýyor. Ajda Pekkan
tarafýndan Baþbakan’a verilen
nazar boncuðu da tam bu marka
üzerine iliþtirilmiþ. Markaya
dikkat çeken CTP Milletvekili
Birikim Özgür, kinayeli bir
þekilde, “Bazý erkekler takým
elbise konusunda hassastýr,
meraklýdýr, bilgilidir. Her erkeðin
de takým elbise almadan önce
mutlaka danýþtýðý böylesi dostlarý
vardýr. Bu arkadaþlarýmdan bir
tanesi sevgili Sefa Karahasan'ýn
haberinde Baþbakanýn takým
elbisesi ile ilgili yakaladýðý detayý
benimle paylaþtý.
Baþbakanýn takým elbisesinin
markasý "ermenegildo zegna".
Türkiye'de sadece Ýstanbul'da
maðazasý varmýþ. Ýnternet
sitesinden modelin (trofeo suit)
fiyatýna da bakmýþ arkadaþým;
2995 dolar yani 10.762 TL. Gözü
olanýn gözü çýksýn. Sayýn
Baþbakan bir aylýk maaþý
tutarýndaki takým elbiseyi nasýl
aldý, indirim mi yapýldý, hediye mi
edildi, biz bilemeyiz. Güle güle
eskitsin, nazar deðmesin...”
notuyla bunu kamuoyuna
duyurdu.
Sýnavsýz, münhalsiz 26 istihdam!
n UBP kurultayý öncesi eski Baþbakan Ýrsen
Küçük tarafýndan istihdam edilen daha sonra
ise kurulan CTP-DP hükümeti döneminde iþten
durdurulan 26 kiþi yeniden istihdam edildi.
DETAY- CTP-DP hükümeti döneminde yapýlan yeterlilik sýnavý
dýþýnda kalan 26 kiþi UBP tarafýndan münhalsiz ve sýnavsýz istihdam
edildiði ortaya çýktý Ýstihdam edilen 26 kiþinin Baþbakanlýk kadrosuna
03 iþçi statüsünden istihdam edildikleri de iddia edildi.
ÇOCUKLARA DÝL VE KONUÞMA
TERAPÝSÝ EÐÝTÝMLERÝ
Kýbrýs Ýþitme Konuþma Engelliler Vakfý (KÝKEV), dil ve konuþma
terapisi eðitimlerini, çocuklarýn yapacaðý etkinliklerle tanýtacak. AB
tarafýndan finanse edilen Naci Talat Vakfý ve IKME tarafýndan yürütülen
"Sesini Yükselt Haklarýný Savun" projesi kapsamýnda, iþitme engelli
çocuk ve gençlere yönelik düzenlenen eðitimler 13 Nisan Perþembe
günü tamamlandý. KÝKEV tarafýndan yapýlan açýklamaya göre 28 Nisan
Cuma günü saat 18.30'da gerçekleþtirilecek final gecesinde ise eðitimler
etkinliklerle tanýtýlacak. Final gecesi Naci Talat Vakfý'nda yer alacak.
GÜNLÜK
GÜNLÜK
AKPM, Türkiye'yi siyasi
denetim sürecine aldý
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM)
Türkiye'nin yeniden denetim sürecine alýnmasýna karar verdi.
Oylamada denetim kararý için 113 üye kabul, 45 üye ret oyu
verirken, 12 üye çekimser kaldý. Bu karara gerekçe olarak
OHAL'ýn devam etmesi ve yayýmlanan kanun hükmünde
kararnameler gerekçe gösterildi. Oylamada 11 AKP'li, dört
CHP'li, iki HDP'li ve bir MHP'li
üye bulunuyor. HDP'liler
Türkiye'nin denetime alýnmasý
yönünde oy kullandý. Türkiye,
üyelik müzakereleri
görüþmelerinin ardýndan tekrar
denetim sürecine alýnan ilk ülke
oldu. Karara iliþkin ilk tepki
Erdoðan'ýn
baþdanýþmanlarýndan Bülent Gedikli'den: "AKPM Türkiye'yi
tekrar denetime alma kararý siyasi operasyondur! Asýl
denetime ihtiyacý olanýn AB ülkeleri." 'Denetleme komitesi
raportörleri ise þu görüþleri dile getirdi: "Denetleme süreci
cezalandýrma deðil, dayanýþma anlamýna geliyor. Türkiye'yle
olan iliþkimiz diyalog olmaktan ziyade monologa dönüþtü.
Türkiye'yi destekliyoruz, bu yüzden denetleme sürecine
girilmesinin demokrasi, hukukun üstünlüðü ve insan haklarý
konusunda çözüm saðlamak için önemli olduðunu
düþünüyoruz. Türkiye halký demokrasiyi hak ediyor."
SAHTE
DEVLET
TDP Milletvekili Hüseyin
Angolemli meclis
kürsüsünden yaptýðý
konuþmada öðrenci
diye KKTC'ye gelenlerin
baþka iþlerle
uðraþtýklarýný,
konsomatrislerin bile
öðrenci statüsünde
getirilmeye baþlandýðýný
söyledi. Aslýnda
þaþacak bir þey yok,
korsan ve sahte bir
yönetimde her iþin
sahte olduðu bir
gerçek… Böyle baþa da
böyle traþ…
BUZDAÐI
Ýsmet Akim bir TV
kanalýnda yaptýðý çarpýcý
açýklamada 9 milyonluk
elektrik borcu
baðýþlanan Cratos
Oteli'nin güneþ enerjisi
sisteminin Elektrik
Kurumu Müdürü'nün
þirketi tarafýndan
yapýldýðýný söyledi. Bu
ne ilk ne de sondur…
Her tarafýnýn döküldüðü
bir yerde bunlar
duyulanlar, bir de
buzdaðýnýn görünmeyen
kýsýmlarý var…
KADINLAR
Kadýnlara yapýlan þiddet
durmak bilmiyor…
Herþey örgütlü
baþarýldýðýna göre ve de
kadýn örgütlerinin
çokluðu da bir gerçek
olarak karþýmýzda
durduðuna göre bu
örgütsel gücü kaale
almayanlar kimlerdir
acaba?
“Týrnak”...
"PKK sahneden çekilmeli, yerini
Selahattin Demirtaþ gibi barýþý
silah olarak ele alanlara
býrakmalýdýr. Demirtaþ bir Kürt
Gandi'si, Mandela'sý olacak
kapasitede bir adamdýr. Adý
temiz. Sesi yumuþak.
Söyledikleri makul. Ama… Belki
böyle þeyler için dünyanýn doðru
yerinde deðiliz. Ortadoðu'da
savaþlar bir taraf yenince deðil,
her iki taraf da bitkin bir
vaziyette yere yýkýlýnca sona
erer. Uzlaþma kültürünün
olmadýðý, hiddet ve þiddetin
imparator olduðu, nefret sýra
daðlarýyla dolu bu bölgede ümitli
olmak için çok mu geç yoksa çok
mu erken, bilmiyorum."
Metin MÜNÝR
(Diyalog)
"Ne trafikte doðru dürüst bir
denetim, altyapý ve düzenleme
var… Ne ülkeye giriþ-çýkýþlar
kontrol altýnda… Ne de inþaatlar
denetlenebiliyor. 'Devleti' kýyma
makinasýna çevirmiþ iktidar
sahipleri adeta… Her taraftan
kan fýþkýrýyor… Gözyaþý
akýyor… Yürekler daðlanýyor…
Ancak onlar makam sefasý
sürüyorlar. Bir de son model
süper lüks makam araçlarý…"
Ali TEKMAN
(Yeni Bakýþ)
"En sonunda 115 yýllýk köprüyü
de yýkmayý baþardýk ya, bravo
bize. Bu ülkedeki geçmiþ
kültürlerden, uygarlýklardan
bizlere çok önemli zenginlikler
kaldý ama kýymetini bilemedik,
halen de bilmiyoruz."
Ali BATURAY
(Kýbrýs)
Günün Kahramaný
SILA USAR
Týp-Ýþ Baþkaný Sýla Usar'ýn
dün yaptýðý açýklama
toplumda endiþe yarattý. Ne
deniliyor bu açýklamada? 27
Nisan'dan itibaren acil olan
ameliyatlar dýþýnda ameliyat
yapýlmayacak… Kamu
hekimlerinin ve
hastanelerin sorunlarýna
karþý duyarsýzlýðýný
sürdüren Saðlýk Bakanlýðý ile
hükümete karþý Týp-Ýþ'in
baþvurduðu son çare bu… Bakan
Faiz Sucuoðlu'nu daha önce uyardýklarýný
açýklayan Sýla Usar, "1 Aðustos 2017 tarihine kadar
yapmanýz gereken çok önemli çalýþmalar ve düzenlemeler
vardýr. Söz konusu çalýþmalarýn ve düzenlemelerin
yapýlmamasý durumunda kamu hastanelerimizin hekimsiz
kalma riski ile karþý karþýyayýz" dedi… Acaba bakanýn
istediði de bu mu?
7
26 Nisan 2017 Çarþamba
GÖR DUY KONUÞ
VÝNÇTEN 37 LÝTRE
MAZOT ÇALAN
ÞAHIS
TUTUKLANDI
Ercan Havaalaný arkasýnda
bulunan bir firmaya ait
þantiyedeki vincin yakýt
deposundan 37 litre mazot
çalan Y.M. (E-50) tutuklandý.
Polis Basýn Subaylýðý'ndan
verilen bilgiye göre, olay nisan
ayý içerisinde meydana geldi.
ALO AFRÝKA HATTI
GÝZLÝLÝK KALDIRILMALI
ERCAN'DA PARA
KAMBÝYO
YASASI'NA AYKIRI
HAREKET
Ercan Havalimaný'nda, 17 bin
900 ABD Dolarý ve 2 bin TL nakit
parayý yetkili makamlara beyan
etmeden KKTC'den çýkýþ
yapmak isteyen S.S. (E-31)
hakkýnda yasal iþlem baþlatýldý.
MAÐUSA'DA
YANGIN
Gazimaðusa'da Aydýn Kayal'a
ait garajda bulunan KP 629
plakalý salon araçta çýkan
yangýn sonucu aracýn bagaj
kýsmý tamamen yanarak zarar
gördü.
Muhtemelen motor
bölümünde bulunan elektrik
aksamlarýnýn kýsa devre
yapmasýndan kaynaklandýðý
belirtilen yangýn, itfaiye
ekipleri tarafýndan söndürüldü.
Söz konusu garajýn Mustafa
Kayol'a ait eve bitiþik olduðu ve
yangýnýn yol açtýðý ýsýdan evin
salonundaki pencerenin
camýnýn patlayarak yangýn
odaya da sirayet ettiði
kaydedildi.
Yangýn sonucu oda içerisinde
bulunan bir koltuk ve bir
televizyon yanarak hasar
gördü.
LEFKE BELEDÝYESÝ
EMLAK
VERGÝLERÝNÝ
ÖDEMEYENLERÝ
UYARDI
Lefke Belediyesi, emlak
vergilerini ödemeyenleri
uyardý.
Belediyeden yapýlan
açýklamada, 2017 Nisan dönemi
emlak vergilerini cezasýz
ödemenin son tarihinin Cuma
günü mesai bitimine kadar
olduðunu duyurdu.
DP 1 MAYIS'TA
PÝKNÝK YAPACAK
Demokrat Parti'nin (DP)
geleneksel 1 Mayýs pikniði
pazar günü Girne-Boðaz Piknik
Alaný'nda yapýlýyor.
DP'den yapýlan açýklamaya
göre, DP Genel Baþkaný,
Baþbakan Yardýmcýsý ve Maliye
Bakaný Serdar Denktaþ, tüm
partililerle halký pikniðe davet
etti. Pazartesi günü yapýlacaðý
duyurulan pikniðin, gelen istek
üzerine, pazar gününe alýndýðý
bildirildi.
SAÐLIKTA DÖNER
SERMAYE YASASI
KONUSUNDA
PANEL
Kýbrýs Türk Amme Memurlarý
Sendikasý (KTAMS), kamu
saðlýk hizmetleriyle ilgili
"Döner Sermaye Yasasý"
konusunda panel düzenliyor.
KTAMS Genel Sekreteri Güven
Bengihan tarafýndan yapýlan
açýklamaya göre, Cuma günü
saat 13.30'da KTAMS Barýþ
Salonu'nda yer alacak panel,
"Döner Sermaye Yasasý ve
Saðlýk Reformu Türkiye
Deneyimleri" baþlýðýyla
düzenlenecek.
Açýklamaya göre Türk Tabipler
Birliði Merkez Konseyi Üyesi
Dr. Bülent Nazým Yýlmaz ve
Ýstanbul Tabip Odasý Saðlýk
Politikalarý Komisyon Üyesi Dr.
Osman Öztürk'ün konuþmacý
olarak yer alacaðý panele siyasi
parti ve sivil toplum örgütü
temsilcileri de davet edildi.
Lefkelilerden Akýncý'ya mektup
Lefke ve yöresi sivil toplum
örgütleri, Cumhurbaþkaný Mustafa
Akýncý'dan, Güney Kýbrýs'ýn
gerekenleri yapmamasýndan dolayý
6 yýldýr açýlamayan Aplýç kapýsýnýn
açýlýþýnýn süratlendirilmesi için aracý
olmasýný istedi.
Lefkeve Yöresi Sivil Toplum
Örgütleri Koordinatörlüðü, bölge
sivil toplum örgütleri adýna,
Cumhurbaþkaný Akýncý'yý ziyaret
ederek, taleplerini içeren bir mektup
sundu.
Koordinatörlükten
yapýlan
açýklamaya göre mektupta,2010'dan
sonra açýlacak ilk kapýnýn AplýçKalabanoyot kapýsý olacaðý sözü
almalarýna raðmen, aradan geçen 6
yýlda bu yönde Güney Kýbrýs Rum
Yönetimi ve UNDP'den herhangi
olumlu bir adým atýlmadýðý belirtildi.
Mektupta, "Endiþemiz,gerekli
diðer hazýrlýklarýn uzamasý
sonucunda, Aplýç-Kalabanayot yolu
ve kapýsýnýn, Derinyakapýsýyla eþ
zamanlý açýlmamasý ve bunun
sonucu, güneyin isteksizliði
nedeniyle Aplýç -Kalabanoyot
kapýsýnýn açýlmasýnýn sürüncemede
kalmasýdýr" denildi.
LTB HALK SAÐLIÐI ÞUBESÝNÝN
ÝÞ YERÝ DENETÝMLERÝ SÜRÜYOR
Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB)
Halk Saðlýðý Þubesi ekiplerince, 17
Nisan ile 21 Nisan tarihleri arasýnda
59 iþ yeri denetlendi ve denetimler
sonucunda 5 iþyerine izinsiz ve
saðlýk karnesiz personel çalýþtýrdýðý
gerekçesiyle ihbar verildi.
Ayrýca, kahve imalathanelerine
yönelik gerçekleþtirilen denetimlerde
"Ada Kuru Kahve" isimli iþyerine
"gayrý sýhhi koþullar ve çevre
kirliliðinden dolayý" Belediyeler
Yasasý çerçevesinde para cezasý
kesildiði belirtildi.
Belediyeden yapýlan yazýlý
açýklamaya göre, "Özerlat Kahve
Ýmalathanesi"ne ise yapýlan son 5
denetimin tümünde her yönden
saðlýk koþullarý uygun olduðundan
ve çalýþmak için sahip olunmasý
gereken tüm gereklilikleri yerine
getirdiðinden dolayý teþekkür
belgesi verildi.
Denetlenen iþyerleri niteliklerine
göre þöyle:
" 1 unlu mamul imalathanesi, 6
restoran, 1 bar, 3 kahve imalathanesi,
2 meyhane, 1 lahmacun ve pide fýrýný,
11 market, 2 gýda deposu, 3 dernek
ve lokal, 1 spor salonu, 1 bet ofisi, 1
pansiyon, 1 oto galeri, 1 büfe, 5
kadýn kuaförü, 2 güzellik salonu, 3
eðitim merkezi, 4 meslek iznine tabi
iþyeri, 1 dövme salonu, 9 kafeterya."
Özyiðit: Ekonomik kriz derinleþiyor
Toplumcu Demokrasi Partisi
(TDP) Genel Baþkaný Cemal Özyiðit,
ülkedeki ekonomik krizin toplumun
geniþ kesimlerine yayýlarak,
derinleþtiðini iddia etti.
TDP'den verilen bilgiye göre,
toplumun
çoðunluðunun
fakirleþmeye,
fakirleþtikçe
borçlanmaya devam ettiðini,
borcunu ödeyemeyen kiþi sayýsýnda
ise artýþ yaþandýðýný belirten Özyiðit,
ciddi þekilde artan alacak-verecek
davalarý ile çýkarýlan mazbata
sayýsýnýn bunun en somut
göstergesi olduðuna dikkat çekti.
KKTC mahkemelerinin yýllýk
faaliyet raporuna göre, korkunç
boyutlara ulaþan alacak-verecek
davalarý kapsamýnda 11 yýlda toplam
130 bin 610 dava dosyalandýðýný, en
çok davanýn ise geçtiðimiz 2016
yýlýnda dosyalandýðýný ileri süren
Özyiðit, þöyle devam etti:
"Açýklanan rapora bakýldýðýnda
alacak-verecek davalarýnda her yýl
ciddi bir artýþ olduðu görülmektedir.
Nitekim bu rakam 2016 yýlýnda en
yüksek seviyeye çýkmýþ durumdadýr.
2010-2015 döneminde 69 bin 442,
yalnýzca 2016 yýlýnda ise 10 bin 816
mazbata çýkarýldýðý açýklanmýþtýr. Bu
rakamlar bir anlamda toplumun
yaþadýðý ekonomik kriz ile
fakirleþmenin de göstergesidir."
Ýsmi yanýmýzda saklý bir vatandaþýmýz,
müzakerelerle ilgili düþüncelerini yazýlý olarak
elektronik postayla gazetemize gönderdi.
Vatandaþýmýz Akýncý'ya olan sevgi ve saygýsýný
kaybetmek istemediðini bu nedenle Akýncý'nýn
müzakerelerin baþarýsýzlýðýyla ilgili yaþadýklarýný
açýklamasýný talep etti…
"Bir vatandaþ olarak ben düþüncelerimi dile getirmek
istiyorum. Konu þu… Kendisine oy verdiðim, oy
vermeleri için koþuþturup durduðum ve sevip
saydýðým, güvendiðim Akýncý'ya bir þeyler yazma
ihtiyacý hissettim. Enosis plebisiti kararý alýnýnca
Akýncý masadan kaçmýþ ve bu karar ortadan
kaldýrýlmazsa masaya dönmem demiþti. Bu konuda ona
hak verenlerdendim. Ancak bunu yaparken kuzeyde
yani bizde de benzerlerinin olduðunu nazarý dikkate
almasýný umanlardandým. Bunu arkadaþlarýmýzla
konuþtuk çokça. Kendisine haber de gönderdik. Akýncý
aslýnda bir Limasol'a yerleþen Lurucinalý bir ailenin
çocuðudur. Bir Kýbrýslýdýr… Herkes ondan çözüm
bekledi benim gibi… Kýbrýslýdan çözüm olmaz diyorum
þimdi. Yaþadýklarýmýzdan sonra. Neden mi? Biz kim bu
adayý gelip iþgal ettiyse onun yanýnda durduk. O kadar
tuhaf insanlarýz ki düþünün Ýngiliz çýkarlarý gereði üç
kuruþa bizi satýn aldý ve komþularýmýzla kavga ettirdi.
Ýþte ta o günlerden gelen bu kavgaya Akýncý da bir
parmak attý, Anastasiadis de… Masaya döndüler…
Amaç Türkiye'deki seçimlerde muhalefetin Kýbrýs
üzerinden Erdoðan'a yüklenmesini engellemekti.
Seçim 16'sýnda oldu ama müzakereler için ilk görüþme
bu seçimden yani referandumdan birkaç gün önce
gerçekleþti. Bunun nedeni de bazý medya organlarýnda,
en baþta da Afrika'da müzakerelere ara verilme amacý
yazýlmýþtý ya Akýncý bunun doðru olmadýðýný ispat
etmek için referandumdan birkaç gün önce görüþme
ayarlattý. Zaten söyledi de bu aranýn referandumla
alakalý olmadýðýný. Bana göre hýrsýz yavuz ev sahibini
bastýrýr açýklamasýydý bu. Benim düþündüklerim
yanlýþsa yani masadan kaçma sebebi plebisit
meselesiyse Türkiye'nin Navtex açýklamasýný nasýl
yorumlar Sayýn Akýncý? Zaten bu konuda da ne
söylediðini ne açýkladýðýný duyan varsa bana da
söylesin… Plebisit müzakerelerin kopmasýna sebebiyet
vermiþse eðer Navtex açýklamasý bundan sonrasýna
masaya dinamit atmak demektir. Ben Akýncý'dan
beklediðim bunlarý halka söylemesidir. Halkýný seven
yurdunu seven birisiyse ve artýk aday olmayacaksa
çýkýp yapýlanlarý
bir bir
anlatmalý.
BÝZÝM DUVAR
Hiçbir þey gizli
kalmamalý.
Ýster Türkiye,
ister
Yunanistan ve
isterse Ýngiliz
ile Amerika
neler
döndürüyorlar
söylemeli… "
HÝÇBÝRÞEY
BÝLMEZSEN
HADDÝNÝ BÝL
Denktaþ: Bana kýzýn, ama devlete küsmeyin
DP Genel Baþkaný, Baþbakan
Yardýmcýsý ve Maliye Bakaný Serdar
Denktaþ, "Demokrasi Akademisi"
seminerinde, bakanlýðý ve hükümet
çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi,
beklentilerin giderilmesi konusunda
izlenilen yolu açýkladý.
Denktaþ,
DP
tarafýndan
düzenlenen seminerde yaptýðý
konuþmada kendisine de her gün
onlarca kiþinin "kamuda istihdam"
için baþvurduðunu kaydetti ve
herkesin
kamuda
istihdam
edilmesinin mümkün olamayacaðýný
dile getirdi.
Denktaþ, "Ülkenin bütçe ve
olanaklarý belli, kamuya alýnacak
istihdam rakamý belli. O nedenle
herkesin kamuya istihdamý mümkün
deðil" diye konuþtu.
Halka her zaman doðrularý
söylemeyi yeðlediðini vurgulayan
Denktaþ, "Çünkü yalan söylersem
biliyorum ki, insaným beklentileri
gerçekleþmediðinde hayal kýrýklýðý
yaþayacak, devletine soðuyacak,
devletinden uzaklaþacak. Bu
nedenden ötürü ben daima doðrularý
paylaþacaðým. Bana kýzýn, bana tepki
gösterin, beni cezalandýrýn ama
devlete küsmeyin. Çünkü her þeyden
önemli olan tek þey, devletimiz ve bu
devleti yaþatan insanýmýzdýr" diye
konuþtu.
Bizim Mandra
Kýb-Tek eski Yönetim Kurulu Baþkaný Ýsmet
Akim'in
kurumdaki
yolsuzluk
ve
usulsüzlüklerle ilgili açýklamalarý mandra
gündemine bomba gibi düþer. Akim'in
özellikle Cratos Otel'in 9 milyon liralýk
elektrik borcunun baðýþlanmasýyla ilgili
olarak ortaya koyduðu çarpýcý gerçekler,
herkesi hayretten hayrete sürüklerken,
sokaktaki adam "Kýb-Tek'i, hükümetin
ortaklýðýnda bubalarýnýn çiftliði gibi idare
ediyorlar" diye kendi kendine söylenir.
8
26 Nisan 2017 Çarþamba
Arada Bir
Baðýmsýz Köþe
Özgün Kutalmýþ
Ali Kiþmir
[email protected]
Kamyonlar, otobüsler
ve yollarýmýz
Þehir içi ve þehir dýþý yollarýmýz belli bir
aðýrlýðý taþýyabilecek þekilde yapýlmýþlardýr.
Küçük bir ada ülkesi olduðumuz için de, çok
fazla þeritli ve çok geniþ yollar yapacak
kadar da araziye sahip deðiliz. Bu
gerçekliklerimizi göz önünde bulundurup,
ülkemize ithâl edilmesine izin vereceðimiz
kamyonlarýn yük taþýma kapasiteleri belli bir
tonaja kadar olmalýdýr.
Ayni þekilde ithâl edilecek
otobüsler de, bilhassa þehir
içi trafikte týkanmalara neden
olmamak için, belli bir
uzunluktan daha uzun
olmamalýdýr. Yani para
babalarý
daha
fazla
kazanacaklar
diye,
yollarýmýzýn kaldýrmayacaðý,
daha yalýn anlatýmla 2 kamyon ve þoförün
yapacaðý iþi bir kamyon ve bir þoförle
yapmamalýdýrlar. Ülkeye 20 tondan fazla yük
taþýma kapasitesi olan kamyon ithâline izin
verilmemelidir.
Ayni þekilde, 2 otobüsün 2 þoförle
taþýyabileceði yolcuyu bir otobüs ve bir
þoförle yapacak körüklü veya uzun
otobüslere de izin verilmemelidir. Bir
üniversitenin körüklü otobüsleri yüzünden
her gün en az altý yedi kez Lefkoþa Merit
Otel önü, hastane yanýndaki öðretmen
apartmanlarý önü ve eski Belça önündeki
trafik, kazalara sebebiyet verecek þekilde
týkanmaktadýr. Ayni þekilde Hastane
çemberinden Göçmenköy'e dönüþ yapan
körüklü otobüsler yüzünden, çemberde
bekleyen veya çemberde olan araçlar da
kaza tehlikesi geçirmektedirler.
Bundan kim kazançlý çýkmaktadýr?
Elbette 2 otobüs ve 2 þoförle yapacaðý
taþýmacýlýðý bir þoför ve bir otobüsle yapan
üniversite patronu kazançlý çýkmaktadýr.
Kaybeden ise trafik týkanýklýðýndan dolayý
zaman ve yakýt harcayan halk olmaktadýr.
Ayni þekilde 60 ton yükü 3 kamyon ve 3
þoförle taþýtacak olan patronlar da, bir þoför
ve bir kamyonla 60 tonu bir seferde
taþýtarak, kazançlarýna kazanç katmaktadýrlar.
Kaybeden ise yollarýn bozulmasý yüzünden
araçlarýnda arýza meydana gelen, kaza yapan
küçük araç sahipleri ile devlet olmaktadýr.
Denetim özürlü olduðumuzu da hesaba
katarsak, yakýnda býrakýn araç kullanmayý,
yürüyecek yol dahi bulamayacaðýz. Ama
hükümetçilik ettiðini sananlar yanlýþlarýna
yeni yanlýþlar eklemeye devam ediyorlar.
Þimdi de yollarýmýzda 2 beton mikserinin
taþýyacaðý yükü, devasa tanký sayesinde bir
beton mikserine taþýtmaktadýrlar.
Bilhassa þehir içi yollarda dönmek için
manevra yapan bu beton mikserleri þehir içi
sokaklardaki asfaltý adeta gazete kâðýtý katlar
gibi katlamaktadýr. Bana göre belediyeler
yapacaklarý denetimlerle 20 tondan fazla yük
taþýyan kamyonlarý, yükleri ne olursa olsun,
belediye
hudutlarýndan
içeriye
sokmamalýdýrlar. Bir çok belediye bugün
normal aþýnmadan aþýnan yollarý bile
tamirden acizdirler. O zaman normal aþýnma
yanýnda bu kamyonlarýn yollara verdiði
zararý nasýl tamir edeceklerdir? Bu arada
trafik polisleri yasalara raðmen aþýrý hýz
yapan aðýr vasýtalarý da 7/24 her yolda
denetlemelidirler. Pazartesi saat 11 civarýnda
Girne'den gelirken, yanýmdan dev gibi kum
veya çakýl yüklü iki kamyon geçti. O sýrada
80 kilometre hýzla gidiyordum. Kamyonlarýn
rüzgârýndan arabam sallandý. Neredeyse
sola savrulacaktým. Ben Gönyeli Çemberine
kadar 80 kilometre hýzla seyahat etmeme
raðmen kamyonlara yetiþemedim. Halbuki
þehir dýþý yollarda kamyon, otobüs, minibüs
ve van araçlarýn azami 80 kilometre hýzla
gitmeleri gerekir.
Beni geçen araçlarýn önünde maazallah
bir nedenle bir araç dursa o hýz ve yükle
týpký dað yolundaki kazada olduðu gibi
duran aracýn üstünden tank gibi geçecek
ve o araçta kaç kiþi varsa hepsini de
öldürecektir. Kamyonlarýn yüklü olduðunu
kasalarýnýn branda veya bezle kapalý
olmasýndan anladým.
Muhtemelen Boðaz'daki taþ ocaðýndan
yüklerini almýþlardý.
ANCAK TEÞEKKÜR
EDEBÝLÝRÝM
AKINCILAR-ERCAN YOLU
5 MAYIS'TA HÝZMETE GÝRECEK
Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Kemal
Dürüst, 7 kilometre uzunluðundaki
Akýncýlar-Ercan yolunun 5 Mayýs'ta hizmete
gireceðini açýkladý.
Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakanlýðý'ndan
yapýlan açýklamaya göre Dürüst, ErcanAkýncýlar yol yapým çalýþmalarýný ve
KKTC'de ilk kez uygulanan tünel inþaatýný
yerinde inceledi.
Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Kemal
Dürüst, incelemelerinin ardýndan yaptýðý
açýklamada, Ercan Havalimaný giriþinde yer
alan tünel inþaatýný, Ercan Havalimaný ve
Akýncýlar yolu kavþak yapýmý ve Akýncýlar
yolu yapým çalýþmalarýný yerinde incelemek
amacý ile ziyaret gerçekleþtirdiklerini
belirterek, "Büyük bir heyecan ve mutlulukla
ifade etmem gerekiyor ki, daha önce
belirlemiþ olduðumuz tarih olan 5 Mayýs
tarihinde, yolumuzu açabileceðiz" dedi.
Bakan Dürüst, Ercan-Akýncýlar yolunun
Baþbakan Hüseyin Özgürgün tarafýndan
açýlacaðýný belirterek, Ercan-Akýncýlar
yolunda yapýlan çalýþmalarýn, KKTC'nin
hýzlý bir geliþim süreci içerisinde olduðunun
en somut örneði olduðunu ifade etti.
Akaryakýt fiyatlarýna 20 gün
için zam yapýlmayacak
n SADECE ELEKTRÝKLE ÇALIÞAN ARAÇLARIN SEYRÜSEFER VE
KAYIT HARÇLARININ DAHA DÜÞÜK TUTULMASI KARARI
ALINDI ENGELLÝLER ÝÇÝN ARAÇ KAPSAMI GENÝÞLETÝLÝYOR
n "SEBZE VE MEYVE TOPTANCI HALLERÝ YASA TASARISI"
ONAYLANIP MECLÝSE SEVK EDÝLDÝ
Bakanlar Kurulu, maliyeti artan akaryakýt
fiyatlarýnda önümüzdeki 20 gün için zam
olmamasý için farkýn fiyat istikrar fonundan
karþýlanmasýný kararlaþtýrdý.
Bakanlar Kurulu, engelliler için araç
kapsamýný geniþleten yasa tasarýsýný
onaylayýp Meclise gönderdi. Kurul bunun
yanýnda, çevre dostu araçlarýn teþvik
edilmesi için sadece elektrikle çalýþan
araçlarýn seyrüsefer ve kayýt harçlarýnýn
benzin ya da mazotla çalýþan araçlardan
daha düþük tutulmasý kararý aldý.
Baþbakan
Hüseyin
Özgürgün
baþkanlýðýnda yapýlan Bakanlar Kurulu
toplantýsý sona erdi. Saat 16.10'da baþlayan
toplantý yaklaþýk 1.5 saat sürdü.
Baþbakan Hüseyin Özgürgün toplantý
sonrasýnda alýnan kararlarý açýkladý.
Özgürgün, engelliler için yapýlan
düzenlemede engelli araçlarýn tanýmýnýn
yapýldýðýný ve ortopedik engelliler yanýnda
spastik ve down sendromlu, görme engelli
ve zihinsel engelli, nörolojik hastalýklardan
kaynaklanan fiziksel engelli kiþiler ve aileleri
tarafýndan ithal edilecek motorlu araçlarýn
kayýt ve seyrüsefer harçlarýna muafiyet
öngören kararýn onaylandýðýný anlattý.
HÝZMETLER SEKTÖRÜNE
YÖNELÝK TL CÝNSÝ FAÝZ DESTEKLÝ
KREDÝ PROGRAMI
Ekonomi ve Enerji Bakanlýðý'nca hizmetler
sektörüne yönelik TL cinsi faiz destekli
kredi programýnýn iþletme veya þahýs baþýna
60 ve 80 bin TL olarak onaylandýðýný ifade
eden Özgürgün programa dahil olacak olan
bankalar ve faiz oranlarýnýn daha sonra
Ekonomi
Bakanlýðý
tarafýndan
açýklanacaðýný ifade etti.
SEBZE VE MEYVE TOPTANCI
HALLERÝ YASA TASARISI
Baþbakan Özgürgün, "Sebze ve Meyve
Toptancý Halleri Yasa Tasarýsý"nýn
onaylanýp Meclise sevk edildiðini de
açýkladý. Özgürgün, ilgili yasa ile üretici ve
tüketici haklarýnýn kalite ve saðlýk
kurallarýna uygun olarak korunmasýnýn
hedeflendiði kaydetti. Özgürgün yasa
tasarýsýnýn toptancý hallerini, pazar yerlerini,
kuruluþunu ve bunlarýn altyapýlarýnýn
çaðdaþ bir siteme kavuþturulmasýný
öngören düzenlemelerle birlikte kapsamlý bir
yasa tasarýsý olduðunu da söyledi.
AKARYAKIT FÝYATLARINA
20 GÜN ZAM YOK...
Özgürgün, akaryakýt fiyatlarýnýn sürekli
deðiþiklik gösterdiðini anýmsatarak, ancak
Bakanlar Kurulu'nun bu dönemde akaryakýt
fiyatlarýnda herhangi bir artýþ olmamasý için
Ekonomi ve Enerji Bakanlýð'nýn yaptýðý
düzenleme altýnda farkýn fiyat istikrar
fonundan karþýlanmasý yönünde karar
aldýðýný belirtti.
Özgürgün, önümüzdeki 20 gün içerisinde
akaryakýt fiyatlarýnda artýþa gidilmeyeceðini
kaydetti.
Þubat ayý benim doðdum günümü
içinde barýndýran bir ay…
Normalde mutlu olmam gereken bu
ayda ailecek baþýmýza kötü bir olay geldi
ve babam beyin kanamasý geçirdi…
Anýnda kendisini Lefkoþa Devlet
Hastanesi'ne kaldýrdýk…
Ýlk andan itibaren aklýmýzda babamý
güneye geçirmek vardý…
Çünkü itiraf etmem gerekirse adanýn
kuzeyindeki
saðlýk
sistemine
güvenmiyordum…
Hala
daha
da
güvenmiyorum…
Ancak o günlerde Sýla
Usar Ýncirli adýnda bir
doktor tanýdým…
Daha
önceden
kendisini büyük bir ilgi ile
takip ettiðim Sýla Usar
Ýncirli artýk babamýn doktoruydu…
Devlet hastanesinde yaklaþýk 3 hafta
geçirdik…
Defalarca içimdeki, "Babamý güneye
geçirme" isteðini Sýla Usar Ýncirli'ye
ilettim…
O da her defasýnda bana, "Ali bu senin
ve ailenin tercihidir. Bana saygý duymak
düþer ancak bilmeni isterim ki ben
hastamý baþka bir hastaneye ve baþka
bir doktora göndermek istemem"
demiþti…
Bana öyle bir güven vermiþti ki,
sistemin tüm olumsuzluklarýna raðmen
kafamda beliren tek düþünce, "Sýla ne
derse onu yapacaðýz" olmuþtu…
Nitekim de öyle yaptýk…
Baþta Sýla Usar Ýncirli olmak üzere
Bülent Dizdarlý, Gülgün Vaiz ve diðer
doktorlarýmýz ile hemþirelerimiz babamý
kurtardýlar…
Ona bizimle kalmasý ve daha çok þey
paylaþmasý için bir þans daha verdiler…
Benim elimden gelen ise, ancak onlara
teþekkür etmek olur…
Çünkü onlarýn çalýþma koþullarýna
þahit oldum…
Nefes dahi almaya fýrsatlarý yok…
Her gün yüzlerce hastaya bakýyorlar
ve hizmet veriyorlar…
Onlara umut olmaya çalýþýyorlar…
Hem de bunu yetersiz ve çökmüþ bir
sistemin içerisinde baþarýyorlar…
Hal böyle iken, Remzi Gardiyanoðlu
kalkýp bu insanlar hakkýnda yalan
söylemlerde bulunuyor…
Bakýnýz altýný çizerek, "Remzi
Gardiyanoðlu yalan konuþuyor"
diyorum…
Yüreði varsa gidip beni mahkemeye
de verebilir…
Çünkü huyum gereði yalan söyleyen
insanlara
"Yalancý"
demekten
çekinmem…
Bahsettiði doktorlar Gardiyanoðlu'nun
dediði gibi günde 2-9 hastaya baksalar,
yani görevlerini yerine getirmekten
kaçýnsalar, o zaman bana ve de benim
gibi yüzlerce insanýmýza, "Ne olur kalýnýz,
biz hastamýzý iyi ederiz" demezlerdi!..
Ben kendi gözümle onlarca insanýn o
hastane kapsýndan mutluluk gözyaþlarý
ile ayrýldýðýný gördüm…
Remzi Gardiyanoðlu'ndan bunlarý
anlamasýný beklemiyorum…
Çünkü son dönemlerde kamuda
çalýþan doktorlarýmýza kustuðu nefret
dolu sözler onun için önceliðin insan
saðlýðý olmadýðýný açýk bir þekilde ortaya
koyuyor…
Ne güzel dedi Sýla Usar Ýncirli…
"Yüreklerimizde onbinlerce hastanýn
sevgisi, gözlerimizde ýþýðý var. Size cevabý
þifa olduðumuz hastalar verecektir"…
Evet, ben verdim…
Siz de susmayýnýz ve yürekleri bizim
için atan doktorlarýmýza sahip çýkýnýz…
Bize ve yakýnlarýmýza hayat veren
insanlarýmýza atýlan çamurlar karþýsýnda
sessiz kalmayýnýz…
Çünkü bu kalemiz de yýkýlýrsa, saðlýmýz
da cebimizdeki paraya bakar olacak…
9
26 Nisan 2017 Çarþamba
Posta... Posta... Posta...
Tünel
ALINTI
ARÞÝV
Türkiye’den manzaralar
DR. SERDAR
KÜNÝ
Ana akým medyanýn
ayný manþeti attýðý
ve tetikçiliðe
soyunduðu
örneklerden birisi de
sevgili meslektaþým
Dr. Serdar Küni'nin
bölgedeki birçok
saðlýk çalýþaný ile
birlikte boy boy
fotoðraflarýnýn ilk
sayfadan "terörist
tedavi etme" suçu
yaratýlarak
yayýnlanmasýydý.
Sevgili Serdar'ý bu
yaratýlan garip suç
ile tutukladýklarý gibi
ilk duruþmasýnda
anlaþýldý ki hakkýnda
ifade verenlerin
tamamý bu ifadeleri
iþkence altýnda
vermiþ. Ýþkence
altýnda alýnmýþ
ifadeleri geçerli
sayan mahkemenin
yanlýþýný hukukçular
tartýþsýn, ama
hekimlik ortamýna
dair söylenecek
birkaç sözüm var.
Saðlýk çalýþanlarýnýn
özel bir konumu
vardýr. Bu özelliði bir
hekim olarak onur
verici bulmuþumdur.
Bizler ihtiyaç
içerisinde bulunan
kiþilere kimlik, aidiyet
veya siyasi
görüþleri gibi hiçbir
unsura bakmaksýzýn
saðlýk hizmeti sunma
yükümlülüðü olan,
doðasý gereði her
türlü koþulda insan
haklarý
mücadelesinin orta
yerinde bulunan bir
meslek grubuyuz.
Þebnem Korur
FÝNCANCI
(Evrensel)
TARÝH 7 NÝSAN 2016
Soðuk zincir halkasýndaki baþka ilaç gibi
beyan edildikten sonra, bazý gümrük
çalýþanlarý tarafýndan fark edilerek son anda
gümrükten çýkýþý engellendi… El konulan
ilaçlar arasýnda kanser ilacýnýn yanýsýra göz
ve hormon ilacý ile çocuk felci aþýsý da
bulunuyor…
Gözden kaçmayanlar...
PROJE ÇALIÞMALARI
Haftanýn en az beþ günü elektrik
kesintisi olacaðýyla ilgili haberler
düþüyor basýnýmýza… Alçak gerilim
hatlarýnda çalýþma, orta gerilim
hatlarýnda
çalýþma
þeklinde
yapýlýyordu uyarýlar. Ancak bir süreden
beri bu tür uyarýlar sona erdi.Bu kez
elektrik kesintisiyle ilgili uyarýlara bir
de proje çalýþmalarý eklendi. Yani
kesilen elektrik akýmýnýn kesilme
nedeni olarak proje çalýþmalarý
gösteriliyor. "Orta gerilim hatlarýnda
yapýlacak proje çalýþmalarý" nedeniyle
deniyor mesela. Elektrik Kurumu
Yönetim Kurulu eski baþkanlarýndan
Ýsmet Akim'e sormak gerekir… Bu
proje çalýþmalarý asalýnda nedir diye…
DÝPNOT
DÝSK'e baðlý
Genel-Ýþ
Sendikasý'nýn
verilerine göre
Türkiye'de, 2012
yýlýnda 32 çocuk,
iþ cinayetlerinde
hayatýný
kaybetmiþken,
2016'da 56 çocuk
iþ cinayetleri
sonucu hayatýný
kaybetmiþtir.
ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ
"Yasa tasarýsý konusunda
CTP tribünlere
oynamaktadýr."
Serdar Denktaþ
(Maliye Bakaný)
VÝRGÜL...
HATIRLADIK MI?
Çernobil faciasýnýn 31. yýldönümü nedeniyle
yapýlan nükleere karþý iki toplumlu eylem çaðrýsý
yarýn akþam Ledra Street'in her iki tarafýnda
gerçekleþtirilecek. Bu etkinliðe iki taraftan da
katýlacak olan örgütler þunlar: "Çalýþan Halkýn Ýlerici
Partisi (AKEL), Yeni Kýbrýs Partisi (YKP), Kýbrýs
Yeþiller - Yurttaþlar Ýþbirliði, KTÖS, KTOEÖS, Çevre
Mühendisleri Odasý, Yeþil Barýþ Hareketi, Biyologlar
Derneði, Sanatçý ve Yazarlar Birliði, Baðýmsýzlýk Yolu,
Dayanýþma, Envision Diversity, Kuir Kýbrýs, Kýbrýs
Barýþ Konseyi, EDON, Kýbrýs Genç Yeþiller (NE.OI),
PEO, POGO"… Akkuyu'ya yapýlmasý planlanan
nükleer santrali bu vesile ile hatýrladýk!
HER ÝÞÝMÝZ
SAHTE, DEÐÝL MÝ
HÜSEYÝN BEY?
"Konsomatrisler bile
adaya öðrenci statüsünde
gelmektedirler."
Hüseyin Angolemli
(TDP Milletvekili)
"Venezuela ile Türkiye'yi birbirine
benzetmek beyhudedir..."
"Venezuela hükümeti General
Motors fabrikasýna el koydu"
diye çýktý haberler. Fabrika
yetkilileri çok þaþkýn olduklarýný
söylemiþler. Hiç bir neden
yokmuþ. Ýyice çýldýrdý bu
Venezuela hükümeti diye
düþünüyor insan. Üzülenler bile
oluyordur belki. Nasýl insan
kendisini bir otomobil fabrikasý
ile empati yaparken bulur
bilemiyorum ama televizyon
seyrederken polis tarafýný tutar
oluyor ya insan, onun gibi
galiba. Kameranýn dayanýlamaz
taraf halinin bulaþmasý bu. Ve
seyretmenin çaresiz cehaleti ve
bilmemenin yargýsýz infazý…
Ýki gün sonra da "General
Motors fabrikasýný iþçiler iþgal
etti" diye yeni bir haber geldi. Ýki
haber de doðru yani yalan
deðildi ama anlatýlan gerçek
deðildi. Bilerek ya da bilmeyerek
tepetaklak haberlerdi. Gerçek
olan
General Motors'un iþçileri,
fabrikanýn kamulaþtýrýlmasý için
imza vermiþ ve Venezuela
yasalarýna göre, "Bir yerde
çalýþan iþçilerin yüzde 51'i imza
verdiðinde hükümet burayý
kamulaþtýrýp iþçilere verir" kuralý
uygulanýyordu. Bu yasanýn
amacý fabrikalarýnýn sadece
kamulaþtýrýlmasý deðil iþçiler
tarafýndan yönetilerek
toplumsallaþtýrýlmasýydý. General
Motors'un yetkililerinin bu
yasayý bilmemesi mümkün
deðildi çünkü birçok fabrika
Venezuela'da bu yasa ile
kamulaþtýrýlýp iþçilere verildi.
Onlarýn þaþkýnlýðý bu kapitalist
dünyada bu nasýl yapýlabilir
olmalýydý.
Karikatür: cartoonmovement.com
Sidor Demir Çelik iþgal
fabrikasýný geziyorduk. 30 bin
iþçinin çalýþtýðý bir fabrikaydý.
Ýþçiler uzun süre fabrikayý iþgal
ettikten ve polislerle çatýþarak
mücadele ettikten sonra,
Chavez'in de yoðun çabasýyla
fabrikadan patronlarý
kovmuþlardý. Ýþçi komiteleri
toplanýyordu her yerde. Çoðu
kýzýl tiþörtlü iþçiler, "Üreten biziz
yöneten de biz olacaðýz"
konuþmalarý yapýyorlardý.
Fabrika duvarlarýna Chavez ve
Che resimleri asýlmýþtý. Fabrika
iþçilere geçince ilk olarak
maaþlarý iki katýna çýkarmýþtý
iþçiler. Daha önceki taþeron
iþçiler de yönetime katýlmak
istiyorlardý. Sýký tartýþýyorlardý.
Sidor'dan da önce Invepal
Kâðýt Fabrikasý'ný geziyorduk.
Artýk iþçiler yönetiyordu.
"Müdürleri de kapýya koyduk,
biz iþçiler zaten bütün üretimi
yapanlarýz, onlara ihtiyacýmýz
yok" diyorlardý. Üretim
düþmüþtü ama hükümet iþçileri
destekliyordu. Koca kâðýt
rulolarýnýn üstüne oturmuþ
iþçiler, nasýl üretimi
artýracaklarýný tartýþýyorlardý.
Venezuela hiç de güllük
gülistanlýk deðil ama oradaki iyi
gitmeyen þeyleri sevinçli bir
telaþla bana yazan arkadaþlarý
hiç anlamadýðýmý söylemeliyim.
Venezuela ile Türkiye'yi
birbirine benzetmek için sadece
elmalarý ve armutlarý toplamak
yanlýþlýðý aþar. Onlarla beraber
iki hevenk muzu, acý patlýcanlarý
ve tatlý süs biberlerini ya da iki
diþ sarýmsaðý hatta manavý bile
ayný iþlem hanesinde alt alta
dizmeniz gerekir. Beyhudedir
yani….
(Bu yazý METÝN YEÐÝN'in
gazeteduvar'da yayýmlanan
"Gene Venezuela" baþlýklý
yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr...)
10
26 Nisan 2017 Çarþamba
dünya kazan, devrim kepçe
Ahmet Karakaþlý
Çocukken korku filmi izlemekten çok korkardým
þimdi haberleri izlemekten, gazetenin ilk 3 sayfasýný
okumaktan ayný derece korkuyorum. Her gün ölüm
haberi okuyoruz ya da görüyoruz. Alýþtýk sanki
normalleþti öldü diye söz etmek. Ne oldu? Öldü...
Belki dünyanýn kanunu bu diyeceksiniz birileri
doðar birileri ölür ama en azýndan kimse yaþamadan
ölmesin...
Savaþ Bozat
Yeni Erenköy Belediyesinde
Haziran 2017 tarihinde
yapýlmasý gereken ara seçim
ertelendi. Hem de oybirliði ile
oluþu daha da enterasan.
Ortaya konulan gerekçeler
tam bir fiyasko. Sanki seneye
bu belediye var olan
sýkýntýlarýndan kurtulacak.
Durduðu yerde batan bu
belediyeyi gökten gelecek
ilahlar kurtaracak. 2012
yýlýnda Lefkoþa
Belediyesinde ayni olay
yaþandý neden karþý
çýkmadýnýz? Neden yasal
prosedür uygulansýn diye
oybirliði ile karar aldýnýz?
Yoksa oy potansiyeli ve
Amiral Gemisi benim benim
olsun da isterse dünya kadar
da borcu olsun mantýðý ile
hareket ettiniz. Sizi gidi oy
avcýlarý. Bu geliþmelerde tek
farklýlýk þudur: Sendikal
harekete siyasi partileri de
katabilirsen ve onlarýn
belediye meclis üyelerini
istifa ettirip yerlerinin yasa
emretse de doldurulmayacaðý
kararýný üretebiliyorsa bu
ezilen iþçi sýnýfýnýn gücünün
siyasi partilere yansýmasý ve
halkýn ortak talebi olarak
sandýða yansýmasý olur.
Siyasi iradenin çözüm
üretmesini beklerseniz
ezilmeye mahkumsunuz.
Ýlginç olan baþka bir konu da
daha düne kadar erken genel
seçim isteyenlerin bugün
yerel bir yönetimin erken
seçimini hem de oybirliði ile
reddetmesidir ..
***
Niyazi Perk
Helva gibi daðýlmaya mahkum
Biz birey olarak mutlu, toplum olarak
baþarýlý olamayýz...
Birey - toplum iliþkisini tam olarak
anlayamadýðýmýz için, birbiriyle
dayanýþan, konuþmayý, tartýþmayý
beceren bir toplum olamadýðýmýz için…
Birbirimizi gördüðümüzde içimizden
lanet" okurken, her ortamda birbirimizi
yapýcý deðil yýkýcý bir þekilde eleþtirirken
Kýbrýslýlýðýmýzla gurur duyduðumuz
için…
Ýnsanlarýn bizi kendi fikirlerimizle kabul
etmeyeceðinden
korktuðumuzdan
dolayý, ödünç fikirleri savunduðumuz;
herkesi kucaklamaya çalýþtýðýmýz için…
Takýlý kaldýðýmýz kavramlarýn
açýlýmlarýný tam bilemediðimiz için,
mesela kapitalist yaþayýp sosyalizmi
savunduðumuz için; mesela Türkiye'yi
görmek bile istemezken, dizilerinden,
maçlarýndan bile kopamadýðýmýz, maaþlar
ödenmezse
bunun
hesabýný
istemediðimiz ülkeye sorduðumuz için ya
da Rumu görmek bile istemezken
hastanesinden, pasaportundan v.s.
yararlandýðýmýz için…
Geçmiþimizle yüzleþmekten, þapkayý
önümüze ýsrarla koymaktan kaçtýðýmýz
için, geçmiþle yüzleþmeden geleceði inþa
edebileceðimiz yanýlgýsýna düþtüðümüz
için…
Her gün bugünümüze neden olduðunu
düþündüðümüz
kiþilerin
adýný
söylemekten hala korktuðumuz için…
Tek doðruyu bizim bildiðimiz
yanýlgýsýna düþerek, bakýþ açýmýzý
sýnýrladýðýmýz için…
Tartýþmada üste çýkmanýn yolunun
küfretmek, aþaðýlamak olduðunu;
eleþtirmenin aþaðýlamak olduðunu
zannettiðimiz için…
Baþarýyý, mutluluðu maddiyatta
aradýðýmýz için…
"Hareket" etmek yerine "hakaret"
etmeyi tercih ettiðimiz, her zaman
tepkimizi yaparak göstermek yerine
konuþarak gösterdiðimiz için…
Kendimizle uðraþmamýz gereken
zamanýn tamamýný baþkalarý ile
uðraþmaya harcadýðýmýz için…
Sürekli, kendimizle çeliþtiðimiz için…
Her defasýnda ayný yolu gitmekte ýsrar
edip farklý bir sonuca varmayý
umduðumuz için…
Sormaktan korktuðumuz için...
Bunlar okulda öðretilebilecek þeyler mi
bilmiyorum ama baþka adreste aklýma
gelmiyor.. ailelerin öðretmesi için önce
öðrenmesi gerekir.. Tahminen 2018'de
Türkiye tarafýndan eðitim sistemimize de
el atýlacaktýr ve daha "dini" bir sistem
bize dayatýlacaktýr. Yapýlan her dayatma,
kabul edilen her göç, haksýz yere yapýlan
her uygulama, atama bu sorunlarýn altýna
atýlan odun gibi... Býrakýn birbirini kendini
bile sevdiðinden emin olmadýðým ama
dýþarýda gurur duyacak birþey arayan
bireylerin sayýsý artýyor.. Tuvalette
otururken, dünyanýn en güzel
manzarasýndaymýþ gibi selfie çeken tipler
gibi olduk..
Velhasýl, bunlar benim saptama ve
düþüncem.. Önerim yok.. Umudum hiç
yok...
Çünkü güçlü ve birlik olamayan
toplumlar tarihin akýþýnda helva gibi
daðýlmaya mahkumdur.. Güçlü ve birlik
olan bir toplum olabilmek içinse, bilinçli
bireylerin bir araya gelmesi olmazsa
olmaz...
Bumin Bezmen
Avusturya'da TC
vatandaþlarý TC Elçiligi
önünde 5000 Euro ceza
vermemek ve Avusturya
vatandaþlýðýnda kalma
uðruna Türk
vatandaþlýðýndan çýkmak için
kuyruða girmiþler.
Yarýn Ýngiltere de ayni
uygulamaya geçerse, TC
vatandaþlarýný býraktým,
Londra'da yaþayýp, KKTC
sonsuza dek yaþayacak,
Rumlarla beraber yaþanmaz,
diyen sözde milliyetçiler ne
yapacaklar acaba?
Sizce onlar da KKTC
elçiliðine hücum ederler mi?
***
Yaþar Ersoy
Hasan Recep
“Affettiremezler kendilerini bu þehre!.."
YAÞASIN KKTC'miz!!
Türkiye'nin petrol arama
gemisi Barbaros'a KKTC
hükümeti tarafýndan, KKTC
kara sularýnda arama yapma
izni verilmiþ en nihayet!!
Hatta KKTC topraklarýnda
konuþlanmalarýna da!!
Okuduklarýma inanamýyorum!
Gözlerim yaþarýyor.. Boþuna
yazýp çizmiþiz bu kadar
zamandýr!!
Meðerse baðýmsýz ve
egemenmiþ KKTC'miz!!
Sizi yanlýþ anladýðýmýz için
özür dileriz, çeyrek porsiyon
azýnlýk Hükümeti!!
AHMET GÜRKAN ve AYHAN
HÝKMET "enosise ve taksime" karþý
çýktýklarý,ayrýlýkçýlara direndikleri, Kýbrýs
Cumhuriyetini savunduklarý ve Bayraktar
Camii'ne bomba koyan provakatörleri
Cumhuriyet gazetesinde açýklayacaklarý
için faþistler tarafýndan 23 Nisan 1962'de
alçakça öldürülen yurtseverlerdir.Bu siyasi
cinayet ve daha önce ve sonra iþlenen
cinayetlerle,iki
toplum
birbirine
kýrdýrýldý...ve ada bölündü...bu günlere
gelindi.Bu
günlere
gelirken
ölümler,öldürmeler,göçler,acýlar,kayýplar
yaþandý...
Bu yýl dönümünü Sevgili Faize
Özdemirciler'in yazdýðý,benim yönetip
oynadýðým,Ersen Sururi'nin müziðini
yaptýðý "Kýbrýs Rumca Küstüm Türkçe
Kýrýldým"ýn dizeleriyle saygýyla anýyorum.
"Ne zaman yaraþýr olacaksýn failleri
meþhur
kurþunlarla
vurulan
yurtseverlerine, ne zaman yargýlayacaksýn
katillerini, savaþlarda kabolanlarýn
isimlerini ne zaman açýklayacak, ne zaman
özür isteyeceksin...
Ahmet Gürkan'ý vuranlarý gören, ama dut
yemiþ bülbüle dönen alçak pencereler...
Ayhan Hikmet'i vuranlarý gören, ama
dilini yutan adi kapýlar...
Kutlu Adalý'yý vuranlarý gören, ama sesini
çýkarmayan pis sokaklar...
Affettiremezler kendilerini bu þehre!.."
Aziz Þah
Gaflet ve dalalet
Fransa'da seçimlerin birinci raundu gerçekleþti.
Eski bir bankacý ile Avrupa faþizminin en
deneyimli lideri Le Pen ikinci raundda
karþýlaþacaklar...
Politikada deneyimsiz bir "çocuk" ile halkýn
nabzýný iyi tutan bir politika ustasý...
Partisi bile olmayan bir hareket lideri ile faþist
parti geleneði olan bir þef...
Seçimler üzerine soldan konuþan herkesin ilk
söylediði þu oldu: Neoliberalizme karþý faþizm...
AB emperyalizminin sözcüleri
Fransýz büyük sermayesinin adayý
Macron'u
kendileri
ile
özdeþleþtirdi, Le Pen ise Frexit
diyor, Fransa'nýn AB'den çýkmasýný
da oylatýyor Fransa'ya...
Le Pen'in kaybetme ihtimaline
sevineceklere
þimdiden
söyleyelim: 2017'de Macron'un kazanmasý
2022'de Le Pen demek...
Tabii 2017 ile 2022 arasýnda Fransa'da iþçi
devrimi olmazsa...
Parlamenter dalkavuklukla hesap yapanlara,
sandýk matematikçilerine söyleyelim, diyalektikte
1+1 çoðunlukla 2 etmez...
Referandumda gördüðünüz üzere AKP+MHP
ciddi bir oy eksilmesi olarak çýktý karþýmýza...
Burada da Le Pen'in karþýsýndaki güçleri alt
alta yazýp toplayýnca Macron etmiyor...
Dahasý Macron'un kazanmasý da kaybetmesi
de Le Pen'in kazanmasýdýr...
Mesela bizim liberal solcularýn pek sevdiði
Alman Sol Partisi'nden örnek verelim.
Almanya'nýn yükselen faþist hareketi AfD
seçimlere katýlmaya baþladýðýnda Sol Parti'nin
seçmenlerinin oyunu aldý. Ayný sol liberallerin
desteklediði Fransýz sosyal yurtseveri
Melenchon'un tabanýnýn %22'si de Le Pen'e oy
verme eðilimindeymiþ. Le Pen karþýsýndaki
saðcýlardan Fillon'un tabanýnýn %34'ü de Le Pen'e
oy vereceðini beyan etmiþ...
Le Pen Fransýz faþizminin "Ulusal Cephe"
altýnda toplandýðý dönemde aldýðý en yüksek oyu
aldý geçtiðimiz Pazar günü ve rekora koþuyor...
%40 bile alarak kaybetse sevinmeyin çünkü
ne Mussolini ne Hitler seçimle parlamento
çoðunluðunu kazandý...
Finans kapitalin ve dünyayý paylaþan büyük
þirketlerin adamý Macron'un aksine, AB
emperyalizminin halk düþmaný politikalarýnýn ve
Avrupa halklarýný aþaðýlayan AB bürokrasisinin
seçkinci söylemlerinin kitlelerde biriktirdiði öfkeyi
yönlendirebilme kabiliyeti olan bir Le Pen var...
Yýllarca Avrupa emperyalizmini soldan
savunanlardýr bu çýkmazýn sebebi...
Halklar AB'den nefret ettikçe solun ciddi bir
kýsmý AB'ye sarýldý...
Geldiðimiz nokta bu: Faþizm mi, faþizmin
kuluçkasý mý?
Tabii bu sadece sandýðýn geldiði nokta!
Fransa'da gerçek siyaset asýl sandýk dýþýnda
yapýlýr ve sandýk matematiðiyle sokak matematiði
birbirini hiç tutmaz...
Le Pen sandýkta kazansa da kaybetse de
Fransa'nýn AB'den çýkmasý sloganýný sürdürecek...
Fransýz devrimcileri bir gaflete düþüp AB'de
kalma propagandasý yaparlarsa yandý gülüm
keten helva...
AB emperyalizmine öfke duyan tabaný iþte o
zaman Le Pen'in Fransýz emperyalizmine teslim
edecekler...
Brexit referandumunda ne AB emperyalizmi ne
Britanya emperyalizmi karþýsýnda iyi sýnav verdi
Avrupa solu, AB'nin sefalete mahkum ettiði
kitleleri AB'nin çýkarlarýna olduðuna ikna etmeye
çalýþtý, sonucunda da kitleler aþýrý saða kaydý...
Fransa'da oyun her zaman Britanya'dan ve
Almanya'dan farklýdýr...
Marksizm'in Fransýzcasý barikattýr...
Siyasetin diyalektiði ve matematiði farklýdýr,
elmalar ve armutlar püre haline getirilip toplanýr
diyalektikte, matematikte ise toplanamaz...
Fransa'daki Avrupa Futbol Þampiyonasý'na
2016'yý sokakta geçirerek damgasýný vuran
Fransýz proleteryasý Macron'a da Le Pen'e de
haddini bildirecek kudrettedir, geçtiðimiz yaz
Ronaldo'dan çok iþçi Pierre Fransýz burjuvazisine
gol attý...
Emperyalist elitlerden nefret eden kitlelere
güvenin, karþýlarýna geçip AB'yi savunmayýn,
"baþka türlü bir Avrupa emperyalizmi mümkün"
diye diye Le Pen'lere insan taþýdýnýz bre gafil sol
liberaller...
11
26 Nisan 2017 Çarþamba
Rüzgara karþý
Bülent Tümen
DÜÞÜNCE ÖZGÜRLÜÐÜ…
Geliþmiþ ülkelerde “Düþünce Özgürlüðü” geniþ
bir kapsamdadýr…
Çaðdaþ Türkiye Cumhuriyeti kurucusu, M.
Kemal Atatürk, söylemiþti:
“Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdaný hür, irfaný
hür nesiller ister.”
Hep duyuyoruz, bu “Düþünce” kelimesini; elbette
birkaç anlamý vardýr…
Birincisi, “Zihnin karþýlaþtýrma, birleþtirme
yeteneði” diye anlam bulurken; bir
diðeri ise “Zihnin yaptýðý özel
iþlem.”
Ve bu sözcüklere benzer, birkaç
anlamý daha vardýr, düþüncenin…
Yerli, yabancý, tüm siyasilerin
aðzýnda pelesenk ettikleri, düþünce
özgürlüðü ya da düþünceye
özgürlük, böyle anlamlandýrýlýr…
Türkiye’de bugünkü düþünce özgürlüðü, ne
durumdadýr?
Aslýna bakarsanýz, düþünce özgürlüðü her rejimde
vardýr! Ýster despot, ister totaliter, ister faþist, hangi
rejim olursa olsun, fark etmez; düþünce özgürlüðü
kesinlikle engellenemez!
Engellenen, uðruna mücadele edilen, düþünce
özgürlüðü deðildir aslýnda, “Düþünceyi, ifade etme
özgürlüðüdür”…
1990’lý yýllarda okumuþtum, Prof. Dr. Özcan
Köknel’e göre:
O gün yapýlan, “Doðru ve saðlýklý düþünce
sürecine dayanmayan düþünce ve ifade özgürlüðü
savaþýdýr.”
Sanýrým, bu gün de, böyle bir ortam vardýr…
Her dönem bilinendir, “Herkes düþüncesini
söylesin, söylenenler tartýþýlsýn, ‘ülke’
sorunlarýna, çözüm bulunsun.” denir…
Ýlk bakýþta, herkese doðru gelebilir bu ifade; hatta
herkes, bu ifadeyi onaylayabilir…
Acaba gerçek bu mudur?
Yine Prof. Dr. Özcan Köknel’e kulak verirsek:
“Ýnsanlarýn düþünce ve ifade özgürlüðünden söz
edebilmesi için, düþüncenin ilke ve kurallarýna
uymasý, düþünceyi oluþturan bilgileri, gerçekleri,
verileri doðru seçmesi, bilimsel ve gerçekçi bir
davranýþ ve tutum içinde olmasý, art niyet ve
önyargýdan uzak, ‘inançlardan arýnmýþ’, çabuk,
kýsa ve kolay yoldan sonuca ulaþmaktan kaçýnan,
nesnel ve þüpheci öðeleri içeren, mantýðýn,
estetiðin, etiðin ilke ve kurallarýna uygun, bir
düþünce ‘sürecini’ kullanmasý gereklidir”…
Burada önemli olan “Süreç” sözcüðüdür, yani
‘proses’; aralarýnda birlik olan, ya da belli bir düzen
içerisinde yinelenen, ilerleyen, geliþen olay, ya da
eylemler dizisidir…
Ýþte, bu günkü Türkiye Cumhuriyeti’nin içinde
bulunduðu durum, yukarýda belirtilen ifadelerden
çok farklý, bir düþünce özgürlüðü çýtasý
boyundadýr…
Birçok gazeteci, yazar, çizer, edebiyatçý ve
düþünce insaný, aylardýr demir parmaklýklar
ardýnda, dýþ dünyadan izole bir yaþam(!)
sürmektedir!
Ýþin tuhaf tarafý, bu durum, teror kisvesine
büründürülmektedir…
Bütün bunlar yaþanýrken, önceki hafta,
Türkiye’deki bir mahkeme, ‘Cübbeli Ahmet’le ilgili,
bir karar verdi…
Suç duyurusu, satranç oynanmasý ve
seyredilmesiyle ilgiliydi…
Hatýrlayacaksýnýz, bu zat-ý muhterem(!), satranç
oynayanlarýn lânetlendiðini:
“Satranç, tavladan da kumardan da beter, satranç
oynamaktansa ateþi tutmak daha hayýrlý, satranç
oynayan kiþi, insanlarýn en yalancýsý….” gibi
ifadeler kullanmýþtý…
Mahkeme ilâmý dedi ki:
“Cübbeli Ahmet’in satrançla ilgili düþüncelerini
ifade etmesi, düþünce özgürlüðü kapsamýndadýr.”
Düþünce özgürlüðü, düþünce özgürlüðüne zerre
kadar deðer vermeyen, þahýslar için bile, geçerlidir…
Doðrusu öyle midir, deðil midir? bu konu, uzun
süre daha, tartýþýlacaða benzer…
Devir, çok derin, Avrupa’ya ders veren(!) bir
demokrasinin, geçerli olduðu devirdir, Türkiye’de!
Keþke bu özgürlük için, taraf tutulmadan, gereði
yapýlsa da hapiste tutulan, suçsuz düþünce insanlarý,
baþkalarýna yapýldýðý gibi, anýnda serbest býrakýlsa…
Bu gün yapýlanlarýn ve yaþananlarýn, Türkiye’ye
zararý çok büyük olacaktýr!
Kýbrýs’ýn Kuzeyi de, bu durumdan neyi
nasiplenecek? onu da zaman gösterecek!
Gene gonuþuruk buraþda.
Bu maymunlarý kim kurtaracak?
Taþkent Yaban Hayat Rehabilitasyon
Merkezi Büyükkonuk’ta telef olan
maymunlarý gündeme taþýdý. Taþkent
Doða Parký imzasýyla yapýlan açýklamada
ülkeye getirilen ve elveriþsiz koþullarda
tutulan 6 maymundan 3’ünün öldüðüne
dikkat çekildi ve yetkililere acil müdahale
için çaðrýda bulunuldu.
Taþkent Doða Parký’nýn konuyla ilgili
yazýsý aynen þöyle:
"Bu bir çaresizlik hikayesidir, son bir
haykýrýþtýr...
Bu hayvanlar bu ülkeye kaçak olarak
sokulmuþ...
yani yasadýþý !!!
yani hiçbir belgesi yok !!!
yani nereden, ne þartlarda, ne þekilde
geldikleri belli deðil !!!
Bir suç var ortada, ama iþlenen suç bu
hayvanlarý getirmekle kalmýyor.
Zavallý hayvanlar uygun olmayan
küçücük kafeslere konuluyorlar, aldýðýmýz
duyumlara göre tam 6 tane..
Ýçinde
bulunduklarý
kafesler
hayvanlarýn minimum ihtiyaçlarý için dahi
yeterli deðil, kimin umrunda? Düzgün
beslenmiyorlar, önlerinde bir kap su bile
yok, kimin umrumda? Hayvanlarýn sosyal
hiyerarþisi takip edilmiyor, kimin
umrunda? Veteriner hekim kontrolünden
geçmiyorlar, kimin umrunda?
Taþkent Yaban Hayat Rehabilitasyon
Merkezinin geçtiðimiz yýl çalýþmalara
baþlamasý ile beraber bu zavallý hayvanlar
ile ilgili þikayetler de gelmeye baþladý.
Bu arada Kýbrýs Hayvan Haklarý
Derneðindeki yetkili arkadaþlar da ayni
konularda kendilerine de sayýsýz þikayet
geldiðini belirtiyor, ortak çalýþma kararý
alýyoruz, ve araþtýrmalara baþlýyoruz.
Araþtýrmalarýmýz
sonucunda
Büyükkonukla ilgili acý tablo ile
karþýlaþýyoruz.
Öðreniyoruz ki 3 tane kalmýþlar, neden
mi? Çünkü birden fazla maymunu ayný
ortama koymak çok büyük bir
sorumluluktur,
bu
hayvanlarýn
anlaþabileceklerinden emin olmadan,
gerekli analizleri yapmadan böyle bir iþe
kalkýþmak ölümcül sonuçlar doðurabilir,
özellikle bu 'ortam' standardlarýn çok
altýnda bir kafes ise, ve ne yazýkki tamda
bu yapýlmýþ...
Ordaki arkadaþ anlatýyor, "bu erkekle
baþka birtaneyi koyduk, öldürdü onu"
diyor, sonra napdýnýz diyoruz, "sonra
aldýk bir baþka birtaneyle beraber
koyduk'' diyor, ee diyoruz, "onu da
öldürdü'' diyor, durum bu kadar vahim...
Bu hayvanlara bakmanýn ne kadar zor
olduðunu, doðal yaþam alanlarýna
ihtiyaç duyduklarýný, onlara en uygun
doðal yaþam ortamýný yaratsanýz bile
bunun yeterli olmadýðýný, iþin uzmanlarý
için bile bunun çok zor ve meþakatli bir
iþ olduðunu anlatmaya çalýþýyoruz,
ordaki arkadaþ hayvanlarla çok iyi
ilgilendiðini iddia ediyor ve ekliyor "kola
ve cips'i çok severler, ben onlara hep kola
içirtirim", durum bu kadar vahim...
28 Kasým 2016'da bir yazý hazýrlýyoruz
ve
Büyükkonuk
Belediyesine
gönderiyoruz. Raporda kibarca
kendilerine bu hayvanlara bakabilecek
altyapýnýn kendilerinde olmadýðýný,
hayvanlarýn bulunduklarý ortamlarýn ve
gördükleri (aslýnda göremedikleri)
bakýmýn yetersiz olduðunu ve
Büyükkonuk Belediye Baþkaný Ahmet Sennaroðlu:
Maymunlarý biz getirmedik,
Özok Grup getirdi
Büyükkonuk Belediye Baþkaný
Ahmet Sennaroðlu, hayvanat
bahçesindeki maymunlarýn oraya Özok
Grup tarafýndan getirildiðini söyledi.
Sennaroðlu’nun yaptýðý açýklama
þöyle:
“Gerçekten bazen yaþanan olaylar
karþýsýnda hayret etmemek mümkün
deðil. 2017 baþýnda Özok Grup’un
elinde bulunan ve zorlu bir bürokratik
süreç neticesinde Belediyemize ve
halkýmýza
kazandýrdýðýmýz
Büyükkonuk Sosyal tesisleri, The Pine
View Restoran Bar’da bulunan
hayvanat bahçesi ile ilgili sosyal
medya üzerinden asýlsýz haberler
yapýlmaktadýr. Özok Grup’un ülkeye
getirdiði ve bizim tesisle birlikte
devraldýðýmýz hayvanlarýn kötü
koþullarda bakýldýðý ve hayvanlara
kötü muamele yapýldýðý iddia
edilmektedir. Herþeyden önce tüm
samimiyetimle ifade etmek isterim,
kapýmýz açýktýr, KKTC Veteriner Dairesi
yetkilileri buyursun gelsin, eðer
hayvanlarýn muhafaza koþullarýnda bir
eksik varsa biz bu hayvanlarý Veteriner
Dairesi gözetiminde, devletin
göstereceði yere nakletmeye hazýrýz.
Tüm bu yaþananlar gerçekten ülke
adýna üzüntü vericidir. Bu hayvanlar
bu ülkeye Özok grup tarafýndan
getirilmiþ olup, bu hayvanat bahçesi
de onlar tarafýndan kurulmuþtur. Biz ise
teslim aldýðýmýz günden itibaren tüm
hayvanlarýn bakýmýný veterinerlerin de
gözetiminde en iyi þekilde yapmaya
çalýþýyoruz. Ýþin ilginci Belediyemiz bu
tesisi devralana kadar kimsenin
mutluluðundan þüphe etmediði
maymunlar, tesisi bizim devralmamýzla
birlikte aniden kötü koþullarda yaþýyor
varsayýlýyor. Bu iddialarýn sahibi de
Pine View tesislerinin hizmet vermeye
baþlamasýyla birlikte, özellikle piknik
sektöründe müþteri kaybetmeye
baþlayan Taþkent Doða Parký sahibi.
Mesele eðer pasta kavgasý deðil de
gerçekten hayvanlarýn saðlýk
durumuysa yukarýdaki çaðrýmý
yineliyorum. Buyursun gelsin
Veteriner Dairesi, denetimlerini yapsýn
biz onlarýn vereceði karara razý
olacaðýz. Bu konuyu fýrsat bilip, 7
Mayýs’ta
düzenlenecek
olan
Büyükkonuk Ekogün’e gölge
düþürmeye çalýþanlara da açýkça þunu
ifade etmeliyim ki, Ekogün sadece
Belediyenin
veya
Belediye
Baþkaný’nýn deðil, tüm bölge halkýnýn
yýllarca diþiyle týrnaðýyla emek verdiði
büyük bir organizasyondur. Hep
birlikte yarattýðýmýz deðerleri,
bazýlarýnýn çýkar ve menfaatleri
doðrultusunda yok edecek deðiliz…
Gölge etmeyin, baþka ihsan istemez…”
bulunduklarý ortamda ihtiyaçlarýnýn
karþýlanmasýnýn mümkün olmadýðýný
anlatmaya çalýþýyoruz...
Bir belediyenin sorumluluklarýndan
birinin de halka örnek olmak olduðunu
hatýrlatmaya çalýþýyoruz, "Lefkeden
insanlar arýyor, maymunlar varsa
geleceðiz diyorlar..." diye bir cevap
alýyoruz.
Kimsenin
hayvanlarý
düþündüðü yok...
"Þu anda bu maymunlar var, ama siz
bu þekilde bakmaya (aslýnda
bakamamaya) devam ederseniz son 3
yýlda 3 maymun zaten öldü, geride
kalanlar 3 sene daha yaþamayacak"
diyoruz... Yoðun ýsrarlardan sonra
belediye meclisinde görüþeceklerini
söylüyorlar.
Tabi ki cevap olumsuz, maymunlarýn
tüm ihtiyaçlarýný karþýlayacaklarýný iddia
eden bir cevap bildiriyorlar bize.
Bu olaylarýn üzerinden neredeyse 6 ay
geçti, Büyükkonuk Belediyesi beklendiði
þekilde hiçbirþey yapmadý, biz bu arada
Kýbrýs Hayvan Haklarý Derneði ile farklý
yollardan arayýþlarýmýzý sürdürdük.
Önce Çevre Koruma Dairesinin kapýsýný
çaldýk, Kýbrýs'a ait bir tür olmadýðý için
bizim kapsamýmýza girmez dediler...
Sonra Veteriner Dairesine gittik, sadece
hayvan
refahý
yasasýna
göre
deðerlendirebileceklerini, ama en çok bir
ceza yazmaktan baþka birþey
yapamayacaklarýný söylediler...
En son Polisin Narkotik ve Kaçakçýlýk
birimine danýþtýk, ordan da olumlu bir
sonuc alamadýk..
Maymunlarýn kafesleri zaten uygun
deðil.
Beslenmeleri yanlýþ ve düzensiz. Çoðu
zaman önlerinde bir kap su bile olmadýðý
rapor ediliyor
Ýnsanlar tarafýndan sürekli uygunsuz
besinlerle besleniyorlar.
Ýnsanlar ile maymunlarý sadece bir tel
ayýrýyor.. Hem insanlar için tehlikeli
hemde maymunlar için çok rahatsýz edici
ve stresli..
Dün gelen bir bilgi ile haklý
olduðumuzu ÇOK ÜZÜLEREK öðrendik.
Maymunlardan birinin üzerinde kocaman
bir açýk yara var.
Biz son 8 aydýr Kýbrýs Hayvan Haklarý
Derneði ile beraber bu hayvanlarýn
hakettikleri yaþam standardlarýna
kavuþmasý için elimizden gelen tüm
giriþimlerde bulunduk, anlatabileceðimiz
kim varsa sorunlarý ve sýkýntýlarý aktardýk.
Bu hayvanlarýn hakettikleri yaþam
ortamlarýna kavuþmalarý için maddi/
manevi elimizden gelen herþeyi yapmaya
hazýr olduðumuzu anlatýyoruz.
Bu hayvanlarýn bu ülkeye kaçak olarak
getirtilmelerinin kendi suçlarý olmadýðýný,
ve de bu þekilde, bu þartlarda yaþamayý
haketmediklerini, onlar için en azýndan
yapabileceðimizin en rahat bir ortamda
yaþamalarýný saðlamak olduðunu
anlatmaya çalýþýyoruz, ama olmuyor.
BÝR KAHRAMANA ÝHTÝYACIMIZ
VAR !!!
Bu canlardan biri daha telef olmadan,
hiçbiri daha fazla eziyet görmeden,..
Yokmu o yetkili makamlardan, elini
vicdanýna koyup, doðru için birþeyler
yapacak bir kahraman?.."
(TAÞKENT DOÐA PARKI)
12
Günün Manisi
Emine Hür
Ýradeli olsaydýn
Çýkýþ yolu bulsaydýn
Madem ayrýlacaktýn
Keþke bekâr kalsaydýn
KÜLTÜR - SANAT
Kitap Dünyasý
Dönüþüm
Franz Kafka
PANAMA
YAYINCILIK
26 Nisan 2017 Çarþamba
ÖZDEYÝÞLER
TADIMLIK
"Karakterin olmadýðý yerde,
ne büyük sanatçý, ne de
büyük mücadele adamý
vardýr. Orada var olan,
zamanýn yok ettiði, içleri boþ
yaratýklardýr. Bütün mesele,
büyük görünmek deðil,
gerçekten büyük olmaktýr."
L.V. Beethoven
Beni yaralayan þeyler
ne oktur, ne kurþun, ne de mýzrak
çocukluðumdur belki, bilemiyorum
Daðlar daðlara kavuþur
insan insana uzak
bu aykýrý dünyada yaþýyorum
Mehmet Yaþýn
"Yaralayan þeyler" adlý þiirinden
ALTIN KALPLER
KOROSU'NUN ÝLK
KONSERÝ 15 MAYIS'TA
Deðirmenlik Belediyesi Türk Sanat
Müziði Topluluðu Altýn Kalpler Korosu,
ilk konserini 15 Mayýs'ta verecek.
Deðirmenlik Belediyesi açýklamasýna
göre, YDÜ Kütüphane Salon 4'de yer
alacak konser saat 20.00'de baþlayacak.
Þef Murat Çýrakoðlu yönetiminde
gerçekleþecek konserde, 45 korist ve 6
müzisyen yer alacak.
"ÇOCUKLARDAN BAYRAM KONSERÝ" GERÇEKLEÞTÝ- "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý"
dolayýsýyla üç çocuk korosu, Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý ile beraber Yakýn Doðu Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde konser
verdi. Cumhurbaþkanlýðý'ndan yapýlan açýklamada, konserin Ali Hoca'nýn þefliðinde ve Cansu Özcezarlý ile Göksu Özcezarlý'nýn solistliðinde
gerçekleþtiði kaydedildi. Toplam 90 çocuðun oluþturduðu "DAÜ - SEM Ada Iþýðý Korosu", "Lefkoþa Belediye Orkestrasý Çocuk Korosu"
ve "TED Kuzey Kýbrýs Koleji Çocuk Korosu", aileler ve müzik severler tarafýndan beðeni kazandý.
LTB TÝYATROSU 3.
TÜRK-ALMAN TÝYATRO
FESTÝVALÝ'NE KATILIYOR
n "SOYTARILAR OKULU"
29 VE 30 NÝSAN
TARÝHLERÝNDE 4 KEZ
SAHNELENECEK
Lefkoþa Türk Belediyesi Belediye
Tiyatrosu, Berlin'de düzenlenecek 3. TürkAlman Tiyatro Festivali'ne katýlýyor.
Limasol Sosyal Sorumluluk Co.
Ýþbirliðiyle hazýrlanan "Soytarýlar Okulu"
oyunu, Cumhurbaþkanlýðý'nýn katkýlarýyla,
Festival'de 4 kes sahnelenecek.
LTB Belediye Tiyatrosu "Soytarýlar
Okulu" oyununun, 29 ve 30 Nisan
tarihlerinde 3000'in üzerinde Türk çocuk
tarafýndan izlenmesi bekleniyor.
"DÖRT MEVSÝM KKTC ORMANLARI- TC Orman Genel Müdürlüðü'nün katkýlarýyla düzenlenen "Dört Mevsim KKTC
Ormanlarý" adlý fotoðraf yarýþmasý sergisinin açýlýþ ve ödül töreni, Ýsmet Vehit Güney Sergi Salonu'nda yapýldý. TC Orman Genel Müdürü
Ýsmail Üzmez'in de katýlýmýyla gerçekleþtirilen ödül töreni ve sergi açýlýþýna KKTC Orman Dairesi Müdürü Altay Fýrat, TC Lefkoþa Büyükelçiliði
ve TC'den yetkililer de katýldý. TC ve KKTC hükümetleri arasýnda imzalanan "Ormancýlýk Alanýnda Yardým ve Ýþbirliði Protokolü" kapsamýnda
gerçekleþtirilen yarýþmaya 200 eser katýldý. Yarýþmada, Hüseyin Çekirdek birinci, Mehmetali Karahasan ikinci, Esat Sungur üçüncü olurken,
Hüseyin Kocaismal, Saydam Soy, Tevfik Ulual mansiyon, Mehmet Gökyiðit ile Sezal Acaroðlu Karahasan da jüri özel ödülüne layýk görüldü.
GÝRNE ADA LÝONS FOTOÐRAF SERGÝSÝ DÜZENLEDÝ- Girne Ada Lions Kulübü Derneði (GALKD), 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý kapsamýnda fotoðraf sergisi düzenledi. Lefkoþa Atatürk Kültür Merkezi Sergi Salonu'da yer alan
serginin dün yapýlan açýlýþýna, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoþa Büyükelçisi Derya Kanbay ve Milli Eðitim ve Kültür Bakaný Özdemir Berova da
katýldý. Türkiye Cumhuriyeti Lefkoþa Büyükelçisi Derya Kanbay'ýn himayesinde düzenlenen sergide Eriþ Ülger'in arþivinden Atatürk
dönemi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý fotoðraflarý sergileniyor. Açýlýþ töreninde konuþan Girne Ada Lions Kulübü Baþkaný
Gülten Hastunç etkinliðe katký koyanlara teþekkür etti.
ANADOLU ATEÞÝ
DAÜ'DE
SAHNELENECEK
Doðu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)
efsanelerin dansý olarak isimlendirilen
"Anadolu Ateþi" dans gösterisine ev
sahipliði yapmaya hazýrlanýyor.
DAÜ Öðrenci Ýþleri'nden Sorumlu
Rektör Yardýmcýlýðý'na baðlý Sosyal ve
Kültürel Aktiviteler Müdürlüðü
tarafýndan organize edilen gösteri, 28
Nisan Cuma gecesi saat 20.30'da, DAÜ
Stadyumu'nda yer alacak. "Anadolu
Ateþi" halka açýk ve ücretsiz
sahnelenecek.
DAÜ'den yapýlan açýklamaya göre,
Mustafa Erdoðan yönetiminde sunulacak
gösteride 45 kiþilik dans ekibi yaklaþýk
iki saat süreyle performans sergileyecek.
Ýki perdelik dans gösterisinde ilk perde 2
sahneden, ikinci perde ise 3 sahneden
oluþuyor.
Medeniyetler buluþmasý konseptiyle
hazýrlanan Anadolu Ateþi, Doðu ile Batý
kültürlerinin buluþmasýný hedefleyen,
evrensel barýþ mesajlarý veren bir dans
portresi.
SOS ÇOCUKKÖYÜ
YARARINA KONSER
MESARYA TÝYATRO ÞÖLENÝ 5 MAYIS- 6 HAZÝRAN'DA- Mesarya Tiyatro Þöleni'nin üçüncüsü, 5 Mayýs-6
Haziran tarihleri arasýnda, 22 oyunla düzenleniyor. Beyarmudu Belediyesi tarafýndan düzenlenen 3'üncü Mesarya Tiyatro Þöleni'ne bu yýl,
KKTC'den 8, Türkiye ve diðer ülkelerden 8 tiyatro ekibi katýlýyor. Beyarmudu Belediye Baþkaný Ýlker Edip, 3'üncü Mesarya Tiyatro Þölenini
tanýtma vesilesiyle Belediyeler Birliðinde basýn toplantýsý düzenledi. Toplantýya, Þölene katýlacak olan bazý Tiyatro temsilcileri de katýldý.
"Duygudaki 3 Renk" isimli klasik müzik
konserinden elde edilen 4 bin 790 TL'lik
gelir, SOS Çocukköyü'ne baðýþlandý.
Sos
Çocukköyü'nden
yapýlan
açýklamaya göre, Kültür Dairesi
Müdürlüðü himayelerinde, Eski Eserler ve
Müzeler Dairesi Müdürlüðü desteðiyle
SOS Çocukköyü tarafýndan organize
edilen "Duygudaki 3 Renk" isimli klasik
müzik konseri, Bellapais Manastýrý'nda
yapýldý.
Konser; Piyanosu ile Demet Alkan,
kemaný ile Ayþe Karaoðlan ve sesiyle (soprano) Ayþe Güler Akýn'ýn önderliðinde
gerçekleþtirildi.
13
26 Nisan 2017 Çarþamba
Baðýmsýzlýk Yolu
Özay Hüseyin KURTDERE
Mesele oportünizmdir…
Þimdiye kadar yaptýðýmýz budur. Fýrsatçýlýk
yani… Kendiliðinden geliþen hareketler
üzerinden eylem yapmak. Oysa fiili iþgal
1974'ten sonra aþama aþama kuzey Kýbrýs'ta
kökleþti. Bizler iþleri ve topraðý devredeli tam
42 yýl oldu. Bütün bu zaman içinde ekonomik
talepli grevlerle yetindik, gurur duyduk. Kýsýr
bir döngü içinde yoðrulup durduk. Ölenlerimiz
için aðýt yakmaktan öteye gidemedik. Zaman
zaman kendimizi seçimlere kaptýrdýk, oy
vermeyenleri faþizme hizmet
etmekle
suçladýk. Ýþ
yapmaktansa
yapanlarý
elleþtirmeyi daha uygun
gördük. Mesela korkusuzca
yazanlar çizenler için askerin
adamýdýr yakýþtýrmasý, saf
tutmaktan daha kolay geldi
birçok arkadaþýmýza. Bir de
partiler dönemi yaþadýk ki en can alýcý nokta bu
oldu. Partilerde yer almayan arkadaþlarýmýzý
pasiflikle ya da uzaktan gazel okumakla
suçladýk. Peki partilere giren arkadaþlarýmýz
ne oldu? Örneðin sözde sol partilere daðýlan
arkadaþlarýmýz ne oldu? partizanlýk UBP'den
sonra sol diye kendini lanse etmiþ neo liberal
ya da revizyonist partilere geçti. Bu
arkadaþlarýmýz da iþ ekmek parasý adýna ayný
partizanlýðýn içinde yer aldýlar. Bazýlarý 1 Mayýs
etkinliklerine görev, ya da alýþkanlýk olarak
devam etti… Bazýlarý ise parti içi kýrtasiyecilik,
memurluk diye diye pasifize olup eriyip
gittiler. Zaman zaman karþýlaþtýðýmýz ve þu anda
evine çekilmiþ
suya
sabuna
dokunmayanlarýmýzla yaptýðýmýz sohbetlerde
"bu halkdan bir b.k olmaz" sözlerini iþittik..
Peki bizler halk için ne yaptýk? Mensubu
olduklarý partiye oy istemek dýþýnda ne
yapýldý?
Devrimci hareketin ve gerçek halk
muhalefetinin güçlenmesi, sosyal faaliyet ve
kendiliðinden gelme eylemler yanýnda tutarlý,
güçlü bir devrimci duruþ gerektirir. Halk koruma
ve güvencesini saðlayacak güçlü bir devrimci
hareket gerekir. Bu sayýsal ya da maddi güç
olmak yanýnda öncelikle kararlý duruþ, devrimci
merkeziyetçi anlayýþ gerektiren bir olgudur.
Eylemler devrimci hareketi besleyip kan can
verirken, devrimci kararlýlýk ve disiplin kalcýlýðý
ve gücün devamýný saðlayan vazgeçilmezlerdir.
Kýsacasý büyük ve güçlü görünmek adýna
keskin ve yerine getiremeyeceðimiz vaatler,
sloganlar yerine ayaklarý yere basan, doðru
hedefi gösteren sloganlarý kullanýp sayýsal
kalabalýklar yerine tutarlý ve kararlý insanlarý
bir araya getirmek en doðru harekettir.
Toplumsal hareketler deðil, gerçek halk
hareketini hedefleyen sýnýfsal örgütlenmeler
gereklidir. Geçmiþ tarihimizde her iki toplum
bunu yaþamýþtýr.
Bugün hala Kýbrýs görüþmelerinin önünü
týkayan ve çözüm üretmemize engel teþkil eden
yine bu toplumsal görüþme ve anlayýþtýr. Oysa
Kýbrýs'ta gerçek barýþa özgürlüðe ihtiyacý olan
halklardýr. Günümüzde eski tanýmý ile proleter,
ya da köylü kalmasa da mevcut sistem içinde
hala daha ekonomik ve siyasi baský altýnda olan
sistemle en fazla çeliþkisi olan tabakalar
bulunmaktadýr. Ýçinde siyasi çalýþma
yürütülecek hedef kitle yine iþçi, emekçi,
sanatkar ve köylülerdir. Yani diyesim þudur,
Kýbrýs'ta tecavüzler dün baþlamadý. Katillikler,
kadýn cinayetleri, kýsacasý iþgal dün baþlamadý.
1974 sonrasý her gün için geliþen yeni sistem,
oluþan otorite geliþip yaygýnlaþýrken,
etkinleþen iþgal düzeninin gerisinde kalan
bizleriz. Bir þekilde devre dýþý kaldýk. Kimimiz
uzaklaþtýrýldý, partizanlýðýn kurbaný oldu,
kimimiz ise siyasi partiler içinde þu veya bu
þekilde partizanlýðýn bir parçasý oldu. Hatta
bu yoldan sýnýf atlayanlarýmýzýn sayýsý da
oldukça kabarýktýr! Onun için aðýt yakmak
faydasýzdýr.
Ölüler üzerinden politika üretmek de bizleri
bir yere götürmeyecektir. Bütün mesele
kalanlara sahip çýkabilmekte. Ölmeden
koruyabilir miyiz? Ya da tecavüze uðramadan
tecavüzü ve tecavüzcüyü engelleyebilir miyiz?
Açýkca söylemek gerekirse partiler öncesi biz
bunu nerdeyse baþarýyorduk… Ta ki partiler
içimize ve kanýmýza girene kadar… Þimdi ise
sloganlarýmýza kadar sahip çýkan kanýmýza
kadar iþlemiþ oportünist parti bolluðu var...
Gülgün Vaiz: Ölümlerin 4’te 3’ü kalp krizinden
n “YILDA YAKLAÞIK 600 KÝÞÝ
KALP KRÝZÝ GEÇÝRÝYOR,
30'A YAKINI
KURTARILAMIYOR... KRÝZ
GEÇÝREN 600 KÝÞÝDEN
200'Ü KADIN..."
n "ÜLKEMÝZDE KALP KRÝZÝ
GEÇÝREN KADIN ORANI
ARTIYOR, SEBEP; SÝGARA,
OBEZÝTE, HAREKETSÝZ
YAÞAM VE STRES"
KKTC'deki ani ölümlerin 4'te 3'ü kalp
krizinden kaynaklanýyor. Yýlda yaklaþýk 600
kiþi; kalp krizi nedeniyle hastanelere
baþvuruyor, yüzde 5 ila 7'si, yani 30'u
kurtarýlamýyor. Kadýnlar, sigara içenler,
diyabet hastalarý ve ileri yaþtaki kiþiler
yüksek risk grubunda. Kalp krizi geçiren
600 kiþiden 200'e yakýný ise kadýn.
Kalp krizine iliþkin 3 önemli notsa þöyle:
"Bir yakýnýnýzýn kalp krizi geçirdiðini
düþünüyorsanýz ve bilinci açýksa ona aspirin çiðnetin. Aspirinin pýhtý çözücü etkisi
var. Hastalarýn yüzde 30'unun hayatý bu
þekilde kurtarýlabiliyor. Kriz geçiren
hastanýn hastaneye þahsi araçla deðil,
ambulansla ve en erken zamanda
ulaþtýrýlmasý da çok önemli."
"Genç yaþta kalp krizi geçirenler
kurtarýlamaz" inancý ise yanlýþ. Aksine genç
yaþta kalp krizi geçirenlerin hayata tutunma
þansý daha yüksek.
"GENETÝK FAKTÖR
TEK NEDEN DEÐÝL"
Türk Ajansý Kýbrýs'a (TAK) konuþan
Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet
Hastanesi Kardiyoloji Klinik Þefi Dr. Gülgün
Vaiz, kalp krizinden ölümler konusunda
uyararak, "Devlet olarak ayaða kalkmalý,
ulusal politikalar geliþtirmeliyiz" dedi.
Hiçbir ilacýn ya da ameliyatýn saðlýklý
kalbin yerini tutamayacaðýný vurgulayan
Vaiz, "Önceliðimiz kalp krizi geçirmemek
olmalý" þeklinde konuþtu.
Ýlk olarak genetik faktörler üzerine
konuþan Vaiz, genetik faktörlerin kalp
krizlerine
tek
neden
olarak
gösterilemeyeceðini, kalp ve damar
hastalýklarýnýn yüzde 90'ýna sigaranýn,
diyabetin, yüksek tansiyonla kolesterolün,
hareketsiz yaþamýn ve þiþmanlýðýn neden
olduðunu söyledi.
"SÝHÝRLÝ DEÐNEK YOK"
Kalp krizine bir dizi etkenin neden
olduðunu kaydeden Vaiz, kalp krizini sihirli
deðnekle ortadan kaldýrmanýn mümkün
olmadýðýný söyledi, "En önemli konu
etkenlere ne kadar maruz kaldýðýnýz. Bu
etkenlere ne kadar çok ve yoðun maruz
kaldýysanýz kalp krizi geçirme yaþýnýz o
kadar düþer" þeklinde konuþtu.
Sigarada da durumun böyle olduðunu
söyleyen Vaiz, "Sigaraya ne kadar erken
baþlanýrsa kalp krizi geçirme yaþý o kadar
aþaðýyý düþer" dedi.
KALBÝNDE ÇARPINTIYLA
HASTANELERE GELEN DÜNYA
KADAR ÇOCUK VAR
Stresin, karamsarlýðýn, endiþenin kalp
saðlýðýný etkileyen faktörlerden olduðunu
söyleyen, "Oysa hayat çok basit" diyen
Gülgün Vaiz, "Neden bu kadar hýrslýyýz?
Neden kendimize bu kadar zarar veriyoruz?
Çocuklarý da yarýþ atýna çevirdik. Aileleri
onlarý sürekli diðer arkadaþlarýyla kýyaslýyor.
Kalbinde çarpýntýyla hastanelere gelen
dünya kadar çocuk var" ifadelerini kullandý.
"40 YAÞINDA DEÐÝL, 30'LARINDA
HATTA 20'LERÝNDE KALP KRÝZÝ
GEÇÝRENLER VAR"
Ani ölümlerin 4'te 3'ünün kalp krizi
nedeniyle meydana geldiðini ifade eden
Vaiz, "Her 10 yaþ yaþlanýldýðýnda kalp krizi
riski de artýyor. Eskiden 40 yaþýn üzerindeki
insanlar için 'risk grubundadýr' diyorduk.
Ama artýk öyle deðil. Kiþinin kalp damarlarý
40 yaþýnda týkanmýyor, 30'larýnda hatta
20'lerinde kalp krizi geçirenler var" dedi.
Genç insanlarýn kalp krizinden hayatýný
kaybetmesi konusuna da deðinen Vaiz,
"Ben kendimi o insanlarýn annesinin,
babasýnýn, ailesinin yerine koyuyorum,
üzülüyorum, yaralanýyorum. Toplum olarak
devlet olarak ayaða kalkmalýyýz. Kalp
krizlerinden ölümlere izin vermemeliyiz. Bu
kaderimiz deðil. Kalp krizinden ölmek
kaderimiz deðil. Saðlýðýmýza iyi gelen her
þey aslýnda adamýzda mevcut, bunu
kaderimizden silebiliriz. Adalý gibi yaþamalý
ve hissetmeliyiz. Biz aslýnda bunu unuttuk"
þeklinde konuþtu.
'HAYAT TARZINI DEÐÝÞTÝRÝN'
Saðlýklý yaþamýn anne karnýndan
baþlamasý gerektiðini ancak ülkede bu
konuda bilincin henüz oluþmadýðýný
kaydeden Dr. Vaiz, "Belli yaþa gelmiþ,
alýþkanlarý oturmuþ insanlara bir anda
'hayat tarzýný deðiþtirin, bunu býrakýn þunu
yapýn' diyoruz'. Bu zor olan. Biz zor olanla
uðraþýyoruz" dedi.
KKTC'de yýlda yaklaþýk 600 kiþinin kalp
krizi nedeniyle hastanelere baþvurduðunu
ifade eden Vaiz, "Bu oran beklenilen
düzeyde. Ancak geliþmiþ ülkelerde kalp krizi
oraný azalýrken, bizde artýyor. 1990'lý yýllara
artan bir oran söz konusu. Türkiye'de de
durum böyle. Az geliþmiþ ve geliþmekte
olan ülkelerde kalp krizleri fazla" dedi.
KADIN ORANI ARTIYOR
Kadýnlarýn erkeklere göre 10 yaþ daha
genç kalp krizi geçirdiðini, KKTC'de yýlda
yaklaþýk 200 kadýnýn kalp krizi nedeniyle
hastanelere baþvurduðunu kaydeden Dr.
Gülgün Vaiz, "Ülkemizde kalp krizi geçiren
kadýn oraný arttý. Bunun sebebi sigara,
obezite, hareketsiz yaþam ve stres. Bunlara
maruz kalan kadýn sayýsý artýyor" ifadesini
kullandý.Vaiz, Türkiye'nin Avrupa genelinde
kalp krizi nedeniyle en fazla kadýnýn hayatýný
kaybettiði ülke olduðunu da söyledi.
Genetik konusuna yeniden deðinerek,
erkeklerin 55 yaþýndan önce, kadýnlarýn ise
menopozdan önce kalp damar hastalýðýna
yakalanan birinci dereceden akrabalarýnýn
olmasýnýn genetik yatkýnlýðý artýrdýðýný
beliren Dr. Vaiz, " 'Genç yaþta kalp krizi
geçiren insan kurtarýlamaz inancý yanlýþ.
Kalp krizi ileri yaþta, diyabet olanlarda ve
kadýn hastalarda daha riskli. Aksine genç
yaþta kalp krizi geçirenlerin hayata tutunma
þansý daha yüksek" dedi.
"KALP KRÝZÝNDE TETÝÐÝ ÇEKEN NE
BÝLEMÝYORUZ..."
Kalp krizinin nasýl oluþtuðunu da anlatan
Vaiz, þunlarý söyledi:
"Saðlýklý insanlarýn kalp damarýnýn içini
boru gibi düþünün. Yüzeyi düzgün ve temiz
bir boru. Damarýn iç yüzeyi çeþitli etkenlerle
daralýr, burada plaklar oluþur. Damarýn iç
yüzeyinde oluþan küçük küçük plaklar bir
gün aniden çatlar veya yýrtýlýr. Buna ani bir
üzüntü mü, tansiyon yüksekliði mi, stres
mi, sigaranýn fazla miktarda içilmesi ya da
þeker düzeyinin oynamasý mý neden oluyor,
kalp krizinde tetiði çeken ne kesin olarak
bilemiyoruz." Bu nedenle kalp krizinin ne
zaman veya nasýl baþlayacaðýný
öngöremediklerini belirten Vaiz, "Kriz
baþladýðý anda damara pýhtý oturuyor ve
oradaki kan akýmý duruyor" dedi.
KALPTE ESEN
ELEKTRÝKSEL KASIRGA...
Bazý insanlarda oksijen alamayan kalp
hücrelerinin kalpte elektriksel kasýrga
yarattýðýný anlatan Gülgün Vaiz þöyle devam
etti: "Bu kasýrgada kalp düzensiz þekilde
elektrik salgýlar, düzensiz elektrik hastanýn
dolaþýmý için yeterli olmaz ve hasta kendini
kaybeder. Bu aþamada þok cihazý olan veya
kalp masajý yapýlabilecek bir merkeze 5
dakika içinde ulaþýlabilirse hastanýn
kurtulma þansý yüksek olur. Ancak geçen
her saniye hastanýn kalp ve beyin
hücrelerinde hasara neden olur."
Kalpte elektriksel kasýrganýn gençlerde
daha fazla görüldüðünü anlatan Vaiz,
"Elektrik kasýrgasý kalbin durmasýna göre
hastaya avantaj saðlar. Kalpte elektriksel
kasýrga varsa hastayý hayata döndürme
þansýnýz da vardýr, ama eðer düz çizgi
þeklinde kalp ritmi gözleniyorsa bu çok
risklidir
ve
hastanýn
hayata
döndürülmesinin oldukça zordur" dedi.
Kalp hücresine oksijen gitmeyen kiþilerin
bazýlarýnýn yaklaþýk 15 gün önceden aðrý
hissetmeye baþladýðýný, göðsün ortasýnda,
sol memede, sýrtta, kollarda, midede, çenede
aðrýnýn klasik belirtiler olduðunu kaydeden
Vaiz, þunlarý söyledi:
"Kiþi yürürken göðsüne ansýzýn aðrý
girebilir, göðsünde sýkýntý hissedilebilir. Bu
belirtiler genellikle 10-15 dakika içinde geçer.
Kalp ayný gün içinde ya da birkaç gün sonra
bu uyarýlarý tekrar eder. Bazen bu aðrýlar
mide aðrýsýyla karýþtýrýlabilir. Ýnsanlar
umursamayýp 'çay içerim geçer' diyebilir
ama eðer hasta bu belirtilerden
kuþkulanýrsa, en yakýn hastaneye müracaat
ederek krizi baþlamadan yakalamýþ olur."
AÐRI, NOKTA ÞEKLÝNDE OLMAZ
Kalp krizinin klasik belirtilerinden
bahsederken, aðrýnýn nokta þekilde
hissedilmeyeceðini de vurgulayan Vaiz,
"Aðrý daima geniþ bölgeyi tutar. Ya tüm sol
memede, ya da tüm sol göðüste hissedilir.
Aðrý her iki kola da vurabilir. Bilinenin aksine
kalp krizi aðrýsý ille sol kola deðil, sað kola
da vurabilir" dedi.
KRÝZLER SABAHA YAKIN OLUYOR...
Kalp krizinin bazen bulantý, kusma, renkte
sararma, solma, çarpýntý, yorgunluk,
bitkinlik gibi belirtiler de verilebileceðini
kaydeden Gülgün Vaiz, þunlarý belirtti:
"Kalp krizleri genellikle sabaha yakýn
05.00 ile 10.00 saatleri arasýnda gerçekleþir.
Böbrek üstü bezleri adrenalin, kortizon gibi
hormonlar salgýlar. Bunlarýn kanda en
yüksek olduðu saatler de bu saatlerdir.
Hastalarýn yarýsýndan çoðu hastanelere
kalp krizi ile bu saatte gelir ama 'kriz sadece
bu saatte olur' diye bir genelleme yok.
Önemli olan kiþinin daha önce olmayan o
þikayetle uykudan uyanmasý."
"ÞÝKAYETLER BAÞLADIÐI ANDAN
ÝTÝBAREN MÜDAHALE EDÝLECEK
MERKEZE ULAÞMAK ÇOK ÖNEMLÝ"
Kalp krizi tablosunda hastanýn hastaneye
ne kadar zamanda ulaþtýðýnýn hayati önem
taþýdýðýndan da söz eden Dr. Vaiz, "Hasta
ilk iki saat içinde hastaneye ulaþmýþsa zarar
görme riski daha azdýr. Kalp beyin gibi
deðildir, oksijensizliðe tahammül edebilir.
Kalp damarýný açtýðýnýzda hasar gören kalp
hücreleri geri döner. Ancak iki saat
geçtikten sonra kalp hücreleri ölmeye
baþlar, siz damarý açsanýz da hastanýn
kalbinde hasar oluþur. Þikayetler baþladýðý
andan itibaren müdahale edilecek merkeze
ulaþmak çok önemli" dedi.
Kalp krizi geçirdikten 4 saat sonra da, 1
gün sonra da hastaneye baþvuran
hastalarla karþýlaþtýklarýný anlatan Vaiz,
kiþinin kendini iyi hissetmediði ve kalp kriz
geçirdiðini düþündüðü durumda hemen
112 acil servisinden ambulans yardýmý talep
etmesi gerektiðini söyledi.
"ASPÝRÝNÝN PIHTI ÇÖZÜCÜ ETKÝSÝ
VAR... HASTANIN BÝLÝNCÝ AÇIKSA
ONA ASPÝRÝN ÇÝÐNETÝN"
Dr. Gülgün Vaiz, "Bir kiþinin kalp krizi
geçirdiðini düþünüyorsanýz ve hastanýn
bilinci açýksa ona bir tane aspirin çiðnetin.
Bu kalp krizinden ölümleri yüzde 30
oranýnda azaltýyor, çünkü aspirinin pýhtý
çözücü etkisi var" diyerek, her yetiþkinin
yanýnda bir kutu aspirin taþýmasýnýn son
derece önemli olduðunu vurguladý.
"KALP KRÝZÝYLE GELEN HASTA
EÐER KADINSA DAHA TEDÝRGÝNÝZ"
Kalp ve damar hastalýklarýnýn tedavisinde
kadýnlarda daha baþarýsýz olunduðunu
söyleyen Vaiz, "Kalp kriziyle gelen hasta
eðer kadýnsa daha tedirginiz" dedi. Vaiz,
kadýnlarýn damarlarýnýn daha ince olmasýnýn
tedavide dezavantaj olarak kabul edildiðini
vurguladý.
"TÜM ÞEKER HASTALARINI
KALP HASTASI OLARAK KABUL
EDÝYORUZ"
Diyabetin kalp ve damar saðlýðý
üzerindeki etkisine deðinen Dr. Gülgün Vaiz,
sözlerini þöyle tamamladý: "Þeker, bütün
organlarý etkileyen sessiz ve sinsi bir
hastalýk; sinir sistemini bozduðu, hissetme
duyusunu azalttýðý için kiþi kalbindeki
aðrýyý hissetmeyebilir, kriz geçirdiðini fark
etmeyebilir. Tüm þeker hastalarýný kalp
hastasý olarak kabul ediyoruz ve yýlda bir
kontrolden geçmelerini öneriyoruz."
14
26 Nisan 2017 Çarþamba
Nöbetçi
Eczaneler
DÜN
Lefkoþa
Gülnur Eczanesi:
Kemal Þemiler Cad.
No:48/B Zefir Bar
Karþýsý-Köseoðlu
Market Yaný Metehan
Tel:2236630-3301121
Abbasoðlu Eczanesi:
Þht. Hüseyin Ruso
Cad. Dük. No:112 Yarim
Gelinlik Yaný-Çangar
Ltd. Karþýsý K.
Kaymaklý Tel:2271664
Maðusa
Süay Sevinç Eczanesi:
Salamis Yolu Ýsmet
Ýnönü Bulvarý No:168/A
Tel:3654280
Girne
Gündal Eczanesi:
Ýskenderun Cad. Altýnör
Apt. A Blok Zemin Kat
No:2 Karakum Lemar
Karþýsý-Ýktisat Bank
Yaný Tel:8160543
Güzelyurt
Erin Eczanesi: Kutlu
Adalý Bulvarý No:41
Lemar Dükkanlarý
Tel:7147052
AKPM TÜRKÝYE'YÝ DENETÝME ALIYOR
n TÜRKÝYE'NÝN AKPM TARAFINDAN DENETÝM SÜRECÝNE
ALINMASINI TALEP EDEN KARAR TASARISI KABUL EDÝLDÝ
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi
(AKPM), Türkiye'nin denetim sürecine
alýnmasý talep edilen karar tasarýsýný kabul etti.
AKPM'nin Strazburg'da yapýlan 2017
Bahar Dönemi Genel Kurulu'nda "Türkiye'de
Demokratik Kurumlarýn Ýþleyiþi" konulu rapor
görüþülerek, raporun ekindeki karar tasarýsý
için oylama yapýldý.
Türkiye'nin denetim sürecine alýnmasý 45
aleyhte 113 lehte, 12 çekimser oyla kabul
edildi.
AKPM Türkiye raportörleri Estonyalý
Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg
Godskesen tarafýndan hazýrlanan raporda
Türkiye'de özellikle terör örgütü FETÖ'nün
darbe giriþiminden sonra ilan edilen
olaðanüstü hal uygulamasý çerçevesinde
alýnan karar ve uygulamalar eleþtiriliyor ve
demokratik kurumlarýn iþleyiþinin bozulduðu
iddia ediliyor.
Yaban domuzlarý 3 IÞÝD'ci öldürdü
Irak'ýn Kerkük kenti yakýnlarýndaki AlRashad bölgeside inen yaban domuzlarý,
IÞÝD'e saldýrdý. Saldýrýda 3 IÞÝD militaný yaban
domuzlarý tarafýndan öldürüldü.
Irak'ýn Kerkük kenti yakýnlarýný kontrol
altýnda tutmaya çalýþan IÞÝD, bu kez bölgede
sýklýkla görülmeye baþlayan yaban
domuzlarýyla karþý karþýya geldi.
Kerkük'e 53 kilometre uzaklýktaki AlRashad bölgesindeki tarým alanlarýna inen
yaban domuzlarýnýn, IÞÝD'li bir gruba
saldýrdýðý ve 3 IÞÝD militanýnýn yaban
domuzlarý tarafýndan öldürüldüðü bildirildi.
IÞÝD'in saldýrýnýn ardýndan yaban
domuzlarýndan 'intikam' aldýðýný iddia etse de
intikam þekliyle ilgili bir bilgi paylaþmadý.
Macron'dan iki flaþ Türkiye çýkýþý
Fransa’da pazar günkü cumhurbaþkanlýðý
seçimlerinin birinci turunda galip gelen
Emmanuel Macron, ikinci tur seçim
kampanyasýna 1915 olaylarýný anma
etkinliðine katýlarak baþladý.
Dünkü anma etkinliðinde konuþan Macron, 'Ermeni Soykýrýmý'nýn dünyada
tanýnmasý için mücadele vereceðini' söyledi.
Macron ayrýca Türkiye'deki referandumun
'otoriterleþme' yarattýðýný belirterek
kendisinin cumhurbaþkaný seçilmesi
durumunda Türkiye'nin Avrupa Birliði
müzakerelerinde ilerleme olmayacaðýný da
belirtti.
BULMACA
Soldan Saða:
PERGAMA KÜLTÜR VE SANAT DERNEÐÝ
GENEL KURUL DUYURUSU
Hazýrlayan: Osman Levent
([email protected])
1-Atatürkçülük. 2-Bir
kýta. Büyük kardeþ,
1
2
aðabey. 3-Rus
imparatorlarýna ve
1
Bulgar krallarýna
verilen unvan. Kaynar
2
suda kabuðuyla az
piþmiþ yumurta.
3
4-Yavru yetiþtirecek
duruma gelmiþ
4
hayvan. Organizmaya
girince kimyasal
5
etkisiyle fizyolojik
görevleri bozan ve
6
miktarýna göre
canlýyý öldürebilen
7
madde. 5-Oya
yapmakta kullanýlan
8
masuralý araç.
Radyum'un
9
kýsaltmasý. Bir bota.
6-Binek hayvaný. Ters
10
okunuþu "Birçok
kalýn direk yan yana
11
baðlanarak yapýlan
düz ve korkuluksuz
deniz veya ýrmak taþýtý". Baþa "E"
konursa "Bir günün veya olayýn
arkasýndan gelen zaman" olur.
7-Deðerinden çok aþaðý bir fiyata
alýnan veya alýnabilecek olan þey.
Ýyi, pek iyi. 8-Yetiþmek, yakalamak
veya bulmak amacýyla birinin
arkasýndan gitmek (iki kelime).
9-Ters okunuþu "Dolaylý anlatým".
Bir erkek adý. Alfabenin 17 ve 22.
harfleri. 10-Ýçine baþka bir sývý veya
içki karýþtýrýlmamýþ içki. Telefon
alýcýsý. 11-Beyaz. Közlenmiþ
patlýcan, sarmýsaklý yoðurt ve
kýyma ile yapýlan bir yemek.
Önceki bulmacanýn çözümü
3
4
5
6
7
8
9
10
11
Derneðimizin Genel Kurulu 2 Mayýs 2017 tarihinde saat
19.00'da Kültür Evi'nde (Eski cami) yapýlacaktýr.
Tüm üyelerimize duyurulur.
Yönetim Kurulu
Yukarýdan Aþaðýya:
1-Hoþ görülmeyen bir þeyi ara
sýra yapma. Eskiden ihtiyarlarýn
baston yerine kullandýklarý
uzun sopa. 2-Bir þeyi birine
veya bir yere korumak için
býrakmak (iki kelime). 3-Bir þeyi
anlamak veya öðrenmek için
duyulan istek. Din iþlerini
devlet iþlerine karýþtýrmayan.
4-Namus. Bir yaz meyvesi.
5-Kaynaðý mitolojik çaðlara
dayanan kiriþli bir çalgý.
Anamal, sermaye. 6-Uyarý.
Osmanlýlarda bir sýnýf atlý
asker. 7-Savaþta kazanýlan
baþarý. Ýpotek. 8-Eskiden
hattatlarýn kâðýt cilalamak için
kullandýklarý niþasta ve
yumurta akýndan yapýlan özel
bir karýþým. Bayat olmayan.
9-Bayaðý, sýradan, hiçbir
özelliði olmayan. Eksiksiz,
bütün. Bir emir. 10Nergisgillerden, baharda çok
erken çiçek açan soðanlý bir
bitki. 11-Güneþ doðmadan
önceki alacakaranlýk. Hafifçe
topallayan.
TAPU VE KADASTRO (Tasarruf, Kayýt ve Kýymet Takdiri)
Yasasý Madde 24/25 tahtýnda ilan.
Girneli Nesrin El Bedry Ozanköy köyünde/Mahallesinde kayýt No:3898 Pafta/Harita
// Ada 7 Parsel No:657 tahtýndaki // Mevkiinde 9 dönüm, 3 evlek // ayak kare
tarlanýn tüm hissesini Girneli Dominik Montana Homes Real Estate Hel. TL 750.000
TL (yedi yüz elli bin TL) Mukabilinde Girne Tapu Dairesinin S-789/17 numaralý
satýþ takriri ile satmaða muvafakat etmiþ olduðu ilan olunur.
T.K.M. (a)
DÜNKÜ SERBEST PÝYASA
DÖVÝZ KURLARI
DOLAR
Alýþ
3.590
EURO
Satýþ
3.610
Alýþ
Satýþ
3.910
3.940
S.T.G.
Alýþ
4.590
Satýþ
4.630
Ýlanlarýnýz
için
22 71338’i
arayýnýz...
26 Nisan 2017 Çarþamba
15
NEZÝRE GÜRKAN'IN
"MAT" KÝTABI
TANITILACAK
AKINCI: GÝRNE'DE BETON KÝRLÝLÝÐÝNÝ ÖNLEMEMÝZ LAZIM
"Temiz Düþün" projesi çerçevesindeki temzlik çalýþmalarýna Girne bölgesinde devam edildi. Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý ve bazý
belediye baþkanlarý, "Temiz Düþün" projesi kapsamýnda Girne bölgesinde yürütülen temizlik çalýþmalarýný inceledi. Dün saat 10:00'da Girne
Barýþ Parký'na giden Cumhurbaþkaný Mustafa Akýncý, Belediyeler Birliði ve Gönyeli Belediyesi Baþkaný Ahmet Benli, Girne Belediye
Baþkaný Nidai Güngördü, Çatalköy Belediye Baþkaný Mehmet Hulusioðlu, Esentepe Belediye Baþkaný Cemal Erdoðan, Alsancak Belediye
Baþkaný Fýrat Ataser, Lata Belediye Baþkaný Fuat Namsoy ve Dikmen Belediye Baþkaný Yüksel Çelebi açýklamalarda da bulundu.
Gazeteci Nezire Gürkan'ýn Ýkinci
Cumhurbaþkaný ve eski
baþbakanlardan Mehmet Ali Talat ile
röportajlarýndan oluþan "MATMehmet Ali Talat" adlý kitap, cuma
günü tanýtýlacak.
Tanýtým/imza etkinliði, Mehmet Ali
Talat'ýn da katýlýmýyla saat 18.00'de
Galbur Restoran'da yapýlacak.
Iþýk Kitabevi tarafýndan yayýmlanan
kitap, toplam 12 röportajdan
oluþuyor. Bunlardan 11'i baþbakanlýk
döneminden baþlayarak ve özellikle
cumhurbaþkanlýðý döneminde
yayýmlanan röportajlar.
Ýlk kez bu kitapta yayýmlanan 12.
röportaj ise, aðýrlýkla eski Rum
liderlerden Dimitris Hristofyas'a
yanýt niteliðinde. "Sessizleþtirilen
Tarih" adlý kitabýyla Talat'la ilgili
ithamlarda bulunan, Kýbrýs müzakere
sürecine iliþkin iddialara yer veren
Hristofyas'a Talat ilk kez bu
röportajla yanýt verdi.
KLASÝK ARABALARLA
PÝKNÝÐE
Kuzey Kýbrýs Klasik ve Spor Otomobil
Kulübü gönüllüleri ile Kemal
Saraçoðlu Lösemili Çocuklar ve
Kanserle Savaþ Vakfý üye çocuklarý
ve aileleri, Pazar günü, klasik
otomobillerle piknik alanýna giderek
piknik yapacak.
Kemal Saraçoðlu Vakfý'nýn üye
çocuklara ve ailelerine yönelik
geleneksel olarak her yýl
düzenlediði vakýf pikniðine bu yýl
Kuzey Kýbrýs Klasik ve Spor Otomobil
Kulübü sponsor oluyor.
"PÝYASA GÖZETÝMÝ VE
DENETÝMÝ SEMÝNERÝ"
Kýbrýs Türk Ticaret Odasý (KTTO),
Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliði
Bakanlýðý ortaklýðýnda ve Türkiye
Cumhuriyeti Lefkoþa Büyükelçiliði
Kalkýnma ve Ekonomik Ýþbirliði Ofisi
katkýlarýyla "Piyasa Gözetimi ve
Denetimi Semineri" düzenlendi.
Ticaret Odasý konferans salonunda
yer alan Seminerde
Cumhurbaþkanlýðý Diplomasi ve AB
Özel Danýþmaný Erhan Erçin'in yaný
sýra, TC AB Bakanlýðý Müsteþar
Yardýmcýsý Ahmet Yücel, TC Lefkoþa
Büyükelçiliði Kalkýnma ve Ekonomik
Ýþbirliði Ofisi yetkilileri de hazýr
bulundu.
SOKAK HAYVANLARI
ÝÇÝN BAÐIÞ
KAMPANYASI
Uluslararasý Kýbrýs Üniversitesi (UKÜ)
Eðitim Fakültesi Okul Öncesi
Öðretmenliði Bölümü öðrencileri,
Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB)
tarafýndan sürdürülen sokak
hayvanlarýnýn kýsýrlaþtýrýlmasý
projesine katký saðlamak amacýyla
baðýþ kampanyasý düzenliyor.
LTB'den verilen bilgiye göre,
öðrenciler, belediye binasý giriþ
katýna yerleþtirdikleri baðýþ
kutusuna býrakýlacak kitap ve
kýyafetleri pazar günü Lefkoþa Açýk
Pazar'da satýþa sunacak
84 KARTON KAÇAK
SÝGARA
Larnaka ve Baf'ta 84 karton kaçak
sigara ele geçirildiði haber verildi.
Alithia gazetesi, Larnaka
Havaalaný'nda Kiev'den seyahat eden
Ukraynalý bir yolcunun bagajýnda
çeþitli markalarda 72 karton sigara
ele geçirdiðini yazdý.
Habere göre, Ukraynalý yolcu
gözaltýna alýnýrken, Rum Gümrük
Dairesi sigaralara el koydu.
Öter yandan gazete, Baf'ta, Suriyeli
bir kiþinin evinde yaptýðý aramada, 12
karton sigara tespit ettiðinin yazdý.
Habere göre, gözaltýna alýnan Suriyeli
bin 500 Euro para cezasýný ödeyerek,
serbest býrakýldý. Sigaralara ise Rum
Gümrük Dairesi'nce el konuldu.
KIBRIS'IN KAMU
BORCU 19,298 MÝLYAR
EURO
Güney Kýbrýs'ýn kamu borcunun
19,298 milyar Euro olduðu bildirildi.
Alithia gazetesi, Eurostat'ýn dün
açýkladýðý verilere göre, bu rakamýn,
Güney Kýbrýs'ýn Gayrý Safi Milli
Hasýla'sýnýn yüzde 107,8'i olduðunu
yazdý.
16
26 Nisan 2017 Çarþamba
26 Nisan 2017 Çarþamba
17
18
26 Nisan 2017 Çarþamba
26 Nisan 2017 Çarþamba
19
Deðirmenlik
oyuncusuna 5 maç ceza
Cihangir-Deðirmenlik A2 Süper lig
müsabakasýnda hakeme yönelik hakareti
nedeniyle oyundan ihraç edilmesini müteakip
aðýr hakaret ve küfürlerine devam ettiði ve
keza spor ahlakýna aykýrý davranýþlar
sergilediði raporlardan tespit edilen
Deðirmenlik futbolcusu Fýrat Þanverdi'ye 5
maç ceza verildi.
Atletler rakipsiz yarýþtý
Kupada
hedef final
n Kaymaklý-Yalova maçý
saat 16.00'da, Türk
Ocaðý-Gençler Birliði maçý
saat 19.00'da oynanacak
Koop bank Kýbrýs Kupasý yarý final
rövanþ maçlarý bugün oynanýyor. Bir
maç baþkentte gündüz bir maç Girne'de
gece oynanacak.
Þht. Hüseyin Ruso Stadý'nda 16.00'da
Kaymaklý-Yalova: Fehim Dayý
20 Temmuz Mete Adanýr Stadý
19.00'da T.Ocaðý-G. Birliði: Mehmet
Malek
Ýlk maçlarda Yalova-Kaymaklý 3-3,
Gençler Birliði-Türk Ocaðý 1-1 berabere
kalmýþtý.
n Üniversiteler atletizm
yarýþmalarýnda bir iki
kategori hariç sporcular tek
baþlarýna yarýþtý.
Üniversiteler yarýþlara ilgi
göstermedi.
(Haber ve fotoðraflar:
Necati Özsoy)
CONIFA 2017'nin
fikstürü belirlendi
Üniversiteler Spor Federasyonu tarafýndan
düzenlenen üniversiteler arasý atletizm
yarýþmalarý dün Atatürk Stadý'nda baþladý
bugün devam edecek.
Ülkemizde faaliyet gösteren üniversiteler
çok az sayýda sporcu ile yarýþlara katýldý. 100
metre erkek ve 400 metre kýz -erkek
kategorilerinin dýþýndaki branþlarda
sporcular tek tek ya da iki iki yarýþtýlar. Ayrýca
yerli sporcunun çok az olmasý dikkatlerden
kaçmadý.
Üniversitelerde yarýþlar bugün saat
15.00'de devam edecek.
Kuzey Kýbrýs'ta gerçekleþtirilecek
olan CONIFA Euro 2017'de maçlarýn
oynanacaðý statlar belirlendi. Final
karþýlaþmasý 10 Haziran Cumartesi
günü Atatürk Stadý'nda saat 20.00'de
oynanacak. Turnuvanýn üçüncülük
maçý ise ayný gün Mete Adanýr
Stadý'nda saat 18.00'de yer alacak.
Açýlýþ maçý ise KKTC-Karpatalja ile
Atatürk Stadý'nda oynanacak.
Grup maçlarýnýn programý þöyle:
Rally Antiphellos'ta 7 ekibimiz yarýþacak
4 Haziran Pazar
A Grubu: Kuzey Kýbrýs-Karpatalja
(Atatürk Stadý - 20.00)
5 Haziran Pazartesi
B Grubu: Padania-Ellan Vannin (Üner
Berkalp Stadý - 20.00)
A Grubu: Abhazya-South Ossetia
(Mete Adanýr Stadý - 20.00)
B Grubu: County of Nice-Szekely
Land (Dr. F. Küçük Stadý - 20.00)
6 Haziran Salý
A Grubu: South Ossetia-Kuzey
Kýbrýs (Mete Adanýr Stadý - 20.00)
B Grubu: Szekely Land-Padania (Dr.
F. Küçük Stadý - 20.00)
A Grubu: Karpatalja-Abhazya
(Atatürk Stadý - 20.00)
B Grubu: Ellan Vannin-County of
Nice (Üner Berkalp Stadý - 20.00)
Üç yarýþtan oluþan Akdeniz Kupasý Off
Road þampiyonasý'nýn ilk ayaðý, Antalya'nýn
Kaþ ilçesinde 27-30 Nisan 2017 tarihleri
arasýnda yapýlýyor. Yarýþa 7 ekibimiz katýlýyor
Kyrenia Off Road Derneði ile Türkiye'de
faaliyet gösteren TransAnatolia ekibinin
geçtiðimiz sene aldýðý karar doðrultusunda
oluþturulan 3 yarýþlýk Akdeniz Kupasý'nýn ilk
ayaðý, Rally Antiphellos, Antalya'nýn Kaþ
ilçesinde yapýlýyor.
ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE
Geçtiðimiz sene Muðla'nýn Fethiye ilçesinde
yapýlan BajaAnatolia 2016 yarýþýna katýlan ve
yarýþ sonunda aldýklarý derece ile iki yarýþlýk
Akdeniz Kupasý'ný kazanan Halim KahvecilerRamadan Uzun ikilisi'nin yanýsýra; Zühtü
Cumalýgil-Mehmet Karzaoðlu, Cem AytaçÝrfan Topcu, Göksel Macila-Doðu Gürsesler,
Serkan Bolçocuk-Ramadan Kýral, Hilmi
Çelebioðlu-Hüsral Çakýrlar ve Musa ErsoyKader Hacýabitoðu ekipleri yarýþa katýlmak
Sahibi
“AFRÝKA” Yayýncýlýk
Limited
Direktör
ALÝ OSMAN TABAK
üzere bu akþam ülkemizden ayrýlýyor.
4 günlük Rally Antiphellos Off Road yarýþý,
sabit kamp çevresindeki,toplamý 360 kilometre
olan 8 etabýn yol notlarýyla geçilmesi formatýyla
yapýlacak. Ralli ve Raid olmak üzere iki ana
kategori üzerinden yapýlacak yarýþta
ekiplerimiz Ralli kategorisinde mücadele
edecek. 30 Nisan 2017 Pazar günü 16.00'da
yapýlacak ödül töreni ile organizasyon sona
erecek.
Genel Yayýn Yönetmeni:
ÞENER LEVENT
Dizilip Basýldýðý Yer:
“AFRÝKA” Yayýncýlýk
Limited Tesisleri
7 Haziran Çarþamba
A Grubu: South Ossetia-Karpatalja
(Dr. F. Küçük Stadý - 20.00)
B Grubu: Ellan Vannin-Szekely Land
(Mete Adanýr Stadý - 20.00)
A Grubu: Kuzey Kýbrýs-Abkhazia
(Üner Berkalp Stadý - 20.00)
B Grubu: Padania-County of Nice
(Atatürk Stadý - 20.00)
Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad.
No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný)
Santral: 2271338 - 2286934 - 2286017
Fax: 2274585 - 2286934
Reklam servisi: 2271338
Kültür-Sanat servisi: 2286988
Dýþ muhabirler:
Almanya: Yaþar ALTAY
Sidney: Hakan LEVENT
E-Mail: [email protected]
Web sayfasý: www.afrikagazetesi.net
Download